Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Senih Yazgan

Bursa Hayat Gazetesi - Senih Yazgan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Senih Yazgan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da “Su fakiri bir ülkeye döndük” diyerek uyarılarda bulundu Haber

Bursa’da “Su fakiri bir ülkeye döndük” diyerek uyarılarda bulundu

Dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliği, su kaynaklarını hızla tüketerek hem kent yaşamını hem de tarımsal üretimi tehdit ediyor. Bursa’da son yıllarda yaşanan yağış azlığı ve artan su talebi, tarım alanlarında ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Uzmanlar, su kıtlığının üretim verimliliğini düşürerek ekonomik kayıplara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. “TÜRKİYE ARTIK SU FAKİRİ BİR ÜLKE” Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Türkiye’nin artık “su fakiri” bir ülke konumuna geldiğini belirtti. “Su olmadan hayat olmaz, dolayısıyla güvenli bir tarımsal üretimden söz etmek de mümkün değildir” diyen Yazgan, tarımda suyun yalnızca verimlilik açısından değil, sürdürülebilirlik açısından da stratejik bir kaynak olduğunu vurguladı. Yazgan, “Suyun kaynağından tarladaki kullanımına kadar her sürecin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bursa’da su kaynaklarımız sınırlı. Bu nedenle yüksek su ihtiyacı olan ürünler yerine daha az su tüketen bitkilere yönelmemiz şart” dedi. DAMLA SULAMA BEKLENEN TASARRUFU GETİRMEDİ Tarımsal alanda son yıllarda yaygınlaşan damla sulama yönteminin, su tasarrufu açısından beklenen verimi sağlamadığını söyleyen Prof. Dr. Yazgan, sistemlerin arazi koşullarına uygun tasarlanmamasının sorunun temel nedeni olduğunu ifade etti. “Damla sulama bilinçsiz kullanıldığında su tüketimini artırabiliyor. Özellikle eğimli arazilerde yapılan yanlış uygulamalar, kaynak kaybını büyütüyor. Buna kış yağışlarının yetersizliği de eklenince su rezervlerimiz hızla azaldı” diye konuştu. “ÜRETİM DESENİ YENİDEN PLANLANMALI” Yazgan, tarımda su kıtlığının etkilerini azaltmak için üretim deseninin yeniden planlanması gerektiğine dikkat çekti. “Su tüketimi yüksek ürünler yerine, kısıtlı sulama koşullarında verim kaybı az olan bitkiler tercih edilmelidir” diyen Yazgan, özellikle mısır ve çeltik gibi yüksek su ihtiyacı olan ürünlerin üretim alanlarının sınırlandırılması gerektiğini belirtti. “Yeraltı suyu kullanılarak yapılan çeltik üretimi, su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Bu nedenle üretim bölgeleri yeniden düzenlenmeli” uyarısında bulundu. “EĞİTİM ŞART: SU HAYATTIR” Küresel iklim değişikliğinin Türkiye’yi doğrudan etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Yazgan, bölgesel üretim planlaması yapılmadan sürdürülebilir tarımın mümkün olmadığını ifade etti. “Üreticilerimizin suyun doğru kullanımı konusunda bilinçlenmesi şart. Kışlık ekimlerin artırılması, yem ihtiyacının bu dönemde karşılanması gerekir. Bu, hem suyun korunmasına hem de verimliliğin artmasına katkı sağlar” dedi. Prof. Dr. Yazgan, açıklamasını “Unutmayalım, su hayattır. Su olmadan ne üretim olur ne de yaşam.” sözleriyle tamamladı.

Zirai don tarımı vurdu: İhracat etkilenecek mi? Haber

Zirai don tarımı vurdu: İhracat etkilenecek mi?

Nisan ayında Türkiye'nin birçok bölgesini etkisi altına alan zirai don, yaş meyve ve sebze üretimini olumsuz yönde etkiledi. Ancak Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Senih Yazgan, ihracatçılar açısından karamsar bir tablo çizilmemesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut durumda en iyi ihracat performansının dahi sergilenebileceğini belirtti. “KAYIPTAN SÖZ ETMEK İÇİN HENÜZ ERKEN” Zirai donun geniş bir coğrafyada etkili olduğunu ve birçok ürün grubunda hasara neden olduğunu söyleyen Yazgan, “Türkiye çok geniş bir tarım coğrafyasına sahip. Evet, bazı bölgelerde ciddi zararlar oldu ancak donun etkili olmadığı ve üretimin sürdüğü alanlar da mevcut. Bu nedenle ihracat açısından genel bir kayıptan söz etmek için henüz erken” dedi. AZ AMA KALİTELİ ÜRÜN BEKLENTİSİ YÜKSEK Senih Yazgan, Türkiye'nin bazı ürünlerde dünya pazarlarında önemli bir tedarikçi konumunda olduğunu hatırlatarak, “Toplam üretimin yalnızca yüzde 10’unu ihraç ediyoruz. Ürün azalsa bile, ihracat kapasitemizi sürdürecek potansiyele sahibiz. Üstelik bazı ürünlerde, az ama kaliteli ürün beklentisi yüksek. Bu da ihracatçılar için avantaj yaratabilir” ifadelerini kullandı. ÜRÜN FİYATLARI TÜKETİCİYİ ETKİLEYECEK Zirai donun etkileriyle birlikte iç piyasada fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğuna da değinen Yazgan, “Tüketici açısından ürün fiyatlarında yukarı yönlü bir baskı olacak. Özellikle Akşehir ve Sultandağı gibi kiraz üretiminin yoğun olduğu bölgelerde rekoltede düşüş bekleniyor. Ancak kalite yüksek olacağı için üretici az ürünü yüksek fiyatla satarak gelirini dengeleyebilir” dedi. BENZER SORUNLAR AVRUPA’DA DA YAŞANDI Yazgan ayrıca Avrupa pazarında da benzer üretim sorunları yaşandığını belirterek, bu durumun Türk ihracatçılar için bir fırsat olabileceğini dile getirdi: “Az ürün, büyük kalibre demek. Avrupa’daki alıcılara bu durumu anlatmak da kolay olacak. Fiyatlar yükselirken kaliteli ürünle pazar avantajı elde edebiliriz.” 5 YILDA BİR KAYIPLAR YAŞANABİLİR Tarım sektörünün doğası gereği risklerle iç içe olduğunu söyleyen Yazgan, üreticilerin bu risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirterek, “Tarımı açık hava fabrikası gibi düşünmek lazım. Beş yılda bir kayıplar yaşanabilir. Üreticinin zararının devlet tarafından karşılanması, sürdürülebilir üretimin anahtarıdır” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.