Sulama Kanalı Haberleri - Son Dakika Sulama Kanalı Haber Güncel Gelişmeler

Bursa’da alevlerin yanı başında tehlikeli eğlence

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yaşanan otluk alan yangını, ilginç ve tehlikeli görüntülere sahne oldu. İbrahim Önal Fen Lisesi karşısındaki otluk alanda çıkan yangın, rüzgarın etkisiyle hızla büyüyerek çevredeki yapıları tehdit etmeye başladı. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerinin uzun süren müdahalesiyle yangın kontrol altına alındı. Ancak yangına müdahale sürerken, olay yerinin hemen yakınındaki sulama kanalında yüzen çocuklar dikkat çekti. Hava sıcaklığının 36 dereceyi bulduğu sırada 6-7 çocuğun yangına sadece birkaç metre uzaklıktaki beton köprüden suya atlaması, tehlikeyi hiçe sayan anlara sahne oldu. ÇOCUKLARIN DAVRANIŞI TEPKİ ÇEKTİ Yangının oluşturduğu yoğun duman ve sıcaklık, çevredeki vatandaşları da endişeye sevk ederken, çocukların bu tehlike anında eğlenmeye çalışması büyük tepki topladı. Sulama kanalında oluşabilecek ani akıntı riski, çocuklar için ciddi bir tehlike oluştururken, çevredeki vatandaşlar çocukları uyararak su kanalından çıkmalarını sağladı. SULAMA KANALLARI YÜZMEK İÇİN UYGUN DEĞİL Olay sonrası yetkililer bir kez daha vatandaşlara seslenerek sulama kanallarında yüzmenin büyük risk taşıdığını hatırlattı. Her yıl Türkiye genelinde onlarca çocuğun sulama kanallarında boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken yetkililer, bu tür alanlarda serinleme amaçlı yüzmenin kesinlikle kaçınılması gereken bir davranış olduğunu vurguladı. BİLİNÇLİ DAVRANIŞ HAYAT KURTARIR Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte yangın riski ciddi ölçüde artıyor. Özellikle çocukların tehlikeli bölgelerden uzak tutulması ve kriz anlarında kontrollü davranılması gerekiyor. Mustafakemalpaşa’daki bu olay, hem doğaya verilen zararı hem de ihmalkarlığın doğurabileceği başka tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi.

DSİ uyardı: Hayatınıza mal olabilir!

DSİ’den yapılan açıklamaya, havaların ısınmasıyla birlikte vatandaşların baraj, gölet ve sulama kanallarına girerek serinlemeye çalıştığı gözlemlendi. Ancak bu tür su depolama tesislerinin yüzmek için son derece riskli olduğu belirtiliyor. Baraj ve göletlerde zemin yapısının engebeli olması ve suyun ani derinlik değişimleri boğulma riskini artırıyor. Ayrıca, suyun altındaki balçık benzeri maddeler kişiyi içine çekebiliyor, bu da tehlikeyi büyütüyor. Tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna kıyasla daha düşük olması da risk faktörlerinden biri olarak gösteriliyor. ANİ KRAMPLAR VE HİPOTERMİ RİSKİ CİDDİ TEHLİKE OLUŞTURUYOR Depolama tesislerindeki su sıcaklıklarının düşük olması, ani kas kramplarına neden olabiliyor. Vücut ısısının hızlı düşmesi nedeniyle hipotermi riski de bulunuyor. Bu durum, yüzme becerisi yüksek olan kişiler için bile ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. SULAMA KANALLARINDA FARKLI VE TEHLİKELİ RİSKLER Sulama kanallarının "V" şeklindeki eğimli yapısı, kanal içinde bulunan kişilerin dışarı çıkmasını zorlaştırıyor. Yan duvarların yosun nedeniyle kaygan olması bu durumu daha da riskli hale getiriyor. Ayrıca sulama kanallarındaki suyun akış hızı yüksek olduğu için, profesyonel yüzücüler bile güçlü akıntıya karşı koymakta zorlanıyor. Bu nedenlerle sulama kanallarına girilmesi kesinlikle yasaklanmıştır. FİZİKİ TEDBİRLER ALINDI, VATANDAŞLAR DİKKATLİ OLMALI DSİ, bu tehlikeleri önlemek için tesislerde uyarı levhaları ve tel örgü uygulamaları ile fiziki önlemler aldı. Vatandaşların bu uyarılara uyması, tehlikeli alanlara girmemesi hayati önem taşıyor. Tesislere giren veya girme girişiminde bulunan kişilere şahit olan vatandaşların durumu güvenlik güçlerine bildirmesi gerekiyor. HAYATİ RİSK TAŞIYOR Baraj, gölet, sel kapanı, regülatör ve sulama kanalları, yüzmek veya serinlemek için kesinlikle uygun değildir. Bu alanlarda yaşanabilecek kazalar hayati risk taşımaktadır. DSİ’nin uyarılarına kulak vermek, hem kendi güvenliğiniz hem de çevrenizdekilerin can güvenliği için büyük önem taşıyor.

Elini yıkamak istemişti, canından oldu!

Şanlıurfa'da elini yıkamak isterken dengesini kaybederek sulama kanalına düşen kadın boğularak hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre olay, Haliliye ilçesine bağlı Yeşiltepe Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, evlerinin yakınından geçen sulama kanalına eğilerek elini yıkamaya çalışan Ayşe Görgen (21), dengesini kaybederek suya düştü. Akıntıya kapılan Görgen'i fark edenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla bölgeye dalgıç polis ekipleri sevk edildi. Ekiplerce yapılan arama sonunda Ayşe Görgen'in cansız bedeni, suya düştüğü yerden yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulundu. Görgen'in cenazesi, otopsi için Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Kayıp olarak aranıyordu! Sulama kanalından cesedi çıktı

Edinilen bilgilere göre, Laçin ilçesine bağlı Kuyumcu köyünde yaşayan 64 yaşındaki Mustafa Kurt evinden ayrıldıktan sonra bir daha dönmedi. Bu gelişme üzerine yaşlı adamın ailesi durumu Jandarma’ya haber vererek yardım istedi. İhbar üzerine köye giden Jandarma ve AFAD ekipleri Mustafa Kurt’u bulmak için arama çalışması başlattı. Bölge'de yapılan arama çalışmaları sonucu talihsiz adamın cansız bedeni köy yakınlarındaki eski bir sulama kanalında bulundu.

Serinlemek için girdiği sulama kanalından cesedi çıktı

Alınan bilgiye göre, 10 Mayıs saat 18.45 sıralarında sıcaktan bunalan yabancı uyruklu Muhammed Salih (14) serinlemek için Yüreğir ilçesine bağlı Levent Mahallesi'nde sulama kanalına girdi. Suda yüzen Muhammed Salih bir süre sonra akıntıya kapıldı. Durumu fark eden arkadaşları 112 Çağrı Merkezine olayı ihbar etti. Bu sırada Muhammed Salih suyun içerisinde kayboldu. Bölgeye Sualtı Grup Amirliğine bağlı ‘Kurbağa' adamlar ile sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ‘Kurbağa' adamlar arama çalışmalarını başlattı. Havanın kararmasıyla arama çalışmalarına son verilirken sabahın ilk saatiyle tekrar başladı. Yapılan çalışmalarda Muhammed Salih'in cansız bedeni düştüğü yerin 5 kilometre ilerisinde Ali Hocalı Mahallesi'nde bulundu. Yapılan incelemelerin ardından Muhammed Salih'in cesedi otopsisi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Serinlemek için girdiği kanalda cesedi bulundu

Olay, Gaziantep'in Nurdağı ilçesi kırsal Gözlühüyük Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, su kanalı yanında bulunan tarlada yakınlarıyla beraber çalışan 17 yaşındaki Semur Hamudi, serinlemek için kanala girdi. Kısa sürede gözden kaybolan Semur Hamudi'nin yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. EKİPLERİN YAKLAŞIK 5 SAATLİK ÇALIŞMASI SONUCU CENAZE BULUNDU İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, jandarma, itfaiye, AFAD ve su altı arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Kanalda kaybolan Semur Hamidi'nin cansız bedeni, AFAD, jandarma ve sualtı arama kurtarma ekiplerinin yaklaşık 5 saat süren çalışması sonucu bulunarak sudan çıkarıldı. Cenaze, olay yerinden tamamlanan işlemlerin ardından adli tıp kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

Yüzme bilmeyenleri önce uyarıp sonra döverek uzaklaştırıyorlar

Türkiye'nin en sıcak illerinden Adana'da hava sıcaklığı artmaya başladı. Sıcakların artmasıyla birlikte son 10 yılda 250'den fazla kişinin boğularak öldüğü, her yıl yaklaşık 30 kişinin öldüğü kanalda çocuklar ölümüne kulaç atmaya başladı. Ölümüne serinliğe atlayan çocuklar yürekleri ağza getirirken bazılarının söylediği sözler ise pes dedirtti. “ÖNCE UYARIP SONRA DÖVÜYORUZ” 15 yaşındaki Halil Koşar, sulama kanalına yüzmeyi bilmeyenler geldiğinde dövdüklerini anlatarak, “Bizler yüzmeyi bildiğimiz için sorun olmuyor ama bazen yüzmeyi bilmeyen çocuklar geliyor. Onlara 'suya girmeyin' diyerek uyarı yapıyoruz. Eğer bizi dinlemezlerse döverek uzaklaştırıyoruz. Anneleri, babaları ağlayacağına onlar üzülüp ağlasın” dedi. “YÜZMEYİ BİLMEYENLER YÜZMESİN” 13 yaşındaki Mehmet Demir ise sulama kanalına girmekten korkmadığını söyleyip boğulma tehlikesi geçiren bir çocuğu kurtardığını anlattı. Demir, “Yüzmeyi bilmeyenler yüzmesin. Havalar sıcak bizler de yüzmek zorundayız. Yüzmeyi bilmeyenler yüzmesin. Burada az önce birisi boğuluyordu ben ve arkadaşlarım kurtardık. Eğer onu kurtarmasak anne ve babası üzülecekti” ifadelerini kullandı.

Baraj ve sulama kanallarına girmek neden tehlikelidir?

Havaların ısınmasıyla birlikte baraj, gölet, sel kapanı, regülatör, sulama kanalı gibi su depolama ve iletim tesislerine serinlemek ve yüzmek için giren vatandaşlarımızın sayısında artış gözlemlenmektedir. Su depolama ve iletim tesisleri yüzmek ve serinlemek için son derece uygunsuz tesisler olup bu tesislere girilmesi ölümcül neticeler doğurmaktadır. Baraj ve gölet gibi depolama tesislerimizin göl alanları engebeli bir zemin yapısına sahip olup, su derinliği ani olarak değişim gösterebilmekte bu da boğulma riskini artırmaktadır. Üstelik bu engebeli zemin, akarsuların getirdiği ve balçık olarak tarif edilebilecek rusubi malzeme ile kaplı olduğundan, üzerine basılması durumunda temas eden kimseyi içine doğru çekebilmektedir. Öte yandan baraj ve gölet gibi tesislerimizde depolanan suyun sıcaklığı düşük olduğundan ani kramp riski yükselmekte ve vücut ısısının düşmesine bağlı olarak hipotermi olasılığı ortaya çıkmaktadır. Tatlı suyun kaldırma kuvvetinin deniz suyuna göre düşük olması da riskleri arttırmaktadır. Sulama kanalları da benzer tehlikeler barındırmakla birlikte kendine has riskler de taşımaktadır. Sulama kanalları trapez kesitli yani "v" harfine benzer şekilde yan duvarları eğimli olarak inşa edilmişlerdir. Dolayısıyla bu kanala giren bir kimse kanaldan çıkmakta zorlanacaktır. Üstelik kanalın yan duvarları yosunlanma sebebiyle kaygan olduğundan bu güçlük daha da artacaktır. Diğer taraftan sulama kanallarına bırakılan suyun akış hızı yüksek olduğundan, kuvvetli akıntıyla profesyonel yüzücü olunsa bile baş etmek mümkün olmayacaktır. Tüm bu sebeplerle baraj, gölet, sel kapanı, regülatör ve sulama kanalları yüzmek ve serinlemek için son derece uygunsuz ve tehlikeli tesisler olup bu tesislere herhangi bir maksatla girilmesi kesinlikle yasaktır. DSİ Genel Müdürlüğü, uyarı levhaları ve tel örgü uygulamaları ile söz konusu tesislere girilmemesi yönünde fiziki tedbirler almakla birlikte, bu tip girişimlere şahit olan vatandaşlarımızın da gerekli uyarılarda bulunması, sonuç alınamaması durumunda konunun güvenlik güçlerine iletilmesi hayati önem taşımaktadır.