Avaz avaz Cumhuriyet

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Halk otoritesinin, halk gücünün üstünde hiçbir güç tanımayarak halkı egemen kılmış yüce Türk Atatürk’eyine yeniden ant içerek başlıyorum. Ne mutlu bir asırdır cumhuriyetin gölgesinde yaşayan bizlere.

Cumhuriyetçilik devlet idaresinde millî egemenliği ve millî iradeyi kendine referans edinmiş ilkedir. Cumhuriyet, millî egemenliğien iyi temsil edecek, en iyi uygulatacak bir devlet şekli olup demokrasinin de en gelişmiş şeklidir. Altı oktan geriye kalan beş ok; lâiklik, halkçılık, inkılapçılık, devletçilik ve milliyetçilik çağdaş bir cumhuriyet kurmanın gereklilikleridir. Çağdaş cumhuriyet beş ayak üzerinde durur.

Biz, bizlere emanet edilmiş cumhuriyeti korumak ve yükseltmekle görevlendirildik. Bu görev beş temel ayağı korumakla başlar. Çağdaş bir cumhuriyet için birbirinden ayrılmaz olan bu altı esası korumak ve yaşatmak asri görevimiz olmalıdır.Atatürk cumhuriyeti ilan ederken demiştir ki; "Demokrasi prensibinin en asri ve mantıki tatbikini temin eden hükümet şekli, cumhuriyettir". Nitekim cumhuriyeti anlamak aklın işidir, yaşatmak ise aklın ve bilimin ışığında olur. Devraldığımız cumhuriyeti yüzyılda nereye taşıdık ona bakmak ise cesaret gerektirir. Bugün durduğumuz konumdan geriye bakınca bir kapı eşiğinde ileri geri gittiğimizi görüyorum. Önümüze altın tepside sunulmuş cumhuriyetin etrafında volta atar hale geldiğimize tanıklık ediyorum. Cumhuriyet renktir. Siyah değildir, beyaz değildir. Cumhuriyet umuttur, halkın üstünlüğüdür. Kutuplaşma, ayrışma değildir. Cumhuriyet birleştiricidir. Cumhuriyet dürüstlüktür. Cumhuriyet özgürlüktür, kapalı kapılar ardında değil, meydanlarda avaz avazdır cumhuriyet.

Cumhuriyetimizin yeni yaşına sayılı günler kala aklımda olan onlarca cümlenin hepsini yazmak istedim ancak en doğrusu, en güzelini ararken cümlelerimi kısıtlamak durumunda kaldım. Bir tarafım çok kızgın çünkü emanetimizin ileriye taşınmadığını hatta geriletilmek istendiğini görüyorum. Bir tarafım ise hala umutlu çünkü Türk gençliğinin hala burada dimdik ayakta olduğunu biliyorum. Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadı olduğumuzu, tufanları gösteren tarihlerin yâdı olduğumuzu biliyorum. O yüzdendir ki; cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız.

Ey Büyük Ata!  Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır.