Günümüzde yapay zekanın hayatımızın hemen hemen her alanına yerleşmesiyle beraber fazlasıyla çarpıcı ve heyecan verici bu teknolojinin kişisel verilerin korunması bakımından nasıl yorumlanacağı da merak edilmektedir. Amerika merkezli yüz tanıma yazılımı şirketi Clearview Al’ın Amerikan polisi için bugüne kadar 1 milyona yakın yüz taraması yapıldığı ve ellerinde kişilerin rızası olmadan Facebook gibi sosyal platformlardan 30 milyar fotoğraftan oluşan bir veri tabanının toplandığını açıklaması, yapay zekanın kişisel veriler açısından doğurduğu tehlikeyi de gözler önüne sermiştir. Bugünkü köşe yazımda çağımızın en önemli konularından olan yapay zekanın mahremiyet ve kişisel veriler açısından taşıdığı risklerin hukuki boyutları ile değerlendirmesine yer vermek istedim.
Yapay zekâ teknolojileri, büyük veri kümelerini analiz ederek öğrenme, tahmin ve öneri yapma yeteneklerine sahiptir. Bu veri kümeleri genellikle kullanıcıların kişisel bilgilerini içermekte ve bu da verilerin korunması konusunda birtakım risklere yol açmaktadır. Yapay zekâ uygulamaları işletilirken ve bu uygulamaların işletilmesi adına veri toplanırken, kullanıcıların mahremiyetini ihlal etmeden işlemler yürütülmeli ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun hareket edilmelidir. Bu genel kanıya rağmen, her ne kadar gerek hayatımızın önemli bir parçası haline gelen sosyal medya platformları, gerekse yapay zeka teknolojisi özel hayatın gizliliği açısından gerekli önlemlerin alındığını belirtse de, bu hususa ne derece riayet edildiğinin tartışmalı olduğunu söylemek mümkün.
Yazımın girişinde de belirttiğim üzere belirli firmalar tarafından yapay zaka destekli gözetim riskinin yanında, oltalama saldırıları ve dolandırıcılık amaçlı kullanımlardan tutun da kötü niyetli kullanımlar için kişilerin üsluplarının ya da seslerinin vb. taklit edilmesine dek uzanan genişçe bir risk haritası var önümüzde. Üstelik bu risk haritası üzerinde yer alan birçok başlıkta şirketler ve devletlerin çıkarları ile insanlığın çıkarları uyuşmaktan ziyade taban tabana zıtlık teşkil etmekte. Hal böyle iken yapay zekanın denetimi ve kontrolünü şirketlere de devletlere de bırakmayan çözümlere ihtiyaç olduğunun altını çizmek isterim.
Gelinen noktada tüm dünyayı ve evrensel hukuk sistemini ilgilendiren kişisel verilerin korunması, hem ekonomik-iktisadi değerleri hem de kişilik haklarını kapsayan bir husustur ve vardığımız sınırsız dijital dünyada bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesinde fayda vardır. Kişisel verilerin korunması fikrinde asıl önemli olan, bir gerçekkişinin bilgilerinin izinsiz ve onun iradesine aykırı olarak kullanılmamasının sağlanmasıdır. Etkili denetim mekanizmaları, meselenin odak noktasını oluşturmaktadır. Teknolojik gelişmelerle birlikte yeni mevcudiyetlerin ortaya çıkmasısürekli olarak yeni kural ve açık ilkelerin üzerinde duracağımızı göstermektedir.Yapay zekâ teknolojisinin hızla gelişmesi, kişisel verilerin korunması ve gizliliğin önemini daha da artırmaktadır. Teknoloji şirketleri, kullanıcıların güvenini sağlamak ve yasal düzenlemelere uymak için bu alanda titiz çalışmalar yapmalıdır. Önerilen yöntemler ve uygulamalar, yapay zekâ tabanlı sistemlerin hem kullanıcı verilerini koruyarak hem de etkili hizmet sunarak sektörde başarılı olmasına yardımcı olacaktır.
Özetle, yapay zekâ teknolojisinde kişisel verilerin korunması, kullanıcı gizliliğinin ve güvenliğinin sağlanması açısından büyük öneme sahiptir. Veri anonimleştirme, minimizasyon, şeffaflık, güçlü güvenlik önlemleri, kullanıcı rızası ve düzenli denetimler, bu korumayı başarılı bir şekilde gerçekleştirmenin anahtarlarıdır. Yapay zekâ uygulamalarının bu yöntemleri benimseyerek, kullanıcıların gizlilik haklarını koruyarak ve yasal düzenlemelere uyarak büyük başarılar elde etmesi mümkündür. Bireyler açısından, her ne kadar özel hayatımızın gizliliğine müdahalenin gelişen teknoloji ile önlenmesi tam olarak mümkün olmasa da, özellikle sosyal medya platformları üzerinden yapılan paylaşımlar konusunda alınabilecek tüm gizlilik önlemlerinin alınarak son derece dikkatli hareket edilmesi, yapay zeka kullanılarak yapılan dolandırıcılık ve oltalama numaralarına aldanmadan temkinli ilerlenmesini tavsiye edebiliriz.