İsrail tüm dünyanın gözü önünde büyük bir katliam yapıyor yanı başındaki Arap ülkeleri dahil Müslüman ülkeler sadece şiddetle kınıyor. Birçok Müslüman ülkeyle ticari ilişkileri olmasına rağmen söz konusu ülkeler ekonomik ambargo bile yapamıyor. Ama Dünya halkları liderlerine rağmen büyük bir irade gösteriyor gösteriler, boykotlar ve tepkiler büyüyor. Belki de uzun zamandır ilk defa İsrail’e karşı tüm dünyada net bir öfke ve kin birikiyor. Devletleri eylemlerle harekete geçirilmeye çalışırken bir yandan da bireysel bir eylem olan boykot hayata geçiriliyor. İsrail menşeili ve İsrail’e destek veren markalar ciddi bir boykotla yüzleşmiş durumda. Bu boykotların etkili olacaktır elbette.
Son günlerdeki boykot haberiyle birlikte Türkiye için son derece stratejik bir konu olan kartlı ödeme sistemleri de gündeme gelmiş oldu. Her şerde bir hayır vardır diyerek yerel ödeme ağımızı güçlendirmeye de vesile olacak şekilde boykotu tam buradan başlatmalıyız.
Dünyada 1960’lı yıllardan itibaren kartlı ödeme sistemi kullanılmaya başlanmış, 2017 yılı sonu ile dünya üzerindeki banka kartı sayısı yaklaşık 14,5 milyara, kartlı ödeme sisteminin işlem hacmi ise 26 trilyon dolara ulaşmıştır. Dünyanın bir çok ülkesinde bu oranın %20 si yerel kart sistemiyle karşılanmıştır.
Global ve Yerel Kartların Adet ve İşlem Hacimleri
Kart Türü |
Kart Adedi |
Yıllık İşlem Hacmi |
Visa |
3,2 |
7,6 |
Mastercard |
1,8 |
3,6 |
Unionpay |
6,7 |
10,2 |
Yerel Kartlar |
2,5+ |
3,9 |
Kaynak: BKM, 2017
Bugün Yerel kredi kartı sistemleri de büyümeye deva ediyor. Dünya da yerel ödeme sistemleri toplam kredi kartı ödeme işlemlerinin % 20 sine yaklaşmış durumda.
Yerel ödeme sistemlerinin yükselişindeki sebeplere bakıldığında dışa bağımlılığı azaltmak, ödeme ürünlerini farklılaştırmak, bankacılık sektörünün karlılığını artırmak, yerel sermayeye oluşturarak kaynakların dışarı gitmesine engel olmanın en önemli etmenler olduğu görülmektedir. Ayrıca bankacılık tarafından olaya bakıldığında maliyetleri azaltmanın yanında yerel ihtiyaçlara daha hızlı yenilikçilik ve dinamik çözümler getirme imkanın da yerel kartlı ödeme sisteminin kurulmasında önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemizde Kullanılan Kartların Yabancı Bağımlılığı
Ülkemizdeki kartlı ödeme sistemi de maalesef % 97 oranında küresel firmalar olan VİSA, MASTERCARD, MAESTRO gibi kuruluşlara bağımlı durumdadır. Ülkemizin kartlı ödeme siteminde yabancı bağımlılığına rağmen kartlı ödeme sistemlerinin kullanım durumuna bakıldığında yurtiçi kullanım oranının (%98) yurtdışı kıyas götürmeyecek derece de yüksek olduğu görülmektedir. Yani %98 kart sahibinin uluslararası bir ödeme sistemine ihtiyacı olmamasına karşın bu sistemleri kullanmakta ve boşu boşuna masraf ödenmektedir. Bir diğer acı durumda yabancı kart şirketlerine yapılan komisyonlar ödemeleri Euro ve Dolar bazında yapılmaktadır. Yıllık yaklaşık olarak 130 Milyon dolar gibi bir komisyon sadece bu firmaların alt yapılarını kullandığımız için ödenmektedir.
Dönen ticaret ve nakit işlemin ne kadar büyük olduğunu anlamak için BKM nin 2023 yılı verilerine bakmak yeterli olacaktır. Kredi kartlı işlemlerin 2023 yılı dokuz aylık İşlem hacmi ise 5 Trilyon TL yi aşmış durumdadır. Banka kartları ise nakit çekmeler dahil 2.7 Trilyon Tl ye ulaşmıştır. Özetle 10 Trilyona aşması beklenen bir kartlı işlem hacmi vardır.
Yukarıda da değinildiği üzere bugün itibari ile ülkemizin kartlı ödeme sistemi % 98 oranında dışa bağımlıdır. BKM bir çok bankanın işbirliği ve ortaklığı ile 2014 yılında başladığı yerli ödeme sistemini 2016 yılında tamamlayarak TROY’u hayata geçirmiştir. Şuanda da yaklaşık kart adedinin % 5 civarında olmasına rağmen işlem hacminin % 1 kadar bir işlem olmaktadır. Yani sadece kart adetinin artması değil kullanımın da artması gerekmektedir.
TROY ödeme sisteminin güçlenmesi hem stratejik açıdan hem ekonomik açıdan çok önemlidir. Ayrıca TROY vizyonunu kendi ülkemizle sınırlı olarak düşünmeyip başta Müslüman ülkeler olmak üzere tüm dünya ülkelerini de hedefimize koyarak geliştirmemiz gerekmektedir.
Troy’u yaygınlaştırmak neden önemli;
Yıllık 130 milyon dolar komisyon tutarının yurtdışına ve bizim aleyhimize çalışan ülkelerin ekonomilerine gitmesi engellenecektir. Finans sistemini elinde bulunduran Yahudi kartel kuruluşların sömürüsünden kurtaracaktır. Ticaretin ödeme sisteminin kilitlenmesi, ambargosu gibi risklerden en azından yurtiçinde kurtulunacak, ekonomimizin dış müdahalelere karşı direnci artacaktır. Birçok kişisel bilginin yanında harcama alışkanlıkları, miktarları gibi bir çok stratejik verinin yurt dışına gitmesi riskinden kurtaracaktır.
Peki ne yapmalıyız?
TROY un gelişmesi için hem devletimizin hem de biz vatandaşların üzerine düşen görevler bulunmaktadır.
Yapacağımız çok basit ve temel bir şey ; öncelikle gerek kredi gerekse de bankamatik kartımızın yerli ve milli ödeme sistemi olan TROY logolu olmasını bankamızdan istemeliyiz. Bunun için ısrarla bankalardan TROY logolu kart talep etmeliyiz.
MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD başta olmak üzere iş insanları dernekleri üyelerini kartın yaygınlaşması, üye işyeri olunması gibi konularda yönlendirici kampanyalılar yapmalılar.
Elimizdeki kredi kartı ve bankamatik kartlarımızı TROY logolu olanlarla en kısa sürede değiştirmeliyiz.
BDDK gibi regülasyon kuruluşlarının bazı teşvik edici düzenlemelerle yerli ödeme sistemlerinin büyümesi sağlanmalıdır.
Devletin nüfusun %95 inin ihtiyaç dahi hissetmediği yabancı kredi kartı ödeme sistemlerine karşın yerli ödeme sistemleri için bir strateji geliştirmesi gerekmektedir. Mesela, kamu maaş ödemelerinin yapılacağı kartlar ve SGK emekli ödemelerinin yapılacağı kartlar da TROY zorunluluğu olmalıdır.
Özellikle devlet bankalarının ortaklık oranını artırarak TROY da ki sermayesini ve yatırımını artırması gerekmektedir. Sistem ve altyapı sorunlarının yaşanmamasını sağlamak en büyük desteği verecektir.
Yerli bankaların bu kartı pazarlama hedeflerinin ilk sıralarına koyması stratejik olması yanında masraflarını da azaltacaktır.
Tabi TROY’un üzerine düşen bu talebi karşılamak, artırmaya çalışmak, satış ve hizmet alt yapısını güçlendirmek olacaktır ki maalesef toplumda oluşan bu refleks firma tarafından aksiyona dönmemiştir. TROY’A Kısa Vadede pazar payını dünya ortalamaları olan %20 ye çıkarma hedefi konmalıdır. Alışveriş taksit, puan imkanlarını geliştirerek kartın kullanımını yaygınlaştırması gerekmektedir. Ancak görüyoruz ki bu gündemi ve halkın talebini kampanyaya bile dönüştüremeyecek kadar atıl bir yapı var. Bunun da düzelmesi gerekir.
Bizler bireysel olarak bu yaşadığımız İsrail terörüne karşı eylem ve boykotlarımızı mutlaka yapalım. Unutmayalım ve İnşallah diyelim ki ‘Zulm ile abâd olanın, âhiri berbad' olur.