Gölyazı Haberleri - Son Dakika Gölyazı Haber Güncel Gelişmeler

Bursa’da tarihi Aziz Panteleimon Kilisesi’nde opera gecesi

Nilüfer Belediyesi, Gölyazı Mahallesi’ndeki tarihi Aziz Panteleimon Kilisesi’nde bu yıl ikinci kez düzenlediği opera dinletisiyle sanatseverlere unutulmaz bir akşam sundu. “Güz Resitali” etkinliğinde, uluslararası başarılarıyla dikkat çeken soprano Bengisu Yaman ve çok yönlü piyanist Tutu Aydınoğlu sahne aldı. KLASİK OPERA ESERLERİYLE DOLU REPERTUVAR Konser repertuvarında Verdi, Puccini, Rossini ve Bizet gibi klasik operanın seçkin eserleri yer aldı. Bengisu Yaman’ın güçlü sesi ve duygulu yorumları, Tutu Aydınoğlu’nun başarılı piyano performansıyla birleşerek dinleyicileri büyüledi. ÖZEL PİYANO SOLO PERFORMANSI Gecenin öne çıkan anlarından biri, Cemal Reşit Rey’in “Güneşli Manzaralar” adlı piyano solosuydu. Tutu Aydınoğlu, bu eserle Türk müziğinin zarif örneklerinden birini sahneye taşıdı ve izleyenlerden büyük alkış aldı. Konser sonunda Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nurgül Işık, sanatçılara teşekkürlerini iletip günün anısına özel hediyeler takdim etti. Etkinlik, hem müzikseverlerin hem de Gölyazı sakinlerinin yoğun ilgisiyle son buldu.

Bursa’da Helenistik dönem surları arasında tarihi keşif

Bursa’nın turistik Gölyazı Mahallesi’nde, Helenistik döneme ait Apollonia ad Rhyndacum Antik Kenti kazılarında önemli bir bulguya ulaşıldı. Nilüfer Belediyesi sponsorluğunda ve Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yürütülen kazılarda, halk arasında “Simitçi Kale” olarak bilinen bölgede 19. yüzyılın başlarında faaliyet gösteren ham ipek atölyesi tespit edildi. Kazı alanı, birbiriyle bağlantılı üç ada formundaki kara parçasından oluşuyor ve Helenistik dönemde tamamen surlarla çevriliydi. Kazı ekibi, sur duvarlarının korunmuş bölümlerinde yoğun miktarda mıh ve ipek böcekçiliğine dair tekneler buldu. KAZI BAŞKANI PROF. DR. DERYA ŞAHİN’DEN AÇIKLAMA Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı başkanı Prof. Dr. Derya Şahin, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yoğun miktarda mıh buluntuları, ipek böcekçiliği işliğine dair teknelerin konulduğu alanlar ve birtakım buluntular, bizi bu yöne yönlendirdi. Kentin geçmişinde uzun süre ipek böcekçiliği yapıldığını biliyoruz ve Gölyazı, bu alanda ticaretin merkezi konumundaydı.” Prof. Dr. Şahin, surların milattan önce 4. yüzyılın son çeyreğine tarihlendiğini, 9 metre boyunca çevrili surlardan 4,57 metresinin günümüze kadar korunduğunu ve 7 kuleden 4’ünün ayakta olduğunu ifade etti. SİMİTÇİ KALE: TARİH VE HALK ARASINDA BİR KÖPRÜ Kazı alanındaki kemer formundaki yapı, halk arasında “Simitçi Kale” olarak biliniyor. Prof. Dr. Şahin, bu adlandırmanın yapının simit biçimli kemerinden kaynaklanabileceğini ve daha önce simit fırını olarak kullanıldığını belirtti. Kazı öncesinde alanda temizlik ve basit onarım çalışmaları yapıldığını aktaran Şahin, “Yaklaşık üç kamyon çöp temizledik. Arka taraftaki teras duvarının mukavemeti azaldığı için alanın basit konservasyonu öncelikliydi. Metal dikey taşıyıcılar ve dolgularla yapıyı güçlendirdik. Çalışmalarımız devam ediyor” dedi. 19. YÜZYIL HAM İPEK ATÖLYESİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI Kazı ekibi, arkeolojik buluntular ve yapıların kullanım biçimlerinden hareketle, alanın 19. yüzyılın ilk yarısında ham ipek atölyesi olarak kullanıldığını belirledi. Prof. Dr. Şahin, “Detaylı çalışmalar alanın bilimsel açıdan tanıtımını güçlendirecek. Buluntular, bizi bu sonuca yönlendirdi. Gölyazı, yakın geçmişe kadar ipek böcekçiliği ve ticareti açısından oldukça önemli bir noktaydı” dedi. BÖLGE YENİ BİR ÇEKİM MERKEZİ HALİNE GELECEK Basit onarım ve konservasyon çalışmalarının 28 Kasım’a kadar tamamlanacağını duyuran Prof. Dr. Şahin, çalışmaların ardından büyük bir restorasyon projesi başlatacaklarını sözlerine ekledi. Bu proje sayesinde, Gölyazı’nın hem tarihi değerleri korunacak hem de turistik ve akademik araştırmalar için yeni bir çekim merkezi haline gelecek.

Gölyazı’da kırsal kalkınma ve kültürel mirasın korunması için önemli adım

Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginliğiyle Marmara’nın incilerinden biri olan Gölyazı, 13-14 Haziran tarihlerinde Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği kapsamlı bir çalıştaya ev sahipliği yapacak. Çalıştay, yalnızca Gölyazı’nın korunması değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma modellerinin hayata geçirilmesi açısından da büyük önem taşıyor. KÜLTÜREL MİRASIN GELECEĞİ MASAYA YATIRILACAK Çalıştay öncesinde Aziz Panteleimon Kilisesi’nde düzenlenen hazırlık toplantısında, bölgeye dair görüş alışverişi yapıldı. Toplantıya Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Demiröz, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi temsilcileri, akademik odalar, sivil toplum kuruluşları, üniversite temsilcileri, muhtarlar ve Gölyazı halkı katıldı. Katılımcılar, bölgenin arkeolojik ve kültürel değerlerinin korunması, bu değerlerin turizmle entegrasyonu, kırsal kalkınmanın nasıl sağlanabileceği ve yerel tarımın nasıl desteklenebileceği konularında önerilerini paylaştı. KATILIMCI YAKLAŞIM ÖN PLANDA Nilüfer Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşecek olan bu çalıştay, sadece uzman görüşleriyle sınırlı kalmayacak; Gölyazı halkı da sürecin bir parçası olacak. Katılımcı bir modelle yürütülecek çalıştayda, kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek stratejiler birlikte belirlenecek. KIRSAL KALKINMA VE YEREL TARIM GÜNDEMDE İki gün sürecek olan etkinlikte, kırsal yaşamı güçlendirecek modeller, küçük üreticilerin desteklenmesi, tarımın yerel ekonomiye entegrasyonu gibi konular da ele alınacak. Nilüfer Belediyesi, bu alanda sürdürülebilir projeler geliştirerek Gölyazı’nın hem kültürel hem de ekonomik anlamda gelişmesini hedefliyor. GÖLYAZI’NIN DEĞERLERİ GELECEĞE TAŞINIYOR Nilüfer Belediyesi, Gölyazı için yalnızca bir turizm destinasyonu değil, yaşayan bir kültürel miras alanı oluşturmayı amaçlıyor. Yapılacak çalıştay ile bölgenin özgün kimliği korunarak, yerel halkın da sürece aktif katılımı sağlanacak. 13-14 Haziran tarihlerinde yapılacak çalıştay sonunda elde edilecek çıktıların, hem bölgesel yönetim hem de yerel halk için yol gösterici olması bekleniyor.

Bursa’da Kız Adası’nda ortaya çıkan gizem! 1903 yıl önceki izlere ulaşıldı

Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki turistik Gölyazı Mahallesi'ndeki Kız Adası, Helenistik dönemdeki kutsal alan profili ile yapılan arkeolojik kazılar sayesinde gün yüzüne çıkıyor. "Apollonia ad Rhyndacum" antik adıyla bilinen bu bölge, Avrupa'nın en güzel kasabalarından biri olarak öne çıkıyor. 2022 yılında başlayan kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve Nilüfer Belediyesi'nin desteğiyle Bursa Uludağ Üniversitesi'nin liderliğinde yürütülüyor. Kız Adası, her yaz sular altında kalıyor; sonbahar geldiğinde ise suyun çekilmesiyle birlikte arkeologlar kayıklarla adaya ulaşarak çalışmalarına başlıyor. Etrafı Helenistik dönemde inşa edilen "temenos" adı verilen kutsal duvarlarla çevrili olan adada, tapınak, sunak, stoa ve eksedraların bulunduğu bir yapı kompleksi olduğuna inanılıyor. Kazıların ilk aşamasında tapınağın mimari yapısının belirlenmesi hedefleniyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Şahin, adanın kış aylarından hazirana kadar su altında kaldığını, bu nedenle çalışmalara eylül sonu ve ekim başında başladıklarını ifade etti. Şahin, "Kız Adası'nın Apollon Kutsal Alanı olarak tanımlandığını, gezginlerin bu alandaki mimariyle ilgili önemli bilgiler topladıklarını" belirtti. Prof. Dr. Şahin, adada yaptıkları kazılarda tapınakla ilgili bazı veriler elde ettiklerini ve tapınağın Arkaik dönemde inşa edilip üç farklı dönemde genişletildiğini tespit ettiklerini vurguladı. Ayrıca, 121 yılında bölgedeki büyük bir depremin ardından Roma İmparatoru Hadrianus’un burayı yeniden inşa ettiğini ve bu dönemde sur duvarlarında önemli yazıtlar bulunduğunu aktardı. Kazılar sırasında önemli buluntular elde ettiklerini de belirten Şahin, önceki yıllarda çok sayıda ok ucu bulduklarını, bunların Apollon'a sunulan hediyeler olduğuna inandıklarını kaydetti. Geçen yıl Apollon tasvirli bir rölyef bulduklarını ve bunun diğer benzer eserlerle bağlantılı olduğunu ifade etti. Ayrıca, Apollon Tapınağı’nda bulunan kült heykelinin, depremin ardından farklı bir form aldığını belirtti. Şahin, "Muhtemelen burada rahipler ve din insanları bulunuyordu. Apollon kutsal alanları, kehanet özelliği taşıyan yerlerdi. İnsanlar buraya gelerek rahiplerden gelecekleriyle ilgili sırlar bekliyorlardı" dedi. Kazı alanının ziyaretçilere açılmasını planladıklarını, böylece Gölyazı'ya gelenlerin kayıklarla Kız Adası'na gelerek arkeolojik kalıntılar hakkında bilgi edinmelerini sağlayacak bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti. ,

Bursa'da tarih gün yüzüne çıkarılıyor! Gölyazı’da kazı çalışmalarına devam

Gölyazı’da tarihi ve kültürel zenginlikleri ortaya çıkarmak için kazı çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bursa’nın önde gelen turizm destinasyonlarından Gölyazı’da Cumhurbaşkanlığı kararıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle başlatılan kazı çalışmaları sürüyor. Çalışmalar Bursa Uludağ Üniversitesi adına Fen - Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Derya Şahin’in başkanlığında ve Nilüfer Belediyesi’nin desteğiyle yürütülüyor. Bu çalışmalar kapsamında Helenistik dönemde inşa edilen ve Roma döneminde revizyon geçiren, zaman içinde depremler ve insan saldırılarıyla hasar gören Zambak Tepe’deki 5.600 kişilik antik tiyatro, orijinal mimarisine uygun olarak yeniden yapılandırılıyor. Ayrıca Sıbyan Mektebi ve Kız Ada’da da tarihi dokunun ortaya çıkarılması için çalışmalara devam ediliyor. CUMARTESİ PAZAR GÜNLERİ AÇIK Helenistik dönemden geç antik döneme kadar izler taşıyan Nekropol Alanı cumartesi ve pazar günleri ziyarete açık oluyor. BAŞKAN ÖZDEMİR'DEN ÇALIŞMALARIN YAPILDIĞI BÖLGEDE İNCELEME Kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin’in başkanlığında bu yıl 22 Temmuz’da başlatılan kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Başkan Özdemir, kazılar hakkında bilgi alarak, ‘Kentimizin tarihi zenginliklerinin gün yüzüne çıkarılmasına yönelik çalışmaları destekliyoruz. Gölyazı, doğal güzellikleriyle de dünyanın en özel yerlerinden biri. Tarihi değerleriyle bu özelliği daha da artıyor.’ açıklamasında bulundu. Tarihi ve kültürel dokunun ortaya çıkarılmasıyla turizmde de önemli gelişmeler yaşanacağını söyleyen Özdemir, ‘Bu çalışmalarla hem tarihi ve kültürel mirasımız ortaya çıkacak hem de bölgenin doğal güzellikleri korunacak. Amacımız, kalkınmanın sürdürülebilir olmasını sağlamak.’ dedi. ÇALIŞMALARA DEAM Prof. Dr. Derya Şahin ise uzun süredir Nekropol Alanı, tiyatro ve karaya 1 kilometre mesafedeki Kız Ada’da kazı çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek adada su seviyesinin kısmen çekilmesiyle Ekim ayından itibaren çalışabildiklerini ifade etti. Şahin, Eylül ayı sonuna kadar tiyatro alanındaki çalışmalara aktif şekilde devam edeceklerini söyledi. Kazıları tamamlamak için yoğun bir çaba sarf ettiklerini vurgulayan Şahin, çalışmaların tamamlanmasının ardından bu alanların ziyarete açılmasını hedeflediklerini belirtti. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın önemli destekleri olduğunu belirten Şahin, Nilüfer Belediyesi’ne de katkılarından dolayı teşekkürlerini iletti.

Bursa'da bir 'Balıkçı Kasabası' Gölyazı

Bursa'dan 42 Kilometre uzaklıkta olan Gölyazı'ya Bursa-İzmir Karayolu'nun 37'inci kilometresinden güneye saptığınızda ulaşabilirsiniz... Efsaneye göre, Marmara Denizi'nin güneyinde bulunan Odryses Çayı, Bandırma'dan denize dökülürmüş. Bugünkü Ulubat Gölü'nün olduğu yerde Apollonia Krallığı, Odryses Çayı'nın bulunduğu yerde de Melde Krallığı kuruluymuş. Melde Kralı, Apollonia kralının kızını oğluna istemiş. Ancak kız, bu izdivaca gönlü olmadığı için prensle evlenmemiş. Apollonia Kralı da kızını korumak için, bir tepe üzerinde saray yaptırarak kızını buraya saklamış. Bunun üzerine çileden çıkan Melde Kralı, oğluna istediği kızı alamamaktan dolayı kırılan onurunu onarmak için intikam alma yoluna gitmiş ve Odryses Çayı'nın yolunu değiştirip Apollonia kentinin bulunduğu topraklara akmasını sağlamış. Böylece tüm Apollonia toprakları sular altında kalırken prensesin bulunduğu sarayın çevresi sularla çevrili birer ada olarak kalmış. İşte efsaneye göre Ulubat Gölü de böyle oluşmuş... DOKUZ TANE ADA Türkiye sınırları içinde yer alan ve 134 kilometrekarelik yüzeyiyle orta büyüklükte bir göl olan Ulubat Gölü, ekolojik ve biyolojik zenginlikleri ile dikkat çekiyor. Tektonik kökenli bu gölde, en büyüğü Halilbey Adası olmak üzere toplam 11 ada bulunuyor. Ekosistem ve Koruma Ulubat Gölü, besin açısından zengin ve sığ bir göldür. Bu özelliği, gölde yaşayan yüzbinlerce su kuşu için ideal bir yaşam alanı sağlar. Göl, bu ekolojik öneminden dolayı "Su Kuşları Bakımından Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması" kapsamında Ramsar Anlaşması'yla koruma altına alınmış önemli sulak alanlardan biridir. Kuş Popülasyonu ve Göçmen Türler Ulubat Gölü, çeşitli kuş türlerinin beslenme ve üreme alanı olarak hizmet verir. Göl çevresi, birçok göçmen kuş için önemli bir geçiş bölgesi olmasının yanı sıra, üreyen kuş türleri açısından da geniş bir yelpazeye sahiptir. Göldeki kuş türleri arasında küçük karabatak, kaşıkçı, alaca balıkçıl, küçük akbalıkçıl, mahmuzlu kızkuşu, erguvani balıkçıl, saz delicesi ve bataklık kırlangıcı gibi türler öne çıkar. Kış aylarında ise gölde, tepeli pelikan, elmabaş patka, tepeli patka, çamurcun, kılkuyruk ve gri balıkçıl gibi göçmen kuş türleri konaklar. Bu türler, gölün ekosistemine katkıda bulunurken, gölün uluslararası öneme sahip bir sulak alan olmasını da destekler. NASİBİ GÖLDE ARAMAK Her sabah gün doğumuyla birlikte balığa çıkan Gölyazı sakinleri, ekmeğini sudan çıkarır... Neredeyse bütün yarım adayı çevreleyen karaya çekilmiş sıra sıra dizili kayıklar, sabahın ilk ışıklarıyla gölün verimli sularına açılırlar tek tek... Biraz sabır, biraz da maharet isteyen bu iş, günün ilerleyen saatlerine dek sürer... Kayıkta geçen dingin bir bekleyiş, ağ toplamaya sıra geldiğinde yerini tatlı bir telaşa bırakır... Az ya da çok hepsi nasip... Nasibini gölde arayan Gölyazılılar ağlarına takılan balıklarla çorbasını kaynatır, evini geçindirir... MEZATTA HEYECAN BİR BAŞKA Gölyazı'yı Gölyazı yapan yerlerden biri de açık alanda gerçekleştirilen balık mezatıdır. Avdan dönen balıkçılar, ağlardan leğenlere boşalttıkları yüzlerce balıkla her gün sabah saat 11.00 'de mezata koşar. Bazıları henüz canlı olan balıkların zıplamaları adeta hayat verir mezata... Balıkçıların sabır ve emeğinin karşılığı yarım saat içinde sonuçlanır bu pazarda... Yaşanan heyecan ve ambiyans ise görülmeye değerdir. Mezat sonrasında ertesi gün için hazırlıklar başlar artık; ağlar onarılır, düğümler açılır, kayık motoru gözden geçirilir. Ve sonrasında işler bittiğinde, balıkçılar için kasabanın meydanındaki çınar ağaçları altında demli bir çay içme vakti gelmiştir artık. AĞLAYAN ÇINAR Yarımadaya girer girmez kasabanın meydanı çıkar karşınıza. Meydandaki asırlık çınar ağaçları da kasabalı gibi misafirperverdir. Bu çınarların en önemlisi ise 'Ağlayan Çınar'dır. 740 yaşındaki ağaç, "anıt - ağaç" olarak özel koruma altında. Haftanın bazı günlerinde gövdesinden akan kırmızıya yakın sıvı, ağacın 'Ağlayan Çınar' adını almasının nedenini de açıklıyor. APOLYONT KALINTILARI M.Ö 5. yüzyıla kadar uzanıyor Gölyazı'nın tarihi. Uzun bir süre Bergama Krallığı hakimiyetinde kalan antik kent Apolyont, Roma devrinde Edremit'e (Adramytterion) bağlanmış. M.S. 3. yüzyıldaki savaşlarla tahrip olan antik kent, Hıristiyanlığın yayılmasıyla birlikte yeniden bölgesel bir önem kazanmış. 14. yüzyılda Osmanlı egemenliğine katılan Gölyazı (Apolyont), bugünkü sınırları olan yarımada üzerinde yerleşmiştir. Antik kentin bazı kalıntıları yüzeyde görülmekle birlikte buluntuların önemli bir kısmı Bursa Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Ulubat Gölü'ndeki adalardan biri olan Kız Adası'nda duvar kalıntıları görülebilen Apollon Tapınağı bulunuyor. Gölyazı'nın girişinde yer alan bir başka tarihi eser ise 19. Yüzyılda inşa edilen Hagios Georgios Rum Kilisesi'dir. Gölyazı'yı gezip yaşamak için yarım gün yeterli aslında... Ancak burada günün doğuşu ve batışına şahit olmak, balıkçıların sabahın erken saatlerinde başlayan serüvenine tanıklık etmek yani Gölyazı'yı anlamak için biraz daha zaman ayırmak gerekiyor...

Bursa'da sıcaktan bunalanlar serinlemek için alternatif noktalara akın etti

Bursa'da etkili olan sıcak hava, vatandaşları serinletici mekanlara yönlendirdi. Sıcaklardan bunalanlar, Gölyazı'nın göl kenarına, Mudanya'nın deniz kenarına, Uludağ'ın serin zirvesine, Tophane Parkı'nın gölgeli alanlarına ve Bursa Botanik Parkı'nın geniş yeşil alanlarına akın etti. Bu mekanlar, hem serinlemek hem de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal kaçış noktaları oldu. GÖLYAZI Gölyazı, Bursa'nın bir köyüdür ve Ulubat Gölü'nün kenarında yer alır. Sakin atmosferi ve doğal güzellikleri ile bilinir. Gölyazı, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için popüler bir destinasyon haline gelir. İşte Gölyazı hakkında bazı detaylar: Doğal Güzellikler: Ulubat Gölü kıyısında bulunan Gölyazı, göl manzarası ve yeşil alanlarıyla doğal güzellikler sunar. Gölde teknelerle gezinti yapabilir veya göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Tarihî Dokular: Gölyazı, tarihî yapıları ve eski taş evleri ile de dikkat çeker. Köydeki tarihi dokuyu keşfetmek ve yerel yaşamı gözlemlemek mümkündür. Kültürel Etkinlikler: Köyde dönemsel olarak çeşitli kültürel etkinlikler düzenlenir. Bu etkinlikler, yerel el sanatları ve yöresel yemekleri deneyimleme fırsatı sunar. Yeme İçme: Gölyazı'da göl kenarında bulunan kafeler ve restoranlar, manzaralı oturma alanları ve taze deniz ürünleri sunar. MUDANYA Yaz mevsiminin etkisiyle sıcak hava dalgaları Türkiye genelinde etkisini sürdürüyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, sıcak havaların bunaltıcı etkisinden kaçmak için serin ve huzurlu destinasyonlara yöneliyor. Bu yıl, tatilcilerin tercihi Mudanya oldu. Marmara Denizi kıyısında yer alan Mudanya, serinletici deniz havası ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine rahatlatıcı bir kaçış sunuyor. Sahil boyunca uzanan plajları ve tarihi mekanlarıyla dikkat çeken Mudanya, sıcak havalardan bunalanlar için ideal bir kaçış noktası olarak öne çıkıyor. Mudanya'nın sahil köyleri, tarihi Rum evleri ve nefis deniz ürünleriyle tatilciler, hem serinlemeyi hem de yöresel lezzetlerin tadını çıkarmayı başarıyor. Belediye yetkilileri, bu yoğun dönemde misafirperverliklerini en üst düzeyde tutarak, gelenlerin tatil deneyimlerini keyifli hale getirmek için çeşitli hizmetler sunuyor. Mudanya'nın bu yılki ziyaretçi akını, bölgenin popülerliğini artırırken, yaz tatilcileri için ferah bir ortam sunmaya devam ediyor. ULUDAĞ'IN ZİRVESİ Uludağ’ın zirvesi, Türkiye'nin en yüksek ve popüler kayak merkezlerinden biri olan Uludağ'ın tepe noktasıdır. Bursa ilinin güneyinde yer alan bu dağ, 2.543 metre yüksekliği ile Marmara Bölgesi'nin en yüksek noktasıdır. Uludağ’ın zirvesi, kış aylarında kayak ve dağcılık için ideal bir yer olarak bilinirken, yaz aylarında da doğa yürüyüşleri ve piknikler için ziyaretçilerini ağırlıyor. Uludağ'ın zirvesinden muhteşem bir manzara sunulurken, temiz hava ve doğa ile iç içe olma fırsatı da sağlanır. Ayrıca, zirveye ulaşmak için çeşitli teleferik ve dağ yolları bulunur. Zirvede genellikle bir dizi otel ve konaklama seçeneği de mevcut olup, hem günübirlik geziler hem de uzun süreli konaklamalar için tercih edilebilir. Uludağ’ın zirvesi, yıl boyunca doğa severlerin ve macera tutkunlarının ilgisini çeker, aynı zamanda fotoğrafçılar için de mükemmel bir ortam sunar.

Bursa Gölyazı nerede? Gölyazı’ya nasıl gidilir, hangi otobüsler gidiyor?

Bursa’nın Venedik’i olarak bilinen Gölyazı kentin en zengin antik yerlerim yerlerinde biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir yarımada şekilden olan Gölyazı’nın tarihi milattan önce 6.yüzyıla kadar uzanmaktadır. GÖLYAZI ADI NEREDEN GELMEKTEDİR? Gölyazı’nın antik adı, bugün Orhaneli Çayı (Kocaçay) dediğimiz antik Ryndacus ırmağından kaynaklanan “Apollonia ad Rhyndacum”dur. Apollonia eski çağların ışık tanrısıydı. Antik çağlarda Anadolu’da kurulmuş “Apollonia” adlı dokuz kent olduğu bilinmektedir. Bu adın diğer kentlerden ayrılabilmesi, için Apolyont (Uluabat) gölünü besleyen Aizonai (Çavdarhisar) çevresinden çıkan Rhyndacus denilen ırmağa atfen konduğu kaynaklarda belirtilir. GÖLYAZI’DA NELER BULUNMAKTADIR? Gölyazı Uluabat Gölü’nün kıyısında bulunmaktadır. ULUabat Gölü iki yarımada ve içinde 7 ada barındırıyor. Gölyazı’da bu gölün ortasındaki adaya köprü ile bağlıdır. Kurtuluş Savaşı yaşanana kadar Rumların yaşadığı köyde günümüzde Selanik üzerinden mübadele ile bölgeye gelmiş Türkler yaşamaktadır. Gölyazı bölgesinde yaşayanlar daha çok tarım ve balıkçılıkla uğraşmaktadır. Gölyazı’ya girişite sol tarafta kalan tepenin arkasında da antik bir kent bulunmaktadır. Bölge tamamen SİT alanı içerisinde yer almaktadır. Gölyazı meydanında cami, kahve ve ağlayan çınar olarak bilinen bir anıt çınar yer almaktdır. Bu çınarın 750 yaşında olduğu bilinmektedir ve koruma altındadır. GÖLYAZI’DA NE YENİR? Gölyazı’da balıkçılık geliştiği için meydanda gölden çıkan sazan ve turna balıklarının mezat yoluya satışı gerçekleşiyor. Ayrıca Gölyazı köy ekmeği fırından gelen mis gibi kokuları adaya yayılıyor. Göl kenarında bulunan lokantalarında balık yiyerek bu gezinizde karnınızı doyurabilirsiniz. GÖLYAZI’DA TEKNE TURU YAPILIYOR MU? Uluabat Gölü kıyısında yer alan Gölyazı’da balıkçı tekneleriyle belli bir ücret karşılığında ada turu yapmak mümkündür. Aynı zamanda yaz aylarında bölgeye gelen leylekleri de görme olasılığı oldukça yüksek. GÖLYAZI’YA NASIL GİDİLİR? Gölyazı Bursa’ya 42 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Bursa-İzmir yolununu 37. Kilometresinden güneye doğru saptığınızda yol sizi direkt olarak Uluabat Gölü’ne götürmektedir. Bursa’dan İzmir istikametine giderken Uluabat Gölü’nü gördükten 5 kilometre kadar sonra Gölyazı tabelasını göreceksiniz. Bu tabelayı görünce, sola dönerek zeytin ağaçlarıyla çevrili güzel bir yoldan 5 kilometre gittiğinizde, Gölyazı’ya giriş yapmış olacaksınız. İzmir yolu üzerinden Bursa istikametine gidenlerin ise gölü gördükten 25-30 kilometre sonra tabelaları takip ederek sağa girmeleri gerekmektedir. GÖLYAZI’YA HANGİ OTOBÜS GİDİYOR? 5/G otobüs saatleri ve 5/G otobüs durakları. 5/G hareket kalkış ve durak geçiş saatleri. 5/G numaralı Bursa BURULAŞ otobüs güzergah bilgisi ve durak isimleri. 5/G GÖLYAZI - ÜNİVERSİTE İSTASYONU hattı kaç dakika sürüyor? 5/G ile ilgili hareket saatleri, geçtiği duraklar ve hat hakkındaki tüm bilgilere aşağıda ulaşabilirsiniz. Bursa’dan otobüs ile Gölyazı’ya gitmek isteyenler Burulaş’a bağlı otobüsler ile Üniversite Metre İstasyonu’ndan kalkan 5/G hattına binerek ulaşım sağlayabilirler. Üniversite’den hafta içi her sabah saat 07.00’de hafta sonu ise 07.30 da otobüs seferleri başlamaktadır. Seferler akşam 21.30’a kadar belirli aralıklarla sürmektedir. Yine Gölyazı’dan Üniversite istasyonuna sabah 06.30’da başlayan seferler hafta sonu 07.00’de geçmektedir. BURULAŞ 5/G ÜNİVERSİTE-GÖLYAZI OTOBÜS SAATLERİ KALKIŞ - ÜNİVERSİTE İSTASYONU İş Günleri-Cumartesi-Pazar 07:00 07:30 07:30 07:30 08:30 08:30 08:00 09:30 09:30 08:30 10:30 10:30 09:30 11:00 11:00 10:30 11:30 11:30 11:30 12:00 12:00 12:00 12:30 12:30 12:30 13:00 13:00 13:00 13:30 13:30 13:30 14:00 14:00 14:00 14:30 14:30 14:30 15:00 15:00 15:00 15:30 15:30 15:30 16:00 16:00 16:00 16:30 16:30 16:30 17:00 17:00 17:00 17:30 17:30 17:30 18:00 18:00 18:30 18:30 18:30 19:30 19:30 19:30 20:30 20:00 20:00 21:30 20:30 20:30 21:30 21:30 BURULAŞ 5/G GÖLYAZI- ÜNİVERSİTE OTOBÜS SAATLERİ KALKIŞ – GÖLYAZI İş Günleri-Cumartesi-Pazar 06:30 07:00 07:00 07:00 08:00 08:00 07:30 09:00 09:00 08:00 10:00 10:00 09:00 11:00 11:00 10:00 11:30 11:30 11:00 12:00 12:00 12:00 12:30 12:30 12:30 13:00 13:00 13:00 13:30 13:30 13:30 14:00 14:00 14:00 14:30 14:30 14:30 15:00 15:00 15:00 15:30 15:30 15:30 16:00 16:00 16:00 16:30 16:30 16:30 17:00 17:00 17:00 17:30 17:30 17:30 18:00 18:00 18:00 18:30 18:30 19:00 19:00 19:00 20:00 19:30 19:30 21:00 20:00 20:00 21:00 21:00 5G ÜNİVERSİTE-GÖLYAZI OTOBÜS GÜZERGAHI ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ PERON 2 İZMİR YOLU İZMİR YOLU İZMİR YOLU GÖRÜKLE SANAYİ GÖKÇE YOL AYRIMI MİNTEKS KARACAOBA ÇATALAĞIL ÇATALAĞIL GÖLYAZI 11 GÖLYAZI 10 GÖLYAZI 9 GÖLYAZI GÖLYAZI 8 GÖLYAZI 7 GÖLYAZI GÖLYAZI 6 GÖLYAZI 5 GÖLYAZI 4 GÖLYAZI 3 GÖLYAZI 2 GÖLYAZI 1