Herkese mutlu haftalar dilerim. Okullar kapandı, bayram telaşını da atlattık. Artık arkamıza yaslanıp kahvemizi içerken tatilin tadını çıkarma vakti. Bu niyetle bende yaz boyunca ara ara eğitime ve ülkemizde eğitime yön vermiş önemli kişileri sizlere tanıtmak derdindeyim. Tarihini tam hatırlayamamakla birlikte zannediyorum geçen yıl bu zamanlar sizlere köy enstitülerini tanıtmıştım. Bugün ise bir devre imzasını atan o enstitülerin mimari Hasan Ali Yücel’i belli başlı yönleriyle tanıtmak istiyorum.
Hasan Ali Yücel, 16 Aralık 1897’de İstanbul’da doğmuş, 26 Şubat 1961’de İstanbul’da yaşamını yitirmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirmiştir. Aynı zamanda çok sevdiğimiz şairlerden Can Yücel’in de babasıdır.
‘’Hasan Ali Yücel, Atatürk’ün gerçekleştirmeye çalıştığı laik toplum düzeninin, laik eğitim sisteminin kurulmasında hem kurtarıcı, hem eylemci olarak ekin rol almış bir kişidir.’’ (Aydınlanma Devrimcisi sayfa:13). Beş yıl öğretmenlik, beş yıl Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliği, bir yıl Paris’te inceleme, bir yıl Gazi Eğitim Enstitüsü müdürlüğü, iki yıl ortaöğretim genel müdürlüğü, on beş yıl milletvekilliği ve milletvekilliği sırasında yedi yıl Milli Eğitim bakanlığı yapmıştır. Hayatının yirmi dokuz yılını resmi olarak toplum yararına kamu hizmetlerinde geçirmiştir. Temel bilgileri verdiğimize göre beni asıl etkileyen taraf olan yenilikçi düşünce yapısı ve kişiliğine geçebiliriz.
Hasan Ali Yücel’in kişiliğinin gelişiminde eğitim ve aile hayatı büyük etkenlerden biri olmuştur. Eğitim hayatında, gelecekte bizimde öğreneceğimiz kişiliğine ve duruşuna dair ipuçları verecek bir durum yaşanmıştır. Hasan Ali Yücel ilk önce Hukuk Fakültesine girmiştir. Anlamadığı bir konuyu hocasına sormuş, hocasının yanıtı ise; ‘’Bu kadar anlayışsızlıkla, hukuk talebeliği yapılamayacağını zannederim.’’ olmuştur. Bunun üzerine Hasan Ali Yücel ise kitabın aynını tekrar eden hocasına; ‘’Çok hakkınız var, benim gibi anlayışsız birinin hukuk talebesi olamayacağı muhakkak, ama sizin gibi anlatmasını bilmeyen birinin de hukuk müderrisi olamayacağını zannediyorum.’’ demiştir.
Hasan Ali Yücel’in kişiliğine ilişkin bir anı daha paylaşmak isterim. 1930 yılında Atatürk’ün başlattığı denetim gezisinde o dönem Milli Eğitim Müfettişi olan 33 yaşındaki Hasan Ali Yücel bakanlığı temsilen görevlendirilmiştir. Atatürk çevresinde bulunan herkese bir soru sormuştur. Soru ise şudur; ‘’Türk milleti, ne zaman kendini kurtarmış sayabilir?’’ Hasan Ali Yücel ise; ‘’Paşam, Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak hale gelirse, o zaman kurtulmuş olur .’’ yanıtını vermiştir.
Hayatını eğitime adamış bir şahsiyetin kişiliği elbette bir köşeye sığmayacak o nedenle benden bu kadar. Yine okuyup yorumlamak sizlere kaldı. Eğitim bir boyun eğme midir? Doğru bildiğin yolda yanlışı sorgulamak mı? Bu haftayı da Can Yücel’in dizeleriyle bitirelim.
‘’Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi gidici. Hep, hepp acele işi!...
Çağın en güzel gözlü Maarif müfettişi
Atlastan bakardım nerelere gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti’’
‘’ Aklınıza gelen gelmeyen tüm bağlarınızdan bir akşamcık kopuverin. Yalnız bir akşam kendiniz olun.’’ Hikâyesinden Nuri Bey ve Hasan Bey atıverdiler kendilerini sokağa. Muhabbet ileri olsa gerek beyleri bayları da attılar konuşmalarından. Neon ışıklarda yağmurun altında hızlı hızlı yürüdüler. Anaso
Mutlu haftalar sevgili okurlar. Geçtiğimiz günlerde sınıfımla deyimler konusunu işledik. Bu şekilde giriş yapıyorum ama konumuz bu hafta eğitim olmayacak. Nereden tutarsanız orada kalacak bir konudan bahsedeceğiz. Deyimler ile başladım çünkü bir deyim üzerine konuşmak istiyorum. Kimi zaman çok sevd
Merhabalar, mutlu haftalar değerli okurlar. Geçtiğimiz günlerde haberler arasında gezinirken bir habere denk geldim. Haberin içeriği,eğitim alanında ülkeler arasında yapılan bir değerlendirme de Türkiye’nin sıralaması. Yıllardır aşina olduğumuz bir haber aslında. İçeriği şu şekilde; ‘’PISA 2022 Düny
ÖĞRETMEN; ‘’Hiçbir şey olamazsan, öğretmen ol.’’ Öğretmen, üç ay boyunca yatan kişi. Kadınlar için en uygun meslek. Dört yıl öğretmenlik eğitimi alıp mülakata tabii tutulan kişi. Öğretmenlik dışında herhangi bir bölüm bitirip mülakatsız öğretmenlik yapabilen kişiler ile aynı sıfatı taşıyan ki
Onunla henüz okula gitmezken tanıştık. Kimi zaman onu bir balkonun pervazında rüzgâra meydan okurken kimi zaman bir ceketin yakasında parlarken gördük. Televizyonda izledik, haberlerde dinledik. Çok önemli biri olmalıydı. Kim olduğunu merak ettik. Sorduk, öğrenmeye çalıştık. Ülkenin kurtarıcısı, cum
Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Halk otoritesinin, halk gücünün üstünde hiçbir güç tanımayarak halkı egemen kılmış yüce Türk Atatürk’eyine yeniden ant içerek başlıyorum. Ne mutlu bir asırdır cumhuriyetin gölgesinde yaşayan bizlere. Cumhuriyet