Günümüzde kanser hastalığının tedavisinde kullanılan birçok yöntem ve ilaç bulunmaktadır. Bu yöntemlerin başında immünoterapi ve akıllı ilaç tedavisi gelmekte olup, hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların bazıları pahalı olması, zor bulunması gibi sebeplerle özellikle maddi durumu kötü olan insanlar açısından bazı sıkıntılara yol açmaktadır. Bahsettiğimiz akıllı ilaçların muadili bulunmadığından ve hastaların hayatlarını idame ettirebilmeleri için bu ilaçları temin etmeleri bir zorunluluk olmakla birlikte sosyal devlet ilkesi gereği akıllı ilaçların SGK tarafından karşılanması beklenmektedir. Ne yazık ki SGK’nın internet sitesinde yayımlanan ‘Bedeli Ödenecek İlaçlar’ listesinde ilgili ilaçların isminin yer alması, bedelinin SGK tarafından karşılanacağı anlamına gelmemektedir. Bu durumda kanser tedavisi gören hastalar akıllı ilaçların bedellerinin SGK tarafından karşılanması için hukuki yola başvurmaktadır. İşte bu yazımda sizlere böyle bir mağduriyet halinde hukuki sürecin nasıl işleneceği hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
İmmünoterapi kısaca, bağışıklık sistemini aktive ederek veya baskılayarak kanser hücreleri ile savaşmasın sağlayan bir tedavi türüdür. Akıllı ilaç tedavisi ise, kanser hücrelerinin anormal hale dönüşen işlevlerini bloke etmek amacıyla üretilen hedefe yönelik bir yöntemdir. Söz konusu tedavi yöntemleri ile, genellikle kemoterapi, radyoterapi gibi klasik tedavi yöntemleri ile sonuç alınamayan ileri derece hastaların bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve yaşam sürelerinin uzaması amaçlanmaktadır. Akıllı ilaç olarak adlandırılan bu ilaçlardan en bilinenleri pembrolizumab etken maddeli Keytruda, nivolumab etken maddeli Opdivo, bevacizumab etken maddeli Altuzan, ramucirumab etken maddeli Cyramza, olaparib etken maddeli Lynparza ve atezolizumab etken maddeli Tecentriq olarak sıralayabiliriz. Kemoterapi ilaçları tüm vücudu hedef aldığı için, vücudun sağlıklı hücreleri de hedef almaktadır. İmmünoterapi ilaçları ise hastanın kendi bağışıklık sistemini harekete geçirdiğinden, akıllı ilacın yan etkileri kemoterapi ile kıyaslanamayacak kadar nadirdir.
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların SGK tarafından karşılanması, özellikle ekonomik durumu elverişsiz hastalar bakımından acil bir taleptir. Bu aşamada akıllı ilaç bedellerinin SGK tarafından karşılanmadığı takdirde kişiler dava açma yolunu tercih etmektedir. Ancak tahmin edileceği üzere davanın sonuçlanmasını beklemek hastada telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına yol açabileceğinden SGK’ya karşı açılan bu davalarda öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmektedir. Aksi durumda kişinin sağlık durumu ağırlaşabilir, hasta hayatını kaybedebilir ve böylece sağlıklı yaşam hakkının tesisi de sağlanamayabilir.
Öncelikle belirtmemiz gerekir ki, böyle bir mağduriyet yaşayıp SGK’ya bu konuda dava açmayı düşünen kişilerin bilmesi ve izlemeleri gereken bir prosedür bulunmaktadır. Hastalığın tanısı konulup tedavi yöntemi doktor tarafından belirlendikten sonra, SGK tarafından ödenmeyen akıllı ilaçlarda kişinin doktoru ya da avukatının öncelikle Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na Endikasyon Dışı İlaç Başvurusunda bulunması gerekmektedir. Bu ilk aşamadır. Bu başvuruda (yüksek ihtimalle) akıllı ilacın bedelinin ilgili kurumca karşılanmayacağı belirtilebilir. İkinci aşama olarak hastalığın tedavisinde kullanılacak ilacın bedelinin ödenmesi için SGK’ya başvuru yapılması koşulu bulunmaktadır. Burada da SGK tarafından olumsuz bir bildirim yapılır ya da 1 ay içerisinde herhangi bir bildirim yapılmazsa dava açma yoluna gidilebilecektir. (üçüncü aşama)
SGK tarafından karşılanmayan ilaçlar için İş Mahkemesi’nde dava açılabilir ve daha önce de önemle belirttiğimiz üzere davanın ihtiyati tedbir talepli olmasında fayda vardır. İhtiyati tedbir talepli açılan davada dava süresince akıllı ilacın bedeli kurum tarafından ödenecektir. Anayasamızın en temel ilkelerinden olan sosyal devlet ilkesi ve yaşama hakkı gereğince ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde mahkemelerin tedbir kararı vermeleri gerektiği açıktır. Hastanın 01/10/2008 tarihinden önce emekli sandığı mensubu olarak çalışmaya başlamış olması halinde bu dava bakımından görevli mahkeme İdare Mahkemesi olacaktır. Yetkili mahkemeyi ise dava açmadan önce SGK’ya yapılan başvuruyu reddeden ilgili şubenin bulunduğu yer mahkemesi olarak söylemek mümkündür.
Yargıtay’ın da kararlarında sıklıkla değindiği üzere hekimi tarafından akıllı ilaç tedavisi uygulanması uygun görülen hastalar için bu ilaç bedellerinin SGK tarafından karşılanması temel bir zorunluluk olmalıdır. Şu an için kişilerin bu haklarını hukuki yolla elde etmeleri maalesef bir zorunluluk olduğundan, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kaybı yaşamamak adına kişilerin konuyla ilgili bir avukata danışmalarının daha doğru olacağını söyleyebiliriz.
‘’ Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Yaşama hakkı, bütün hakların temelidir.’’ ( T.C. Anayasası md. 17)