Hava Durumu

Konkordato süreci ve muhtemel sonuçlarının işletmelere etkisi 

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2023 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2023 17:33

Konkordato; bir borçlunun alacaklılarına mahkeme aracılığıyla yaptığı ödeme teklifinin, alacaklıların en az yarısı (veya belirli durumda 2/3’ü) tarafından kabul edilmesi ve Ticaret Mahkemesi tarafından tasdik edilmesi şartıyla, borçlunun tüm adi (rehinli veya imtiyazlı olmayan) borçlarını, bu teklifi doğrultusunda ödeyebilmesidir. Daha anlaşılır bir ifade ile borçlunun mahkeme denetimi altında alacaklılar ile anlaşması durumuna konkordato ismi verilmektedir. Şirketlerin zaman zaman nakit akışı yönetmekte zorluk yaşamaları gayet tabii bir durum olmakla birlikte, böyle dönemlerde borçları dolayısıyla iflas etme eşiğine gelen şirketler iflastan kurtulmak amacıyla borçlarının yapılandırılması, vadelerinin uzatılması veya indirim yapılması için konkordato kurumuna başvurabilmektedir. Konkordato ile sermaye şirketlerinin yanı sıra şahıs şirketlerine ve bireylere de borçlarını uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma imkânı tanınmıştır. İşletmelerin konkordato ilan etmelerine, ekonominin geneline yayılmış işletme dışı nedenler gibi işletme içi nedenler de sebep olabilmektedir. Bu kısa bilgilendirmelerden sonra konkordato sürecinin nasıl işlediği ve muhtemel sonuçlarının işletmelere ve alacaklılara etkisi hakkında genel bir değerlendirme yapmak isterim.

Son günlerde meydana gelen makroekonomik göstergelerdeki (döviz kurları, faiz oranları, enflasyon, cari açık, işsizlik, vb.) dalgalanmaların, ekonomik ortamda etkisini artarak hissettiren finansal belirsizliklerin ve siyasi - ekonomik gelişmelerin, borçlanma maliyetlerinde gerçekleşen artışların; resmi yetkililerin açıklamalarına göre 400 civarı işletmenin konkordato ilan etmesine sebep olduğu bilinmektedir. Borçlarını yargı organı gözetiminde yapılandırmak isteyen iyi niyetli borçluların, ticari yaşamlarını devam ettirmek ve iflastan kaçınmak adına konkordatoya başvurduğu yadsınamaz bir gerçektir. Merak edilen bir hususu giderelim: Konkordato talep edebilmek için tacir olmak gerekmemektedir. Borçlu borçlarını ödeyebilmek için yeniden vadelendirmek ya da bir kısım indirim yapmak istemektedir. Bazen de hem vade yapılmasını hem de indirimi talep edebilmektedir. Borçlunun amacı borçları ödemek, muhtemel bir iflastan kurtulmaktır. Bu nedenle konkordatoya başvuracak borçlunun kanunda düzenlenen belgelerini hazırlayarak yerleşim yeri adresinde bulunan ticaret mahkemesine başvurması gerekmektedir. Yani talep sahibi borçlu ,konkordato talebiyle birlikte ; konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren (gelir tablosu, son bilanço ,ara bilançolar, ticari defterler, nakit akım tablosu ), belgeler, finansal analiz raporları , alacaklıları ve alacak miktarlarını ,imtiyaz durumlarını gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre, alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte öngörülen yetkili bağımsız denetim raporlarını ve mahkemenin gerekli gördüğü diğer belgeleri mahkemeye sunar. Gerçek kişi borçlularda mernis adresi, şirketlerde borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan merkezinin bulunduğu adres yerleşim yeri adresidir. Konkordato başvurusu ile kanunda belirlenen belgelerin sunulmuş olduğunu tespit eden mahkeme borçluya derhal 3 aylık geçici konkordato süresi verir. Bu sürenin verilmesi ile borçlunun konkordato başvurusunda yer alan borçları hakkında icra takibi yapılamaz. Yapılmış olan icra takipleri durur, rehinli alacaklara dayalı icra takiplerine devam edilebilirse de rehin icra yolu ile satılamaz. Daha önce de belirttiğimiz gibi konkordato geçici süresinin amacı, borçlunun borçlarını ödemek için mahkemeye sunduğu projenin iyiniyetli olup olmadığını ve konkordato projesinin gerçekleştirilebilir olup olmadığını denetlemektir. Başka bir anlatımla, borçlunun gerçekten iyi niyetle başka bir vade ve/veya indirim ile borçlarını ödeyerek işletmesini kurtarabilmesinin mümkün olup olmadığı bu süre içinde denetlenir. İlgili mahkeme, talepte bulunan şirketin alacaklı sayısı ve hacmini göz önüne alarak bir veya üç kişilik konkordato komiseri atar. Geçici mühlet iki ay daha uzatılabilir ancak toplam süresi beş ayı geçemez.

Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Yasada kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları , (md. 294), kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları (md. 295), kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları (md. 296), kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları (Md. 297) ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre; Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip (206. maddede belirtilen işçi alacakları, nafaka vs. imtiyazlı alacaklar dışında) yapılamaz, evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz.
Rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle takip başlatılabilir ancak muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Borçlu (aksine bir karar verilmez ise) komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Ancak rehin tesis edemez, kefil olamaz ve İİK 297. maddesine aykırı davranamaz. İİK 288. maddesinde “Geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı” açıkça belirtilmiştir. Buna göre, kesin mühlete ilişkin düzenlemeler ve kesin mühletin sonuçları geçici mühlet kararından itibaren uygulanmaya başlayacaktır. Geçici mühlet tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacak olan kesin mühlet kararı, bir mahkeme kararı olduğundan ilgilileri bağlayıcı sonuçlar doğuracaktır. Alacaklılar, borçlu veya icra daireleri ve diğer kamu kurumları yasada belirtilen sınırlamalar ve koruma tedbirleri dışına çıkamayacaklardır. Alacaklı, konkordato kararı olmasaydı icra takibi başlatabilecek ve bunu şüpheli alacak olarak kaydedebilecek iken konkordato geçici mühletiyle başlayan süreçte icra takibi başlatamayacak ve başlamış olana da devam edemeyecektir. Buna karşılık borçlunun da bazı tasarrufları sınırlandırılacaktır. Artık bu süreç alacaklılar, borçlu ve komiserler nezaretinde konkordato projesinin gerçekleşmesi ve alacaklıların alacaklarına mümkün olan en yüksek oranda kavuşmasını temin için devam edecektir. Borçlu iyi niyetle işletmesini ayakta tutacak ve borçlarını projede belirlenen vadeler ve/veya tenzilatlarla ödeyecek hale gelecektir. Fazlasıyla detaylı olan konkordato ve bu sürecin alacaklılara etkisi konusunda temel amaç borçlunun işletmesinin yeniden kazanılması, istihdamın ve ticari hayatın sürdürülmesidir. İş bu süreçte borçlu işletmesini ayakta tutacak, kiralarını ödeyecek ve üretimini sürdürecek; konkordato öncesindeki borçlarını ödeyebilmek için bu süre içerisinde mal alacak ve bunları üretimde kullanacak veya satacaktır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.