Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Roma Dönemi

Bursa Hayat Gazetesi - Roma Dönemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Roma Dönemi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İznik’te 3. yüzyıla ait benzersiz mozaik gün yüzüne çıkıyor Haber

İznik’te 3. yüzyıla ait benzersiz mozaik gün yüzüne çıkıyor

Bursa’nın İznik ilçesinde 2014’te yapılan kanalizasyon çalışmaları sırasında fark edilen mozaikli taban, aradan geçen 11 yılın ardından başlatılan bilimsel kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor. Beyler Mahallesi Afyon Sultan Sokağı’nda bulunan alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yürütülen çalışmalar, İznik tarihine ışık tutacak önemli bulgular sunuyor. Yetkililer, yaklaşık 50 metrekarelik mozaiğin Roma Dönemi’ne ait bir kamu yapısının ya da zengin bir kişinin lüks konutunun salon döşemesi olabileceğini değerlendiriyor. TESADÜFEN ORTAYA ÇIKAN TARİH HAZİNESİ 2014 yılında kanalizasyon kazısı sırasında görülen insan yüzü tasvirli mozaik, bölgedeki çalışmaları durdurmuş ve alan korumaya alınmıştı. Kamulaştırma süreçlerinin tamamlanmasıyla bu yıl yeniden başlayan arkeolojik kazılar, mozaik tabanın tamamını ve yapıya ait duvarları gün yüzüne çıkardı. Kazı ekibinde yer alan arkeolog Yusuf Kahveci, 350 metrekarelik alanda çalışma yürüttüklerini, mozaiğin bilinen kısmının 50 metrekare olduğunu belirterek mozaiğin hem yol altına hem de yan parsellere doğru devam ettiğini ifade etti. BEREKET TANRIÇASI, ASKANİA VE MİTOLOJİK FİGÜRLER Mozaikteki figürlerin oldukça dikkat çekici olduğunu aktaran Kahveci, sol panelde bereket tanrıçasının, omuzlarında ise mitolojik figürlerin yer aldığını vurguladı. Figürlerin üzerindeki yazıların henüz çözümlenmediğini ancak epigrafi uzmanlarının yapacağı çalışmayla anlam kazanacağını belirtti. Merkez panelde ise “Askania” yazısının okunduğunu söyleyen Kahveci, bunun Roma döneminde İznik Gölü’nün bilinen adı olduğunu açıkladı. Tasvirde, saçları yosunlarla betimlenmiş, başında yengeç kıskaçlarından tokalar bulunan bir kadın figürü gölün kişileştirilmiş hali olarak yorumlanıyor. DİKKAT ÇEKEN GEOMETRİK VE ÜÇ BOYUTLU MOTİFLER Mozaikte kullanılan teknik ve detaylara dikkat çeken Kahveci, “Her bir rengin 3-4 farklı tonuyla oluşturulmuş saç örgüsü motifleri, labirent ve Gordion düğümü gibi detaylar mozaiğin ustaca işlendiğini gösteriyor” dedi. Kullanılan tessera adı verilen yapı taşlarının taş, mermer ve camdan elde edildiği, merkezdeki figürlerde yarım santimetreküpe kadar indirilen küçük parçalarla çalışıldığı kaydedildi. Elde edilen veriler, yapının duvarlarının bir zamanlar resimlerle kaplı olduğunu, döşemelerin mermerle bezendiğini ancak zamanla tahrip edildiğini de gösteriyor. LÜKS BİR VİLLA MI, KAMU YAPISI MI? Yapının kullanım amacıyla ilgili araştırmalar sürerken, Kahveci şu değerlendirmeyi yaptı: “Burası 3. yüzyıla ait bir kamu yapısı olabileceği gibi bölgenin zenginlerinden birine ait lüks bir villa da olabilir. Ayrıca mimari yapı içinde bir hamam olma ihtimali de göz ardı edilmiyor.” Kazılar, yapının 4. yüzyıl sonunda tahrip olduğunu, ardından 5., 8., 10. ve 11. yüzyıllarda yeniden yapılaşmaya sahne olduğunu ortaya koydu. En üst katmanda ise Osmanlı erken dönemine ait seramik buluntulara rastlandı. İZNİK’TE 1800 YILLIK YOLCULUK SÜRÜYOR Alanın 3. yüzyıldan 15–16. yüzyıla kadar sürekli yerleşim gördüğünü belirten Kahveci, bölgede çok katmanlı bir tarihin bulunduğunu vurguladı. Kazı çalışmaları sürdükçe mozaik alanının daha da genişleyebileceği, ortaya çıkan eserlerin İznik’in kültürel mirasına büyük katkı sağlayacağı ifade ediliyor.

Yer altı şehri keşfedildi Haber

Yer altı şehri keşfedildi

Konya'nın Sarayönü ilçesinde, Roma dönemine ait "Sarayini" yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde, birbirine tünellerle bağlı yeni bir yer altı şehri keşfedildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sarayönü Belediyesi işbirliğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında bulunan yer altı şehrinde, yaklaşık 20 bin kişinin su ihtiyacını karşılayabilecek sarnıç, muhtelif büyüklükte işlikler, büyük şaraphane gibi mekanlar yer alıyor. Yayıldığı 20 bin metrekarelik alanda tespit edilen mekanların sayısı 41'e yükseldi. Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, AA muhabirine, yer altı şehrinin geçmişini, elde ettikleri buluntularla henüz 8'inci yüzyıla tarihlendirebildiklerini söyledi. Uğuz, yer altı şehrinde evsel mekanlar, bağlantılı galeriler, odayı andıran yaşam alanları, su kuyuları, sarnıç, şaraphane, ocaklar, atölyeler, bacalar, aydınlatma için kandil yerleri, kilerler, depolar, havalandırmalar ve niteliği henüz araştırılan mekanlar bulunduğunu ifade etti. Konya Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle bölgede jeoradar çalışmasını genişlettiklerini belirten Uğuz, "Mevcut yer altı şehrinin 1 kilometre kuzeyinde yeni bir yeraltı şehri daha tespit ettik. Bu iki yer altı şehrini birbirine bağlayan tünel sistemleri olduğunu belirledik. Bu, yer altı şehrinin çok daha geniş bir alana yayılacağının habercisi niteliğinde. Yeni yılda da jeoradar çalışmalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu. "SARNIÇTA BİR ORDUYA YETECEK KADAR SU MEVCUT" Yıkıntı oluşan tünelleri temizlerken büyük bir sarnıç keşfettiklerine, sarnıcın besleme kuyusundan ve birbirine bağlı üç galeriden oluştuğuna dikkati çeken Uğuz, şöyle konuştu: "Sarnıcın genişliği 63 metrekare. Yaz aylarında burada 1 metre 20 santimetre yüksekliğinde su birikiyor. Yani burada 63 metreküp su rezerv olarak bulunuyor. Yer altı şehrinde kaç kişinin, dışarıya çıkmadan ne kadar süre yaşayabileceğini, 63 metreküp su rezervinin kaç insana yetebileceğinden hesaplıyoruz. Sarnıcı besleyen kuyularla birlikte neredeyse 20 bin kişilik bir su kaynağı var. Yani sarnıçta bir orduya yetecek kadar su mevcut. Suyun analizini yaptırdığımızda kaynağın kendi dönemine göre kaliteli bir su olduğunu tespit ettik. Suyun topraktan süzülerek gelmesi ve depolama yöntemi bu kaliteyi sağlıyor." Sarnıca ulaşan tünellerde güvenlik amaçlı yuvarlak taşlarla kilitleme mekanizmaları olduğunu aktaran Uğuz, kaynağın, düşmanlarca zehirlenme riskine, kuşatma zamanlarında ya da kriz dönemlerinde yağmayı engellemeye karşı korunduğunu dile getirdi. "BURADAN ANTİK BİR TOHUM ELDE ETMEYİ UMUYORUZ" Dışarıyla bağlantısı olan, taş bloklarla ve ahşap döşemeyle kapatılmış mekanda ise bölgenin antik dönemdeki tarımsal faaliyetlerine ışık tutacak buluntular elde ettiklerini belirten Uğuz, şunları kaydetti: "Kazı ve temizlik çalışmalarımızı yoğunlaştırınca bulduğumuz işliğin bir şaraphane olduğunu tespit ettik. Mermer taşlardan bir üzüm ezme yeri var. Üzüm şırasının aktığı oluklu bir yer ve depolandığı küpler var. Şaraphaneden çıkan numunelerin içinde üzüm çekirdekleri ve tortular bulduk. Yeni dönemde analizlerini yaptıracağız. Bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden antik bir tohum elde etmeyi umuyoruz. Bin yıl önce bu topraklarda yetişmiş bir üzüm türüne rastlarsak bu bizim çalışmalarımızı taçlandıracak. Hem sarnıcın hem tahkimatlı alanların hem de şaraphanenin keşfi buranın bizim de tahminlerimizin ötesinde geniş bir kullanım alanı olduğunu ortaya koyuyor."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.