Hava Durumu

Bu adamın yüzü unutulmadı!

Yazının Giriş Tarihi: 11.12.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.12.2020 07:30

İstihbarat Örgütlerinin "İran'ın Askeri Nükleer Proğramının babası olarak nitelediği fizikçi bilim adamı,27 Kasım 2020'de Tahran yakınlarındaki Absed bölgesinde patlayıcı yüklü bir kamyonetin infilak ettirilmesiyle otomotik silahlarla taranarak öldürüldü.

Bu ölüm 2018'de İsrail Başbakanı Netenyahu'nun "Bu adamın yüzünü unutmayın" dediği 63 yaşındaki Muhsin Fahrizade'den başkası değildi.

Kum kenti doğumlu Fahrizade, İran'ın 2003 tarihli gizli Nükleer Proğramının mimarı olmanın yanı sıra, ülkenin de önde gelen 5 ismi arasında yer alıyordu.

Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanlığı görevini de aynı anda yürüten ve Akademik bir kimliğe de sahip olan Fahrizade İmam Hüseyin Üniversitesinde de öğretim üyesiydi.

Asıl faaliyet alanı ise Bilimsel Nükleer Programları Nükleer silahlara dönüştürmekti. Amad (Umut) Projesinin de başındaydı. Bu proje İran'ın Birleşik Devletler ve İsrail'e karşı geliştirdiği en büyük projedir.

Yalnız bu yıl içinde İran suikastler sonucu iki önemli adamını yitirdi. Öncesinde de benzer kayıplar yaşanmıştı. Bu durum her ne kadar Birleşik Devletler yeni yönetim kadrosunun ayak sesleri olarak dillendirilse de, bu öngörü gerçeği yansıtmıyor.

Joe Biden şiddet yanlısı bir çizgide olan  siyasi figür değil. Bu tarz eylemler yerine diplomasiyi önceleyen yaklaşımların önünü açan biri. 1974'dan beri kullandığı siyasi dil bu.

Birleşik Devletlerde yayınlanan Foreign Policy dergisi tarafından verilen bilgiye göre Prof. Dr. Muhsin Fahrizade dünyanın en büyük 500 bilim adamından biriydi.

Yani Okyanus ötesi olayı kesinlikle kendi üzerinden yorumlamıyor. Bu konuda Demokrat Senatör Bernie Sanders yeni bir açıklama yaparak Birleşik Devletler ve İran arasındaki gerilimler çözülmek isteniyorsa bu suikast buna bir engeldir ve çıkarlarımıza da aykırıdır diyerek ilgileri olmadığını ima etti. Bu bildirgeye İsveç Başbakanı da destek verdi ve nahoş durumu kınadı.

Olayın arkasında büyük ihtimalle İsrail'in ajanları var.

Özellikle MEK (Mujahedin-e-Khalg / Halkın Mücahitleri Örgütü) ülkede şüpheleri üzerine topladı. Son dönemlerde bu örgütün silahlı çatışmalardan ziyade, İran'ın nükleer faaliyetlerini ve İranlı nükleer çalışmalar yapan bilim adamlarının bilgilerini gizli servislere özellikle MOSSAD'a sattığı konusunda ülke basınında da de haberler çıkmıştı. İşin vahametindeyse, bu ajanların çok az maliyetlerle İsrail'e angaje olmaları sorun. Buradan çıkarılacak derslerle Tahran yönetiminin özellikle bilim adamlarını koruma yöntemleri konusunda yeni bir mekanizma geliştirmesi şart. Çünkü İsrail'in İran içine sızmış aparatları olmadan benzeri olayların yaşanması biraz zor.

Fahrizade denilen kişi başlı başına bir markaydı. Nükleer alandaki çalışmalarının yanı sıra tıbbi ekipman alanında da ülkeye katkılar koyan bir değerdi. Covid-19 teşhis kitininde mimarı olduğu devlet kanallarından bizzat açıklanmıştı.

2018 Nisan'ın da, Netanyahu düzenlediği bir basın toplantısında "İran'ın Nükleer Dosyası" başlıklı bir sunum yapmıştı. Bu sunumda İran devletine dair gizli belgeleri ele geçirdiklerini belirterek, 55 000 sayfalık doküman ve bir o kadar da belgeyi içeren 183 CD'yi elinde sallayarak gösteriyordu. Ve tüm bunların ışığında İran'ın 1999-2003 arası yürüttüğü Amad (Umut) Projesiyle her biri 10 kiloton TNT kapasiteli 5 Nükleer başlık yapımını denediğini savunuyor ve projenin arkasındaki ismi de dünyaca ünlü fizikçi Muhsin Fahrizade olarak tanımlıyordu.

Suikast İsrail basınında da gündem yapınca Yediot Ahronot gazetesinde çıkan haberde tüm öngörüleri doğrularcasına, İsrail İstihbarat Servisi MOSSAD'ın Fahrizade'yi 2008'den bu yana mercek altına aldığı haberleri doğrulandı.

Peki, 12 yıldır takip edilen bir adamın infaz emri neden bu zamana rastladı?

Asıl soru bu?

Bu suikast; İsrail'in İran'dan ziyade Birleşik Devletler yeni başkanı Joe Biden'e karşı yaptığı bir gönderme olarak okunmalıdır.

Trump'a istediği adımları attıran İsrail daha devletçi bir mizaca sahip olan Joe Biden'e demek istiyor ki; "Sen İran ile ipleri ne kadar gevşetirsen gevşet, benim İran'a karşı tavrım aynıdır ve böyle devam etmek zorundadır. Senden öncede, senden sonrada "

İsrail burada Biden ile yumuşama ihtimali olan Amerika-İran ilişkilerine tavır koyuyor her zamanki mizacıyla.

Ancak bu tüfek geri teperse; Amerika-İsrail ilişkileri duraklama dönemine girer ve farklı bakış açıları gelişir.

   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.