Çeçen Adası nerede? Beyşehir Gölü'nde kaç tane ada var?

Beyşehir, Türkiye’nin tarih, kültür ve doğal güzellikler açısından en zengin bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. M.Ö. 8.000 yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Beyşehir, köklü tarihi ve eşsiz doğal manzaralarıyla dikkat çekiyor. Beyşehir Gölü, bu güzelliklerin merkezinde yer alarak, büyüklü küçüklü toplam 33 adaya ev sahipliği yapıyor.

Beyşehir Gölü'ndeki Adalar

Beyşehir Gölü’nde bulunan adaların çoğu gölün batısında konumlanmış. Bu adalardan bazıları hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleriyle biliniyor:

Mada Adası: Beyşehir Gölü'nün en büyük adası olan Mada Adası, 8.220 hektar alanı kaplıyor. Ada üzerinde bir köy bulunmakta ve Beyşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş bir bina, sergi ve toplantı salonu olarak kullanılıyor. "Mada" kelimesi Farsça'da dişi hayvan anlamına gelirken, adaya Kazak Adası da denmektedir.

Hacı Akif Adası: Bu ada, Beyşehir Gölü’nün güney kısmında yer alıyor ve 100 metre uzunluğundaki sarkıt ve dikitleriyle ünlü bir mağaraya sahip. Mağaranın duvarları tarihi süslemelerle bezelidir. Yosun ve böcek türleri açısından zengin olan Hacı Akif Adası, adını aslen Hoyranlı olan Hacı Akif Efendi'den almış ve Milli Park olarak ilan edilmiştir.

İğneli Ada: Gölün en gözde turizm noktalarından biri olan İğneli Ada, kızıl kumlarla kaplı kumsalları ve koylarıyla dikkat çekiyor. Ada, 1282 metre yüksekliğiyle bölgedeki en yüksek tepeyi barındırıyor.

Çeçen Adası: Terkenli, Aşağıağıl ve Gavur Adası olarak da bilinen bu ada, tarihi yapı kalıntılarıyla dolu. Üzerinde bulunan Çinili Hamam, ambarlar ve çiftlik evleri ile bir mağara, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hamam çinileri, Konya’daki müzede sergileniyor.

Aygır Adası: İğdeli adanın özelliklerini taşıyan Aygır Adası, muhteşem manzarası, temiz havası ve güzel kumlarıyla biliniyor. Batı kıyılarında Anamas Dağları yükselirken, adada bazı kilise kalıntıları da mevcut.

Beyşehir Gölü’ndeki bu adalar, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de keşfedilmeyi bekliyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bu bölgeler, Beyşehir’in tarihi derinliğini ve doğal güzelliklerini bir araya getirerek unutulmaz bir deneyim sunuyor.