Trabzon Haberleri - Son Dakika Trabzon Haber Güncel Gelişmeler

Trabzon'un eşsiz güzelliği: Uzungöl

Uzungöl, 1000 metre uzunluğunda, 500 metre genişliğinde ve 15 metre derinliğindedir. Göl, heyelan sonucu oluşmuş ve etrafı yemyeşil ormanlarla çevrilidir. Gölde alabalık, sazan ve turna gibi birçok balık türü yaşamaktadır. Uzungöl'de yapılabilecek birçok şey var. Ziyaretçiler gölde tekne turu yapabilir, doğa yürüyüşlerine çıkabilir, bisiklet sürebilir, piknik yapabilir, kamp yapabilir ve balık tutabilirler. Göl kenarında birçok restoran, kafe ve hediyelik eşya dükkanı da bulunmaktadır. UZUNGÖL'E NASIL GİDİLİR? Uzungöl'e Trabzon Havalimanı'ndan arabayla yaklaşık 2 saat 30 dakikada ulaşabilirsiniz. Trabzon şehir merkezinden Uzungöl'e otobüsle yaklaşık 3 saatte ulaşabilirsiniz. İstanbul'dan Uzungöl'e uçakla yaklaşık 1 saat 30 dakikada, otobüsle ise yaklaşık 10 saatte ulaşabilirsiniz. UZUNGÖL'DE YAPILACAK ŞEYLER... Gölde tekne turu yapmak Doğada yürüyüşlere çıkmak Bisiklet sürmek Piknik yapmak Kamp yapmak Balık tutmak Yöresel yemekleri tatmak Hediyelik eşya almak UZUNGÖL HAKKINDA BAZI BİLGİLER... Uzungöl'ün deniz seviyesinden yüksekliği 1090 metredir. Gölün en derin yeri 15 metredir. Gölde alabalık, sazan ve turna gibi birçok balık türü yaşamaktadır. Uzungöl, 1987 yılında tabiat parkı ilan edilmiştir. UZUNGÖL'ÜN KORUNMASI Uzungöl, Trabzon'un Çaykara ilçesinde bulunan ve doğal güzelliği ile öne çıkan bir göldür. 1987 yılında tabiat parkı ilan edilen Uzungöl, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan popüler bir turizm merkezidir. Ancak, Uzungöl de diğer birçok doğal alan gibi çeşitli tehditlerle karşı karşıyadır. Bu tehditlerden bazıları şunlardır: Kirlilik: Düzensiz ve kontrolsüz turizm faaliyetleri göl ve çevresine atılan çöpler ve atık sular gölün su kalitesini bozmaktadır. Yaban hayatı ticareti: Alabalık gibi bazı balık türlerinin yasadışı avlanması ve ticareti gölün biyolojik çeşitliliğini tehdit etmektedir. İklim değişikliği: İklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklıklar ve kuraklık, gölün su seviyesinin düşmesine ve habitatların tahrip olmasına neden olmaktadır. Plansız yapılaşma: Göl kenarında yapılan plansız ve kontrolsüz binalar gölün doğal güzelliğini bozmaktadır. Uzungöl'ün korunması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları şunlardır: Uzungöl Tabiat Parkı Yönetim Planı: Bu plan kapsamında, gölün doğal yapısının korunması, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi gibi hedefler belirlenmiştir. Kirlilik Önleme Çalışmaları: Göl havzasındaki yerleşim yerlerinden ve işletmelerden gelen atık suların arıtılması ve katı atıkların toplanması gibi çalışmalar yapılmaktadır. Yaban Hayatı Koruma Çalışmaları: Alabalık gibi bazı balık türlerinin yasadışı avlanması ve ticaretiyle mücadele edilmektedir. Çevre Eğitimi Çalışmaları: Yerel halk ve ziyaretçilere gölün doğal değerleri ve gölün korunması için neler yapılabileceği konusunda bilgi verilmektedir. Uzungöl'ün korunmasına katkıda bulunmak için yapabileceklerimiz: Çöplerimizi göl kenarına atmamak: Göl kenarında çöplerimizi toplamak ve çöp kutularına atmak önemlidir. Yaban hayatına zarar vermemek: Gölde ve çevresinde yaşayan balıklara yiyecek vermemeli, onları rahatsız etmemeli ve doğal yaşam alanlarına zarar vermemeliyiz. Sürdürülebilir ürünler kullanmak: Fosfat içeren temizlik ürünleri ve böcek ilaçları gibi çevreye zarar veren ürünler kullanmaktan kaçınmalıyız. Yerel halkın kalkınmasına katkıda bulunmak: Yerel ürünler satın alarak ve yerel işletmeleri destekleyerek yerel halkın kalkınmasına katkıda bulunabiliriz. Gölün korunmasına yönelik çalışmaları desteklemek: Sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün yürüttüğü çalışmalara destek olarak gölün korunmasına katkıda bulunabiliriz. Uzungöl, hepimizin ortak mirasıdır. Bu mirası korumak için hepimize görev düşmektedir.

Bu mezarlık sosyal medyada gündem oldu! Tribüne benzetildi

Trabzon'daki mezarlık Türkiye'de ilk olabilecek özelliği ile dikkat çekiyor. Pınarlı mahallesi halkı tarafından mezarlıklara gelen vatandaşların rahat bir şekilde dualarını okuyabilmesi için ilginç bir yola başvuruldu. Mezarlığın üst kısmına dökülen betonun üzerine stadyumlarda ve kapalı spor salonlarında görmeye alışık olduğumuz tribün koltukları yerleştirildi. İnternet üzerinden satın alınan tribün koltuklarının çoğunluğunun bordo ve mavi olması sosyal medyada da yoğun ilgi gördü. Paylaşılan görüntülerde vatandaşların çoğunluğu mezarlığa ‘tribün' benzetmesi yaparken, mahalle halkı eksik kalan koltuklar için Trabzonspor Kulübü'nden yardım istedi. TRABZONSPOR BAŞKANINDAN MEZARLIĞA TRİBÜN KOLTUĞU TALEP ETTİ Pınarlı Mahalle Muhtarı Davut İşçi, yaptıkları hizmete sosyal medyada yapılan yorumlarda yer alan ‘tribün' benzetmesine karşı olduklarını belirterek “Cenaze merasimlerinde ve mezarlıklara bayram ziyaretlerinde gelen vatandaşların rahat oturabilmesi için böyle bir güzellik yapmaya çalıştık. Bazı arkadaşlarımızın vesile ile oldu. Güzel olduğuna inanıyorum. Koltukların teminini vatandaşlarımızın yardımıyla internet üzerinden özellikle İstanbul'dan gönderilen koltukları buraya yerleştirmeye çalıştık. Trabzonspor bizim gönlümüzde. Bu konuda Trabzonspor'dan da beklentimiz var. Eksik koltuklarımız var. Onlarında tamamlanması için yardım talep ediyoruz. İnşallah başkanımızın duyarlı olacağına inanıyorum. Sosyal medyada 'tribün' denildi ama ona karşıyız. Kesinlikle tribün diye bir şey yok. Vatandaşların rahat bir şekilde oturabilmesi için biz bunları yaptık” dedi. “BURAYA GELENLERİN DUALARINI VE KUR'AN-I KERİM'İ EN İYİ ŞEKİLDE OKUMALARI İÇİN DÜŞÜNDÜK” Pınarlı Mahallesi Merkez Cami İmam Hatibi Mustafa Kum ise vatandaşların rahat bir şekilde duaları okuyabilmesi için koltukları düşündüklerini dile getirerek “Bu fikir muhtarımız, köy ihtiyar heyeti ve vatandaşlarımız ile düşündüğümüz bir şey. Burada vatandaşlarımızın mezar ziyaretine geldiği zaman daha güzel bir şekilde oturarak hem defin esnasında olsun hem de bayram günleri olsun mezarlarını ziyaret ettiklerinde oturup duaları etmeleri için düşündüğümüz bir uygulama oldu. Güzel de oldu. Tabi renkler Trabzonspor olunca o da ilgi çekti. Bu hizmet için emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bizim sadece tek bir amacımız var. Buraya gelenlerin dualarını ve Kur'an-ı Kerim'i en iyi şekilde okumaları için düşündük. Tribün diye bir algı oluşturmanın herhangi anlamı yok. Trabzonspor'dan küçük bir beklentimiz var. İnşallah o talebimizde karşılık bulur. Yaklaşık 30 adet koltuğa ihtiyacımız var. Onlarda bordo ve mavi olursa çok daha güzel olur. Tamamlamış oluruz. Vatandaşlardan çok güzel tepkiler aldık. İnşallah vatandaşlarda bu hizmeti en iyi şekilde değerlendireceklerdir. Hem maddi hem de manevi destekleri olan herkese teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Eşsiz doğa harikası: Sera Gölü

Göl, Yıldızlı ve Derecik belediyelerinin arasında yer alan Derecik Vadisi'nde oluşmuştur. İsmini hudutları içerisinde olduğu Yıldızlı'nın eski adı olan Sera'dan almıştır. GÖLÜN ÖZELLİKLERİ Gölün yüzölçümü 120 hektardır. Gölün 85 hektarlık kısmı su alanı, 35 hektarlık kısmı ise bataklık alandır. Göl, bir kaç küçük dere ile beslenmekte ve su seviyesi yükseldiğinde küçük bir kanal yoluyla denize boşalmaktadır. Sera Gölü, 233 kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır ve bu nedenle Önemli Kuş Alanı (ÖKA) olarak kabul edilmiştir. Göl ve çevresi 1979 yılında Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmiştir. GÖLDE YAPILABİLECEKLER Gölde kuş gözlemi yapılabilir. Göl çevresinde yürüyüş, piknik ve kamp yapılabilir. Gölde balık tutulabilir. Gölde kano ve tekne turu yapılabilir. Göl manzaralı kafelerde ve restoranlarda mola verebilirsiniz. GÖLÜN TARİHİ Sera Gölü, 21 Şubat 1950 tarihinde, Derecik Vadisi'nde meydana gelen heyelan sonucu oluşmuştur. Heyelan sonucu vadi tabanı kapanmış ve göl oluşmuştur. Gölün oluşumu sonrası bölgede birçok değişim yaşanmıştır. Göl, birçok canlı türüne ev sahipliği yapmaya başlamış ve bölgenin iklimini de etkilemiştir. GÖLÜN EKOLOJİSİ Sera Gölü, zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Gölde 233 kuş türü, 41 memeli türü, 22 sürüngen türü, 13 amfibi türü ve 12 balık türü yaşamaktadır. Gölün etrafındaki ormanlarda ise birçok bitki türü bulunmaktadır. GÖLÜN KORUNMASI Sera Gölü, Tabiatı Koruma Alanı olmasına rağmen birçok tehdit altındadır. Bu tehditler arasında şunlar yer alır: Kirlilik: Göl çevresindeki yerleşim yerlerinden ve tarımsal faaliyetlerden gelen atık sular gölü kirletmektedir. Habitat tahribatı: Göl kenarındaki ormanlık alanların tahrip edilmesi ve kumulların aşınması gölün doğal habitatını bozmaktadır. İstilacı türler: Gölde bulunan bazı istilacı bitki ve hayvan türleri yerel türleri tehdit etmektedir. İklim değişikliği: İklim değişikliği gölün su seviyesini ve su sıcaklığını etkilemektedir. Bu tehditlere karşı Sera Gölü'nün korunması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar şunları içerir: Kirliliğin önlenmesi: Atık suların arıtılması ve tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaç ve gübrelerin kontrol edilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Habitat restorasyonu: Tahrip edilen ormanlık alanlar yeniden ağaçlandırılmakta ve kumullar stabilize edilmektedir. İstilacı türlerle mücadele: Göldeki istilacı bitki ve hayvan türleri ile mücadele edilmektedir. Eğitim ve bilinçlendirme: Bölgedeki halka gölün önemi ve korunması için neler yapılabileceği konusunda eğitim verilmektedir. SERA GÖLÜ'NE NASIL GİDİLİR? Sera Gölü'ne Trabzon il merkezinden arabayla 25 dakikada ulaşabilirsiniz. Ayancık'tan arabayla 1 saatte ulaşabilirsiniz. SERA GÖLÜ'NE GİTMEDEN ÖNCE... Göl çevresinde sivrisinek ve diğer böcekler olabileceğinden dolayı sinek kovucu kullanmanız tavsiye edilir. Gölde güneş ışınları oldukça yoğun olabileceğinden dolayı güneş kremi ve şapka kullanmanız tavsiye edilir. Gölde yüzmek yasaktır. Göl çevresini temiz tutmak ve çöplerinizi atmamak önemlidir.

Facia teğet geçti! Genç kız ölümden döndü

Fırtına nedeniyle hastanenin çatısından kopan demir kalas park halindeki otomobilin ön camına ok gibi saplanırken, sac levhada arka kısmında bulunan otomobilin üzerine çarparak kara yoluna düştü. O sırada olaydan saniyeler önce kaldırımda yürüyen genç bir kız olası faciadan kıl payı kurtulurken, o ana şahit olan çevre sakinleri de büyük bir korku yaşadı. Numune Kampüsü yakınlarında lokanta işleten Hüseyin Bayram, büyük bir demir borunun aracına ok gibi saplandığını belirterek “Namaz kılıyordum. O ara fırtına devam ediyordu. Numune Hastanesinin çatısı kopma vaziyetindeydi bir gürültüyle oradan büyük bir demir boru arabama isabet etti, yandaki komşunun da arabasına vurdu. Büyük bir afat büyük bir tehlike atlattık. Allah’tan kimseye bir zarar gelmedi, mala geldi çok korktuk. O sırada kaldırımdan bir kız çocuğu geçiyordu kalas uçmadan birkaç saniye öncede bir araba geçti. Biraz daha gecikseydi arabaya da vuracaktı. Biz apartman mı yıkılıyor dedik. Arabamızı yaptırdık ilgili yerlere müracaat ettik inşallah masraflarımızı karşılarlar” dedi. Öte yandan fırtınadan dolayı kopan çatının yapımına başlanırken, olayla ilgili inceleme sürüyor.

Yolculuk 4 gün sürecek! 'Sonbaharda geri döneceğiz'

Trabzon'un Vakfıkebir ilçesine bağlı Karatepe Mahallesi'nde yaşayan Ali Sağlam, Erkan ve Soner Tanrıkulu, küçükbaş hayvanlarıyla yüksek kesimli yaylalara yürüyerek gidiyor. Ali Sağlam, AA muhabirine, Vakfıkebir'den yola çıkarak Tonya'nın Erikbeli Yaylası ile Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinin Özkürtün beldesi, Güvende, Kazıkbeli ve Gavurdağı yaylalarına doğru yolculuklarının başladığını söyledi. "HER SENE BU YOLU YAYA GİDİP YAYA DÖNÜYORUZ" Yolculuğun 4 gün süreceğini belirten Sağlam, "2 gündür yoldayız, 2 gün daha devam edeceğiz. Koyunumuz binin üzerinde, Allah çok versin. 600-700 kuzumuz var. Allah nasip ederse sonbaharda geri döneceğiz. Her sene bu yolu yaya gidip yaya dönüyoruz." diye konuştu.

İş yerinde korkutan yangın

İskenderpaşa Mahallesi Sümer Sokak'taki bir iş yerinde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye polis, Trabzon Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi ile 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin müdahalesiyle büyümeden söndürülen yangında 2 itfaiye eri dumandan etkilendi. 112 Acil Sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapılan itfaiye erleri, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan 2 itfaiye erinin, genel sağlık durumlarının iyi olduğu, oksijen tedavisi yapıldığı öğrenildi.

4 gün sürecek yolculuk başladı! 6 ay bölgede kalacaklar

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde hava sıcaklıklarının artması ve yüksek kesimlerde karların erimesiyle yaylalara göç başladı. Her yıl Ekim-Kasım gibi yayladan dönüşe geçen ve bahar aylarının gelmesiyle yaylara tekrar göç eden besicilerin asırlardır devam eden geleneği bu yıl da sürdü. Zorlu mesaide kilometrelerce yol kat eden ve hayvanlarının başından bir an olsun ayrılmayan besiciler yüzlerce koyun sürüsü ile karayolu ve dağlık alanlardan geçiyor. Coğrafi şartlar nedeniyle çoban köpekleri eşliğinde süren göç yolculuğu sürücüler tarafından da ilgiyle takip ediliyor. Yoldan geçen araçların ilerleyişini zorlaştıran sürüdeki koyunlar ise sürücüler tarafından cep telefonu ile görüntüleniyor. Trabzon’un Akçaabat ilçesinden yaklaşık 700 koyun ile Gümüşhane yaylalara gitmek için yola çıkan sürüde bulunan besicilerden Turgut Dursun, yaylada 6 ay kalacaklarını belirterek “Yolculuğa devam ediyoruz. Artık zamanı gelmişti. Havalar ısındı diyerek yolu çıktık ama kar yağdı. Yolculuğumuz Akçaabat ilçesinden başladı Gümüşhane’ye kadar sürecek. Yaklaşık 700 koyun ile bu yolculuğa başladık. Yaklaşık 4 gün sürüyor. Yaylada 6 ay kalacağız” dedi. “ZAHMETİ DÜNYAYA BEDEL, AMA SEVİYORUZ” Besicilerden Mustafa Taylan da belirli noktalarda durarak çadır kurduklarını dile getirerek “Zigana dağından geçerek Gümüşhane’ye ulaşacağız. Yüzlerce koyun ile sürüsü ile yolculuk başladı. Havalar kötü, karın yağması bizi olumsuz etkiledi. Yolculuğumuzda belirli noktalarda durarak çadır kuruyoruz. Her yıl bunu geleneksel olarak yapıyoruz” şeklinde konuştu. Zorlu bir yolculuğa başladıklarını dile getiren Ali Dursun ise, “Yaz geldi 6 ay kalacağımız yayla yoluna nasipse başladık. Zorlu bir yolculuk. Bizim gibi olan besicilere bir çözüm bulmaları lazım. Yola sığmıyoruz. Bu yolculuğun zahmeti dünyaya bedel. Ama seviyoruz. Allah nasip ederse 6 ay yaylada kalacağız. Kış aylarında tekrar köye dönüş yapacağız” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Trabzon'da istifalar sürüyor!

İYİ Parti Olağanüstü Kurultay’ın ardından Trabzon’da yaşanan istifalar sürüyor. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın parti üyeliğinden istifasının ile başlayan süreçte İl Başkanlığı ve Ortahisar İlçe Başkanlığı yönetiminin istifasının ardından Yomra İlçe Başkanı da yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini açıkladı. İlçe Başkanı Gökcan Şahin yaptığı basın açıklamasıyla İYİ Parti’den istifa ettiklerini belirterek, “Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte, 2'si Büyükşehir Belediye Meclisi 9 Yomra Belediye Meclisi üyemiz ve Mahalle başkanlarımızla birlikte İYİ Parti’den istifa ettik” dedi. Şahin, “Seçilmiş bir delegenin oy kullanma hakkını gasp edenlerden hesabını sormak ve bunu da kamuoyuna açıklamak İYİ Parti’nin namus borcudur. Sayın Koray Aydın’ın Genel Başkan olmaması için işleyen gizli mekanizmalara, yapılan operasyonlara ve kurulan tezgahlara susmamız ve seyirci kalmamız artık mümkün değildir” şeklinde konuştu. “İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır” diyen Şahin, “İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Yomra Belediye Başkanlığını adayımız Mustafa Bıyık ile 2 kez üst üste kazanma başarısı gösterdik. İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır. Bu başarıların elde edilmesinin baş mimarı, Yomra’mızın ve Trabzon’umuzun gururu, Türk siyasetinin değerli ismi, son kurultayınızda İYİ Parti’nin Genel Başkan adayı Koray Aydın’dır” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ile aynı çatı altında siyaset yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Şahin, “Bilindiği üzere daha önce Trabzon il teşkilatımız ve Ortahisar ilçe teşkilatımız toptan istifa etmiş, Yomra Belediye Başkanımız da partimizden ayrılmıştı. Sonuç olarak sırf Sayın Koray Aydın’dan yana taraf oldu diye, kendi belediye başkanının oy kullanma hakkını kasıtlı olarak elinden alan bir partide siyaset yapmamız artık mümkün değildir. Kendisini siyasete kazandıran insana bile vefasızlık eden, Trabzon teşkilatlarını dinlemeyen ve özellikle Yomra’yı yok sayan bir vekille aynı çatı altında siyaset yapmamız artık mümkün değildir. İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte 25 mahalle başkanımız ile birlikte 2’si Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan 9 ilçe Belediye Meclis Üyemiz ile birlikte tüm Yomra teşkilatları olarak İYİ Parti’den istifa ediyoruz” dedi.

Doğu Karadeniz'in Türk somonu ihracatında arttı!

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, AA muhabirine, bölgeden 19 ülkeye 8 bin 633 ton Türk somonu ihraç edildiğini söyledi. Bu ihracattan 44 milyon 292 bin 248 dolar gelir sağlandığını belirten Kalyoncu, ihracatın 4 bin 89 ton karşılığı 28 milyon 479 bin 226 dolar kazanılan geçen yılın aynı dönemine oranla miktarda yüzde 111, değerde de yüzde 56 arttığını ifade etti. Kalyoncu, bölge ihracatında Rusya Federasyonu'nun ilk sırada yer aldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgemizden yılın 4 ayında Rusya Federasyonu'na 28 milyon 856 bin 841 dolarlık Türk somonu satıldı. Rusya'yı 8 milyon 980 bin 729 dolarla Vietnam, 3 milyon 123 bin 818 dolarla Japonya takip etti. Bu dönem geçen yılın aynı döneminden farklı Mısır, Ukrayna, Çin Halk Cumhuriyeti, Litvanya, Filipinler, Malezya, İspanya, Kenya, Fransa ve Danimarka'ya da dış satım gerçekleştirildi." BÖLGE İHRACATININ YÜZDE 65'İ TRABZON'DAN Bölge ihracatının değerde yüzde 65'inin Trabzon'dan gerçekleştirildiğine dikkati çeken Kalyoncu, "Trabzon'dan ocak-nisan döneminde 5 bin 592 ton Türk somonu ihraç edilerek karşılığında 28 milyon 679 bin 781 dolar kazanıldı. Kentten geçen yılın aynı döneminde 2 bin 974 tonluk Türk somonu ihracatından 20 milyon 304 bin 9 dolar gelir elde edilmişti." ifadesini kullandı. Kalyoncu, Trabzon'dan yapılan Türk somonu ihracatının da geçen yılın aynı dönemine oranla miktarda yüzde 88, değerde ise yüzde 41 arttığına dikkati çekti. İhracattaki artışının sevindirici olduğunu dile getiren Kalyoncu, Türk somonu ihracatından beklentinin yüksek olduğunu sözlerine ekledi.