Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kuraklik

Bursa Hayat Gazetesi - Kuraklik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da sıcaklık ve nem dengesi bozuluyor! Kuraklık kapıda Haber

Bursa’da sıcaklık ve nem dengesi bozuluyor! Kuraklık kapıda

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yayımlanan SPI ekim ayı haritasına göre, 2025 Ağustos-Ekim döneminde Türkiye’nin batı ve kuzey bölgelerinde nemli veya normale yakın yağış koşulları gözlemlendi. Buna karşın güney ve güneydoğu bölgelerinde kuraklık düzeyi yüksek seviyelerde seyrediyor. BATI İLLERİ ORTA VE ŞİDDETLİ KURAKLIĞA YAKLAŞIYOR Prof. Dr. Kadıoğlu, İzmir ve Bursa gibi batı illerinde nemli koşulların giderek orta ve şiddetli kuraklığa dönüştüğünü belirtti. Akdeniz kuşağında özellikle Adana ve Antalya’da kuraklık döngüsünün olağanüstü seviyelere çıktığını vurguladı. KONYA VE KAYSERİ’DE KURAKLIK KRİTİK EŞİĞE ULAŞTI Kadıoğlu, İç Anadolu’da Konya ve Kayseri’de tüm periyotlarda kuraklık seviyesinin istikrarlı biçimde arttığını ve çok şiddetli kurak sınıfına ulaştığını belirtti. GÜNEYDOĞU’DA SU STRESİ ARTIYOR Kadıoğlu, Güneydoğu Anadolu’da Gaziantep ve Diyarbakır’ın neredeyse tüm zaman ölçeklerinde şiddetli ve olağanüstü kuraklık bandında yer aldığını ve uzun süreli su stresinin en yoğun hissedildiği bölgeler arasında öne çıktığını belirtti. Karadeniz’de ise tablonun daha karmaşık olduğunu ifade eden Kadıoğlu, Samsun ve Trabzon’un kısa vadede nemli görünmesine rağmen uzun vadede hafif kuraklığa döndüğünü, Erzurum’da nemli eğilimin giderek kaybolduğunu ve bölgenin orta kurak sınıfına gerilediğini söyledi.

Marmara’da yağışlar yarıdan fazla azaldı, kuraklık riski artıyor Haber

Marmara’da yağışlar yarıdan fazla azaldı, kuraklık riski artıyor

Marmara Bölgesi’nde eylül ayı yağışları, hem uzun yıllar ortalamasına hem de geçen yıla göre büyük bir düşüş gösterdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre, bölge genelinde yağış miktarı yüzde 65 oranında azaldı. Uzmanlar, yüksek basınç sistemlerinin etkisiyle yağışların azaldığını ve kuraklık riskinin devam ettiğini belirtiyor. EYLÜLDE YAĞIŞLAR BEKLENENİN ÇOK ALTINDA KALDI MGM verilerine göre Marmara Bölgesi’nde 1991-2020 yılları arasında eylül ayı ortalama yağış miktarı 41,7 milimetre olarak ölçülürken, 2024 yılının aynı döneminde bu oran 14,6 milimetreye kadar geriledi. Bölgeye 2024 Eylül’de 42,1 milimetre yağış düşerken, bu yılki değerlerle karşılaştırıldığında yağış miktarında yüzde 65’lik bir azalma meydana geldi. Trakya ve Çanakkale’nin batı kesimlerinde ise düşüş oranı yer yer yüzde 80’in üzerine çıktı. Özellikle Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ, son 21 yılın en düşük eylül ayı yağışlarını yaşadı. “MARMARA UZUN SÜREDİR YÜKSEK BASINÇ ETKİSİ ALTINDA” İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Marmara’nın uzun süredir yüksek basınç sistemlerinin etkisi altında kaldığını söyledi. Toros, “Yüksek basınç alanı etkili olduğunda hava açık olur ve yağış meydana gelmez. Türkiye’ye genellikle Balkanlar veya Akdeniz üzerinden gelen alçak basınç sistemleri yağış getirir. Ancak son yıllarda bu sistemlerin sayısı azaldı, yüksek basınç alanları daha baskın hale geldi” dedi. Uzman, bu durumun Marmara genelinde yağış eksikliğini artırdığını belirterek, “Eylül ayında Marmara, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 65 daha az yağış aldı” ifadesini kullandı. “TOPRAK HENÜZ SUYU TUTMA AŞAMASINDA” Prof. Dr. Toros, ekim ayında başlayan yağışların umut verici olduğunu ancak bu yağışların henüz barajlara yansıyacak seviyede olmadığını vurguladı: “Şu anda toprağın kuruluğu gideriliyor. Yağışlar devam ederse toprak suya doyacak ve ardından barajlara su akışı başlayacak. Ancak barajlarımızdaki doluluk oranı halen düşük. Bu nedenle suyu dikkatli kullanmamız gerekiyor.” Toros, Marmara Bölgesi’nin son 5 yıldır normalin altında yağış aldığını ve bölgenin giderek daha kurak bir iklim yapısına doğru ilerlediğini belirtti. UZMANLARDAN SU TASARRUFU UYARISI Uzmanlar, mevcut koşulların tarım, içme suyu ve enerji üretimi açısından risk oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Vatandaşlara, özellikle yaz mevsimlerine girilmeden önce su tasarrufu bilincinin artırılması ve yağışsız dönemlere hazırlıklı olunması çağrısında bulunuluyor.

Bursa’da baraj doluluk oranlarında son durum! Son yağışlar umut oldu mu? Haber

Bursa’da baraj doluluk oranlarında son durum! Son yağışlar umut oldu mu?

Bursa’da yaşanan kuraklık ve yetersiz yağışlar, kentteki baraj doluluk oranlarını kritik seviyenin de altına düşürdü. BUSKİ’nin 19 Ekim 2025 tarihli verilerine göre, Nilüfer ve Doğancı Barajları’nda doluluk oranı hala %0 olarak gözüküyor. 1 Ekim’den bu yana uygulanan 12 saatlik planlı su kesintileri ise devam ediyor. BURSA BARAJLARINDA DOLULUK ORANI HALA %0 Bursa’da 2025 yılı kuraklık açısından en zorlu yıllardan biri olmaya devam ediyor. BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde 19 Ekim 2025 saat 09.01 itibarıyla yayımlanan verilere göre, kentin iki ana içme suyu kaynağı olan Nilüfer ve Doğancı Barajları’nın doluluk oranı %0 olarak açıklandı. 15 Ekim’de %0,15 seviyesinde olan baraj doluluk oranı, 16 Ekim’de tamamen sıfırlandı. Bu durum, kentteki su krizinin ciddi bir şekilde yaşanmaya devam ettiğini gösteriyor. SU KESİNTİLERİ DEVAM EDİYOR Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve buna bağlı olarak artan kuraklık nedeniyle BUSKİ, 1 Ekim 2025 itibarıyla merkez ilçelere bağlı mahallelerde dönüşümlü olarak 12 saatlik planlı su kesintilerine başladı. Yetkililer, bu uygulama ile günde 100 bin metreküp su tasarrufu hedefliyor. Kesintiler Uludağ Üniversitesi, Bursa Şehir Hastanesi ve diğer devlet hastanelerini kapsamıyor. Ancak alınan tüm önlemlere rağmen barajlarda su kalmadı. 2024 yılının Ekim ayında %22,09 olarak kaydedilen doluluk oranı, 2025’te aynı dönemde %0’a düştü. Oysa bu yılın Mayıs ayında barajlar %55,84 doluydu. YAĞIŞLAR ETKİSİZ KALDI: SON YAĞMURLAR BARAJLARA ULAŞAMADI Ekim ayında yaşanan sınırlı yağışlar da barajlardaki su seviyesine hiçbir katkı sağlamadı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 20-24 Ekim 2025 tarihleri arasında yağmur ihtimali oldukça düşük. Yalnızca 23 Ekim Perşembe günü sağanak yağış ihtimali bulunuyor. Ancak yetkililer, barajların yeniden dolması için sadece bir günlük yağışın yeterli olmayacağını, uzun vadeli ve düzenli yağışlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor. SU SIKINTISI YAŞANAN BURSA’DA VATANDAŞLAR ENDİŞELİ Bursalılar, su kesintileri ve kuruyan barajlar karşısında tedirgin. Vatandaşlar bir yandan su tasarrufuna dikkat ederken, diğer yandan da önümüzdeki günlerde etkili olabilecek yağışları umutla bekliyor. Yetkililer, barajların yeniden dolması ve su arzının normale dönmesi için orta vadede güçlü bir yağış periyoduna ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. BURSA KRİTİK SÜREÇTE Bursa, kuraklıkla mücadelede en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor. Baraj doluluk oranlarının sıfırlanması, su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda ciddi adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Planlı su kesintileri, günlük yaşamı doğrudan etkilerken, uzun vadeli çözümler için altyapı, su yönetimi ve iklim adaptasyon politikalarının güçlendirilmesi gerektiği uzmanlarca vurgulanıyor.

"Su Şehri" Bursa TÜKENDİ... Baraj doluluğu %0'a düştü Haber

"Su Şehri" Bursa TÜKENDİ... Baraj doluluğu %0'a düştü

Bursa’da etkisini artıran kuraklık, kentte su krizini gün yüzüne çıkardı. Şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayan en büyük iki baraj olan 60 milyon metreküp kapasiteli Nilüfer ve 125 milyon metreküp Doğancı barajlarının doluluk oranı, 17 Ekim 2025 itibarıyla %0 olarak kaydedildi. 28 Eylül’de %2,33 olan ortalama doluluk seviyesi, 12 Ekim’de %0,49’a kadar gerilerken, beklenen yağışların düşmemesi sonucu kritik eşik tamamen aşıldı. Böylece barajlar fiilen kurumuş oldu. 12 SAATLİK SU KESİNTİSİ YETERSİZ KALDI Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ, barajlardaki su seviyesinin kritik düzeye inmesiyle birlikte 1 Ekim tarihinden itibaren Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya, Gürsu ve Kestel ilçelerinde 12 saatlik dönüşümlü su kesintisi uygulamasına başlamıştı. Ancak tüm bu önlemler, kentte günlük 533 bin metreküp olan su ihtiyacının karşılanmasına yetmedi. Su tüketiminin azaltılamaması ve kaynakların beslenememesi, kesinti süresinin 16-22 Ekim tarihleri arasında uzatılmasına neden oldu. ULUDAĞ’A KAR YAĞMADI, YERALTI SULARI ZAYIFLADI Bursa’nın içme suyu kaynaklarının besleyicisi konumundaki Uludağ, beklenen kar seviyesine ulaşamamıştı. Kış aylarında yeterli kar yağışı olmaması, yeraltı su kaynaklarının ve pınarların zayıflamasına yol açtı. Bu durum, sadece barajları değil, yeraltı su rezervlerini de etkiledi. SAĞLIK KURUMLARI KESİNTİDEN MUAF TUTULDU Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ), tarafından uygulanan şehir genelindeki planlı su kesintileri bazı kritik kurumları etkilemiyor. Uludağ Üniversitesi, Bursa Şehir Hastanesi ve diğer devlet hastaneleri, kesintilerden muaf tutuluyor. BUSKİ, sağlık hizmetlerinin aksamaması adına özel önlemler aldığını açıklamıştı. SU TASARRUFU ÇAĞRISI: “KRİTİK EŞİK AŞILDI” Uzmanlar ve belediye yetkilileri, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde su tasarrufu yapılmasının hayati önemde olduğuna dikkat çekiyor. Yetkililer, özellikle evsel tüketimin azaltılması, kaçak su kullanımının önlenmesi ve geri dönüşümlü sistemlere yönelme konusunda vatandaşlara çağrıda bulundu. BURSA KURAKLIKLA MÜCADELE EDİYOR Tüm Türkiye'yi etkileyen kuraklık, "su şehri" olarak bilinen Bursa'yı da vurdu. Barajların tamamen kuruması, gelecek aylarda daha ağır su kısıtlamalarının habercisi olabilir.

Su kesintileri uygulanan Bursa'da yağışlar son 52 yılın en düşük seviyesinde Haber

Su kesintileri uygulanan Bursa'da yağışlar son 52 yılın en düşük seviyesinde

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 1 Ekim 2024 - 30 Eylül 2025 tarihlerini kapsayan “Su Yılı Yağışları Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre Türkiye genelinde yağışlar, son 52 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Ülke genelinde ortalama yağış miktarı 422.5 mm olarak ölçüldü. Bu değer, uzun yıllar ortalamasının %26, geçen yılki su yılının ise %29 altında kaldı. BURSA'DA SON 52 YILIN EN KURAK DÖNEMİ YAŞANDI Rapor kapsamında Bursa, yağışlarda ciddi düşüş yaşayan iller arasında yer aldı. Yaşanan kuraklık ve yağışların azlığı nedeniyle 12 saatlik su kesintilerinin uygulandığı Bursa'da ölçülen yağış miktarı, son 52 yılın en düşük seviyesine gerileyerek kuraklık açısından kritik bir eşik aşıldı. Tarım, içme suyu ve enerji üretimi açısından büyük önem taşıyan bu gelişme, iklim değişikliğinin yerel düzeydeki etkilerini bir kez daha gündeme taşıdı. EN ÇOK VE EN AZ YAĞIŞ ALAN İLLER BELLİ OLDU 2025 su yılı içerisinde en fazla yağışı 1812.1 mm ile Rize alırken, en az yağış alan il 182.8 mm ile Şanlıurfa oldu. Özellikle Mardin’de Eylül ayında hiç yağış görülmemesi dikkat çekti. En Fazla Yağış: Rize – 1812.1 mm En Az Yağış: Şanlıurfa – 182.8 mm Hiç Yağış Olmayan İl: Mardin (Eylül ayında) EN BÜYÜK DÜŞÜŞ HATAY’DA Yağış verilerine göre, en yüksek artış yüzde 30 ile Giresun’da en büyük düşüş ise yüzde 66 ile Hatay’da yaşandı. Yağışların düşmesiyle birlikte Bilecik, Çorum, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri ve Van gibi iller son 65 yılın en düşük seviyelerini görürken; Bursa, Adana, Kahramanmaraş ve Afyonkarahisar gibi şehirlerde ise son 52 yılın en kurak dönemi kayıtlara geçti. SICAKLIKLAR DA TARİHİ SEVİYELERDE Kuraklık verilerinin yanı sıra sıcaklıklar da rekor kırdı. 2025 yılı Eylül ayı ortalama sıcaklığı 21.7 derece olarak ölçülerek, son 55 yılın en sıcak 11. Eylül ayı oldu. En Düşük Sıcaklık: Erzurum – Eksi 2.4 derece En Yüksek Sıcaklık: Cizre – 44.6 derece UZMANLARDAN İKLİM UYARISI Uzmanlar, yaşanan kuraklık ve sıcaklık artışlarının iklim değişikliğinin doğrudan etkisi olduğunu vurgularken, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir çevre politikalarının önemine dikkat çekti.

Bursa tarımına can veren 85 yıllık su kaynağı yok oldu Haber

Bursa tarımına can veren 85 yıllık su kaynağı yok oldu

Bursa'nın Kestel ilçesinde yer alan ve 1938 yılından bu yana tarımsal sulamada hayati rol üstlenen Gölbaşı Göleti, beş ay gibi kısa bir sürede tamamen kurudu. Önceki yıllarda 320 bin metreküp su hacmine sahip olan gölet, yaklaşık 2 bin 100 hektarlık birinci sınıf tarım arazisini suluyordu. Ancak aşırı kuraklık nedeniyle göletteki su seviyesi sıfıra indi, gölet zemini çatlaklarla doldu. COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLER TEHLİKEDE Gölbaşı Göleti, başta Deveci ve Santa Maria armudu, Bursa şeftalisi ve Bursa siyah inciri gibi dünya çapında bilinen coğrafi işaretli ürünlerin yetiştirildiği alanlara hayat veriyordu. Ancak göletin kurumasıyla birlikte bu ürünlerin üretimi de ciddi tehlike altına girdi. Çiftçiler, tarlalarını sulayamıyor; üretim ya durdu ya da büyük ölçüde azaldı. GÖLETİN BUGÜNKÜ HALİ ŞOK ETKİSİ YARATTI Sadece beş ay önce suyla dolu olan göletin bugünkü hali, bölgede yaşayanları ve üreticileri derinden sarstı. Drone görüntülerinde, daha önce suyla kaplı olan gölet yüzeyinin derin çatlaklarla dolu olduğu görülüyor. Üreticiler, bu manzaranın sadece ürünleri değil, geçim kaynaklarını da kuruttuğunu ifade ediyor. ÇİFTÇİLERDEN YETKİLİLERE ACİL ÇAĞRI Kestel ve çevre köylerdeki çiftçiler, yaşadıkları mağduriyeti dile getirerek Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere yetkililere seslendi. “Yalnız bırakıldık, tarlamı sulayamıyorum” diyen üreticiler, acilen yeni sulama altyapısı ve destek projeleri talep ediyor. Alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi ve uzun vadeli kuraklık planlamalarının yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor. KURAKLIK ARTIK İSTİSNA DEĞİL, GERÇEKLİK Meteoroloji verileri, bölgede son yıllarda yağış miktarında ciddi azalmalar olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkisiyle bu tarz kuraklıkların artık daha sık yaşanacağını vurguluyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, göletlerin kurumasının sadece tarımı değil, ekolojik dengeyi de tehdit ettiğini ifade ediyor. SADECE BİR GÖLET DEĞİL, BİR GEÇİM KAPISI KURUDU Bölgedeki tarım üreticileri için Gölbaşı Göleti, sadece bir su kaynağı değil, geçimlerinin teminatıydı. Şimdi ise tarlalarda ürün yok, göletin yerinde derin çatlaklar var. Her yıl tonlarca meyve ve sebze üreten bu toprakların tekrar verim kazanması için ciddi yatırımlar ve uzun vadeli su yönetimi politikaları şart. GÖLETİN GEÇMİŞTEKİ HALİ BU ŞEKİLDEYDİ

"Bursa, plansız büyüme ve sanayi yüküyle baş edemez hale geldi" Haber

"Bursa, plansız büyüme ve sanayi yüküyle baş edemez hale geldi"

Bursa’da etkisini gösteren kuraklık ve yetersiz yağış, şehirde içme suyu teminini tehlikeye attı. Şehir genelindeki barajların ortalama doluluk oranı yalnızca yüzde 1,69 olarak ölçüldü. Kritik seviyeye ulaşan bu oran, hem halkın günlük yaşamını hem de tarımsal üretimi doğrudan tehdit ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, barajlardaki su seviyesinin alarm vermesi üzerine günlük 12 saate varan planlı su kesintilerine başladığını duyurdu. Uzmanlar, mevcut durumun sadece geçici çözümlerle yönetilemeyeceğini, uzun vadeli sürdürülebilir adımların şart olduğunu vurguluyor. “BU KRİZ SADECE KURAKLIKLA AÇIKLANAMAZ” Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Murat Demir, yaşanan su krizinin temelinde yalnızca kuraklık olmadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Su şehri olarak bilinen Bursa’da artık su kesintileri başladı çünkü su yok. Barajlarımızda kente verilecek düzeyde su kalmadı. Çınarcık Barajı'nın kısmen devreye alınması sorunu geçici olarak çözebilir, ancak bu bir çözüm değil; sadece gecikmedir.” Demir, uzun yıllardır bilim insanlarının ve çevrecilerin uyarılarının görmezden gelindiğini söyleyerek, yerel yönetimlerin ve hükümetin sivil toplumla birlikte acil eylem planları hazırlaması gerektiğini ifade etti. PLANSIZ BÜYÜME VE SANAYİ BASKISI SU KRİZİNİ DERİNLEŞTİRİYOR Demir, Bursa’daki demografik ve sanayi yüküne de dikkat çekerek şu verileri paylaştı: Mevcut barajlar 1,5 milyon kişilik nüfusa göre planlandı Bugün Bursa’nın nüfusu 4 milyona yaklaştı Kentte 17 organize sanayi bölgesi bulunuyor ve yenileri planlanıyor Sanayi tesislerinin çoğu eski ve su tüketimi yüksek teknolojilerle çalışıyor Bu çarpık gelişmenin çevreyi ve su kaynaklarını aşırı zorladığını belirten Demir, “Yeni sanayi bölgelerine kesinlikle izin verilmemeli. Mevcut sanayiler, su ve enerji tasarrufu sağlayan sistemlerle yenilenmeli” dedi. TARIMSAL ÜRETİMDE RİSK BÜYÜYOR Demir, krizin tarımda da ciddi sonuçlar doğurduğunu vurgulayarak, salma sulama gibi verimsiz yöntemlerden vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti. Çiftçilere damlama ve yağmurlama sulama sistemleri için destek sağlanması gerektiğini söyleyen Demir, tarımsal sürdürülebilirliğin su krizine karşı önemli bir direnç oluşturacağını dile getirdi. “YEŞİL BURSA, BETON BURSA OLDU” DOĞADER Başkanı Demir, kentteki ormanların ve yeşil alanların yok oluşuna da dikkat çekti: “Bursa artık ‘Yeşil Bursa’ değil, ‘Beton Bursa’. Mezarlıklar ve birkaç park dışında yeşil alan kalmadı. Madencilik faaliyetleri ormanlara kadar yayıldı. Ormanlarımız iklim krizine karşı sigortamızdır.” Demir, kent ısısını düşürecek, yağış rejimini iyileştirecek adımların atılması gerektiğini belirterek, yeşil ve akıllı kent modellerine geçişin artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu ifade etti. “MİLLİ ORMAN SEFERBERLİĞİ” ÇAĞRISI Murat Demir, hem Bursa’da hem de Türkiye genelinde bir "Milli Orman Seferberliği" başlatılması gerektiğini belirtti. Ormansız alanların yeniden ağaçlandırılması ve madencilik gibi faaliyetlere orman alanlarında kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Demir, sözlerini şu çarpıcı ifadelerle tamamladı: “Bugün susuzluk Afrika’daki gibi kilometrelerce yürümemizi gerektirmiyor ama geleceğimiz bu yolda ilerliyor. Gelecek nesillerin suya erişebilmesi için doğayı korumak ve hemen şimdi harekete geçmek zorundayız.”

Sürdürülebilir su yönetimi giderek daha kritik hale geliyor Haber

Sürdürülebilir su yönetimi giderek daha kritik hale geliyor

İklim değişikliği, kuraklık ve tatlı su kaynaklarının hızla tükenmesi, dünyayı sürdürülebilir su yönetimi konusunda acil çözümler aramaya zorluyor. Bu noktada “su ayak izi” kavramı, çevre politikalarının merkezine yerleşiyor. Su ayak izi; bireylerin, işletmelerin ya da ürünlerin doğrudan ve dolaylı su tüketimini ifade ediyor. Tarımsal üretimden sanayiye kadar birçok alanda kullanılan bu kavram, görünmeyen ancak oldukça etkili bir su kullanımını ortaya koyuyor. BİR TİŞÖRT 2.500 LİTRE SUYA MAL OLABİLİYOR Çevre Yapı Arıtma Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Özçelikler, konuyla ilgili yaptığı açıklamada su ayak izinin çarpıcı boyutlarına dikkat çekti: “Bir tişört üretmek için ortalama 2.500 litre, bir hamburger için ise yaklaşık 2.400 litre su tüketiliyor. Bu rakamlar, görünmeyen ama gezegenimizi tehdit eden büyük bir tüketimi gözler önüne seriyor.” KURAKLIKLA MÜCADELEDE SU AYAK İZİNİ AZALTMAK ŞART Özçelikler, özellikle sanayi tesisleri ve yerel yönetimlerin bu konuda proaktif davranması gerektiğini vurguladı. Su kaynaklarının hızla azaldığı bir dünyada, verimli kullanım ve sürdürülebilir sistemler artık lüks değil, zorunluluk haline geldi. “Endüstriyel tesislerde suyun verimli kullanımı hem doğayı korur hem de işletmelerin maliyetlerini azaltır. Yerel yönetimler için ise bu konu, halk sağlığı ve doğal kaynakların korunması açısından stratejik bir öneme sahiptir.” SUYU GERİ KAZANMAK MÜMKÜN: UYGULANABİLİR ÇÖZÜMLER Çağlar Özçelikler, su ayak izini azaltmanın mümkün olduğuna dikkat çekerek şu çözüm önerilerini sıraladı: Geri dönüşümlü ve verimli su arıtma sistemleri Tarımda damla ve modern sulama tekniklerinin kullanımı Su tasarruflu cihaz ve teknolojilerin tercih edilmesi Gri su geri kazanımı ve yağmur suyu toplama sistemlerinin yaygınlaştırılması “Su arıtma teknolojilerine yapılan yatırımlar kısa vadede maliyetli gibi görünse de uzun vadede hem çevresel hem de ekonomik büyük faydalar sağlar.” “SUYUN HER DAMLASINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Çevre Yapı Arıtma Sistemleri olarak bugüne dek birçok özel sektör ve yerel yönetimle su arıtma tesisleri kurduklarını belirten Özçelikler, sözlerini şöyle tamamladı: “Suyun her damlası değerlidir ve biz bu damlaları yeniden kazanmak için çalışıyoruz. Su ayak izimizi küçültmek, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirastır. Biz bu miras için bugünden sorumluluk alıyoruz.”

Nilüfer Barajı tamamen kurudu! “Bursa artık su şehri değil” Haber

Nilüfer Barajı tamamen kurudu! “Bursa artık su şehri değil”

Bursa’nın su ihtiyacını karşılayan iki önemli barajdan biri olan Nilüfer Barajı, yaşanan yoğun kuraklık nedeniyle tamamen kurudu. 34 milyon metreküp aktif hacme sahip barajdaki su seviyesi sıfıra inerken, şehrin diğer büyük su kaynağı Doğancı Barajı’nda doluluk oranı sadece yüzde 14 olarak ölçüldü. Bu tablo Bursa’da su kaynaklarının kritik bir noktaya geldiğini ortaya koyuyor. BARAJLARDA YÜZDE 42’LİK DÜŞÜŞ Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Babak Vaheddoost, geçen yıla kıyasla baraj doluluklarında yüzde 42’lik ciddi bir azalma yaşandığını belirtti. Vaheddoost, "Bursa artık eskisi gibi bir su şehri değil, dikkatli su kullanımı zorunlu hale geldi" diyerek, iklim değişikliğinin etkilerinin şehirde su kaynaklarını tehdit ettiğini ifade etti. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK TEHLİKESİ ARTIYOR Doç. Dr. Vaheddoost’un yürüttüğü araştırmaya göre Uludağ eteklerinde bulunan üç istasyonun verileri, önümüzdeki yıllarda kuraklık süresinin yüzde 90’a varan oranlarda artabileceğini gösteriyor. Özellikle 2041-2070 döneminde yılların büyük kısmında şiddetli kuraklık yaşanması bekleniyor. Bu nedenle, Bursa’da su yönetiminde uzun vadeli planlamalar yapmak zorunlu hale geliyor. KISA, ORTA VE UZUN VADELİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Vaheddoost, su krizine karşı üç aşamalı bir çözüm planı öneriyor: Kısa vadede: Su israfının önlenmesi, özellikle şebeke altyapısında kayıpların azaltılması (Bursa’da su kaçak oranı yaklaşık yüzde 30), tarımda daha verimli sulama tekniklerinin kullanılması ve atık suların yeniden değerlendirilmesi. Orta vadede: Şehir ve bölge planlamalarında iklim değişikliği senaryolarının dikkate alınması; nüfus artışı, tarım ve sanayi gelişimi gibi faktörlerle su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi. Uzun vadede: Topyekûn planlamalarla bölgenin ekonomik, sosyal ve çevresel ihtiyaçlarına uygun su yönetimi stratejileri geliştirilmesi ve suyun enerji gibi değerli bir kaynak olarak kullanılması. ÇINARCIK BARAJI UMUT OLUYOR Bursa’da su temininde kritik bir rol oynayan Çınarcık Barajı, 186,7 milyon metreküp aktif hacmiyle Nilüfer ve Doğancı barajlarına kıyasla çok daha büyük bir su rezervine sahip. Şu anda Çınarcık Barajı’nda 120 milyon metreküp su bulunuyor. Yeni bağlantılarla Çınarcık’tan Doburca tesislerine günlük 110 bin metreküp su aktarımı planlanıyor. Bu adım, su krizini hafifletmek için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. BURSA’DA SU YÖNETİMİNDE ACİL TEDBİRLER ŞART Bursa’nın su kaynaklarında yaşanan dramatik düşüş, şehrin geleceği için büyük tehdit oluşturuyor. Nilüfer Barajı’nın tamamen kuruması ve genel doluluk oranlarının yüzde 14’e gerilemesi, suyun tasarruflu kullanılması ve uzun vadeli, kapsamlı planlamaların kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. İklim değişikliğinin de etkisiyle daha kurak günlerin kapıda olduğu Bursa’da, toplumun ve yetkililerin acilen harekete geçmesi gerekiyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.