Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Bursa Hayat Gazetesi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye artık küresel bir güçtür” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye artık küresel bir güçtür”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Türkiye Yüzyılı Buluşmaları Kapanış Programında coşkulu bir kalabalığa hitap etti. Konuşmasına “Aziz İstanbullular, kıymetli dava arkadaşlarım, sevgili gençler” sözleriyle başlayan Erdoğan, İstanbul’un Türkiye için taşıdığı manevi öneme vurgu yaptı. “Şehirlerin sultanı aziz İstanbul’da sizlerle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum” diyen Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana millete hizmet davasından hiç sapmadığını ifade etti. “YAPARSA AK PARTİ YAPAR” Erdoğan, konuşmasında geçmiş dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecine atıfta bulunarak, “Yaparsa AK Parti yapar” sözünü hatırlattı. Kongre Merkezi’nin bulunduğu alanın kendi dönemlerinde inşa edildiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Burası yerin 17 kat altında. Belediye başkanlığım döneminde burayı inşa ettik. Bugün bu salonda sizlerle bir arada olmaktan büyük gurur duyuyorum” dedi. “BU HAREKET ERDEMLİLER HAREKETİDİR” AK Parti’nin kuruluş felsefesini “milletin çizdiği rotadan ayrılmamak” olarak tanımlayan Erdoğan, teşkilat mensuplarına seslenerek, “AK Parti, yolunu da yönünü de milletin belirlediği partidir. Bu hareket, Erdemliler Hareketi’dir. Burası şahsi istikbal peşinde koşanların değil, millete hizmet için gece gündüz çalışanların yuvasıdır” ifadelerini kullandı. Parti teşkilatlarının dinamizmine dikkat çeken Erdoğan, “Elhamdülillah, bu teşkilatta yorgunluk yok. İlk günkü heyecanla, ilk günkü aşk ve azimle yolumuza devam ediyoruz” dedi. “CHP’Lİ BELEDİYELERDE DURUM VAHİM” Konuşmasının bir bölümünde muhalefet belediyelerine değinen Erdoğan, “CHP’li belediyelerde işimiz biraz daha zor. Yolda kalan otobüslerden toplanmayan çöplere kadar birçok şikâyet bize iletiliyor. Halk hizmet bekliyor ama maalesef tablo iç açıcı değil” dedi. AK Parti’nin ise millete dokunan hizmetlerle farkını ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı, “Biz 81 ilde, 973 ilçede vatandaşlarımızla buluştuk, milletimizin sesine kulak verdik” diye konuştu. YÜZYILIN KONUT PROJESİ: 500 BİN SOSYAL KONUT Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Başakşehir’de tanıtımı yapılan Yüzyılın Konut Projesine de değinerek, “500 bin sosyal konut seferberliğini başlattık. Bunlardan 100 bini İstanbul’da inşa edilecek. Ayrıca 15 bin kiralık konut projesini de hayata geçiriyoruz. Bu projelerle dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmayı hedefliyoruz” dedi. Erdoğan, projenin Türkiye Yüzyılı vizyonunun somut adımlarından biri olduğunu ifade etti. “TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE ADIM ADIM” Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede gelinen noktaya da değinerek, “On binlerce vatan evladını şehit verdiğimiz terör bataklığından ülkemizi hamdolsun kurtardık. Artık terörsüz bir Türkiye’ye çok yaklaştık. Bundan sonra hedefimiz terörsüz bir bölge” dedi. Kadın kollarının Terörsüz Türkiye vizyonuyla 18 bini aşkın şehit ailesine mektup ulaştırdığını belirten Erdoğan, tüm şehitlere rahmet, gazilere sağlık ve afiyet temennisinde bulundu. “TÜRKİYE KÜRESEL BİR GÜÇ HALİNE GELDİ” Erdoğan, küresel dengelerdeki değişimlere de değinerek Türkiye’nin yükselen bir güç olduğunu söyledi: “Bugün barış, huzur ve istikrar denince akla Türkiye geliyor. Türkiye; demokrasisiyle, ekonomisiyle, savunma sanayiiyle artık küresel bir aktördür. Hiçbir bölgesel denklem Türkiye’siz kurulamaz.” Cumhurbaşkanı, “2053 ve 2071 hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

81 ilde 500 bin yeni sosyal konut: Bakanlıktan açıklama geldi Haber

81 ilde 500 bin yeni sosyal konut: Bakanlıktan açıklama geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrası duyurduğu 500 Bin Sosyal Konut Projesi, Türkiye tarihinin en büyük sosyal konut seferberliği olma özelliği taşıyor. Proje, 81 ili kapsayacak şekilde planlanırken, hem afet riskine karşı güvenli yaşam alanları oluşturulacak hem de vatandaşlara uygun maliyetli konutlara erişim imkânı sağlanacak. DEPREM BÖLGESİNDEN EDİNİLEN TECRÜBE, TÜM TÜRKİYE’YE YAYILIYOR 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede şu ana kadar 304 bin konut hak sahiplerine teslim edildi. Deprem bölgesinin yeniden inşası sürecinde elde edilen saha tecrübesi, ülke genelinde yeni konut üretim politikalarının temelini oluşturacak. KİRALIK SOSYAL KONUT MODELİ İLK KEZ UYGULANACAK Projeyle birlikte bazı önemli ilkler de hayata geçirilecek. İstanbul’da TOKİ eliyle ilk kez kiralık sosyal konut projesi başlatılacak. Bu yeni model, özellikle büyük şehirlerde konut kiralarının yüksekliği nedeniyle ev sahibi olamayan dar gelirli vatandaşlar için yeni bir alternatif sunacak. HER KESİME UYGUN KONUT: KONTENJANLI SİSTEM 500 bin konutluk dev projede belirli gruplar için özel kontenjanlar ayrılacak. Şehit yakını ve gaziler, emekliler, gençler, en az üç çocuklu aileler ve engelliler, bu projeden öncelikli olarak faydalanabilecek. 280 BİN KONUTUN İNŞASI SÜRÜYOR TOKİ, geçmişte hayata geçirdiği 50 bin, 100 bin ve 250 bin konut projelerinin ardından toplamda 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa etti. Hâlihazırda Türkiye genelinde 280 bin konutun inşaatı devam ediyor. KAMPANYANIN DETAYLARINI ERDOĞAN DUYURACAK 500 Bin Sosyal Konut Projesi’ne ilişkin detayların önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanması bekleniyor. Projenin başvuru süreci, taksit seçenekleri ve kura sistemine dair tüm ayrıntılar, resmi kanallardan duyurulacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Togg’un yeni gözdesi T10F hediye edildi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Togg’un yeni gözdesi T10F hediye edildi

Türkiye'nin otomotiv sektöründeki yerli gururu Togg, yeni modeli T10F ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Togg’un bu yeni modeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye edildi. DOLMABAHÇE'DE TESLİM TÖRENİ Togg Yönetim Kurulu üyeleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ile birlikte, yeni T10F modelini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde teslim etti. Teslim sırasında aracın detayları Cumhurbaşkanı’na sunulurken, Erdoğan da test sürüşü gerçekleştirdi. CUMHURBAŞKANLIĞI FORSU İLE DONATILDI Mavi renge sahip olan Togg T10F’nin ön kısmına Cumhurbaşkanlığı forsu takıldı. Bu anlamlı jestle birlikte, yerli ve milli otomobilin devlet protokolündeki yeri de vurgulanmış oldu. Erdoğan, test sürüşü sırasında aracın sürüş dinamiklerini bizzat deneyimledi. ERDOĞAN’A ARACIN TEKNİK ÖZELLİKLERİ ANLATILDI Test sürüşü sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Togg T10F'nin teknik detayları, performans verileri ve yeni nesil teknolojik donanımları hakkında bilgi verildi. T10F, özellikle elektrikli altyapısı, akıllı sistemleri ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor. TOGG'DAN YENİ BİR BAŞARI DAHA Togg’un yeni modeli T10F, yalnızca Türkiye’de değil, global pazarda da büyük ilgi görüyor. Otomobilin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye edilmesi, Togg’un hem stratejik hem de sembolik değerini niteliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan LGS iddialarına tepki! 'Çok büyük bir terbiyesizlik' Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan LGS iddialarına tepki! 'Çok büyük bir terbiyesizlik'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51'inci yıl dönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın davetine icabetle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizi tamamlamış bulunuyoruz. Lefkoşa'da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştık. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz çerçevesinde bundan 51 yıl önce gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekatı, "enosis" hayalini suya düşürmüştür. Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz, Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz ve mücahitlerin desteğiyle 1963'ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, adaya barış ve huzur getirmiştir. Nitekim adada yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye'nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır. Ziyaretim vesilesiyle KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'la da bir araya geldim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne olan desteğimizi tekraren vurguladık. Kıbrıs'ta iki devleti çözüm vizyonunun arkasında durduğumuzu ve adada iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettik. Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali iş birliği anlaşmalarıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesinde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah adadaki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4 buçuk kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa'daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke'nin, Ercan Uluslararası Havalimanı'na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi bin metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere, Ana Vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü'nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'mızı bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "ONLAR NASIL KKTC'Yİ BİR DEVLET OLARAK KABUL ETMİYORLARSA BİZ DE GÜNEY KIBRIS'I DEVLET OLARAK KABUL ETMİYORUZ" Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney'e davet etmesi sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim Güney'e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC'yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs'ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok. Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimlerdir. Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez; Kıbrıs adasına sadece barış için gitmiş olan Türkiye'nin kahraman evlatlarına "işgalci" diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye'nin garantörlüğünü ve Ada'daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkünü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs'ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür; bundan da taviz yoktur. Türkiye'nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız" dedi. "İSRAİL SÜREKLİ TÜM BÖLGEYİ ATEŞE ATMA GİBİ BİR GAYRET İÇİNDE" Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara orada dik bir duruş sergilediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu ana kadar herhangi bir tavizi de söz konusu değil. İsrail sürekli tüm bölgeyi ateşe atma gibi bir gayret içinde. Bu gayret karşısında ise Suriye'nin bu duruşuyla süreç, ihtiyatlı bir şekilde devam ettirildi. Suriye'nin bölgeyi 2 bin 500 kadar askeriyle kontrol altına alması söz konusu. Son atılan adımlarla da kontrolü sağlamış vaziyetteler. Böylece Güney'de bir hakimiyet tesis edilmiş durumda. Suriye halkı tüm kesimleriyle, geçmişte yaşadıkları acılardan ders çıkartıp, bu oyunlara gelmeyi kesinlikle düşünmüyor. Burada Dürzilerle diğer kesim arasındaki uzlaşıyı sağlamış vaziyetteler. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara burada bana göre çok olumlu bir adım attı. Kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde bu duruşunu konuştuk. Kendisinden bizden talebi nedir, ne değildir bunları öğrendik. Kendilerine her türlü desteği vereceğimizi de söyledik. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri'nin Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanı ile sürekli görüşme halinde. Aynı şekilde MİT Başkanımız İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler de muhataplarıyla görüşüyor. Bölgede son olarak bu 2 bin 500 kişilik hafif silahla donatılmış gücün Süveyda'ya gitmesine izin verildi. İki gündür Amman'da toplantılar devam ediyordu. Aşiret reisleri, Ürdünlüler ve ABD Özel Temsilcisi bizimle sürekli temas halinde. Süveyda'nın etrafı çevrilmiş durumda. Birliklerin içeriye girip girmemesine izin vermeyle ilgili bir problem var. Şu anda Dürzilerin malumunuz üç kolundan ikisi son derece uyumlu olduğu halde kollardan biri İsrail ile hareket ediyor. Bunlar bozgunculuktan vazgeçmiyor. Bu nedenle içeride zaman zaman çatışmalar devam edebiliyor. İçeriye polis giremiyor, asker giremiyor, şehrin etrafındalar. En azından dışarından unsurların gelmesini engellediler. Amman'daki devam eden müzakerelerde sözünü ettiğimiz o bir Dürzi fraksiyon hariç taraflar, gönüllü olarak ateşkese uymaya "evet" dediler. Suriye meselesinde aslında son derece yapıcı bir atmosfer oluştu. Bütün bir araya gelemeyecek aktörler, Suriye konusunda bir araya gelirken İsrail'in bu istikrar projesini bozmasını dünyaya iyi anlatmak gerekiyor. Biz, bunu anlattığımızı düşünüyoruz. Amerikalılar özellikle bu meseleyi biraz daha sahiplenmeleri gerektiğini anlıyorlar. Temel sorun tarafların birbiri arasında çatışma olması. Ama daha da büyük stratejik sorun, bu çatışmayı bahane ederek İsrail'in bölgeyi işgale kalkması. Zaten İsrail, bildiğiniz gibi bölgede istikrar olmasını istemiyor. Bütünleşik bir Suriye'nin kendisi için iyi olmayacağını düşünüyor ve bu türden provokasyonlara devam ediyor" şeklinde konuştu. ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE" HEDEFİMİZİ SEKTEYE UĞRATACAK TÜM SABOTAJLARA VE YAPILARA KARŞI TEYAKKUZ HALİNDEYİZ’ "Terörsüz Türkiye" hedefimize ulaşmak için adımlarımızı atmayı sürdürdüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu nihai hedef doğrultusunda ilerleme devam ediyor. Sürecin provokasyonlardan etkilenmemesi için de son derece dikkatliyiz. "Terörsüz Türkiye" hedefimizi sekteye uğratacak tüm sabotajlara ve yapılara karşı teyakkuz halindeyiz. Biliyorsunuz silah bırakma başladı. İlgili arkadaşlarımız gerekli takibi yapıyor ve temasları sağlıyor. Komisyon konusunda da görüşmeler, bildiğim kadarıyla, nihai aşamaya geldi. Yakında Meclis zemininde ilerlemenin yaşandığına şahitlik edeceksiniz. Biz terörsüz bir geleceği inşa etmekte kararlıyız. Hedefimize ulaşmak için ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı ve sonuçta nereye varacağımızı çok net bir biçimde biliyoruz. Bölgemizde yaşanan hadiseler, bir kez daha attığımız bu adımın doğruluğunu ortaya koyuyor. Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor. İşin bu boyutu çok çok önemli. YPG'nin duruşu her an her türlü değişkenliğe uğrayabilir. Bu yaklaşımın bunların uzantısı olan SDG bakımından nasıl yansıyacağı da önemli. Son gelişmelerde Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın duruşu, bunların olumsuz anlamda bir araya gelişini de bana göre ortadan kaldırmış vaziyette. Biz kararlıyız, Ahmed Şara'yı Suriye'de yalnız bırakmayacağız. Suriye'nin parçalanmasını istemiyoruz, Suriye'nin yeniden toparlanmasını biz ülkemiz için de olumlu görüyoruz. Çünkü Suriye'nin yeniden toparlanması bizimle olan münasebetlerini de olumlu istikamette etkileyecektir. Ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine gönüllü geri dönüşlerinin başladığını görüyoruz. Halbuki "dönmeyecekler" diye bir ümitsizlik vardı. Şimdi gönüllü geri dönüşlere başladılar. Biz de gönüllü geri dönüşlerin hızlanması için her türlü desteği vereceğiz. Bu dönüşlerin hızlanmasıyla birlikte Suriye hızla normalleşsin, biz de Güneyimizi sağlama alalım istiyoruz" ifadelerini kullandı. "HEDEFİMİZ, SAVUNMA ALANINDA TAM ANLAMIYLA KENDİMİZE YETMEKTİR" İktidara geldiğimizde savunma sanayii alanında Türkiye'nin kaybettiği zamanı telafi etmek için yoğun bir çaba sarf ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Attığımız etkin adımlar, ektiğimiz tohumlar, verimli sonuçlar oluşturdu. Geldiğimiz nokta önemli, ancak bize göre yeterli değil. Gücümüze güç katacak adımlar planlıyor ve süratle atıyoruz. Savunma sanayii şirketlerimizin altyapı hamleleri, nanoteknolojik tesis yatırımları devam ediyor. Hedefimiz, savunma alanında tam anlamıyla kendimize yetmektir. "Tam bağımsız Türkiye" sloganla gerçekleşmez. Böyle vizyoner adımlarla, çalışmayla gerçekleşir. "Hep daha iyisi mümkündür ve onu biz yaparız" bilinciyle hareket etmek mecburiyetindeyiz. Malum KAAN'ı yaptık ve pistte yanımızda yedek pilotla beraber şöyle bir yürüdük. AKINCI, ALTAY, HÜRJET, ATAK, TCG ANADOLU ve daha nicelerini yaptık, yapıyoruz. BAYKAR olarak yaptıklarımız var. BAYKAR'ın dışında yaptıklarımız var. İnsansız hava araçlarıyla Türkiye, şu anda dünyada adından söz ettiren bir ülke konumunda. Bu bizim için çok çok önemli bir adım. Öbür tarafta zırhlı taşıyıcılara baktığınız zaman, gayet iyi bir konumdayız. Talepler ardı ardına geliyor. Denizde, yine aynı şekilde Fırkateynlerde Türkiye çok önemli bir konumda. Siparişler devamlı geliyor. Biz şu anda siparişleri yetiştiremiyoruz. Pakistan'a varıncaya kadar birçok ülkeden bize ciddi siparişler var. Malum, çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG ANADOLU'yu yaptık. Şimdi ikincisini, onun bir üst versiyonunu yapmak için İspanyollarla görüştük. Onlar da "kesinlikle biz buna varız" diyorlar. İnşallah bu yeni uçak gemisini 2-3 senede bitirip onunla da yola devam etmeyi planlıyoruz. Bu konuyu İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüştük. O "biz varız" diyor. İspanyollarla bunu inşallah başaracağız. Böylece gemimizin üst segmentini bitirmiş olacağız. Bizim şu anda jet uçakları alımı konusunda malum İngiltere ve Almanya ile attığımız adımlar söz konusu. Bu konuda da İngilizler ve Almanlar olumlu yaklaşıyorlar. İnşallah jet uçaklarımızı da bir an önce alacağımıza inanıyorum. İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile yaptığım görüşmelerde onların konuya olumlu baktıklarını gördüm ve inşallah bu adımları da atacağız" açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin canlandırılması ve ilerletilmesi için bir gün bile beklenmemelidir. Bu gelişmelerin herhangi bir yeni adım beklenmeden halihazırda olması gerekiyor. Avrupa Birliği'nden temas kurduğumuz bütün muhataplarımıza tam üyelik hedefimizi güçlü bir biçimde muhafaza ettiğimizi söylüyoruz. Birlik, stratejik ve vizyoner biçimde bu meseleyi ele aldığında hemen adım atmak için önlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Türkiye'ye karşı konulan siyasi bariyerler acilen kaldırılmalıdır. AB ülkelerinden, ilişkileri adil ve eşitlikçi bir yaklaşımda sürdürmelerini bekliyoruz. Bugüne kadar çok defa gördüğümüz ikircikli bir tutumla ilişkileri ilerletmenin de mümkün olmadığını anlamalarını bekliyoruz. Avrupa ve çevresinde yaşananlar, AB içindeki görüş ayrılıkları hesaba katıldığında Birliğin Türkiye gibi dinamik ve çözüm odaklı bir üyeye olan gereksinimi görülecektir. Daha önce de söylediğim gibi AB için köprüden önce son çıkış Türkiye'dir. Dünya değişiyor, Avrupa değişti bile. Köhnemiş, saplantılı siyasi anlayışların etkisinden sıyrılmak, Avrupa Birliği için yeni dönemi kavrayan ve Birliği geleceğe taşıyan bir hamle olabilir. Biz Türkiye olarak tam üyeliğe hazırız" dedi. İsrail'de yaşanan katliama da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze halkı şu ana kadar teslim olmadı ve ben inanıyorum ki teslim olmayacak. İsrail ise, gözü dönmüş bir canavar gibi her yana saldırıyor ve inşallah bu hırsının kurbanı olacaktır. Biz Gazze'yi gündemimizden hiç düşürmedik ve düşürmeyeceğiz. Gazze'nin yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri'nin adımlarını sürekli olarak takip ediyoruz. Amerikan Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Bey sürekli görüşüyor. İsrail'i sürekli destekleyen uluslararası toplum da artık bir şey saklayacak durumda değil. Herkes ne yapılması gerektiği konusunda hemfikir. Bir çaresizlik sarmalına girmiş durumdalar. Ateşkes konusunda çok ciddi bastırıyorlar. Ateşkes görüşmelerinde şu anda üç konu var. Birincisi; İsrail askerleri ateşkes sonrası nerede, hangi geri çekilme bölgelerinde duracaklar? İkincisi; halihazırda "gıda yardımları nasıl dağıtılacak?" konusunda Hamas ile İsrail tarafı tam bir mutabakata varabilmiş değiller. Üçüncüsü; 60 günlük ateşkes sağlanırsa, rehineler verildikten sonra ateşkesin devam edeceği konusunda İsrail'in bir taahhütte bulunması gerekiyor. Hamas'ın talebi bu. İsrail de bunu yapmak istemiyor. Amerika, Mısır ve Katar bizlerin de desteğiyle bir orta yol bulmaya çalışıyorlar. Yani şöyle bir şey olmasın konumundayız; Rehineler verildi, 60 gün ateşkes oldu, 60 gün sonra bugünkü duruma tekrar gelindi. Eğer ateşkesin kalıcılığına ilişkin bir taahhüt alınamazsa, yani zorlayıcı bir sistem olmazsa Hamas'ın bunu kabul etmesi sadece bir tercih olacak. Bugün mü ölelim, 60 gün sonra mı ölelim tercihi. Onun için bu noktada devam eden ciddi bir pazarlık süreci var" açıklamasında bulundu. Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'ye değil bölgedeki diğer ülkelere de fayda sağlayacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu hattı aynı zamanda jeoekonomik boyutu itibarıyla son derece önemli bir konu olarak görüyoruz. Nitekim, bu hat bölgemizin ötesindeki coğrafyaları da birbirine bağlayacak ve ticareti canlandıracaktır. Bu hattın bir anlaşmazlık kaynağı değil, bir mutabakat simgesi haline gelmesi temel beklentimizdir. Bu sayede bölge iş birliğinin galebe çaldığı bir refah alanı olacaktır. Bölge ülkeleri olarak bu meseleyi mutabakatla halledebileceğimize inanıyorum. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zengezur'a büyük önem veriyor. Bir an önce hattı hazırlayıp orayı hem Azerbaycan için hem bölge için kullanmak, değerlendirmek istiyor. İnanıyorum ki; orayı beraber çözeceğiz" dedi. "ÇEVREMİZDE YANAN SAVAŞ ATEŞLERİNE RAĞMEN HER ŞARTTA HUZUR VE İSTİKRARI ÖNCELİYORUZ" ‘Terörsüz Türkiye' hedefine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bölgemiz ve dünya için örnek teşkil edilecek bir model ortaya koyduk. Çevremizde yanan savaş ateşlerine rağmen her şartta huzur ve istikrarı önceliyoruz. Dışarıda böylesine aktif bir politika izlerken içimizdeki meseleleri de biz es geçemeyiz. İç cephesi güçlü Türkiye, hem sosyal hem ekonomik kalkınmasını hızlandıracak. Daha önce de söyledim. Terör belasının ülkemize maliyetli 2 trilyon doları aşıyor. Artık bu kaynaklar daha verimli, ekonomik açıdan daha katma değerli yatırımlara harcanacak. İşçiye, emekliye, memura, sanayiciye, tüccara çiftçiye gidecek. Böylelikle terörün zemin bulmasını engelleyecek, ekonomik kaynaklarımızı terörle mücadeleye değil, üretim ve teknolojiye inşallah kaydıracağız ve bu alandaki gayretlerimizi de önemle devam ettiriyoruz. Yapacağımız altyapı yatırımlarıyla durmaksızın yola devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Bir basın mensubunun LGS ile ilgili sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmam hatip okullarının akademik başarıları, özellikle fen ve sosyal bilimler alanında giderek artıyor. Bu durum da bazı kesimleri rahatsız etmiş görünüyor. Günlerdir yürütülen ahlaksız iftira kampanyasının tek bir açıklaması vardır; o da imam hatip düşmanlığıdır. Hakikaten yenilir yutulur bir şey değil. Bir insan bu kadar pişkince yalan söyleyemez. LGS'de bu kadar başarı sağlamış olan bu yavrulara niye hakaret ediyorsun? Şu anda Kartal Anadolu İmam Hatip'te, diğer imam hatiplerde bu kadar başarı grafiği yüksek olan bu yavruları, sen nasıl olur da böyle fotoğraf kareleriyle kalkıp hedef gösterirsin? Çok büyük bir terbiyesizlik. LGS'deki başarı grafiğinin herhangi bir yolsuzlukla izah edilmesi mümkün değil. "Sağdan soldan destek verilmiş, şu olmuş, bu olmuş" hepsi yalan, hepsi bühtan. Yavrular, bileklerinin hakkıyla, zihinlerinin hakkıyla neticeyi elde etmiş olan çocuklarımız. Ama bakıyorsunuz, daha 12-13 yaşındaki masum yavruların emeklerine kara çalınıyor. Bakın bizim, "toksik siyaset" derken kastımız tam olarak buydu. Çamur at izi kalsın anlayışı ile siyaset yapılmaz; yapılsa da buna siyaset denmez. Rabbim annelerine, babalarına ve milletimize bağışlasın. Şunu da söylemek isterim: Biz sınav güvenliği konusunu son derece hassas bir şekilde ele alıyoruz. Türkiye'nin sınav güvenliği konusunda ne kadar başarılı olduğunu cümle alem bilir. Eğer bunların zerre kadar haysiyetleri varsa, tek yapmaları gereken çıkıp sosyal medyadan linç ettirdikleri o masum çocuklardan ve ailelerinden açıkça özür dilemeleridir. Yoksa bunlar müfteri olarak anılmaya devam edecektir" şeklinde cevap verdi. "NÜFUS MESELESİ ÜLKEMİZ İÇİN STRATEJİK BİR KONUDUR. HÜKÜMET OLARAK NÜFUS ARTIŞINI TEŞVİK İÇİN ADIMLAR ATMAYI SÜRDÜRECEĞİZ" 2025 yılının Aile yılı olarak belirlenmesi ile ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız bu konuyla ilgili yoğun bir çalışmanın, gayretin içerisinde. Doğurganlık hızımız şu anda 1,5'in biraz altına düşmüş vaziyette. Bu hayra alamet değil. Buraya 3'lü seviyelerden geldik. Halbuki bizim hedefimiz çok daha farklıydı. Ama şu an itibarıyla iyi bir yerde değiliz. Bunun için neler yapabiliriz? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş'a da bununla ilgili çalışmalarını yoğunlaştırma talimatı verdim. Bu konuyla ilgili bütün çalışmalarımızı artıralım istiyoruz. Bütün üniversitelerle irtibat haline girelim. "Ne yaparız ki biz şu anda yeniden bir toparlanmaya gireriz?" onun arayışı içindeyiz. Nüfus meselesi ülkemiz için stratejik bir konudur. Hükümet olarak nüfus artışını teşvik için adımlar atmayı sürdüreceğiz. Doğru teşviklerle doğurganlıkta yeniden artış sağlayabilecek bir toplumsal potansiyele sahibiz. "Aile ve Nüfus 10 Yılı" programımız, sadece maddi destek değil, aynı zamanda aile kurumunu güçlendiren sosyokültürel projeleri de kapsıyor. "Aile Yılı" kapsamında bu sene, aile kurumunu destekleyici adımlarımız hız kesmeden devam ediyor. Son olarak birkaç gün önce kadın ve erkek memurlara tanınan doğum veya evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkını kamuoyu ile paylaştık" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: 48 KAAN savaş uçağı Endonezya yolcusu Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu: 48 KAAN savaş uçağı Endonezya yolcusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli savunma sanayinin gözbebeği olan KAAN savaş uçağıyla ilgili önemli bir gelişmeyi kamuoyuyla paylaştı.Erdoğan, Türkiye ile Endonezya arasında varılan anlaşma kapsamında 48 adet KAAN’ın üretileceğini ve bu uçakların Endonezya’ya ihraç edileceğini açıkladı. Bu anlaşma, Türkiye tarihinde savunma sanayi alanında imzalanmış en büyük ihracat sözleşmelerinden biri olarak dikkat çekiyor. TÜRKİYE-ENDONEZYA İŞ BİRLİĞİNDE YENİ DÖNEM Anlaşmaya göre sadece uçakların üretimi değil, aynı zamanda Endonezya’nın sahip olduğu yerel savunma kabiliyetleri de bu süreçte kullanılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden de yararlanılacak” ifadeleriyle iki ülke arasında savunma teknolojisi paylaşımına da vurgu yaptı. ERDOĞAN'DAN PRABOWO’YA TEŞEKKÜR Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmanın gerçekleşmesinde önemli rol oynayan Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya da teşekkür etti. Erdoğan açıklamasında, “Ortaya koyduğu irade ile anlaşmanın imzalanmasında büyük pay sahibi olan değerli mevkidaşım Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum,” sözlerine yer verdi. Millî muharip uçağımız KAAN ile ilgili çok önemli ve güzel bir gelişmeyi milletimle paylaşmak istiyorum… Dost ve kardeş Endonezya ile imzaladığımız anlaşma çerçevesinde 48 adet KAAN, Türkiye’de üretilerek Endonezya’ya ihraç edilecek.… pic.twitter.com/D9wZ33wzgz— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) June 11, 2025 SAVUNMA SANAYİİNDE YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİ Açıklamasında Savunma Sanayi Başkanlığı ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın geliştirilme sürecinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden Erdoğan, savunma sanayine olan desteğin devam edeceğini belirtti. Erdoğan, “Savunma sanayimizin daha da güçlenmesi adına her türlü desteği verdik, bundan sonra da kararlılıkla desteklemeye devam edeceğiz,” dedi. TÜRKİYE’NİN SAVUNMA SANAYİ GÜCÜ KÜRESEL SAHNEYE ÇIKIYOR KAAN’ın Endonezya’ya ihracı, Türkiye’nin savunma sanayiinde geldiği noktayı uluslararası arenada gözler önüne seriyor. Geliştirilen teknolojilerle birlikte yerli ve milli projelerin dünya çapında alıcı bulması, Türkiye’nin bu alandaki stratejik rolünü daha da güçlendiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TDT Zirvesi'nde Nevruz Bayramı vurgusu Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TDT Zirvesi'nde Nevruz Bayramı vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi'ne katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Zirvede yaptığı konuşmada, Türk dünyasının elde ettiği başarıları vurgulayan Erdoğan, "Bugün, parmakla gösterilen bir seviyeye ulaşmış durumdayız" diyerek, teşkilatın geldiği noktayı özetledi. Erdoğan, Macaristan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ev sahipliği yapan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkürlerini sundu. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a da görevinde başarılar diledi. MACARİSTAN'A VERİLEN ÖNEM VURGULANDI Zirvenin önemine değinen Erdoğan, TDT'nin ilk kez bir gözlemci ülkede düzenlenmesinin, Türk devletlerinin birliği ve güçlenmesi adına önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Macaristan'ın Türk dünyasıyla olan ilişkilerini güçlendirme çabalarını takdirle karşılayan Erdoğan, Macaristan'ın İstanbul eski Başkonsolosu Balazs Hendrich'in TDT temsilcilik ofisinin icra direktörlüğüne atanmasını önemli bir adım olarak nitelendirdi. Ayrıca, Macaristan'ın Türk Kültürü Teşkilatı'na (TÜRKSOY) gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğini söyledi. TÜRK DÜNYASI İÇİN YENİ HEDEFLER VE DAYANIŞMA Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı'nın geçmişteki zorluklara rağmen önemli bir başarıya imza attığını ve teşkilatın daha etkin bir hale gelmesi için yeni adımlar atılacağını dile getirdi. Özellikle teşkilatın bütçesinin artırılması gerektiğini belirten Erdoğan, bu sayede daha güçlü bir işbirliği ve daha fazla etkinlik sağlanabileceğini vurguladı. Erdoğan, “Geriye baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz, ancak önümüzde gidilecek daha çok yol var” ifadelerini kullandı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN NEVRUZ BAYRAMI ÖNERİSİ Erdoğan, Türk dünyasının kültürel mirasını kutladığı Nevruz Bayramı’nın Türk Devletleri Teşkilatı tarafından resmi olarak anılmasını önerdi. Ayrıca, 15 Aralık’ın Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin önemini vurguladı. Bu doğrultuda yapılan çalışmaların yakın zamanda sonuçlanmasını temenni etti. STRATEJİK ÖNEME SAHİP KONULAR Zirvede, Orta Koridor'un başarısının Türk dünyası için stratejik bir önem taşıdığına dikkat çeken Erdoğan, bölgedeki güvenlik sorunlarına da değindi. Kıbrıs Türk halkının haklarının savunulması gerektiğini belirten Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Akademisi'ne gözlemci üyeliğini önemseyerek, yakın gelecekte tam üyelik için gerekli adımların atılmasını beklediğini söyledi. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış sürecinin Türk dünyası için yeni fırsatlar sunduğunu ifade eden Erdoğan, Gazze'deki insani kriz konusunda da Türk dünyasının katkılarının önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, Rusya-Ukrayna Savaşı'na dair Türkiye’nin arabuluculuk çabalarının devam edeceğini kaydetti. BİLİM VE TEKNOLOJİDE TÜRK DÜNYASI'NIN BAŞARISI Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar’ın Türk dünyası için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirterek, Sancar’a, Türk dünyasına bilimsel katkılarından ötürü Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nün takdim edileceğini duyurdu. Erdoğan, gençlerin bilim, teknoloji ve diğer alanlarda başarılı olacağına inandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye ilişkin imzalanan Budapeşte Deklarasyonu ve alınan kararların Türk dünyası için hayırlı olmasını temenni etti. Zirvenin Türk Devletleri Teşkilatı için yeni bir başlangıç olduğunu belirten Erdoğan, tüm üye ülkelerle karşılıklı saygı ve dayanışma içinde ortak bir geleceğe doğru yürümek için kararlılıklarını yineledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 19 Mayıs’a özel mesaj Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 19 Mayıs’a özel mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919 yılında Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin yıl dönümünü kutladı. Erdoğan, 19 Mayıs’ın yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda bağımsızlık ateşinin yakıldığı kutlu bir başlangıç olduğunu vurguladı. "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 106. yıl dönümünde, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum" diyen Erdoğan, Türk milletinin inanç, azim ve kararlılıkla elde ettiği bağımsızlığın genç nesillere emanet edildiğini ifade etti. “GENÇLİĞİN GÜCÜYLE TÜRKİYE YÜZYILI” Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında gençlerin sadece geleceğin liderleri değil, bugünün değişim mimarları olduğunu belirtti. Türkiye’nin her geçen gün güçlenerek merkez ülke konumuna yükseldiğine dikkat çeken Erdoğan, bu başarıda gençlerin büyük payı olduğunu dile getirdi. “Gençlerimizi yalnızca geleceğin mimarları olarak değil, değişimin itici gücü olarak da görüyoruz” ifadelerini kullanan Erdoğan, Türk gençliğinin enerjisi ve hayalleriyle “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun hayata geçeceğine inandığını söyledi. “HER ALANDA GENÇLERE DESTEK VERİYORUZ” Gençlerin bilimden sanata, spordan diplomasiye kadar her alanda önünü açmaya yönelik adımlar attıklarını belirten Erdoğan, gençlerin potansiyellerini keşfetmeleri için devlet olarak her türlü imkânı sunduklarını ifade etti. “Gençlerimizin enerjisini heba edecek, kısır tartışmalarla ülkemizin kaynaklarını boşa sarf edecek hangi sorun varsa çözüyor, onu kalıcı olarak ortadan kaldırıyoruz” diyen Erdoğan, yüksek teknolojilerle donatılmış, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerlediklerini vurguladı. “HER GENCİMİZİN HAYALİNİ DESTEKLİYORUZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayallerinin peşinden koşan her Türk gencini desteklemeye devam edeceklerini belirtti. Medeniyet mirasını geleceğe taşımaya istekli her gencin yanında olduklarını kaydeden Erdoğan, “Azimle çalışan ve ecdadından aldığı bayrağı ileriye taşımak isteyen her bir gencimize sonuna kadar destek olacağız” dedi. “GAZİ MUSTAFA KEMAL VE TÜM KAHRAMANLARI MİNNETLE ANIYORUM” Mesajının sonunda 19 Mayıs’ın önemine bir kez daha dikkat çeken Erdoğan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle andı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.