Hava Durumu

#Deprem

Bursa Hayat Gazetesi - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Başkan Özdemir: Bursa’nın deprem kenti olduğunun bilincindeyiz Haber

Başkan Özdemir: Bursa’nın deprem kenti olduğunun bilincindeyiz

Marmara Belediyeler Birliği önderliğinde düzenlenen ‘Afetten Sonra Yaşam Öğrenme Programı’na katılan Başkan Şadi Özdemir, Bursa’nın deprem gerçeğini unutmadıklarını ifade ederek çeşitli projeleri hayata geçireceklerini söyledi. Marmara Belediyeler Birliği tarafından Urban.koop ve Yuva Project iş birliğiyle, Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen üç günlük ‘Afetten Sonra Yaşam Öğrenme Programı’ Nilüfer Belediyesi Pancar Deposu’nda başladı. Marmara Belediyeler Birliği’ne üye belediyelerin, olası Marmara depremi ve afet sonrası kendi yol haritalarını hazırlamalarına katkıda bulunmanın hedeflendiği etkinlik, açılış konuşmalarıyla start aldı. Programın, ev sahibi olarak açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Türkiye’nin son yıllarda büyük afetler ve yıkımlar yaşadığını hatırlatarak, yaşanan acılardan herkesin büyük dersler çıkartması gerektiğinin altını çizdi. Olası bir afete her an hazırlıklı olunmasının önemine değinen Özdemir, “Yaşanan afetler sonrası çok büyük bedeller ödedik ülke olarak. Marmara Belediyeler Birliği’nin düzenlediği Afetten Sonra Yaşam Öğrenme Programı’nın bu anlamda bize yeni bakış açıları kazandıracağına eminim. Nilüfer’de, önceki yönetimlerin bu yönde değerli çalışmaları oldu. Özellikle olası bir deprem öncesi ve sonrasına yönelik yapılan çalışmalara bu dönemde yenilerini ekleyeceğiz. Bursa’nın deprem gerçeğini asla göz ardı etmiyoruz. Nilüfer, olası bir depremden olumsuz şekilde etkilenecek. Söylemde kalmayarak, depreme yönelik gereken her türlü önlemi almak için projelerimizi hızla hayata geçireceğiz” dedi. Olası bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına projeler geliştirdiklerini kaydeden Başkan Şadi Özdemir, “Afet sonrası için deprem parkları oluşturacağız. Bu parklar olası bir depremde güvenli bir toplanma alanı, dayanışma merkezi olacak ve enerjisi, yenilenebilir enerji ile sağlanacak. Depreme dayanıklı malzemelerin depolanacağı bir lojistik merkezi kuracağız. Olası bir afet sonrası Nilüfer’e desteğe ve dayanışmaya gelenlere hızlıca bilgi aktaracak ve onları, ihtiyaç duydukları yardım ekipmanlarına yönlendirecek bir Nilüfer Kılavuzu da hızlıca oluşturup, yayınlayacağız. Mahalle düzeyinde toplanma alanları, afet konteynerleri gibi afet hazırlıklarını iyi bilen ve sürekli geliştirilmesi için güncel tutan aktif yurttaşlardan, mahalle afet dayanışma gönüllüleri oluşturacağız. 2017 yılında faaliyete geçirilen Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezimizi de daha etkin kullanacağız. Nüfusu yoğun olan 28 mahallemizde Mahalle Afet İstasyonumuz var. Bu istasyonlarda, yardım gelene kadar bölgedeki halkın ilk yardımda kullanacağı ilk yardım çantası, sedye, jeneratör gibi 26 kalem malzeme yer alıyor. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu bilincindeyiz. Bu nedenle de deprem her zaman gündemimizde. Biz bu konuda birçok kente de örnek olacak çalışmaları hayata geçirmekte kararlıyız” diye konuştu. Etkinlikte Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de söz aldı. Etkinliğin önemine dikkat çeken Mustafa Bozbey, deprem gerçeğini ve 6 Şubat’ta yaşanan felaket sonrasını hatırlattı. Deprem öncesi kadar sonrasında yapılması gerekenlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Bozbey, “Ülkemizde yaşanan deprem felaketleri birçok tecrübe yaşamamıza yol açtı. Belediyelerimizin bu süreçleri çok iyi planlamalı. Felaketi yaşayanların taleplerini iyi analiz etmeli ve ona göre yarına güçlü çıkmak zorundayız. Marmara’da olacak bir depremin, bölgenin tamamını etkileyeceğini unutmamak gerekir” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından ilk gün oturumları ‘Tanı, anla, üret’ temasıyla başladı. Program kapsamında konuşmacı olarak yer alan Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan da Pancar Deposu’nun dönüşüm hikayesini anlattı. Çeşitli atölye ile oturumların gerçekleşeceği “Afetten Sonra Yaşam Öğrenme Programı” yol haritaları ve yeniden rota oluşturulması temalarıyla 17 Mayıs Cuma gününe kadar devam edecek.  

Japonya'nın depremle başa çıkma başarısı: Bir mirasın izinde Haber

Japonya'nın depremle başa çıkma başarısı: Bir mirasın izinde

Japonya, dünyanın en depremle yüz yüze olan ülkelerinden biridir. Sıklıkla deprem ve tsunamilerle karşı karşıya kalan bu ülke, yıllar içinde benzersiz bir şekilde bu doğal felaketlerle başa çıkma yeteneğini geliştirmiştir. Japonya'nın depremle başa çıkma başarısı, sadece mühendislik ve altyapıyla sınırlı değildir; aynı zamanda toplumun kültürel, sosyal ve yönetimsel düzeyde aldığı önlemlerle de yakından ilişkilidir. KÜLTÜREL VE TARİHSEL BAĞLAM Japonya'nın depremle başa çıkma yeteneği, tarih boyunca oluşan kültürel ve tarihsel mirasın bir sonucudur. Japonlar, doğal afetlerin varlığını kabul eden ve onlarla uyum içinde yaşama stratejileri geliştiren bir toplumdur. Shintoizm ve Budizm gibi geleneksel inançlar, doğanın güçlerine saygı duymayı ve uyumlu bir şekilde yaşamayı vurgular. Bu inançlar, Japonların doğal afetlere karşı hazırlıklı olmalarına ve onlarla başa çıkmalarına yardımcı olmuştur. MÜHENDİSLİK VE ALTYAPI Japonya, dünyanın en gelişmiş ve sağlam altyapı sistemlerinden birine sahiptir. Ülke, yüksek deprem riski altında olduğu için, binaların ve köprülerin depreme dayanıklı olması için sıkı standartlar belirlemiştir. Deprem dayanıklı binaların yapımında kullanılan teknolojiler sürekli olarak güncellenir ve iyileştirilir. Ayrıca, tsunamilere karşı korunma amacıyla kıyı bölgelerinde setler ve engellemeler gibi önlemler alınmıştır. ERKEN UYARI VE HAZIRLIK SİSTEMLERİ Japonya, deprem ve tsunamiler için etkili erken uyarı ve hazırlık sistemlerine sahiptir. Ülke, Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA) tarafından işletilen ve halkı doğal afetler konusunda bilgilendiren kapsamlı bir uyarı sistemi kurmuştur. Deprem algılama ve tsunamileri önceden tespit etme teknolojileri, halkın zamanında güvenli bölgelere tahliye edilmesine yardımcı olur. TOPLUMSAL HAZIRLIK VE EĞİTİM Japon hükümeti, doğal afetlere karşı toplumun hazırlıklı olmasını sağlamak için geniş çapta eğitim kampanyaları düzenlemektedir. Okullarda ve işyerlerinde düzenli olarak deprem tatbikatları yapılır ve afet durumunda nasıl davranılacağı konusunda eğitim verilir. Bu eğitimler, halkın doğal afetlere karşı bilinçlenmesini ve tepki verme yeteneğini artırır. ULUSAL VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ Japonya, sadece kendi sınırları içinde değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde de doğal afetlere karşı mücadelede aktif bir rol oynamaktadır. Ülke, diğer ülkelerle deneyim paylaşımı yapar, teknik yardım sağlar ve afet sonrası yardım çalışmalarına katılır. Bu uluslararası işbirliği, hem Japonya'nın kendi hazırlık kapasitesini artırır hem de diğer ülkelerin afetle başa çıkma yeteneklerini güçlendirir. SONUÇ Japonya'nın depremle başa çıkma başarısı, kapsamlı bir yaklaşımın bir sonucudur. Kültürel miras, mühendislik ve altyapı, erken uyarı sistemleri, toplumsal hazırlık ve ulusal/uluslararası işbirliği gibi birçok faktör bir araya gelerek ülkeyi doğal afetlere karşı daha dirençli hale getirmiştir. Ancak, Japonya'nın bu başarısı sürekli bir çaba gerektirir ve her zaman iyileştirilebilir. Diğer ülkeler için de Japonya'nın deneyimleri, doğal afetlere karşı hazırlık ve mücadelede önemli bir ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

6 Şubat depremlerinden bu yana oğlundan haber alamıyor Haber

6 Şubat depremlerinden bu yana oğlundan haber alamıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay'da 25 bine yakın insan vefat etmiş ve çok sayıda vatandaştan depremden sonra haber alınamamıştı. Asrın felaketinin üzerinden 16 aydan fazla süre geçmesine rağmen yakınlarından gelecek haberi bekleyen vatandaşların da umutlu bekleyişi devam ediyor. Bu insanlardan biri de Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Sema Güleç. Acılı anne mimarlık bölümü mezunu 25 yaşındaki evladı Mustafa Batuhan’dan aylardır haber alamıyor. Depreme İskenderun ilçesi Numune Mahallesi Güleryüz Apartmanı'nda yakalanan Mustafa Batuhan, asrın felaketinin ardından adeta yok oldu. Acılı anne Sema Güleç, evladından gelecek haberi aylardır umut içerisinde bekliyor. “DEPREM ANINDA EVDEN DIŞARIYA ÇIKTIK, ZATEN İLK ÖNCE OĞLUM AKLIMA GELDİ” Evladının yaşadığı binaya depremden 20 dakika sonra gittiğini dile getiren 53 yaşındaki Sema Güleç, oğlu Batuhan’ı nüfustan düşürmek istemediğini belirterek “6 Şubat depreminden sonra oğlum Mustafa Batuhan Güleç’e hiçbir şekilde ulaşamadım, oğlumu arıyorum. Deprem günü oğlum iş yerinin üzerindeki yine diğer evimizde kalıyordu, tekti. Ben de buradaydım, kendi diğer evdeydi. Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi. Dedim Batuhan'ın yanına gidelim, kızımla, damadımla birlikte o tarafa gittik ve binanın yıkıldığını gördük. Bina yıkıldıktan 20 dakika sonra ordaydım. Depremin ardından ben çok kaygılandım, araştırma yaptım daha bir şey çıkmadı, yani nüfustan düşürme olayı olmadı. Fakat bu kimilerinde miras konusu oluyor bazı işlemlerden dolayı isteğe karşı isteğe karşılıklı düşürülüyormuş nüfustan onu öğrenince biraz rahatladım. Ben daha evladımı arıyorum. Ben oğluma nüfustan düşürme ya da gaiplik verilmesini istemiyorum. Daha arıyorum, yani vefat ettiyse bana mezarını versinler. Yoksa ben kabul etmiyorum, nüfustan düşürmeyi, gaiplik verilmesini onu asla kabul etmiyorum” dedi. “BATUHAN OLSAYDI GELİRDİ, ÖPERDİ HEDİYESİNİ VERİRDİ” Anneler Günü yaklaştıkça içini burukluk kapladığını dile getiren Sema Güleç, “Anneler Günü yaklaştıkça benim içimi bir burukluk kaplıyor. Benim diğer çocuklarım var ama hiçbiri birinin yerini tutmuyor. Hepsi ayrı ayrı Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi. Beraber geçirirdik, gerçekten Anneler Günü'nün yaklaşmasını istemiyorum. Oğlum yanımda olmadığı için artık Anneler Günü'nün gelmesini istemiyorum. Oğlum olmadığı için çok zor bir durum” şeklinde konuştu.

Yozgat'ta depremzedeler konteynerlere yerleştiriliyor Haber

Yozgat'ta depremzedeler konteynerlere yerleştiriliyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 18 Nisan'da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremin yaraları devletin tüm imkanları kullanılarak silinmeye çalışılıyor. Yozgat’ın Kadışehri ilçesine bağlı Aşağıkızılöz, Yukarıkızılöz, Ovacık, Gümüşsu, Yelten ve Elmalıçiftliği köyleri de depremden etkilendi. Deprem sonrası 99 binada ağır hasar, 486 binada da az hasar oluştu. Depremin ardından bölgede göreve başlayan AFAD ekipleri vatandaşların barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla ilk etapta 320 çadırın kurulumunu yaptı. Ağır hasarlı binaların yıkımının yapıldığı bölgede AFAD ekipleri, evi ağır hasar gören vatandaşlar için 21 metrekarelik, 2 odalı, tuvalet, banyo, mutfağı ve ısıtıcısıyla bir ailenin yaşaması için hazırlanmış konteynerlerin kurulumuna başladı. Bugüne kadar 16 konteynerin kurulumunun yapıldığı bölgede 24 konteynerin daha kurulumunun yapılacağı duyuruldu. Evi ağır hasar gören depremzedeler, çadırlardan konteynerlere yerleştirilmeye başlandı. “DEVLETİMİZ İLK ANDAN İTİBAREN SEFERBER OLDU” 18 Nisan'da saat 18.11'de Tokat Sulusaray merkezli ve Yozgat'ın Kadışehri ilçesinde meydana gelen depremde devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini hatırlatan AFAD İl Müdürü Rifat Genç, “Deprem sonrası devlet olarak bütün imkanlarımızla kamu kurum ve kuruluşlarıyla, STK’larla birlikte bölgeye intikal ettik. Bölgede hızlı bir şekilde afetten etkilenen vatandaşlarımız için 320 AFAD çadırı kurduk. O gece ekiplerimizle birlikte sahadaydık. İkramlarda bulunduk, sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik ve hızlı bir şekilde konutlarda hasar tespit çalışmalarına başladık. Bu çalışmalarımızda 486 bina az hasarlı, 99 binamız da ise ağır hasar tespit edildi. Bu binalardan 50 tanesi konut olarak kayıtlara geçti. Tabi ki hasar tespit çalışmalarımız şu an da devam ediyor.” dedi. “16 AİLE KONTEYNERLERE YERLEŞTİ” Kadışehri ilçesine bağlı köylerde konteyner kurulumunun devam ettiğini ve şu ana kadar 16 ailenin konteynerlere yerleştiğini de söyleyen Genç, “Bizler ağır hasarlı olarak ilan edilen ve evlerinde ikamet edemeyen vatandaşlarımız için ilk olarak çadır vermiştik. Şimdi de daha konforlu bir yaşama geçebilmeleri için onlara konteyner temin ediyoruz. Konteynerlerin elektrik ve su bağlantılarını yapıyoruz. Konteynerler de yaşam daha kaliteli sıcak suları olacak, ısıtıcıları, banyo ve tuvalet imkanları olacak. Bu sayede geçici barınma sürecini de vatandaşlarımız daha rahat atlatmış olacaklar. Şu an için sürecimiz 28 konteyner ama hasar tespit çalışmalarımız devam ettiği için bu sayının 40’a ulaşacağını düşünüyoruz. Şu an da 16 konteyneri bölgede kurduk ve ailelerimiz yerleşmeye başladı. Konteynerlerin kurulumuna devam ediyoruz” şeklinde konuştu. “KONTEYNERLERE YERLEŞMEYE BAŞLADIK” Kadışehri ilçesine bağlı Ovacık köyünde konteynere yerleşen Hacer Şahin ise, “Evlerimiz hasarlı şu an giremiyoruz, devletimizden rabbim razı olsun. Bize konteyner getirdi, biz de yerleştik şu an da oturuyoruz. Yaşamımızı burada sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi. “EVİMİZ AĞIR HASAR GÖRDÜ, OTURAMIYORUZ” Evlerinin depremde ağır hasar gördüğünü ve oturulamaz hale geldiğini belirten Mehmet Şahin de “Evimiz epeyce depremde hasar gördü. Şu an konteynerde yaşıyoruz, AFAD ekiplerimiz bize çok yardımcı oldu. Evimiz kullanılamaz hale geldi. Evimizde oturamıyoruz, raporumuzu da aldık. Önce çadırda yaşıyorduk şimdi de konteynere geçtik” diye konuştu. “KONTEYNER GELDİ, RAHATLADIK” Eşyalarını çadırdan konteynere taşıyan Pakize Gültekin ise, “Depremde evimiz ağır hasar gördüğü için biz de çadırda yaşıyorduk, soğuk havada, yağmurda zor oluyordu. Şimdi konteyner geldi ve rahatladık. Eşyalarımızı konteynere taşıyoruz, yerleşmeye çalışıyoruz. Rabbim devletimizden razı olsun. Bizi yalnız bırakmadı. Konteyner daha sıcak, elektriği, suyu var. Çadırdan çok daha iyi.” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.