Hava Durumu

Yığınlar, sıradağlar ve matematik

Yazının Giriş Tarihi: 03.08.2023 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.08.2023 15:51

Değerli okurlar, bu hafta uzun bir giriş yapma niyetinde değilim. Anımsarsanız geçtiğimiz hafta matematik ile alakalı bir röportaj yapacağımdan söz etmiştim. Bu nedenle bir an evvel o muhteşem röportaja geçmek istiyorum.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhabalar, ben Halil İbrahim Aydın 91 yılında başlayan öğrencilik hayatımın içine 2006 yılında öğretmenliği de dâhil ederek 2006 yılından bu yana özel kurumlarda matematik öğretmenliği yapıyorum. Bunun yanında, hala öğrenimime devam ediyor, eğitimci olarak kendi gelişimime katkı sağlayacağını düşündüğüm yüksek lisans, lisans ve ön lisans düzeyinde eğitimler alıyorum.

Sizce matematik öğretimi ne zaman başlamalı?

Öncelikle eğitim ve öğretim bir bütün olduğu için matematik öğretiminin başlama zamanı gibi bir durum söz konusu değil diyebilirim. Okul yıllarını işin içine katacak olursak ne zaman yada nasıl başlamamalı kısmı daha güzel bir cevap olabilir. Aileler ve toplum tarafından büyük bir yangın yeri görünen matematik hayatın içinde saklı ve tutarlı bir şekilde devam ediyor.Tek problemimiz biz bunu aktaramıyoruz yada aktarmak isterken işin dozunu kaçırıp elimizde terlikle çarpım tablosu, toplama-çıkarma işlemleri içinde buluyoruz kendimizi. Sanırım her birey üzerine düşeni en iyi şekilde yaparsa matematik eğitimi de başlamış olacak.

Sizce matematik öğretiminde yapılan bir hata var mı?

Kendimce olduğunu düşünüyorum. Ama sanırım bunları bir kaç başlık altında incelememiz lazım. Matematik nedir? Matematik nasıl öğretilmeli ve kimler öğretmeli? Matematik öğretiminde neler yapılmamalı?

Matematik; öncelikle kendi harfleri, kendi kelimeleri olan bir dil kümesidir ve bu kümeyi iyi tanımak birincil önemli düstur olmalıdır ki öğretim aşamasında karşı tarafa bu dil iyi aktarılabilsin. Matematik dilini sadece sayılardan ibaret sayarak hayattan soyutlamak en büyük hatamız olacaktır. Öğretilirken kişi bu dile ve doğaya hâkim olmalı ve tabii ki öğreteceği kişinin; geçmişine, ifadelerine, seslerine, kelimelerine, düşüncelerine hükmedecek kadar iyi bir gözlemci olmalıdır ki karşı tarafta eksik olanın ne olduğunu, önce neyin verilmesi, neyin tamamlanması gerektiğini görebilsin. Örneğin önce direkler dikilmeli ev yapmak için ya da arsa yoksa önce arsa yeri seçilmeli gibi her şeyin adımları vardır ve kesinlikle sabırlı olunmalıdır. Gelişim süreçtir ve bu süreç değişimi doğuracaktır. Kaçınılmazdır.

Ne yapmamalı kısmında ise; karşı tarafın üstüne çıkıp kalıplar halinde ‘’Bu böyledir, başka türlüsü olmaz.’’ durumunda çıkılıp, karşı tarafın kelimelerini alıp, o kelimeleri derleyip, onun anladığı dilden ona dönüt vermelidir. Kendimizde ki meyve bahçesinden elma koparmak yetmiyor, karşı taraf armut yetiştiriyorsa bahçeye gidip armut koparmayı göstermek gerekiyor.

Öğrencilerin matematiğe karşı genel bir önyargısı var. Bu durumun sebebi nedir?

Aslında bu durum öğrenilmiş çaresizliğin nesiller boyunca aktarılması diyebiliriz. Mesela yüksek hız yaparken kaza yapan bir anne-baba çocuğuna, durmadan‘’Hız yapma kaza yaparsın.’’ diye nasıl uyarıda bulunuyorsa matematik konusunda da zamanında başarısız olmuş ebeveynler çocuklarının başarısı ile bunun kapatma çabası içinde yada kendi başarısızlık sebeplerini matematiğe bağladıkları için çocuklarına;‘’Bu dersi yaparsan hayatın anahtarını çözmüş olursun.’’ nasihatleri oluyor. Matematik dağları çocuğun önüne yığılıp kalıyor. O da daha gözünü açtığında denizden önce kocaman bir dert yığını görüyor karşısında henüz kendi ufkunu oluşturmadan başkalarının başarısızlıklarını dinlerken matematik fobisi oluşuyor. Bu,‘’Normal bir durum mu?’’ derseniz değil. Aşılması gerçekten zor oluyor bu yığınlar sıra dağlara dönüştüğünde.

Bu soruyu, bu haftaya koymak durumundayım çünkü üniversite tercih haftasındayız. Öğrencilerimize ve okurlarımıza tercihler ile ilgili ne tavsiye edersiniz?

Benim için hata yapmak müthiş bir şeydir ve deneyimlemeyi çok severim. Ama bu bir başkası dedi diye hayır asla demek değildir. Süzgeçten geçirilerek, ana hatları, yüzdeliği hesaplanır ve yapılan hatanın yada doğacak sonucun telafi edilebilirliği ölçüsünde risk kabul edilir. Bu sebeple eğer ki istedikleri sonuçlar ellerinde ve iç sesleri; ‘’Sen bunu yaparsın. Bunu yapınca mutlu olacaksın.’’ diyorsa tercihlerini yapsınlar.Durmasınlar. Yok, sanki bir yerlerde bir şeyleri değiştirebilirim diyorlarsa da yeniden bir daha tekrar aşk ile denesinler. Kader gayrete âşıktır.       

Aynı soruyu haftaya olan yazımızda yineleyeceğim. Öğrencilerimiz ve velilerimiz size özel soru sorabilir mi? Bunun için nereden ulaşmalılar?

Elbette, sosyal medya platformlarından efrahim_hoca diye arattıklarında bulabilirler. İletişim numaram da mevcut olacaktır. Son olarak,teşekkür ederim köşenizde beni misafir ettiğiniz için.

Çok değerli öğretmenimiz, Halil İbrahim Aydın’a bu değerli röportaj için teşekkürlerimi sunarım. Teşekkürlerin büyüğünü ise haftaya saklıyorum.

Sevgili okurlar, röportajımızın devamı haftaya yayımlanacak.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.