Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mahkeme

Bursa Hayat Gazetesi - Mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da AVM otoparkındaki bıçaklı saldırı davasında yeni karar Haber

Bursa’da AVM otoparkındaki bıçaklı saldırı davasında yeni karar

Bursa 9. Ağır Mahkemesi, Osmangazi’deki bir AVM otoparkında Aralık 2023’te meydana gelen bıçaklı saldırıya ilişkin bozma kararının ardından sanıkları yeniden hakim karşısına çıkardı. Duruşmaya tutuklu sanık Batuhan M., suça sürüklenen çocuklar H.B.M. ve E.M., Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi ve taraf avukatları katıldı. SANIKTAN “BERAAT” TALEBİ Savunmasında üzerine atılı suçu reddeden Batuhan M., istinaf mahkemesinin, müştekinin yüzünde sabit iz bulunduğu gerekçesiyle cezanın artırılmasını istediğini hatırlattı. Müşteki Ayşegül K. ile cezaevinde görüştüğünü iddia eden sanık, yüzünde kalıcı bir iz görmediğini öne sürerek şunları söyledi: "Her ne kadar öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmam talep ediliyorsa da katılan Ayşenur hastanede 1 gün bile kalmadan basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanmıştır. Benimle birlikte kardeşlerim de ceza almıştır. Aynı evden 3 mahkum olarak yargılanmaktayız. Ailem ve kardeşlerimle mağdur durumdayız. 2 yıldan beri cezaevindeyim. Mahkemeden beraatımı, aksi halde lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim." Sanık kardeşler H.B.M. ve E.M. de pişman olduklarını belirterek beraat talebinde bulundu. ÜST SINIRDAN CEZA TALEBİ Müşteki Ayşegül K.’nın avukatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ise saldırının kadın hedefli, planlı ve ağır nitelikli olduğunu vurgulayarak sanıkların üst sınırlardan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, yapılan değerlendirme sonucunda üç sanık için şu kararları verdi: Batuhan M.: “Kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan verilen 15 yıl hapis, takdiri indirimle 12 yıl 6 ay. H.B.M.: “Kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüse yardım” suçundan 7 yıl 6 ay, yaş küçüklüğü nedeniyle 5 yıl. E.M.: Aynı suç kapsamında 3 yıl 9 ay. TELEFONDAN AÇILAN SİREN SESİ SANIKLARI KAÇIRMIŞTI Olay, 2023 yılının Aralık ayında Osmangazi’deki bir AVM’de yaşanmıştı. Arkadaşlarıyla alışverişe gelen Ayşegül K., otoparka indiklerinde eski erkek arkadaşı Batuhan M. ve kardeşlerinin saldırısına uğramış, bıçakla yaralanmıştı. Çevredeki vatandaşların telefondan açtığı polis sireni sesini duyan saldırganlar olay yerinden kaçmıştı. Yerel mahkemenin verdiği ilk cezalar istinaf tarafından düşük bulunmuş ve karar bozulmuştu. Bu duruşmayla birlikte sanıklar hakkında yeni hükümler kesinleşmiş oldu.

Kestel Soğuksu Sanayi Bölgesi planına mahkeme engeli Haber

Kestel Soğuksu Sanayi Bölgesi planına mahkeme engeli

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nin açtığı dava sonucunda, Kestel Soğuksu ve Seymen Mahalleleri’ne yapılması planlanan sanayi ve depolama alanına ilişkin imar planları Bursa 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme kararında, “Anayasa Mahkemesi kararı ile dayanağı kalmayan planlarda hukuka uygunluk bulunmadığından, dava konusu işlemlerin iptaline” ifadeleri yer aldı. İMO Bursa Şubesi Başkanı Serdar Atilla, kararın Bursa’nın doğal kaynaklarını ve tarım alanlarını koruma mücadelesinin haklılığını bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Atilla, “Kentimizin geleceğini ilgilendiren bu konuda adalet yerini bulmuştur” dedi. İNŞAAT FAALİYETLERİNE TEPKİ Başkan Serdar Atilla, mahkeme süreci devam ederken bölgede inşaat faaliyetlerinin sürdüğüne dikkat çekerek, “Defalarca yaptığımız yazılı ve sözlü uyarılara rağmen Kestel Soğuksu bölgesinde altyapı çalışmalarına devam edildi. Mahkeme süreci sonuçlanmadan adeta yangından mal kaçırır gibi hareket edilmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı. “TARIM ARAZİLERİNİN SANAYİYE AÇILMASI BÜYÜK HATA” Bursa’nın su kaynaklarının alarm verdiği bir dönemde tarım arazilerinin sanayiye açılmasının büyük bir hata olduğunu belirten Atilla, “Barajlarımızın kuruduğu, planlı su kesintilerinin yaşandığı günlerde bu kararların anlamını herkes daha iyi kavramaya başladı. 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı tamamlanmadan yapılan her müdahale, kente uzun vadeli zarar verecektir” dedi. KAÇAK YAPILAŞMAYA DİKKAT İMO Başkanı ayrıca, bölgede resmi ruhsat alınmadan yapılan altyapı çalışmalarını “kaçak yapılaşma” olarak nitelendirdi ve bunun suç olduğunu vurguladı. Atilla, “Kaçak yapılaşma ile mücadele, önce güçlünün hukuksuz uygulamalarından başlamalıdır” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİR SANAYİ MODELİ ÇAĞRISI Atilla, sanayileşme anlayışının yanlış yönde ilerlediğini ifade ederek, “Bugün Bursa’da sanayi vizyonu üretimden çok arsa üretimine dönüşmüştür. Oysa sanayiciye fiziki genişleme yerine nitelikli üretim desteği verilmelidir. Kendi enerjisini üretebilen, çevreye duyarlı yeşil sanayi modeli benimsenmelidir” açıklamasında bulundu. KARARIN UYGULANMASI BEKLENİYOR İMO Bursa Şubesi Başkanı Serdar Atilla, mahkemenin iptal kararının vakit kaybetmeden uygulanması gerektiğini belirterek, “Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Kestel Soğuksu’da haklı olduğumuz yüce Türk yargısı tarafından da onanmıştır. Bu kararın Bursa’mıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Bursa’da kentsel dönüşüm mağdurları adliye önünde haklarını aradı Haber

Bursa’da kentsel dönüşüm mağdurları adliye önünde haklarını aradı

Bursa'nın Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi'nde 8 yıl önce başlatılan kentsel dönüşüm projesi, hak sahibi 428 kişiyi mağdur etti. 2017 yılında 2 yılda tamamlanması planlanan 9 katlı 10 bloktan oluşan projede, sözleşme gereği 428 dairenin inşa edilmesi gerekiyordu. Ancak, aradan geçen 8 yıl boyunca inşaatın yalnızca yüzde 59’u tamamlanabildi. Hak sahipleri, uzun yıllardır evlerine yerleşemiyor ve bir türlü tamamlanamayan projeden dolayı mağduriyet yaşıyor. SÖZLEŞME FESİH EDİLDİ, DAİRELER BAŞKALARINA SATILDI Mahkeme kararıyla müteahhidin sözleşmesi feshedilmesine rağmen, iddiaya göre müteahhit sahte sözleşmelerle daireleri başka kişilere sattı. Bu durum, daire sahiplerini büyük bir mağduriyetle karşı karşıya bırakırken, müteahhidin, daire sahiplerini silahla tehdit ederek, “Dairelerinizi bize satın” dediği öne sürüldü. Hak sahiplerinin bir kısmı, satışı gerçekleştiren müteahhit tarafından tehdit edilerek zorla kiralık dairelerde yaşamaya devam etmek zorunda kaldı. MAĞDURLAR ADLİYE ÖNÜNDE TEPKİ GÖSTERDİ Yaşadıkları mağduriyetin ardından, Bursa Adalet Sarayı önünde toplanan hak sahipleri, durumu protesto etmek ve seslerini duyurmak amacıyla basın açıklaması yaptı. Mağdurlar, müteahhitin projeyi tamamlamamak için çeşitli engeller çıkardığını belirterek, "8 yıl önce dairelerimizi teslim almayı beklerken hala kirada oturuyoruz. Müteahhit, bizim yerlerimizi almak için sahte sözleşmelerle başka kişilere daireler satıyor. Bizim haklarımızı kim koruyacak?" şeklinde tepkilerini dile getirdiler. "BİZE KİM SAHİP ÇIKACAK?" Bir diğer mağdur ise, "Kirada sürünüyoruz. Her yere başvurduk, şikayet ettik ama bir sonuç alamadık. Lütfen artık bizi duyun ve mağduriyetimize çözüm bulun" diyerek yetkililere seslendi. PROJE DEVAM EDİYOR, KONU MAHKEMEYE TAŞINDI 8 yıl önce işe başlayan müteahhidin projeyi terk etmesinin ardından, inşaat çalışmalarına devam eden yeni bir müteahhit, proje üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Ancak, taraflar arasındaki ticari anlaşmazlık, hukuki süreçle çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor.

ABD'de mahkemeden önemli karar! Anayasaya aykırı bulundu Haber

ABD'de mahkemeden önemli karar! Anayasaya aykırı bulundu

ABD 8. Bölge Temyiz Mahkemesinin Minnesota eyaletindeki silah bulundurma ve taşıma yasalarına ilişkin kararı açıklandı. Kararda, Minnesota'nın, 18-20 yaşındakilerin kamuya açık alanlarda silah taşımalarının önüne geçen silah bulundurma yasalarının "silah bulundurma ve taşıma hakkına ilişkin anayasa maddesine uygun olmadığı" ifade edildi. Eyalet yetkilileri, anayasadaki ikinci değişiklik maddesindeki silahlanma hakkının 18-20 yaşındakileri kapsamadığını, eyaletlerin "tehlikeli ve sorumsuz grupların silahlanmasını düzenleme yetkisine sahip olduğunu" savundu. Temyiz mahkemesi ise ikinci değişiklikte herhangi bir yaş sınırı olmadığını ifade ederek, bu yaş grubundaki kişilerin haklarının korunması gerektiğini kaydetti. ABD'de gündemi sürekli meşgul eden konulardan biri olan bireysel silahlanma sorunu, ülke anayasasındaki ikinci değişiklik maddesine dayanıyor. "Silahlanma hakkı" olarak bilinen yasada, "Düzenli bir milis gücü, hür bir eyaletin güvenliği için zorunlu olduğundan halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilmeyecektir." ifadesi yer alıyor. TRUMP'A SUİKAST GİRİŞİMİ Eski ABD Başkanı Trump, 14 Temmuz'da Pensilvanya'daki mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırıda mitinge katılan 1 kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmış; ABD Gizli Servisi, saldırganın etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), saldırıyı suikast girişimi olarak tanımlamış, incelemelerin ardından suikast girişiminde bulunan ve olay mahallinde öldürülen kişinin 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu açıklamıştı. Olayın ardından eyaletteki silah yasaları merak konusu olmuştu.

İcra sisteminin işleyişi: Alacağın tahsil edilme rehberi Haber

İcra sisteminin işleyişi: Alacağın tahsil edilme rehberi

Borcunu tahsil edememe sorunu, her birey ve kuruluş için can sıkıcı bir durumdur. Bu gibi durumlarda devlete bağlı icra sistemi devreye girerek, alacaklının yasal yollarla hakkını almasını sağlar. Peki, icra sistemi nasıl işler? Bu yazıda, icra takibinin aşamalarını ve önemli detayları ele alacağız. İCRA TAKİBİNİN BAŞLATILMASI İcra takibi, alacaklının yetkili icra dairesine başvurmasıyla başlar. Başvuru dilekçesinde, alacağın türü, miktarı ve dayanağı (borç senedi, fatura vb.) gibi bilgiler yer almalıdır. İcra müdürü, başvuruyu inceleyerek icra takibinin başlatılmasına karar verir. TEBLİĞ VE İTİRAZ SÜRECİ İcra müdürü tarafından borçluya ödeme emri tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren borçlu, 7 gün içinde borca veya 5 gün içinde kambiyo senedi ve imzaya itiraz etme hakkına sahiptir. İtiraz halinde, icra takibi durur ve itirazın incelenmesi için mahkemeye gidilir. ÖDEME YAPILMAMASI HALİNDE HACİZ Borçlu itiraz etmez veya itirazı reddedilirse ve borcunu da ödeme yapmazsa, alacaklı haciz talebinde bulunabilir. Haciz, borçlunun malvarlığının bir kısmına veya tamamına el konulması işlemidir. Haciz türleri arasında maaş haczi, banka hesabı haczi ve taşınır/taşınmaz haczi yer alır. İTİRAZ VE İPTAL DAVALARI Borçlu, hacze de itiraz etme hakkına sahiptir. Haciz itirazı icra müdürlüğünde incelenir. Reddedilirse, borçlu 7 gün içinde sulh hukuk mahkemesine itiraz davası açabilir. Ayrıca, borçlu takip işleminin başlangıcında veya herhangi bir aşamada iptal davası açarak takip işleminin iptalini talep edebilir. İCRA TAKİBİNİN SONUÇLANMASI Borçlu, borcunu ve icra masraflarını öderse icra takibi sona erer. Haczedilen mallar da borçluya iade edilir. Borçlu ödeme yapmazsa, haczedilen mallar satılır ve alacaklıya ödeme yapılır. Alacağın tamamı tahsil edilemezse, kalan kısım için alacaklı alacak davası açabilir. ÖNEMLİ NOKTALAR İcra takibi, yasal bir süreçtir ve her aşamada uzman bir avukattan hukuki destek almak önemlidir. İcra takibi masrafları alacaklı tarafından karşılanır. Borçlu ve alacaklı arasındaki anlaşmalar icra takibini etkileyebilir. İcra takip sürecinde yasal sürelerin takip edilmesi ve gerekli işlemlerin zamanında yapılması önemlidir. SONUÇ İcra sistemi, alacaklının yasal yollarla hakkını almasını sağlayan önemli bir araçtır. Bu yazıda icra takibinin temel aşamalarını ve önemli detayları ele aldık. İcra takibi ile ilgili daha detaylı bilgi için bir avukata danışmanız faydalı olacaktır.

Ayhan Bora Kaplan mahkemede konuşup iddiaları reddetti! Haber

Ayhan Bora Kaplan mahkemede konuşup iddiaları reddetti!

Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen 15 dakikalık aranın ardından duruşmaya devam edildi. Mahkeme heyetinden söz alan sanık Bora Kaplan, “Erkan D. denen tanık eline almış kağıdı okuyor. Neden ezbere anlatmıyor. Çünkü kurgu var. Erkan D.'ye kağıdı vermişler ‘Okuyun’ diyorlar. O da okuyor” dedi. "İŞİM GÜCÜM YOK ÖRGÜT MÜ KURACAĞIM" Erkan D.'nin beyanlarının yalan olduğunu iddia eden Kaplan, “Erkan D.'yi dövdükten sonra Barış Kurt’la samimi olduğum, sonra da örgüt olduğum söyleniyor. Başka işim gücüm yok örgüt mü kuracağım” diye konuştu. "OĞLUMU İNFAZ ETMEYE HAKLARI YOKTU” Mahkeme, maktul Semih Arslan’ın annesi Adalet Arslan’ı da müşteki sıfatıyla dinledi. Oğlunun kendisini öldürecek bir insan olmadığını, oğlunu öldürdüklerini iddia eden Arslan, “Ben oğlumun Bora Kaplan’ın yanında çalışmasını istemiyordum. Eve sabah 5'de gelirdi. Eve gelmeden ben uyuyamazdım. Cinayet günü de akşam 7 gibi evden çıktı. Her gün akşam 6 gibi giderdi, sabah 5 gibi gelirdi. Banka borcu vardı, eve hacizler geliyordu. Ödeyemeyince Bora'nın yanına işe girdi. Cinayet olduğu gün de oğlum suçlu ama oğlumu infaz etmeye hakları yoktu. Elime geçse kendi elimle teslim edecektim” diye konuştu. Bora Kaplan’a doğru dönen anne Arslan, “Benim oğlum öldürüldü. Giderken ben oğluma 20 lira verdim, cebinden çıkan para nerden geldi. Ayhan Bora Kaplan, sen oğlumu dindarlıkla kandırdın. Ben emekli maaşıyla geçiniyorum. Sen benim oğlumu kullandın, ben seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Duruşma müşteki ve tanık beyanlarının ardından yarın devam edilmek üzere sona erdi. OLAYIN GEÇMİŞİ  İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D'nin beyanları üzerine başlatıldı. Suç örgütünün Kaplan'ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan'ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H'nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D'nin 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E'nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S'nin 2 otomobilinin gasbedilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B'nin darbedilmesi olaylarını gerçekleştirdiği bildirildi. İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "kasten öldürme", "nitelikli kasten öldürme", 7 kişiye yönelik "kasten yaralama", 2 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kişiye yönelik "nitelikli yağma", "eziyet", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "suç üstlenme" ve 2 kez "suçluyu kayırma" suçlarından biri ağırlaştırılmış 2'şer kez müebbet ve 169 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.

Seçil Erzan: Gerçek mağdurlar var Haber

Seçil Erzan: Gerçek mağdurlar var

Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına kaldığı yerden devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya bazı müştekiler ile taraf avukatları da katıldı. "BEDELİNİ ÖDÜYORUM, CANIMLA BURADAYIM" Duruşmada önce tanık olarak dinlenecek Semih Kaya duruşma salonuna alındı ancak sanık Seçil Erzan mahkemeden söz isteyince Kaya tekrar dışarı çıktı. Erzan mahkemede, "Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için tüm fazla aldığımı belirttiğim kişilerle ilgili MASAK raporları, HTS eşleşmeleri, özellikle gerçek mağdurlarla ilgili kayıtlar, hesaplarına yatan, çekilen tüm paraların kaynaklarının ispat edilmesini istiyorum. Sizlerden yardım istiyorum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Nazlı Can’ın etrafındaki kişiler, Semih Kaya ve Fırat Özdemir hepsi araştırılsın. Kimden, ne kadar fazla aldım dediysem hepsi tek tek çıkacak, başka bir şey çıkmayacak. Kimilerinin 'Seço'suydum, kimilerinin 'kanka'sıydım. Ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım paraları, bu çok net hiçbir zaman aksini söylemedim. O koltukta banka müdürü Seçil Erzan yazmasaydı kimse bana para vermezdi. Bu insanlar bana bu paraları benimle olan özel ilişkilerinden vermediler. Ben fon dedim, sistem dedim, saklama dedim, miktar var dedim. Bedelini zaten ödüyorum, canımla buradayım, canımın bir kıymeti yok, annem ortada" dedi. "BEN TRABZONLU BİR KADIN OLSAYDIM BUNLAR OLMAZDI" Sözlerine devam eden Erzan, "Herkes doğruları söylesin ki bu maddi gerçekler ortaya çıksın. Ben Semih Kaya'ya fon olduğunu söyledim ama çok fazla çekme de dedim. Biraz bekle, senin adına resmi bir şekilde yaparız ondan sonra çekersin dedim. 8 Mart'ta Merve ve Tanın'ı en yakınlarım olarak Fırat Özdemir'le görüşmeye götürdüm. Ben yanlış yaptığımı anlatmaya çalıştım. Herkes daha değişik şeyler söylemeye başladı. Bana 'sen kiminle paylaşıyorsun parayı, kiminle yiyorsun' denmeye başladı, iş tamamen çığırından çıktı. Ben daha fazla faiz alan insanlara para yetiştirmeye başladım. Bu mağduriyetin sebebi benim evet ama bu para bende değil. Ben Trabzonlu bir kadın olsaydım bunlar olmazdı. Ben 8 Nisan'da her şeyi anlatmaya çalışırken evime gelirken darp edildim. Gerçek mağdurlar var, Emre Belözoğlu'nun parası 10 kişiye dağıtıldı, ana parasını alanlar da oldu, fazla alanlar da. O saatten sonra ben herkese bu işin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım, yanlış yaptığımı da ama kimse bana inanmadı. Ben bunların hepsinin tek tek çıkmasını istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmaya devam ediliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.