Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk-Iş

Bursa Hayat Gazetesi - Türk-Iş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk-Iş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TÜRK-İŞ, Ekim 2025 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı Haber

TÜRK-İŞ, Ekim 2025 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı

TÜRK-İŞ’in Ekim 2025 “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 28 bin 412 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 92 bin 547 TL’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 36 bin 984 TL olurken, mutfak enflasyonu yıllık bazda yüzde 39,06 olarak hesaplandı. Araştırmaya göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 28.411,95 TL oldu. Gıda harcaması ile birlikte konut, giyim, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu harcamalar da dikkate alındığında, yoksulluk sınırı 92.547,07 TL olarak belirlendi. BEKAR ÇALIŞANIN YAŞAMA MALİYETİ 36 BİN 984 TL’Yİ AŞTI Araştırmada ayrıca, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 36.984,12 TL olarak hesaplandı. Bu tutar, asgari ücretin çalışanların insanca bir yaşam sürmesi için yetersiz kaldığını bir kez daha ortaya koydu. TÜRK-İŞ, yaptığı açıklamada bu verilerin “ücret” değil, haneye girmesi gereken toplam gelir tutarını ifade ettiğini vurguladı. Kurumun açıklamasında, “Bu çalışma, çalışanların yalnızca karnını doyurabilmesi için değil; insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli tutarı hesaplamaktadır” denildi. MUTFAK ENFLASYONU AYLIK YÜZDE 1,58 ARTTI TÜRK-İŞ verilerine göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 1,58 olarak gerçekleşti. On iki aylık değişim oranı yüzde 39,06, yıllık ortalama artış ise yüzde 40,22 seviyesine ulaştı. Yılın ilk on ayındaki kümülatif artış oranı ise yüzde 34,76 oldu. “ASGARİ ÜCRET, GEÇİM ŞARTLARI DİKKATE ALINARAK BELİRLENMELİ” TÜRK-İŞ, yaptığı açıklamada Anayasa’nın 55. maddesinde yer alan, “Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” hükmünü hatırlatarak, geçim şartlarına ilişkin resmi bir çalışmanın bulunmadığına dikkat çekti. TÜRK-İŞ yetkilileri, asgari ücretin belirlenme sürecinde bu tür verilerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. “ENFLASYON DEĞİL İNSANCA GEÇİMİ SAĞLAYACAK YAŞAM MALİYETİ” Konfederasyon, yaptığı açıklamada, TÜRK-İŞ’in enflasyon oranı hesaplamadığını, bunun yerine dört kişilik bir ailenin insanca geçimini sağlayacak yaşam maliyeti tutarını belirlemeye çalıştığını yineledi. Bu çerçevede yapılan araştırmalar yalnızca fiyat artışlarını değil, aynı zamanda ailelerin ekonomik ve sosyal refah düzeyini de yansıtan önemli göstergeler olarak değerlendiriliyor.

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ “Asgari Ücret Komisyonu” masasına oturmayacak Haber

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ “Asgari Ücret Komisyonu” masasına oturmayacak

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısal sorunlarını gündeme getirdi. Mevcut sistemde hükümetin doğrudan yer almasının süreci adaletsiz hale getirdiğini söyleyen Arslan, "Kamuda asgari ücretli işçi yok denecek kadar az, bu nedenle asgari ücretin belirlenmesi özel sektörü ilgilendiriyor" dedi. ALMANYA MODELİ ÖRNEK GÖSTERİLDİ Arslan, Almanya’daki uygulamaya dikkat çekerek, "Orada hükümet sürece müdahil olmuyor. İşçi ve işveren sendikaları kendi aralarında uzlaşıyor, yalnızca gerekirse hakem atanıyor" dedi. Türkiye’de de benzer bir modelin uygulanması gerektiğini belirten Arslan, “Asgari ücretin faturasını hükümet ödüyor ama belirleme sürecini taraflar yürütmeli” ifadelerini kullandı. “KOMİSYON YAPISI KATILIMCI OLMALI” Arslan, komisyonun sadece yılda birkaç kez toplanmasının sağlıklı kararlar alınmasına engel olduğunu belirterek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 ay boyunca çalışan, genel sekreterliğe sahip, profesyonel bir yapıya kavuşması gerektiğini savundu. Ayrıca, işçi tarafının konfederasyonlardaki üye sayılarına göre temsil edilmesi gerektiğini dile getirdi. TÜRK-İŞ VE HAK-İŞ MASAYA OTURMAYACAK TÜRK-İŞ’in 2026 yılı asgari ücret görüşmelerine katılmama kararını yinelediğini aktaran Arslan, HAK-İŞ’in de aynı kararda olduğunu söyledi. “Masada işçi tarafı olmayacak. Bu ciddi bir kaosa yol açar” diyen Arslan, ortaya çıkacak boşlukta yalnızca TİSK ve hükümetin süreci yöneteceğini ve bunun işçiler açısından ciddi kayıplara neden olabileceğini ifade etti. “İŞÇİLERİN SESİ DUYULMAZSA KAYBEDEN HERKES OLUR” Asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin dışlandığı bir modelin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Arslan, “Hem işçiler hem de hükümet için sorunlu bir sürece giriliyor. Bu düzen böyle gitmez” dedi. Arslan, ilgili tüm taraflara çağrıda bulunarak bu yapının demokratik, adil ve tarafsız hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Türk-İş’ten asgari ücret tepkisi: Bir daha komisyonda yokuz Haber

Türk-İş’ten asgari ücret tepkisi: Bir daha komisyonda yokuz

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, yeni yıl için belirlenen asgari ücretin yeterli olmadığını belirterek, asgari ücret tespit komisyonunun dördüncü toplantısına katılmadıklarını açıkladı. Atalay, bu ücretin insanca yaşamayı mümkün kılmadığını vurgulayarak, "Bir yıl değil, üç ay bile geçinmeleri mümkün değil" dedi. Türk-İş olarak bir daha asgari ücret komisyonuna katılmayacaklarını söyledi. TÜRK-İŞ 22 BİN 104 LİRAYI KABUL ETMİYOR Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen asgari ücret 1 Ocak 2025 itibariyle net 22 bin 104 lira olarak duyuruldu. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bu rakamın kabul edilemez olduğunu belirtti. Atalay, "Asgari ücret artık geçim ücreti oldu, ülkenin yarısı asgari ücretle çalışıyor" diyerek, yeni ücretin yaşam standartlarına uygun olmadığını vurguladı. "3 TOPLANTIDA TARAFLAR MASAYA RAKAM GETİRMEDİ" Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na katılmamalarının sebeplerini de açıkladı. "Üç toplantıda da taraflar masaya rakam getirmedi, bu ücret insanca yaşamayı mümkün kılacak bir tutarda değil" dedi. Son yıllarda asgari ücretin geçim ücretine dönüştüğünü söyleyen Atalay, işveren ve hükümetin anlaşarak belirlediği bu ücretin kabul edilemez olduğunu ifade etti. "BİR DAHA KOMİSYONA KATILMAYACAĞIZ" Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, komisyonun adil ve demokratik olmadığını belirterek, "Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe, asgari ücret komisyonuna bir daha katılmayacağız" dedi. Atalay, 50 yıldır var oldukları komisyonun artık işçilerin söz hakkını hiçe saydığını ve sendikalara saygı gösterilmediğini söyledi. Ayrıca, sendikaların ve işçilerin haklarını savunmak adına bundan sonraki süreçte komisyona katılmamayı kararlaştırdıklarını açıkladı. "BU ÜCRETLE ÜÇ AY GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL" Atalay, açıklamalarında 22 bin 104 liralık ücretin, işçilerin geçimlerini sağlamaları için yetersiz olduğunu son 30 yılda 22 kez belirlenen asgari ücrete muhalefet şerhi koyduklarını belirtti. Bu rakamla insanların sadece 3 ay geçinmesinin bile mümkün olmayacağını vurgulayan Atalay, asgari ücretin pazarlık konusu yapılmaması gereken bir konu olduğunu ifade etti. TÜRK-İŞ’TEN ADİL BİR KOMİSYON TALEBİ Türk-İş, asgari ücretin insanca yaşamayı sağlayacak bir düzeye getirilmesini talep ediyor. Atalay, hükümete ve komisyona, "Adil bir düzenleme yapılırsa, biz yine varız" diyerek, işçilerin haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.

Türk-İş'ten asgari ücret talebi açıklaması! Haber

Türk-İş'ten asgari ücret talebi açıklaması!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 3’üncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı sonrası açıklama yapan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, rakamın gündeme gelmediğini belirtti. Ağar, önümüzdeki hafta hem rakam hem sonucun gelebileceğini söyledi. Basın toplantısının üzerinden geçen 1 saatlik aradan sonra Türk-İş’ten yeni bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada saat 16.00’da işçi kesiminin saat 16.00’da tekliflerini açıklayacağı belirtildi. TÜRK-İŞ’TEN ASGARİ ÜCRET TALEBİ AÇIKLAMASI Asgari Ücret Komisyonu’nun 3’üncü toplantısı bugün gerçekleştirildi. Bu toplantının ardından TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay açıklamada bulundu. Atalay açıklamasında şu ifadelere yer verdi; 'Maalesef kamuoyunda rakam açıklayın deniyor, rakam açıklaması gereken öncelik işverenin. Çalışma yapan arkadaşlarımızla toplantı yaptık, süreç devam ediyor. Masada herkes var, biz öyle bir noktadayız ki 2024 yılı herkes için zor bir yıl oldu, 2023 de öyle oldu, asgari ücreti konuşacağız, kamu işçisi asgari ücret seviyesinde ücret alıyor. Şu anda asgari ücret 11 bin lira civarına düştü. Asgari ücret geçim ücreti oldu. Bugün bu meselenin biteceğini ümit ediyorduk.' Atalay, asgari ücret beklentisini yüzde 45 artı yüzde 20 refah payı üzerinden 29 bin 583 lira olarak açıkladı. İLK TOPLANTI 16 ARALIK'TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 10 Aralık, ikinci toplantısını ise 16 Aralık tarihinde gerçekleştirmişti. 3'üncü toplantısı ise bugün (19 Aralık) yapıldı.  Yasalara göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni ücreti Aralık ayının sonuna kadar belirleyip duyurması gerekiyor.

Asgari ücrete zam geliyor mu? Sendikalardan ortak açıklama Haber

Asgari ücrete zam geliyor mu? Sendikalardan ortak açıklama

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ücretler üzerindeki vergi yükü ve enflasyonla mücadele başta olmak üzere çalışma hayatının gündemindeki konulara ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ülke olarak bir ekonomik krizden geçtiklerini belirterek, “Bundan 14 ay evvel kamuda HAK-İŞ'le beraber bir toplu iş sözleşmesi yaptık. Kamuoyunun tamamına yakının memnun olduğu yüzde 90 oranında zammın bulunduğu bir ücret alındı. Zaman zaman sizlerin bir hafta sonra televizyonlarda ve gazetelerde ‘odacının maaşı müdürü geçti, çöpçü öğretmeni geçti” gibi meselelerle 1 ay boyunca muhatap olduk. Aradan 14 ay geçti, ekonomik yönden darmadağın olduk. Baktığınız zaman o dönemde bizim fazla aldığımızı söyleyen kesimler, şu anda kamuda öyle ücret dengesizlikleri var ki iki misline yakın ücret alıyorlar” açıklamasında bulundu. Çalışma hayatında birçok sıkıntının olduğunu bunlardan birinin de asgari ücret olduğunu dile getirerek, “17 bin lirayla bırakın bir ayı bir hafta geçinme şansınız yok. Hala ülkemizde asgari ‘ücret fazladır, asgari ücret 10 sene önce şöyleydi' gibi konuşmalar var. Bunları konuşmak anlamsız, ayıp ve günahtır. Tablo ortada, alınan paralar ortada ve marketlerde, raflarda olan fiyatlarda ortada bu meselede 3 sendika başkanı olarak depremin maliyetini biliyoruz, savaşın maliyetini biliyoruz, Covid'in maliyetini biliyoruz. Fakat kötü bir ekonomik yönetimde bu maliyetleri de biz ödüyoruz. Kamuda ve özel sektörde verilen ücretlerin yeterli olmadığını dile getiren Atalay, “Düşünün enerji sektöründe 20 yıldır çalışan bir işçi 25 bin ile 30 arasında bir ücret alıyor. Patronuna sorduğunuz zaman ‘bu ücret yüksek bir ücret, bu ülkede çok rahat geçinilebilecek bir ücret' diyor. ‘Allah size nasip etsin' demek istiyorum ama beddua etmek istemiyorum. Ülkemizde yüzde 20'lik bir kesim refah içinde yaşıyor bedelini ise yüzde 80'lik bir kesim ödüyor” ifadelerini kullandı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı konuşmada ise makroekonomik göstergelere bakıldığı zaman büyüye bir Türkiye'nin görüldüğünü dile getirerek, “Kişi başına düşen milli gelirlere 13 dolara çıktı TÜİK'in rakamlarına göre. Üretim çarkları devam ediyor. Özel sektöre pek çok şirket 3 vardiya çalışıyor. Büyüme de devam ediyor, ihracat artıyor, işsizlik azalıyor. Bütün bu makroekonomik veriler ışığında çalışanların, emek hareketinin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin tablosuna bakıldığında ise büyümeye rağmen, Gayrisafi Milli Hasıladaki artışa rağmen ücretlilerin aldığı pay artmıyor azalıyor. Bu çerçevede bakıldığı zaman asgari ücretle çalışanların oranı da artıyor. Türkiye'de refahın adil paylaşımıyla ilgili tersine bir gidiş söz konusu” şeklinde konuştu. Arslan, Belediye işçilerinin de sorunlarına değinerek, “Seçim sonrası sadece bizim konfederasyonda 5 bin işçi işini kaybetti. Bunlar hiçbir suçları yokken, hiçbir cezai işlem uygulanmadan tamamen belediye başkanlarının inisiyatifiyle çıkarılıyor. Bu işten çıkarmalar bizi son derece üzüyor. Muhalefet partilerinin söyledikleri ve yaptıkları arasında ciddi fark var. Ekonomik kriz varsa işçiyi çıkartmak çözüm değildir yeni istihdam üretmek çözüm olur. İşten çıkarmalara son verilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise enflasyonunun sebebinin sabit gelirli olmadığını, asgari ücrette artış yapılması gerektiğini ifade etti. Çerkezoğlu, üç konfederasyonun taleplerinin yer aldığı ortak bildirisindeki 10 maddeyi de şu şekilde özetledi: Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut sistem ücretleri mağdur ediyor. Vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı. Çalışanlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK'in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla açıklanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı. Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli. En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir. 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmamalı. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez. İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem oluşturulmalıdır. Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.

Türk-İş Başkanı Bursa'da konuştu Haber

Türk-İş Başkanı Bursa'da konuştu

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde binlerce işçi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda toplandı.  Polis tarafından tek tek aranan işçiler, bayraklarla metrelerce uzunlukta kortejler oluşturdu. Hastane alanında son bulan kortejin ardından 1 Mayıs’ı işçiler davul ve zurnalarla halay çekerek kutladı. Alanı dolduran binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler çoğu zaman hak ettiğini alamaz. Kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder. Cefa çeker, ancak sefası çok azdır. Sendikalı örgütlenmeden mahrum kalır. Örgütlenme mücadelesini verir. Bu durum çok uzun sürer. Bu, benim ülkemde gerçek olan bir tablodur. Her alanda bedel ödemeye devam ediyoruz. Vergiyle ilgili 12 ay çalışıyoruz. Bir senede bir bölüm arkadaşımız 10, bir bölüm arkadaşımız 11 ay maaş alıyor. Bu adil değil, bu sürdürülebilir bir tablo değil. Bu doğru değil. Bir an evvel düzeltilmeli. Ekim ayında kanun meclise gelene kadar her alanda olacağız. Sendikalarla bu mücadeleyi vermezsek, temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder. Bu vergi ile ilgili 4 ay evvel Türk-İş genel kurulunu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi, kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidimdir, Türkiye'yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha” dedi. "İŞÇİLERİN YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACI VAR" Yeni anayasanın günlerdir konuşulduğunu belirten Başkan Atalay, “Yeni anayasa yapılır mı? Yapılmaz mı? bilmem. Ama TÜRK-İŞ'in, sendikaların bir talebi var. Yeni anayasanın adını bırakın. İşçiyle ilgili yeni bir anayasa düzenlemeye bizim ihtiyacımız var. Bu sistemle bu gemiyi götürmemiz. Mahkemeye gidiyorsun. Örgütleniyorsun. Bin kişilik iş yerinde, 970 kişiyi üye yapıyorsun. Mahkeme yedi sene sürüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Onun için işçilerin anayasaya, yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu yeni bir anayasada yasal düzenleme yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları, problemleri, bu kürsüler anlatmaya devam ederiz. Onun için taleplerimizin başında. Anayasası geliyor. Bir an evvel çıksın” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.