Özel okullarda görev yapan öğretmenler Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında ve 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olarak çalışmaktadır. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin iş sözleşmelerinin her yıl yenilenmesi yani sözleşmelerin belirli süreli olarak yapılması kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları noktasında kişileri ikilemde bırakmaktadır. Bugünkü köşe yazımda özel okullarda çalışan öğretmenlerin kıdem tazminatı hakkı konusunda merak edilen noktaları gidermek istiyorum.
Kıdem tazminatı konusunda geçmeden önce, özel okul öğretmenlerinin hangi sözleşme türü ile çalıştığını bilmek gerekmektedir. Zira bakiye ücret alacağı yalnızca belirli süreli iş sözleşmelerinde söz konusu olurken, ihbar tazminatına ise sadece belirsiz süreli sözleşmelerde hak kazanılmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmelerinin tanımı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11/I hükmünde; “Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi” şeklinde yapılmıştır. 4857 sayılıİş Kanunu’nun 11.maddesinin “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır.” ifadesi belirli süreli iş sözleşmelerinin istisnai niteliğini göstermektedir. Bir iş sözleşmesinin türü ile ilgili tereddüt hâsıl oldu ise sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun kabul edilmesi gereklidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Belirli süreli sözleşmeler istisna niteliğindendir. İstisna olmasının nedeni ise bu sözleşme türünün işçiyi; iş güvencesi, işe iade davası ve ihbar tazminatı gibi haklardan mahrum bırakmasıdır. Bu noktada da sözleşmeleri her yıl yenilenen özel okul öğretmenlerinin hangi tür sözleşmeye tabi olacakları elbette soru işaretleri yaratmaktadır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesi ile özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerle belirli süreli iş sözleşmesi yapılacağı ve bu sözleşmenin istisnalar hariç olmak üzere en az 1 senelik olacağı zorunlu kılınmıştır. Objektif şartları taşımayan sözleşmelerin belirli süreli yapılamayacağını ve esaslı bir neden olmaksızın zincirleme şekilde yapılamayacağını dile getirdik. Ancak, özel okul öğretmenleri açısından bu durumun istisnası bulunmaktadır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun vermiş olduğu içtihadı birleştirme kararında özetle; özel okullarda çalışan öğretmenlerin iş sözleşmeleri zincirleme şekilde yapılsa da bu durumunun kanundan kaynaklandığı ve sözleşmenin belirli süreli olma özelliğini koruyacağına karar verilmiştir. Netice itibariyle, özel okul öğretmenlerinin sözleşmeleri belirli süreli olup,her yıl tekrarlansa dahi sözleşmeleri belirli süreli olma özelliğini koruyacak ve belirsiz süreli hale gelmeyecektir.
Kıdem tazminatı, İş Kanunu kapsamında çalışan işçilerin 1 senelik kıdemlerini doldurmaları halinde, işten ayrılırken hak kazandıkları bir tazminat türüdür. İşçinin çalışma yaptığı her sene karşılığında, 1 aylık giydirilmiş brüt ücreti tutarında tazminat ödenmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmak kıdem tazminatı almaya engel olmadığından ve özel okullarda çalışan öğretmenler de İş Kanunu kapsamında işçi sayıldığından kıdem tazminatı almak için gerekli ilk şartı taşımaktadır. Kıdem tazminatı almanın ikinci şartı ise işyerinde 1 senelik kıdemi doldurmaktır. Çalıştıkları kurumda 1 senelik kıdemini doldurmaları halinde, özel okul öğretmenleri kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır. Ancak, sözleşmenin kim tarafından ve hangi nedenle sona erdirildiği önem taşımaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinin sonunda, sözleşme işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın yenilenmez ise özel okul öğretmenleri kıdem tazminatı almaya hak kazanacaktır. Ancak İş Kanunu md. 25’tesayılan ve işveren açısından haklı fesih nedeni sayılan hallerden birinin varlığı halinde, işveren kıdem tazminatı ödemeksizin sözleşmeyi feshedebilmektedir.
İş Kanunu 24. Maddede ise işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiştir. Bu maddede sayılan durumlardan birinin varlığı halinde, özel okul öğretmeni 1 senelik kıdemini doldurdu ise istifa etse dahi kıdeme hak kazanacaktır. Sözleşmenin belirlenen sürenin bitiminde sona ermiş olması, tazminat almak için yeterli değildir. İş sözleşmesinin kim tarafından ve hangi nedene dayanarak sona erdirildiği, kıdem tazminatı şartlarının yerine getirilip getirilmediği noktasında büyük öneme sahiptir.
Görüldüğü üzere gerekli şartların taşınması halinde özel okullarda çalışan öğretmenlerin de kıdem tazminatı hakkının mevcut olduğunu söylemek mümkündür. Ancak bu noktada her sözleşme bakımından farklı değerlendirmeler hasıl olacağından, mağduriyet yaşayan kişilerin hak kaybı yaşamamak adına alanında uzman bir avukatla çalışmalarının daha doğru olacağı kanaatindeyim.
1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve diğer ilgili yasal mevzuat uyarınca ihracatçılar, ihracat bedellerini mevzuatta belirtilen süreler içerisinde yurda getirme yükümlülüğü altındadırlar. Mevzuat ile getirilen yükümlülük uyarınca amaçlanan, ihraç edilen mal ve hizmetlerin ka
Günümüzde internet bankacılığı ve sanal ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte kişiler arasında para akışı hızlanmış, dolayısıyla alacak, borç, fatura ödeme gibi işlemlerin fiziki olarak değil, internet bankacılığı uygulamaları ile gerçekleştirilme oranı artmıştır. Şu koşullarda EFT/havale yoluyla bu i
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç ya da çıkar yitimi olarak da tanımlanan zarar kelimesinin hukukumuzdaki anlamı daha farklıdır. Hukuki olarak zararı kısaca, borçlunun sözleşmeden kaynaklı borcunu gereği gibi yerine getirmemesi veya hiç getirmemesi ya da haksız fiilden kaynaklı olarak borc
Son günlerde hem kiracıları hem de kiraya verenleri ilgilendiren %25 zam ve kiracıların bu noktada korunan hakları konusuna daha önceki yazılarımızda yer vermiştik. Bugünkü köşe yazımda kira uyarlama ve kira tespit davası hakkında genel bilgiler vererek bu davaların farkları ile hangi durumlarda dav
Bulgaristan vatandaşlığı konusu Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne katılmasıyla gündem olmuş ve son dönemde de kişilerin vatandaşlıkla ilgili soru ve araştırmalarını da artırmıştır. Bu durumun ilgiliprosedürün başarılı uygulanması sonucunda tüm Bulgar vatandaşlığı alan yabancı uyruklu kişilere, Avrupa
Hukuk, toplum düzenini ve adaleti sağlamak için temel bir yapı taşıdır. Her ne kadar yasaların ve düzenlemelerin amacı sorunları önlemek olsa da, bazı durumlarda hukuki problemler yaşamak kaçınılmaz olabilmektedir. İşte bu gibi durumlarda, profesyonel bir avukattan yardım almak hayati önem taşır.&nb