Hava Durumu

#Merkez Bankası

Bursa Hayat Gazetesi - Merkez Bankası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Merkez Bankası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Merkez Bankası anketi: Döviz kuru ve enflasyon beklentisi geriledi Haber

Merkez Bankası anketi: Döviz kuru ve enflasyon beklentisi geriledi

Reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 67 katılımcının yanıtlarıyla oluşturulan anket sonuçlarına göre, cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 44,16 iken, bu anket döneminde yüzde 43,64 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 35,17 iken, bu anket döneminde yüzde 33,21 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,05 ve yüzde 21,33 olarak gerçekleşti. 12 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ 2024 yılı Mayıs ayı anket döneminde, katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 33,06 ihtimalle yüzde 28,00 - 31,99 aralığında, yüzde 37,51 ihtimalle yüzde 32,00 - 35,99 aralığında, yüzde 21,09 ihtimalle ise yüzde 36,00 - 39,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü. Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre ise, katılımcıların yüzde 36,07’sinin beklentilerinin yüzde 28,00 - 31,99 aralığında, yüzde 37,70’inin beklentilerinin yüzde 32,00 - 35,99 aralığında, yüzde 19,67’sinin beklentilerinin yüzde 36,00 - 39,99 aralığında olduğu gözlendi. 24 AY SONRASI ENFLASYON BEKLENTİLERİ 2024 yılı Mayıs ayı anket döneminde, katılımcıların 24 ay sonrasına ilişkin olasılık tahminleri değerlendirildiğinde, TÜFE'nin ortalama olarak yüzde 24,24 ihtimalle yüzde 16,00 - 19,99 aralığında, yüzde 43,47 ihtimalle yüzde 20,00 - 23,99 aralığında, yüzde 21,25 ihtimalle ise yüzde 24,00 - 27,99 aralığında artış göstereceği öngörüldü. Aynı anket döneminde nokta tahminler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 24 ay sonrası TÜFE enflasyonu beklentileri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 29,63‘ünün beklentilerinin yüzde 16,00 - 19,99 aralığında, yüzde 42,59‘unun beklentilerinin yüzde 20,00 - 23,99 aralığında, yüzde 16,67‘sinin beklentilerinin yüzde 24,00 - 27,99 aralığında olduğu gözlendi. FAİZ BEKLENTİLERİ Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 51,43 iken, bu anket döneminde yüzde 51,51 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 50,00 olarak gerçekleşti. DÖVİZ KURU BEKLENTİLERİ Katılımcıların cari yıl sonu ABD Doları/TL beklentisi bir önceki anket döneminde 40,01 TL iken, bu anket döneminde 38,78 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 42,47 TL iken, bu anket döneminde 41,80 TL olarak gerçekleşti. GSYH BÜYÜME BEKLENTİLERİ Katılımcıların GSYH 2024 yılı ve 2025 yılı büyüme beklentileri bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de sırasıyla yüzde 3,3 ve 3,7 olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası 'faiz' kararını açıkladı! Haber

Merkez Bankası 'faiz' kararını açıkladı!

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Yaşar Fatih Karahan başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 50'de sabit kalmasına karar verdiği bildirildi. Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği belirtilen duyuruda, tüketim malı ve altın ithalatındaki seyrin cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergelerin yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret ettiği ifade edildi. Duyuruda, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu aktarıldı. Kurul'un enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiği kaydedilen duyuruda, "Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir." değerlendirmesine yer verildi. Duyuruda, "Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir." ifadeleri kullanıldı. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği belirtilen duyuruda, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı vurgulandı. DEZENFLASYON 2024'ÜN İKİNCİ YARISINDA TESİS EDİLECEK Duyuruda, para politikasındaki kararlı duruşun yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceği belirtilerek, "Kurul, makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir." denildi. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının desteklenmeye devam edileceği vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi: "Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır." Duyuruda, Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nin beş iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

Merkez Bankası'ndan hükümete enflasyon mektubu Haber

Merkez Bankası'ndan hükümete enflasyon mektubu

Merkez Bankası, hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi. Mektupta, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde TCMB'nin hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı. 2023 yılı enflasyonunun hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleştiği kaydedilen mektupta, şu ifadelere yer verildi: "Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır. Bu belgeyle birlikte, 2023'te enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren 2024'ün ilk Enflasyon Raporu ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan 2024 Yılı Para Politikası metni ekte bilgilerinize sunulmaktadır. 2022 sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023'ün ilk yarısında baz etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece haziranda yıllık enflasyon yüzde 38,2 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler, enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır. Ayrıca, şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur." "PİYASA MEKANİZMALARININ İŞLEVSELLİĞİNİ ARTIRACAK VE MAKRO FİNANSAL İSTİKRARI GÜÇLENDİRECEK ŞEKİLDE SADELEŞMEYE GİDİLDİ" Mektupta, 2023'ün haziran ayında Para Politikası Kurulu'nun (PPK), dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecinin başlatılmasına karar verdiği anımsatıldı. Bu çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizinin toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5'e yükseltildiği hatırlatılan mektupta, şunlar kaydedildi: "Parasal sıkılaştırmayla eş anlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir. 2023'ün üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca, tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden, 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten, 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır." Parasal sıkılaştırmanın ilk etkilerinin finansal koşullar üzerinde gözlendiği, kısmen talep koşullarına da yansımaya başladığı belirtilen mektupta, “Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur.” ifadelerine yer verildi. Mektupta, yılın son çeyreği özelinde bakıldığında, parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve iç talep üzerindeki etkileriyle tüketici yıllık enflasyonunun 3,2 puan ile sınırlı bir oranda yükseldiği, bu etkinin 2,4 puanlık önemli kısmının doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşmasına bağlı yukarı yönlü mekanik etkiden kaynaklandığı belirtildi. Bu dönemde enflasyonun ana eğiliminin de gerileme kaydettiği bildirilen mektupta, şu değerlendirmelere yer verildi: "Fiyatlama davranışları, özellikle dayanıklı mal gruplarında olmak üzere, öncelikle temel mallarda görece daha kuvvetli düzelme işaretleri göstermiştir. Hizmet enflasyonu katılık gösterse de talep ve maliyet koşullarına daha duyarlı olan ulaştırma ve yemek hizmetleri enflasyonunda da eğilim son çeyrekte yavaşlamıştır. Konut fiyatlarında süregelen aşırı artışlar ise yerini enflasyonun altında kalan bir aylık yükselişe bırakmış, öncü göstergeler yeni kiralık ilan fiyat artışlarında yavaşlamaya işaret etmiştir. Takip edilen çekirdek, istatistiksel ve model-bazlı göstergeler, yılın son çeyreği boyunca enflasyon ana eğiliminin yavaşladığına işaret etmiştir. Böylelikle 2023 yıl sonu enflasyonu yüzde 64,8 ile yılın son Enflasyon Raporu'nda paylaşılan tahmin aralığının orta noktasına yakın gerçekleşmiştir." SON ÇEYREKTE YAŞANAN GELİŞMELER Mektupta, son çeyrek gelişmelerinin, enflasyon üzerinde etkili olan unsurlarda parasal sıkılaştırmaya bağlı olarak kademeli bir geri çekilme yaşandığını ortaya koyduğu, bu dönemde dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve TL varlıklara talebin döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunduğu kaydedildi. 2023 sonu itibarıyla TL mevduatın payının, yıl içinde gerilediği yüzde 32 seviyesinden yüzde 42'nin üzerine çıktığı belirtilen mektupta, tüketici kredileri yıllık büyümesinin tepe noktası olan yüzde 60'tan yüzde 40'ın altına, 12 aylık birikimli altın ve tüketim malı ithalatı yıllık büyümesinin ise tepe noktası olan yüzde 125'ten yüzde 53'e gerilediği anlatıldı. "TCMB, SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUNU SÜRDÜRECEK" Kurul'un 2024 yılına girildiğinde, politika faizini ocak toplantısında yüzde 45'e yükselttiği, şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri ve parasal aktarımı destekleyen diğer politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tuttuğu hatırlatılan mektupta, mart ayına gelindiğinde ise aylık enflasyonun ana eğiliminin öngörülenden yüksek gerçekleştiği, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret ettiği aktarıldı. Bu bağlamda Kurul'un, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak mart ayı toplantısında politika faizini yüzde 50 düzeyine yükselttiği, ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği anımsatılan mektupta, şunlar kaydedildi: "Operasyonel çerçevedeki değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltme olup bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı temel politika faizi olarak kullanılmaya devam edilecektir. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonu 2024 yılının ikinci yarısında tesis edeceği öngörülmektedir." "HİZMET ENFLASYONUNDAKİ KATILIK, ENFLASYON BEKLENTİLERİ, JEOPOLİTİK RİSKLER VE GIDA FİYATLARI ENFLASYON ÜZERİNDEKİ RİSKLERİ CANLI TUTMAKTA" TCMB'nin temel amacı ve önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu vurgulanan mektupta, "Para politikası bu amaç doğrultusunda oluşturulacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı politika faiz oranı olmayı sürdürecek, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda ise parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek politika adımları atılmaya devam edilecektir. 2024 Para Politikası metninde belirtildiği gibi, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergeler, kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Bu çerçevede, para politikası enflasyonu geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edilecektir. Parasal duruşun sürdürülmesi ile enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda yüzde 14 ve 2026 yılı sonunda ise yüzde 9 seviyesine geriledikten sonra yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır." ifadelerine yer verildi. Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümünün büyük önem arz ettiği, öngörülebilirliğin artmasını sağlayan OVP (2024-2026) ile somutlaşmış olan kamu politikalarına dair varsayımların TCMB'nin enflasyon tahminlerine yansıtıldığı belirtilen mektupta, bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP'de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesinin öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik önem taşıdığının altı çizildi. "ORTA VADELİ HEDEFLERE DEZENFLASYON PATİKASIYLA UYUMLU OLACAK ŞEKİLDE BAĞLI KALINMASI, FİYAT İSTİKRARININ TESİS EDİLMESİNDE KRİTİK ROL OYNAYACAK" OVP kapsamında ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesinin beklendiği aktarılan mektupta, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "OVP'de ilan edilen orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacaktır. Diğer taraftan, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi ve arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital dönüşümün desteklenmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha orta ve uzun vadede olumlu katkıda bulunacaktır. Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, ilgili politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir."

Merkez Bankası'nda yeni dönem: Fatih Karahan kimdir? Haber

Merkez Bankası'nda yeni dönem: Fatih Karahan kimdir?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevine, Başkan Yardımcısı Fatih Karahan atandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Fatih Karahan'ın TCMB Başkanlığı'na atanmasına ilişkin karar, Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 35. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2. maddesi gereğince görevden alındı. Bu suretle boşalan TCMB Başkanlığı'na 1211 sayılı Kanun'un 25. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2, 3 ve 7. maddeleri gereğince Başkan Yardımcısı Fatih Karahan atandı. FATİH KARAHAN KİMDİR?  Eskişehir'de 1982 yılında doğan Fatih Karahan, 2006'da Boğaziçi Üniversitesi Matematik ve Endüstri Mühendisliği bölümlerinden mezun oldu. Karahan, 2012 yılında Pennsylvania Üniversitesi'nde ekonomi alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Çalışma hayatına 2012'de New York Merkez Bankası'nda ekonomist olarak başlayan Karahan, 2022 yılına kadar söz konusu kurumda İş gücü ve Ürün Piyasası Çalışmaları Başkanı ve Para Politikası Danışmanı olarak görev yaptı. Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak da görev yapan Karahan, 2022'de Amazon'da kıdemli ekonomist olarak çalışmaya başladı. Karahan, Kasım 2022'de Amazon'da başekonomistlik görevine atandı. Karahan, 28 Temmuz 2023'te Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı'na atanmıştı. CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ, TCMB BAŞKANI ERKAN'IN GÖREVDEN AFFINI İSTEMESİNİ DEĞERLENDİRDİ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: "Şahsi nedenlerle Merkez Bankası Başkanlığı görevinden affını isteyen Sayın Hafize Gaye Erkan'a yaptığı hizmetler için teşekkür ediyorum. Ekonomi Koordinasyon Kurulu başta olmak üzere katıldığı çalışmalarda yaptığı katkıları takdirle hatırlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından güçlü bir siyasi sahiplenme ile bizzat açıklanan Orta Vadeli Program'ımız kararlı bir şekilde uygulanmaya devam edecektir."

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı Haber

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Ocak ayı Merkez Bankası faiz kararı ne zaman, saat kaçta açıklanacak? soruları gündemde yerini koruyordu. Yapılan araştırmalar sonucunda, "Ocak ayı Merkez Bankası faiz kararı ne zaman, saat kaçta açıklanacak?" sorularına yanıt bulundu. Son dakika haberine göre, Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Kurulun, politika faizinin yüzde 42,50'den yüzde 45'e çıkarılmasına karar verdiği bildirildi. Duyuruda, aralık ayında manşet enflasyonun son Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle uyumlu bir artış kaydettiği belirtildi. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğu ifade edilen duyuruda, yakın döneme ilişkin göstergelerin, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin öngörülen dezenflasyon süreciyle tutarlı seyrettiğine işaret ettiği vurgulandı. Duyuruda, Kurul'un, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında başlayan sınırlı iyileşmenin devam ettiğini değerlendirdiği bildirildi. Dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talebin döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam ettiği vurgulanan duyuruda, bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürdüğü belirtildi. Kurul'un, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirdiği bildirilen duyuruda, "Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir." ifadesi kullanıldı. "KURUL, MİKTARSAL SIKILAŞTIRMAYA DEVAM EDECEKTİR" Duyuruda, Kurul'un, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirdiği belirtildi. Kurul'un sadeleştirme süreciyle uyumlu şekilde kredi arzında ve mevduat faizinde gözlenebilecek oynaklıklara karşın makroihtiyati kararlarla parasal aktarım mekanizmasını destekleyeceği bildirilen duyuruda, şunlar kaydedildi: "Kurul, faiz kararlarının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir." Para Politikası Kurulu toplantı özeti 5 iş günü içinde yayımlanacak.

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı! Haber

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Kurulun, politika faizinin yüzde 42,50'ye çıkarılmasına karar verdiği bildirildi. Kasım ayında sınırlı bir artış kaydeden manşet enflasyonun son enflasyon raporunda sunulan görünümle uyumlu seyrettiği belirtilen duyuruda, yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğu ifade edildi. Öte yandan yakın döneme ilişkin göstergelerin, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret ettiği belirtildi. Kurulun enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendirdiği bildirilen duyuruda, şu ifadelere yer verildi: "Dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmektedir." Duyuruda, Kurulun, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlattığı belirtildi. "Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir" Kurulun, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngördüğü bilgisi verilen duyuruda, fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceğinin değerlendirildiği ifade edildi. Duyuruda, Kurulun, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirdiği bildirildi. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin parasal sıkılaşma eşliğinde aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceğinin öngörüldüğü belirtilen duyuruda, şunlar kaydedildi: "Kurul, faiz kararlarının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir. Kurul, politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir." Kurulun kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edeceği vurgulanan duyuruda, PPK özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.