Skolyoz Haberleri - Son Dakika Skolyoz Haber Güncel Gelişmeler

Çocuklarda skolyoz erken tespit edilmeli

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Emre Latifoğlu, dijital çağın beraberinde getirdiği tehlikelere dikkat çekerek, çocuklarda omurga sağlığı sorunlarında gözle görülür bir artış yaşandığını belirtti. Uzaktan eğitim ve uzun süreli ekran maruziyetinin, çocuklarda "telefon boynu" ve "kambur oturuş" gibi duruş bozukluklarını tetiklediğini ifade eden Dr. Latifoğlu, büyüme çağındaki esnek omurganın yanlış pozisyonlarda uzun süre kalması sonucunda kalıcı eğrilikler (skolyoz) oluşabileceği uyarısında bulundu. SİNSİCE İLERLİYOR Skolyozun genellikle sinsi ilerleyen bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Emre Latifoğlu, ailelerin çocuklarını yakından gözlemlemesi gerektiğini söyledi. Dr. Latifoğlu, aileleri şu kritik belirtilere karşı uyardı: Omuzlardan birinin diğerinden yüksek durması, kalça seviyesinde asimetri, giysilerin sürekli bir tarafa toplanması ve özellikle öne eğilme sırasında sırtın bir tarafının kabarık görünmesi. Uzman, bu belirtilerin fark edilmesi durumunda, skolyoz grafisiyle erken tanı konulabileceğini ve erken teşhisin tedavide büyük önem taşıdığını vurguladı. HASTALIĞIN İLERLEMESİNİ ÖNLEMEDE NE ETKİLİ? Erken tanı konulan skolyoz vakalarında tedavinin başarı oranının yüksek olduğunu belirten Uzm. Dr. Emre Latifoğlu, özellikle büyüme döneminde tespit edilen eğriliklerin kontrol altına alınabildiğini kaydetti. Dr. Latifoğlu, "Özel egzersizler ve korselerle eğrilik ilerlemeden kontrol altına alınabiliyor" diyerek tedavi yöntemlerine değindi. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanları tarafından kişiye özel hazırlanan programların, hem duruş bozukluklarını düzeltmede hem de skolyozun ilerlemesini önlemede kritik bir rol oynadığını ekledi.

Skolyoz tedavisinde en etkili terapi: Schroth

Fine Fizyoterapi Diyet ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin kurucu ortaklarından Fizyoterapist Neslihan Söyler, skolyoz ve tedavisinde kullanılan Schroth terapi yöntemi hakkında Bursa Hayat’a detaylı bilgiler verdi. Fizyoterapist Neslihan Söyler, skolyozun, omurganın yana doğru veya kendi ekseni etrafında anormal eğrilmesi sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu dile getirdi. Söyler, bu durumun her yaş grubunda görülebildiğini vurgulayarak, en sık 10-18 yaş arasındaki çocukların ergenlik döneminde rastlandığını belirtti. Bu dönemde büyümenin hızlı olması nedeniyle skolyozun daha hızlı ilerleyebileceği uyarısında bulundu. ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ Neslihan Söyler, skolyoz tedavisinde erken teşhisin kritik önem taşıdığını vurgulayarak, fiziksel belirtiler arasında omuz seviyelerindeki eşitsizlik, kürek kemiklerinden birinin diğerine göre belirgin çıkıklığı ve kalça seviyesindeki dengesizliğin yer aldığını belirtti. Söyler, erken teşhis sayesinde omurga eğriliğinin ilerlemesinin önüne geçilebileceğini ifade etti. SCHROTH TERAPİ YÖNTEMİ NEDİR? Söyler, Schroth terapi yönteminin skolyoz tedavisinde kullanılan üç boyutlu egzersizlerden oluşan kişiye özel bir terapi programı olduğunu belirtti. Bu yöntemin diğer egzersiz yöntemlerinden farklı olarak tamamen bireyin omurga yapısına göre planlandığını vurguladı. Söyler, yöntemin temel unsurlarının postürel düzeltme, rotasyonel solunum teknikleri ve kas dengesini sağlamaya yönelik egzersizler olduğunu ifade etti. TERAPİ SÜRECİ NASIL İŞLİYOR? Söyler, skolyoz tedavisinde her bireyde farklı bir süreç izlediğine dikkat çekerek, “Tedavi süresi, hastanın yaşına, eğriliğin derecesine ve terapiye olan uyumuna göre değişiklik gösterebiliyor. Bazı bireyler için 6 ay yeterli olurken, bazıları için bir yıl boyunca düzenli takip ve egzersizler gerekebiliyor.” dedi. SKOLYOZUN FARK EDİLMESİ VE AİLELERİN ROLÜ Neslihan Söyler, skolyozun özellikle küçük açılarda fark edilmesinin zor olabileceğini, bu yüzden ailelerin çocuklarının omuz seviyelerini, kürek kemiklerini ve bel-kalça çizgilerini düzenli olarak gözlemlemeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca skolyozun postür bozukluğu ile karıştırıldığını belirten Söyler, profesyonel bir değerlendirme yapılmadan egzersizlere başlanmaması gerektiğinin altını çizdi. Skolyoz tedavisinde Schroth terapinin cerrahi müdahale dışındaki en etkili yöntemlerden biri olduğunu söyledi. İnsanların, YouTube gibi platformlarda genel egzersiz videoları izleyerek kendi başına uygulama yapmasının yanlış olduğunu belirten Söyler, her bireyin omurga yapısının farklı olduğu için kişiye özel bir tedavi programı uygulanması gerektiğini vurguladı. Ebeveynlere çocuklarını spora yönlendirmelerini öneren Söyler, sporun kas kuvvetini artırarak omurgayı desteklediğini belirtti. Skolyoz hakkında bilinçlenmenin arttığını dile getiren Neslihan Söyler, erken teşhis ve düzenli takip ile başarılı sonuçlar alınabileceğini ifade etti.

Skolyoz ve yaşam kalitesi: Fiziksel ve psikolojik etkiler

Skolyoz, fiziksel ve psikolojik açıdan geniş kapsamlı etkiler yaratabilir. Ağrı, hareket kısıtlılığı, estetik kaygılar ve psikolojik stres, skolyozlu bireylerin yaşam kalitesini etkileyen önemli faktörlerdir. Bu nedenle, skolyozun yönetimi ve tedavisinde hem fiziksel hem de psikolojik destek sağlayan kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Tedavi ve destek, bireylerin genel yaşam kalitesini artırmak ve skolyozun olumsuz etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. FİZİKSEL ETKİLER 1. Ağrı ve Rahatsızlık Skolyoz, omurga eğriliği nedeniyle sırt ağrısı, bel ağrısı ve kas spazmlarına yol açabilir. Eğriliğin derecesine bağlı olarak, ağrı şiddeti değişebilir. Ayrıca, skolyozlu bireyler, hareketliliği kısıtlayıcı bir ağrı deneyimi yaşayabilirler. 2. Postür ve Duruş Sorunları Eğri bir omurga, bireylerin duruşlarını etkiler. Postürdeki değişiklikler, günlük aktiviteler sırasında rahatsızlık yaratabilir ve estetik kaygılara neden olabilir. Yanlış duruş, ayrıca, uzun süreli oturumlar veya ayakta kalma sırasında ek stres yaratabilir. 3. Solunum Problemleri Şiddetli skolyoz vakalarında, omurganın eğriliği göğüs kafesinin şekil değişikliğine neden olabilir. Bu durum, akciğerlerin yeterince genişlemesini engelleyerek solunum sorunlarına yol açabilir. Bu, fiziksel aktivite sırasında nefes darlığına neden olabilir. 4. Kas-İskelet Sistemi Üzerindeki Etkiler Eğilmiş bir omurga, vücudun farklı bölgelerinde kas dengesizliklerine yol açabilir. Bu durum, bazı kas gruplarının aşırı yüklenmesine ve diğerlerinin zayıflamasına neden olabilir, bu da hareket ve denge sorunlarına yol açar. PSİKOLOJİK ETKİLER 1. Kendilik Algısı ve Estetik Kaygılar Skolyozun fiziksel görünümü, özellikle ergenlik dönemindeki bireylerde kendilik algısını etkileyebilir. Omurga eğriliği, vücut imajı üzerinde olumsuz bir etki yapabilir ve bireylerin öz güvenlerini azaltabilir. Bu estetik kaygılar, sosyal çekilme ve düşük özsaygıya yol açabilir. 2. Anksiyete ve Depresyon Skolyoz, yaşam kalitesini etkileyen fiziksel semptomların yanı sıra psikolojik sorunlara da yol açabilir. Kronik ağrı, estetik kaygılar ve sosyal izolasyon, anksiyete ve depresyon riskini artırabilir. Araştırmalar, skolyozlu bireylerde, tedavi edilmemiş psikolojik sorunların yaygın olduğunu göstermektedir. 3. Sosyal Etkiler ve Sosyal Çekilme Skolyozlu bireyler, estetik kaygılar ve fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle sosyal etkinliklerden uzak durabilirler. Bu sosyal çekilme, yalnızlık hissini artırabilir ve psikolojik sağlığı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, spor ve diğer fiziksel aktivitelerdeki kısıtlamalar, sosyal etkileşimleri sınırlayabilir. 4. Psikolojik Destek ve Eğitim Skolyozun psikolojik etkileri ile başa çıkmak için profesyonel destek önemlidir. Psikolojik danışmanlık, destek grupları ve eğitici programlar, bireylerin psikolojik zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, skolyoz hakkında bilinçli olmak ve doğru bilgiye sahip olmak, bireylerin stres yönetimini kolaylaştırabilir.