Temiz hava, temiz su, sunilikten uzak tabii ortamda dostlarla güzel sohbet, muhabbet ve de yemek yemek; dünya nimeti denir ya, mutluluk, deval öyle bir şey!
Hüzne kedere, olumsuzluğa paydos derken gökyüzünde kara bulutlar belirlemeye başladı; bir yerler yanıyordu, az sonra gelen acı haber Gürsu yamaçlarının yandığıydı! Akşam Derekızık'tan aşağı inerken haber olarak duyduğumuz, ekranlarda seyrettiğimiz yangın karşımızdaydı, geniş bir alanda akıyordu yangın...
Yol kenarında nice insan yangını seyrediyordu; kimi dua ediyor, kimi öylesine bakıyor olmalıydı!
Gece ve ateş!
Dehşet karşıdaydı, korku hüzün yürekleri yalayarak ilerliyor; mekanım, evim malım şuyum buyum kül ve dumana teslim olmak üzereydi.
Ateş düştüğü yeri yakarmış!
Bu ormanlar için geçerli olmasa gerek, düştüğü yeri yaktığı gibi su gibi ilerliyor önüne geleni küle çeviriyor, her gönlü ayrı yakıyor, külü ve dumanı bütün temiz vicdanları etkiliyor...
Küresel kötülükler, küresellişmiş kötülükler bir şekilde yansıyor; sesin yansıması gibi, suyun kaşı kayalara çarpıp geri gelmesi gibi... Kuraklık durup duruken olmadı, keza havaların aşırı ısınması, virüslerin çoğalması hastalıkların artması, mutsuzluğun yaygınlşaması; adaletsizliğin zulmün ayyuka çıkması...
Gazze yanıyor! Kaç orman yangınına bedel; küresel dünya bunun karşılığını nasıl ödeyecek, bedel olacak elbet, yaşayan görecek, asıl ötede hesaplar görülecek; boynuzlu koyunun boynuzsuz koyuna hesabı vereceği ötede, zerre miktar iyilik yapanın karşılığını zerre miktar kötülük yapanın karşılığını göreceği ötede...
Öte uzakta değil ateş kadar yakın, ondan da yakın!
Gerçekte ateşler arasında yaşıyoruz; dünyanın çekirdeği ateş kazanı gibi üstümüzde ise ateş topu güneş; biraz yaklaşıverse dünya diye bir yer kalır insan yaşar mı?
Gaflet ateşi asıl yakan ateş! Gözü ve gönlü kör eden ateş...Artık ne görür ne düşünür ne hisseder, sadece izler; ne burayı yaşar ne de öteye hazırlık yapar, egemen güçlerin oyuncağıdır!
Gerçekte yakan ateş mi, yakacaksa suyun yakması gerekiyor; biri yanıcı biri yakıcı iki maddeden oluşuyor, gittiği yere hayat oluyor, ateşi söndürüyor.
Bu hakikati görür ateşler arasında hayatı keşfedersek hayat başka akar, ateş başka olur, şu başka olur, hadiseler başka olur, eşya başka olur...
Yangınlar felaketler bu kadar olmasa da yine olur, adı doğal olmaz hikmetli olur, manalı olur; izlenmez seyredilir, temaşa edilir, ders çıkarılır... Narda Nur görülür, ateşler arasında gül, gülistan yollar bulunur. Kararsızlık diyarından karar diyarına hazırlıklar yapılır, asıl mekana yatırım yapılır...
Kısa günde sevinci de yaşadık, acı ateşi de; hayat da böyle değil mi ömür de hep değişim içinde.
Geçmiş olsun Gürsu, geçmiş olsun Bursa geçmiş olsun tüm temiz vicdanlara, temiz gönüllere...
Umudumuz bir gün Gazze'deki ateşin gül, gülistana dönüşmesi, dünyanın serinlemesi vesselam.