Özgürlük mü kölelik mi?

Şu önümüzdeki bir iki haftalık süreçte çok iyi anladık ki; artık zannettiğimiz kadar özgür değiliz. Sanki hayatımız bir düğmenin ucunda ve tamamen birilerinin elinde oyuncak olmuş. İstediğimiz kadar bazı şeyler bize özgürlük kazandırıyormuş gibi yansıtılsın, aslında esaretin ta kendisi. Muhtemelen bundan sonra da çember giderek daralacak ve insanoğlu tüm kararlarını farkında bile olmadan başkalarının tekelinde alacak!

Teknoloji dediğimiz unsur bize sınırsız özgürlükler mi sağlıyor yoksa tüm özgürlüğümüzü mü sınırlandırıyor hiç belli değil. Aslında bir akıma kapılmış gibi şuursuzca bir şeylerin peşine takılmış gidiyoruz. Yeni kurallar geliyor; hemen uyum sağlıyoruz. Yeni yasaklar geliyor mecburen boyun eğiyoruz. Beğenilme, takdir edilme ve hatta takip edilme arzusuyla her türlü çılgınlığı da arsızlığı da yapıyoruz. Ama en vahimi ne biliyor musunuz? Bize ait olan hiçbir şeyimiz kalmadığının farkına bile varamıyoruz. Dijital dünyaya açılmış her şeyimiz aslında bir düğmeye sıkıştırılmış bekliyor. İnsanlığın fişini çekmek adına oynanan bu oyunun asıl yüzünü kimse görmek istemiyor. Çünkü sağladığı yalancı olanaklar o kadar cazip ki; vahim sonuçlarıyla kimse ilgilenmiyor. Sosyal platformlardan ibaret yaşadığımız hayatlarımızın sanal gerçekliği bizi öyle büyülemiş durumda ki; meselenin aslıyla kim niye ilgilensin? Sanal mutluluk, sanal para ve hatta artık sanal dünya, acı gerçeklikten yorulmuş insanlara velinimet geliyor, her ne kadar varlığı meçhul olsa da! Sosyal medya hesaplarımız olmadan bile düştüğümüz boşluğun büyüklüğünü hesap edecek olursak, gerçekten de şimdiden dijital dünyanın kölesi olmuşuz, hem de fazlasıyla. Peki hala buna özgürlük diyebiliyor musunuz?

İnsan başkası gibi düşünüp, başkası gibi konuşmaya ve başkasının istediği gibi davranmaya başladığı gün zaten özgürlüğünü kaybetmiştir! Görünmez bir el iplerimizi sıkı sıkıya yakalamış ve irademizi tamamen kontrol altına almış. Her soluğumuzu bile başkaları hesaplarken biz soluksuzca yaşadığımız bu alemde günden güne yok oluyoruz. Bir an durup düşünsek belki farkına varacağız da nefes aldırmıyorlar ki! Kafamızı kaldırsak belki hakikati göreceğiz de bir an bile uyanmamıza fırsat vermiyorlar ki! Neyse önemli değil zaten bizim de daha önemli işlerimiz vardı; story atmak gibi mesela…

Sağlıcakla ve farkındalıkla kalın.