Hava Durumu

Takla atan kedi

Yazının Giriş Tarihi: 04.05.2024 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.05.2024 15:02

Akşam karanlığında tek kişilik bir oyun sergiliyordu kedi. Bir o yana koşturuyor bir bu yana, bazen aniden kazımaya başlıyor, birden bırakıp başka bir istikamete koşması bir oluyordu.

At gibi iki ayağı üstünde göğe çığıyor, sonra takla atıyor. Bir bakmışınız çınarın gövdesine tırmanmaya başlamış, gözden kaybolmuş.

Gel de seyretme! At gibi iki ayağı üstüne kükreyen, ardından takla atan kediyi!

Kederinden yapmıyor belli; neşesi yerinde, kimseye aldırdığı yok, kimseden beklediği de yok, yanında kimse yok çünkü. Benim gizliden tebessümle seyrettiğimin farkında değil, ciddi bir seminere gittiğimi de bilmiyor!

Evmiş, ,ihtiyaçlarmış, şehirmiş, ulaşımmış, medeniyetmiş, seminermiş, çaymış, kahvemiş, kitapmış, yazmakmış, okumakmış, üşümekmiş! Bütün bunlar onun dünyasında nemiş; cami yanında türbe karşısında çınar dibinde oynayan kedi için.

Bir gram değil bir nefes tebessüm seyreden için. Hayata kısa bir mola verdiren, zihni dinlendiren, hissi latifleştiren, yüz kaslarını gevşeten tebessüm…

Kedi kederdir çoğu zaman, hüzün bakışlar, ürkek kaçışlar. Bu öyle değil at gibi davranıyor, olmadı takla atıyor!

Onun omuzunda emanet yok, halifelik gibi yükümlülüğü de yok, şeytan gibi düşmanı, nefis gibi hasmı yok, insi ve cinni şerirlerle savaşı da. Nifakla mücadelesi, ifsatla karşılaşması, hakikat gibi derdi, ebed gibi aşkı da yok!

Kediler âlemi hakkımda ne der diye derdi de yok, varsa da yoksa da o andaki oyunu var. Lüks evle, lüks araba ile oynamak, marka ile avunmak, kariyere koşmak gibi bir meşgalesi yok.

Kahve içmek gibi zevki, kitap okumak gibi iştiyakı, seminer dinlemek gibi isteği yok kediler âleminin. Kendince zevkleri vardır elbet, kederleri de.

Bir buçuk saat süren seminer sonunda zihnim yorulmuş, kalbim kâh ürpermiş kah ümitlenmiş, ayaklarım üşümüştü.

Seminerden anladığım “ batılılar doğu akdenizden hazar denizine koridor açmak istiyor, bunun için üçüncü dünya savaşını bile göze alıyorlar” desem ne derdi neşeli kedi? Yine göğe çığar, tekrar takla atar mıydı?

İnsan olmanın ağır yükü, onun verdiği yorgunluk; bir o kadar da coşkunluk, bir o kadar da ebed aşkı.

Dönüş yolunda sakin bir kedi duruyordu yerinde, o da hissetmiş ve ürkmüş müydü o tasavvurdan? 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.