Türk-İş Haberleri - Son Dakika Türk-İş Haber Güncel Gelişmeler

Asgari ücrette geri sayım! Komisyon değişiyor: A'dan Z'ye tüm kalemler etkilenecek

2026 yılında geçerli olacak yeni asgari ücret için hazırlıklar hız kazanırken, bu yıl tartışmalar yalnızca rakamlarla sınırlı değil. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısında hükümet temsilci sayısının 5’ten 1’e düşürülmesi ihtimali, görüşmelerin seyrini doğrudan etkileyebilecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Yetkililere göre bu değişiklik, komisyonun işçi–işveren ekseninde yeniden şekillenmesine yol açabilir. Ancak işçi kesiminde, hükümet ağırlığının azalmasının karar sürecinde “çok etkili olmayacağı” yönünde yorumlar da dikkat çekiyor. KOMİSYONDA DEĞİŞİKLİK TARTIŞMASI: “RESMİ KARARI BEKLİYORUZ” TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, son açıklamasında Çalışma Bakanlığı’ndan resmi kararın beklendiğini ifade ederek, komisyon yapısındaki değişikliğin ücret belirleme sürecine etkisinin ayrıca değerlendirileceğini vurguladı. Mevcut komisyonda TÜRK-İŞ, TİSK ve hükümetten toplam 15 temsilci bulunuyor. Her yıl olduğu gibi süreç, oy çokluğuyla alınacak kararlar üzerinden ilerleyecek. İLK TOPLANTI 12 ARALIK’TA Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 12 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde ilk toplantısını yapacak. Bu toplantıyla birlikte milyonların gözü yeni yılın maaş zammına çevrilecek. 2026 ASGARİ ÜCRET TAHMİNLERİ: İŞTE SENARYOLAR Bugün net 22.104,67 TL, brüt 26.005,50 TL olan asgari ücret için hesaplamalar Türkiye gündeminin merkezinde. İşveren maliyeti ise SGK primi ve işsizlik sigortası ile birlikte 30.621,48 TL seviyesinde. Yeni yılda ağırlıklı olarak %25–30 arası bir artış konuşuluyor. Bu kapsamda öne çıkan senaryolar şöyle: TEMEL ZAM SENARYOLARI %25 artış: 27.630 TL %30 artış: 28.735 TL GENİŞ ZAM ARALIĞI (%28,5–%40) %28,5 artış: 28.405 TL %30 artış: 28.735 TL %35 artış: 29.841 TL %40 artış: 30.946 TL Uzmanlara göre, TÜİK verileri ve TCMB’nin yıl sonu %31–33 enflasyon tahmini dikkate alındığında bu oranların daha da yukarı çıkması ihtimali göz ardı edilmiyor. BELİRLENECEK ÜCRET ONLARCA KALEMİ ETKİLEYECEK Yeni asgari ücretin açıklanması yalnızca çalışan maaşlarını değil, birçok ekonomik kalemi doğrudan belirleyecek. ASGARİ ÜCRETİN ETKİLEDİĞİ BAŞLIKLAR Tazminatlar: Kıdem ve ihbar tazminatları artacak. İşsizlik Maaşı: Hem en düşük hem maksimum ödemede yükseliş olacak. Rapor Parası & Analık Ödeneği: Hastalık, iş kazası ve doğum izinlerinde artış görülecek. Stajyer Ücretleri: Mesleki eğitimdeki ödemeler brüt ücrete göre güncellenecek. Borçlanmalar: Doğum, askerlik ve yurtdışı borçlanma maliyetleri yükselecek. GSS ve Primler: GSS, Bağ-Kur ve SSK primleri ocak ayında artacak. VERGİ MUAFİYETİ 2026’DA DA DEVAM EDİYOR Asgari ücretin vergi dışı tutulmasının 2026’da da sürmesi bekleniyor. 2026 Bütçe Teklifi’ne göre bu uygulamanın çalışanlara sağlayacağı toplam katkı 1 trilyon 92 milyar TL olacak. Bu düzenleme, özellikle brüt maaşla çalışanların eline geçen net tutarı artırdığı için kritik önem taşıyor. ENFLASYON VE GEÇİM MALİYETİ BELİRLEYİCİ OLACAK Yeni asgari ücret belirlenirken komisyonun dikkate alacağı temel parametreler arasında: Enflasyon Geçim şartları ve yaşam maliyeti İşveren maliyetleri İstihdamın korunması Makroekonomik dengeler yer alıyor. Yüksek enflasyonun gölgesinde geçen bir yılın ardından, belirlenecek ücret milyonlarca çalışan için yalnızca bir zam değil, geçim mücadelesinin yeni eşiği olarak görülüyor. 2026 ASGARİ ÜCRET SÜRECİ HER ZAMANKİNDEN DAHA KRİTİK Komisyon yapısının değişmesi, hükümet temsilcilerinin azaltılması ve enflasyon baskısı bir araya geldiğinde, 2026 asgari ücret süreci önceki yıllara göre çok daha hareketli geçecek. Aralık ayında başlayacak görüşmeler sonucunda açıklanacak yeni rakam, hem çalışanların refahını hem işverenlerin maliyet yükünü hem de genel ekonomik dengeyi yakından etkileyecek.

TÜRK-İŞ'ten asgari ücret konusunda net tavır! Taleplerini açıkladılar

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanlar Kurulu, 4 Kasım 2025 Salı günü konfederasyon genel merkezinde bir araya geldi. Toplantının ana gündemini asgari ücret, vergi yükü, sendikal haklar ve çalışma hayatındaki adaletsizlikler oluşturdu. Toplantının ardından açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi tarafının taleplerinin dikkate alınmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yönetmelik değişmezse biz aynı noktadayız. Biz katılmıyoruz. Ama asgari ücretlilerin problemini, sorunlarını her gün söylemeye devam ederiz. Bir an evvel yönetmelik değişirse gene Başkanlar Kurulunu toplarız. Kurulun alacağı karara göre hareket ederiz.” “1974’TEN BU YANA AYNI TABLO” TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun yayımladığı bildiride, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, 1974 yılından bu yana komisyonda en fazla işçiyi temsil eden kuruluş olarak görev yapan TÜRK-İŞ’in, çoğu kararda muhalefet şerhi koymak zorunda kaldığı hatırlatıldı. Bildiride şu ifadelere yer verildi: 2000 yılından bu yana alınan 29 karardan sadece 6’sı oybirliğiyle alındı. İşçi kesimi yalnızca iki kez hükümetle birlikte oy kullandı. Asgari ücret 21 kez hükümet ve işveren tarafı tarafından birlikte belirlendi. TÜRK-İŞ, komisyon yapısında değişiklik yapılmadığı sürece 2026 yılı asgari ücret görüşmelerine katılmayacağını açıkladı. “YÜKSEK HAKEM KURULU’NDA TEMSİL ADALETİ YOK” Bildiride bir diğer eleştiri, Yüksek Hakem Kurulu’nun mevcut yapısına yönelik oldu. Kurulun, işçi tarafının sınırlı temsil edildiği devlet ağırlıklı bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekilerek, karar süreçlerinde denge ve eşit katılım ilkesinin sağlanamadığı ifade edildi. TÜRK-İŞ, temsil adaletinin sağlanması için acilen düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. “ASGARİ ÜCRET İNSANCA YAŞAM DÜZEYİNE ÇEKİLMELİ” TÜRK-İŞ bildirisine göre, gelir dağılımındaki adaletsizlik her geçen gün derinleşiyor. Çalışanların büyük bölümünün açlık sınırının altında kalan asgari ücretle yaşam mücadelesi verdiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Asgari ücret, taban ücret olmaktan çıkmış, ülkenin genel ücret standardı haline gelmiştir. Bu nedenle, asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeyde belirlenmesi gerekmektedir.” “VERGİ YÜKÜ ÇALIŞANI EZMEYE DEVAM EDİYOR” TÜRK-İŞ, çalışanların gelirlerinden alınan yüksek vergilere de dikkat çekti. Açıklamada, gelir vergisi tarifesinin ücretliler lehine yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı: “İşçilerin yılın başında aldığı ücret, vergi dilimleri nedeniyle ilerleyen aylarda azalıyor. Bu durum, ücret artışlarını anlamsız hale getiriyor. Sosyal devlet olmanın gereği olarak vergide adalet sağlanmalıdır.” SENDİKAL HAKLAR, TAŞERON İŞÇİLER VE EMEKLİLİK VURGUSU Konfederasyonun bildirisine göre, Türkiye’de sendikal örgütlenme önünde hâlâ ciddi engeller bulunuyor. İşçilerin sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmaları ve grev hakkının kısıtlanması, örgütlenme özgürlüğünü zayıflatıyor. Ayrıca, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirilen işçilerin özlük haklarıyla ilgili sorunların devam ettiği, kamuda taşeron işçisi sorununun tamamen çözülmesi gerektiği belirtildi. Bildiride ayrıca, EYT sonrası bir gün farkla mağdur olan çalışanlara yönelik adım atılması, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin kamu yükümlülüklerini bireylere devredeceği uyarısı, Çırak ve stajyerlerin sigorta başlangıçlarının emeklilik hesabında dikkate alınması gerektiği vurgulandı. “BANKA PROMOSYONLARI ÇALIŞANLARA ÖDENMELİ” TÜRK-İŞ, son olarak kamu ve özel sektörde yapılan banka promosyon anlaşmalarında işçilerin haklarının korunmadığına dikkat çekti. Açıklamada, promosyon tutarlarının işçilere yansıtılmamasının eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek, “Banka promosyonlarının tamamı çalışanlara ödenmelidir.” denildi. “EMEK DÜNYASINDA ADALET İÇİN MÜCADELE SÜRECEK” Bildirinin sonunda, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu “Yukarıda belirtilen tüm sorunların takipçisi olacağız. Çalışanların haklarını korumak ve emek dünyasında adaleti sağlamak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” mesajını paylaştı.

Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı ne kadar oldu?

Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı ne kadar oldu? sorusuna arama motorları üzerinden yanıt aranıyor. Yapılan araştırmanın ardından, "Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı ne kadar oldu?" sorusuna yanıt bulundu. Peki, Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırı ne kadar oldu? işte detaylar... Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Ağustos ayında açlık sınırını açıkladı. Son üç ayda açlık ve yoksulluk sınırında %1 civarında bir artış gözlemlenirken, bu ay temel gıda fiyatlarındaki çoğunlukla sabit kalma ve küçük miktarlardaki artışlar nedeniyle artış oranı %0,19 olarak hesaplandı. Türk-İş uzmanları tarafından yapılan araştırmaya göre, ülke genelindeki en popüler süpermarketler ve Ankara'nın farklı semtlerindeki halk pazarları ziyaret edilerek açlık ve yoksulluk sınırı hesaplandı. Temmuz ayına göre açlık sınırının 37 TL arttığı tespit edildi. Yılın ilk beş ayında açlık sınırında toplamda 3.921 TL artış yaşanırken, Ocak 2024'te 15.048 TL olan açlık sınırı, Mayıs 2024'te 18.969 TL'ye yükselmişti. Son üç ayda bu artış 292 TL olarak gerçekleşti. İlk beş ay boyunca tüm ürünlerde sürekli ve yüksek artışlar yaşanırken, son üç ayda bu artışların düşük oranlarda ve sınırlı ürünlerde gerçekleştiği gözlemlendi. 2024 yılının ilk sekiz ayında, temel gıda maddelerinde önemli fiyat artışları gözlemlendi. Araştırma verilerine göre, bazı temel gıda maddelerindeki fiyat artış oranları şu şekilde gerçekleşti: Yeşil Mercimek: %20,59 Kırmızı Mercimek: %24,03 Kuru Fasulye: ,06 Nohut: %20,54 Pirinç: ,74 Peynir: %26,53 Yoğurt: %24,98 Dana Eti: %27,42 Kuzu Eti: %36,99 Tereyağı: %21,52 Baharat: %26,30 Siyah Zeytin: %24,14 Bal: %23,35 Pekmez: %24,01 Bu artışlar, yılın ilk sekiz ayında temel gıda maddelerinin maliyetlerinde yaşanan önemli değişiklikleri yansıtıyor. AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI AÇIKLANDI Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması (açlık sınırı) 19.271,15 TL olarak belirlendi. Bu rakam, ailenin yalnızca gıda ihtiyaçlarını karşılamak için gereken minimum harcama miktarını ifade ediyor. Bunun yanı sıra, gıda harcamaları dışında giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu ihtiyaçlar için yapılması gereken diğer aylık harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 62.772,48 TL olarak hesaplandı. Bu rakam, ailenin tüm temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gereken toplam harcama miktarını temsil ediyor. Ayrıca, bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti aylık 24.962,37 TL'ye yükseldi. Bu tutar, bir bireyin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan minimum aylık giderleri kapsamaktadır.

Türk-İş 1 Mayıs'ta Bursa'da

1 Mayıs programının akışını açıklayan Türk-İş Sendikası Bursa Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer, "1 Mayıs’taki pankartımız 'Ekonomik krizin nedeni biz değiliz. Yoksulluğa, hayat pahalılığına, vergide adaletsizliğe, esnek çalışmaya, kayıtdışı istihdama, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya dur diyoruz. İnsan onuruna yakışır yaşama ve çalışma şartları istiyoruz.' Bu yıl 1 Mayıs’ı Türk-İş Sendikası olarak Türkiye genelinde Bursa merkezli kutlama kararını aldık. Bu çalışmalarımızı mart ayının ortalarında başlattık. Son netleştiğinde sizlerle de paylaştık. Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın Türk-İş. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'ndan saat 8.30'da başlayacak olan kortej, 10.00'da yürüyüş ile devam edecek. Yürüyüş bitiminde hastane alanında kutlamalar devam edecek" şeklinde konuştu.

TÜRK-İŞ'ten açlık sınırı açıklaması!

TÜRK-İŞ, 2024 yılının ilk ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 15 bin 48 liraya; gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı ise 49 bin 19 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 19 bin 630 lira olarak belirlendi. Aylık gıda verilerinin de yer aldığı TÜRK-İŞ araştırmasına göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,27 oranında gerçekleşti. Son 12 ay itibariyle değişim oranı yüzde 69,76 oldu, 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 79,44 olarak hesaplandı. Süt, yoğurt, peynir grubunda; yeni açıklanan çiğ süt fiyatları henüz raflara yansıtılmadığı için, geçen ay tespit edilen fiyat seviyeleri yerini korudu. Fakat bazı marketlerde fiyat ayarlaması yapıldığı da gözlemlendi. “HAMSİNİN KİLOGRAM FİYATI 120 LİRAYA KADAR YÜKSELDİ” Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, ürünlerinin bulunduğu grupta ise, et fiyatlarında artış görüldü. Bu grupta en yüksek artış balık fiyatlarında gözlemlendi. Ortalama balık fiyatlarında 32 liralık bir artış görüldü. En fazla tüketilen hamsinin kilogram fiyatı 120 liraya kadar yükseldi. Hesaplamada her zaman olduğu gibi yaygın satılan balıklar esas alındığı belirtildi. Yumurta fiyatlarında yılsonu fiyat ayarlamaları nedeniyle 20 kuruşluk bir artış gözlemlendi. Tavuk fiyatları ise geçen aya göre 5 lira artış göstererek ortalama kilogram fiyatı 77 liradan marketlerde yer aldı. EKMEK 8 LİRA OLDU Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta ekmek fiyatı artış görüldüğü tespit edildi. Ankara’da 200 gramlık ekmek fiyatı 8 lira olarak belirlendi. Böylece 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek fiyatında 105 liralık artış meydana geldi. Tahıllar grubunda bu ayda sınırlı seviyede artış yaşandı. Marketlerde ürün çeşitliliğinde azalma tespit edildi.