Anne karnındaki çocukla konuşmak mümkün olsa ne sorardık o bize ne derdi; bu dünyayı nasıl tarif ederdik, o bulunduğu yeri nasıl anlatırdı? Desek ki ağaçlar var, ırmaklar var, denizler okyanuslar var, gökyüzü var yıldızlar, uçsuz bucaksız genişleyen sema var; nasıl tasvir eder, anlayacağı seviyeye nasıl indirger hatta sen de bunun içindesin, bir parçasısın!
Afallardı muhtemelen!
Anlatması da anlaması da zor şey. Çok insan var birbirleriyle didişiyorlar, fitne çıkarıyor, kan döküyorlar, asayişi huzuru bozuyorlar… Kısacık ömürleri olduğu halde sanki burada ölmeyecekmiş gibi yatırım yapıyor, yüksek yüksek binalar dikiyor, arabalar uçaklarla dünyada geziyorlar…
Aya bile araç gönderdiler!
Bilir misin şimdilerde Gazze denen bir yerde Yahudiler kadın çocuk ihtiyar demeden savunmasız insanların üzerlerine bomba yağdırıyor, ölüm kusuyorlar, nefret kusuyorlar, kin kusuyorlar…
Çok büyük ekseret olanlara duyarsızca seyrediyor kimi büyük devletler zalimlere destek bile çıkıyor, yardım ediyor dense; muhtemelen o çocuk gözyaşlarına boğulurdu!
9 ayla 90 yıl arasında ne fark var?
9 ay cenin hayat sonsuzluğun yanında 90 yıl da cenin hayat. Öte hayat, sonsuz hayat, mükâfat ve ceza görülecek mekânlar, kaç duraktan kaç elekten geçildikten sonra mükâfat yeri sonsuz cennete erişilecek… Cenin çocuğa denildiği gibi sen de bunun içindesin denilse ne der ne diyoruz; gözümüz kapalı idrakimiz kapalı, bir adım sonrası çukuru görmüyor ona göre tedbir almıyoruz!
Adaletin geçekleşeceği bir yer olmalı hatta boynuzlu koyunun boynuzsuz koyunla hesaplaşacağı bir yer!
Kamu malını zayi edenlerin, özel mülkiyete zarar verenlerin, huzur bozanların, camiye edepsizce davrananların, mukaddesata saldıranların hesap sorulacağı bir yer, elin ayağın konuşacağı, hiçbir şeyin gizli kalmayacağı, bütün maskelerin düşeceği, üryan gerçekliğin gerçek olacağı bir yer…
90 dakikanın kaçıncı dakikasındayız? Düdüğün çalmasına ne an kaldı yoksa uzatmaları mı oynuyoruz bunda uzatma da yok mu; bir saniye, bir an olsa?
Onla oynuyor bunla oynuyor kendimizi kandırıyor, aklımızı avutuyor vicdanımızı uyutuyor, hislerimizi ayartıyor, modern cahiliye içinde yaşıyoruz, hatta cenin çocuğun yapmayacağı şeyleri yapıyoruz!
Gözünü aç gönlünü temizle aynayı parlat; 9 ay 90 dakika 90 yıl geçici ve izafi zaman; gerçek zaman gerçek mekâna yatırım yap; hakikatle adaletle şefkatle bu dünyadan geç vesselam.