Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ölüm

Bursa Hayat Gazetesi - Ölüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ölüm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Balık ölümlerine neden olan etkenler nelerdir? Haber

Balık ölümlerine neden olan etkenler nelerdir?

Balık ölümleri, su ekosistemlerinde çeşitli sorunların işareti olabilir. Su kirliliği, oksijen azalması, amonyak ve nitrat birikimi, sıcaklık artışı, asidifikasyon, parazitler ve ekosistem dengesizlikleri, balık ölümlerine neden olan başlıca etkenlerdir. Bu sorunları önlemek ve su ekosistemlerini korumak için etkili yönetim stratejileri ve çevre koruma önlemleri alınmalıdır. Bu şekilde, hem balıkların hem de su ekosisteminin sağlığı korunabilir. 1. Su Kirliliği Su kirliliği, balık ölümlerinin en yaygın nedenlerinden biridir. Endüstriyel atıklar, tarım kimyasalları, evsel atıklar ve diğer kirleticiler, su kaynaklarına karışarak ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Özellikle yüksek seviyelerdeki ağır metaller, pestisitler ve diğer toksik maddeler, balıkların sağlığını tehdit eder. Bu kirleticiler, balıkların solungaçlarına zarar verebilir, iç organlarında birikimlere neden olabilir ve sonuç olarak ölüme yol açabilir. 2. Oksijen Azalması Su kütlelerinde oksijen seviyelerinin düşmesi, balık ölümlerine yol açan bir diğer önemli etkendir. Oksijen eksikliği, özellikle sıcak hava koşullarında ve su kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde sıkça görülür. Oksijen seviyelerinin düşmesi, balıkların solunum sistemini etkiler ve balıkların boğulmasına neden olabilir. Bu durum genellikle "ölü bölge" olarak bilinen alanlarda gözlemlenir. 3. Amonyak ve Nitrat Birikimi Amonyak ve nitrat gibi azot bileşenlerinin birikimi, su kalitesini bozar ve balık ölümlerine neden olabilir. Bu bileşenler genellikle tarım alanlarından gelen gübreler ve atık su arıtma tesislerinden kaynaklanır. Amonyak, balıkların solungaçlarına zarar vererek solunum problemlerine yol açar, nitrat ise alg patlamalarına neden olabilir. Bu alg patlamaları, suyun oksijen seviyelerini düşürerek balıkların yaşamsal fonksiyonlarını etkiler. 4. Sıcaklık Artışı Küresel ısınma ve yerel iklim değişiklikleri, su sıcaklıklarının artmasına neden olabilir. Sıcaklık artışı, suyun oksijen kapasitesini azaltır ve balıkların metabolizmasını hızlandırır. Ayrıca, sıcak su koşulları, balıkların bağışıklık sistemlerini zayıflatır ve hastalıklara karşı daha hassas hale getirir. Bu koşullar altında balıklar, hem oksijen eksikliği hem de artan hastalık riski nedeniyle ölebilirler. 5. Asidifikasyon Su asidifikasyonu, suyun pH seviyesinin düşmesiyle karakterizedir ve genellikle atmosfere salınan karbondioksit nedeniyle oluşur. Asidik ortamlar, balıkların solungaçları ve kemikleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, ayrıca su ekosistemindeki diğer canlılarla olan ilişkilerini bozabilir. Bu durum, balıkların sağlığını etkileyebilir ve ölümlerine neden olabilir. 6. Parazitler ve Hastalıklar Balıklar, çeşitli parazitler ve patojenlerle enfekte olabilir. Bu parazitler ve hastalıklar, balıkların iç organlarına zarar verebilir, bağışıklık sistemlerini zayıflatabilir ve genel sağlık durumlarını bozabilir. Balık ölümlerinin bir kısmı, bu tür biyolojik etkenlerden kaynaklanır ve genellikle enfekte balıklar gruplar halinde ölebilir. 7. Ekosistem Dengesizlikleri Ekosistem dengesizlikleri, balık ölümlerine yol açabilecek bir diğer faktördür. Su ekosistemindeki türler arasındaki dengenin bozulması, avcı ve av ilişkilerinin değişmesi gibi etkenler, balıkların yaşam alanlarını etkiler. Bu tür dengesizlikler, balıkların yeterli besin kaynaklarına ulaşmalarını engelleyebilir ve sonuç olarak ölümlerine neden olabilir.

7 yaşındaydı...Bursa'da nezle şikayetiyle gittiği hastaneden cenazesi çıktı! Haber

7 yaşındaydı...Bursa'da nezle şikayetiyle gittiği hastaneden cenazesi çıktı!

Olay, 19 Mayıs Pazar günü meydana geldi. Türkoğlu ailesinin 4 çocuğundan biri olan Yüsra Türkoğlu (7) bahar nezlesi olduğu için saat 20.00 sıralarında baba Cemil Türkoğlu ve anne Azime Buse Türkoğlu tarafından Bursa Şehir Hastanesi'ne götürüldü. Burada tedavi altına alınan 7 yaşındaki Yüsra'ya Türkoğlu ailesinin iddiasına göre yanlış serum takıldı. Serum takıldıktan yarım saat sonra minik Yüsra, fenalaşmaya başladı. Daha sonra gelen başka bir doktor, aileye bir şeylerin ters gittiğini bildirdi. Türkoğlu ailesinin iddiasına göre, 10 saat boyunca 7 yaşındaki Yüsra aynı sedyede bekletildi ve gözleri şişmeye, karnı ağrımaya, tansiyonu düşmeye, kalbi hızlanmaya başladı. Sabah mesainin başlamasıyla gelen kardiyoloji doktoru çocuğun durumunun kritik olduğunu söyledi. Daha sonra yoğun bakıma kaldırılan Yüsra'nın sürekli kalbinin durduğu ve bu nedenle entube edildiği doktor tarafından aileye bildirildi. Türkoğlu ailesi, iddiaya göre yoğun bakım katına dahi çıkarılmadıklarını ve kendilerine sağlıklı bilgi verilmediğini ifade ettiler. Bir süre sonra da Yüsra'nın hayatını kaybettiği açıklandı. Yanlış serum nedeniyle 7 yaşındaki kızının hayatını kaybettiğini öne süren Türkoğlu ailesi; yetkililerin konuyla alakalı açıklama yapmasını istedi. Öte yandan, minik Yüsra'nın ölmeden hemen önce çekilen fotoğraf ve görüntülerinde göz kapaklarının oldukça şişmiş olduğu görüldü. Baba Cemil Türkoğlu, "19 Mayıs'ta saat 20.00 sıralarında eşim beni arayarak 'Kızım bahar nezlesi oldu. Gözleri şişiyor ve yaş akıyor' dedi. Eve geldim, çocuğumuzu alarak güle oynaya hastaneye gittik. Hastanede gereken tahlillerini yaptırdık. Tahlillerimizin hepsi temiz çıktı. Oradaki hekim bizlere 'Eve gidebilirsiniz, ama isterseniz bir de uzman baksın' dedi. Biz de uzmanın yanına gittik. Uzman doktorun yanına gittik, kendini beğenmiş ve üstten bir tavır sergiledi bizlere. Biz ona durumumuzu anlatmaya çalışırken, yanındaki arkadaşıyla sohbet ediyordu. Çocuğumun tansiyonunu ölçtüler, o da iyi çıktı. 'Ben size serum takıp göndereceğim' dedi. Biz de çocuğumuzun tahlilleri iyi çıkınca serum istemediğimizi belirttik. Herhangi bir teşhis konulmadan serum taktılar. 'Hayır, ben bilirim, ben yaparım' dedi. Bize sert cevaplar verdi, annesi "konu uzamasın" diye kabul etti. En azından serumun içinde ne var onu öğrenmek istedik. 'Onu ben bilirim' diye cevap aldık. Çocuğumuzun sevkini istedik, ortalık gerildi. Serumu taktılar, Yüsra yarım saat sonra fenalaşmaya başladı. Başka bir doktor geldi, bir şeylerin ters gittiğini anladı. Serumu sökerek 'Çocuğa bu serum verilmez' dedi. Bizi 10 saat sedyede beklettiler. Çocuğumun gözleri iyice şişmeye başladı. Durumu fark edince söyledik, kimse bizi dikkate almadı. Kardiyolog geldi, pişmanlık hissederek bizi odadan çıkardı.' dedi. "Bize çocuğumun durumu kritik" dediler ama çocuğum vefat etmiş diyen anne Azime Buse Türkoğlu şöyle devam etti, 'Çocuğumun durumunun kritik olduğunu söylediler, fakat bunu söylediklerinde çocuğum vefat etmiş. Bizi odadan çıkardıklarından sonra çocuğumuzun durumunun kritik olduğunu söylediler. Ama bunu söylediklerinde çocuğum vefat etmişti. Çocuğumun bilinci açıktı, biz odadayken korkmaması için 'Annecim, biz yan odada yatıyoruz' dedim. 'Tamam annecim' dedi. Çıkınca ne istiyorsun diye sordum, 'Gezmek istiyorum' diye cevap verdi. Biz çocuğumuz ile konuşurken güvenlik görevlisi geldi, 'Burada asla kalamazsınız' diye cevap verdi. Biz de çocuğumuzun korkmaması için yanında olduğumuzu bildirdik. Böyle bir durum ile karşılaşınca bir şeylerin yanlış gittiğinin farkına vardık. "Biz ailesiyiz, siz de doktorsunuz. Bir şeyler ters gidiyor, beraber hareket edelim" dedim. "Bu ülkenin imkanları var, bir şeyler saklıyorsunuz" dedim. Yoğun bakımda bir doktor yanıma gelerek 'Korkmayın, böyle vakalar çok geliyor. Sizin kızınızın durumu iyiye gidiyor, belki yarın oda servisine alınabilir' dedi. Ben yoğun bakımın önünde sevinçten ağladım. Çocuğumu emanet ettiğim 4 yoğun bakım doktoru dışarı çıktı. Yoğun bakımın önünde bekleyemeyeceğimi söylediler. Bekleme alanına geçtim, iki saat bekledim. Sonra eşim geldi, bahçede otururken telefonuna reçete numarası geldi. 'Bu ilaç acil kullanılması gereken bir ilaç. İlacı hemen temin edin' diye mesaj geldi. Biz de çocuğumuzu yalnız bırakmamak için akrabalarımızdan rica ettik. Güvenlik aradı 'Doktor sizle görüşmek istiyor' dedi. Doktorun yanına gittik, bize dedikleri 'Kalbi sürekli duruyor, entube ettik'. Bunu dedikten 1 saat önce Yüsra'm vefat etmiş. Bizlere bunu söylemediler. Sorumlulukları kendi üstlerinden atmak için bize yazılı bir kağıt getirdiler ve imzalamamızı istediler. 'Tamamen sorumluluk aileye aittir' diye imza atmamızı istediler. Biz de "çocuğumuzu görmeden sevk kağıdını imzalamıyoruz" dedik. Doktorların hepsi bir panik yaşadı ve tekrar içeri girdi. 'Anne-baba yukarı çıkmasın' diye talimat vermişler. Benim çocuğum can çekişiyor, bizi neden yukarı almıyorlar. Çocuğumuzu neden bağrımıza basamadık. Akşam saat 21.00'da savcı gelip görene kadar ben çocuğumu göremedim. Hastane ile morg karşı karşıya, siz ne ara çocuğumu morga götürdünüz" ifadelerini kullandı "Benim çocuğumu deneme tahtası gibi kullandılar" diyen anne Azime Buse Türkoğlu, "Biz orada dururken, çocuğumu resmen deneme tahtası gibi kullandılar. Çocuğun durumu acilse, o çocuğa vizite yapılır mı. Ben Sağlık Bakanlığı'na ve yetkililere sesleniyorum. Çocuğumun durumu kritik ise neden saat 22.00'a kadar tuttunuz. Neden gece kalp doktoru çağırmadınız. Ya da hastanede yetersizliğiniz varsa neden bizi farklı bir hastaneye sevk etmediniz. Benim çocuğum şen şakrattı. Koşardı, zıplardı, oynardı derslerinde başarılıydı. Çok akıllı bir çocuktu. Herhangi bir hastalığı yoktu. Gayet sağlıklıydı, şimdiye kadar ateşi bile yükselmemişti. Yüsra'mın hiçbir problemi yoktu ama böyle oldu, gitti." dedi. Küçük kızın evinden hastaneye giderken kaydedilmiş güvenlik kamerasında gayet sağlıklı olması dikkat çekti. Anaokulu öğrencisi Yüsra'dan mutlu günlerinde çekilmiş görüntüleri kaldı. Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma ve otopsi işlemlerinin ardından Yüsra gözyaşları ve feryatlar arasında toprağa verildi. Hastane yetkilileri ise savcılığın konuyla ilgili soruşturma başlattığını, otopsideki kesin ölüm sebebinin ardından bütün detayların netleşeceğini açıkladılar.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.