Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Bursa Hayat Gazetesi - Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Acil tıp uzmanı uyardı! Gıda zehirlenmelerinde en büyük risk nerede? Haber

Acil tıp uzmanı uyardı! Gıda zehirlenmelerinde en büyük risk nerede?

Doç. Dr. İşler, yiyeceklerin hazırlanış ve saklanma koşullarının en az içerikleri kadar önemli olduğuna değinerek, özellikle sokak satıcılarından alınan fast food tarzı ürünlerin yüksek tehlike taşıdığını ifade etti. Uygun olmayan sıcaklıkta bekletilen veya temizliği yetersiz ekipmanlarla hazırlanan gıdaların, ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabileceğini söyledi. ET, TAVUK VE SÜTLÜ TATLILAR ÇOK HIZLI BOZULUYOR Gıda zehirlenmelerine karşı kritik uyarılarda bulunan uzmanlar, temel risk faktörlerini sıraladı. Bozulmuş ürünler, son kullanma tarihi geçmiş gıdalar ve pastörize edilmemiş süt gibi temel nedenlerin yanı sıra, iyi temizlenmemiş sebze ve meyvelerin de tehlike oluşturduğunu belirten İşler, özellikle et, tavuk, balık, yumurta, mayonezli salatalar ve sütlü tatlılar gibi çabuk bozulabilen gıdaların tüketimine dikkat çekti. İşler, tavuk ve et ürünlerinin asla çiğ kalmayacak şekilde tam pişirilmesi gerektiğini, buzdolabında ise 0 ila -4 santigrat derece arasında ve en kısa sürede tüketilmek üzere saklanması gerektiğini vurguladı. Balığın ise oda sıcaklığında hızla bozulması nedeniyle mümkünse alındığı gün tüketilmesini tavsiye etti. KESME TAHTASI VE BIÇAK UYARISI! Uzman İşler, gıda hijyeninin temel kurallarını hatırlatarak, sebze ve meyvelerin önce bol su, ardından sirke eklenmiş suyla dezenfekte edilerek yıkanması gerektiğini vurguladı. Özellikle girintili sebzelerin daha özenli temizlenmesi gerektiğini belirten İşler, hijyende sıfır tolerans gösterilmesi gereken ürünlerin çiğ tüketilenler olduğunu ifade etti. İşler, bu hassasiyet nedeniyle, kesim işlemleri sonrasında bıçak ve kesme tahtası gibi mutfak gereçlerinin bekletilmeden temizlenmesi gerektiğini de ekledi. BASİT ÖNLEMLER HAYAT KURTARIYOR Gıda zehirlenmelerinin genellikle ani mide bulantısı, kusma, ishal ve şiddetli karın ağrısı gibi belirtilerle başladığını dile getiren Doç. Dr. İşler, tablonun bazı durumlarda baş dönmesi ve bilinç bozukluğuna kadar ilerleyebileceği konusunda uyardı. Uzman, özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler ve kronik hastaların bu durumlardan çok daha ağır etkilenebileceğini vurguladı.

Bursa’da böbrek nakli hastalarından organ bağışı çağrısı Haber

Bursa’da böbrek nakli hastalarından organ bağışı çağrısı

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Organ Bağışı Haftası kapsamında böbrek nakli olmuş hastaları ve hekimlerini bir araya getirdi. Etkinlik, hem organ bağışı farkındalığını artırmayı hem de nakil sonrası sağlığına kavuşan vatandaşların deneyimlerini paylaşmasını amaçladı. HEKİMLER ORGAN BAĞIŞININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ Etkinliğe Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş, İç Hastalıkları A.B.D. Başkanı Prof. Dr. Serdar Kahvecioğlu, Nefroloji Uzmanı Dr. Okan Akacı, Radyoloji Uzmanı Dr. Nurcan Kat ile sağlık çalışanları katıldı. Prof. Dr. Murat Demirbaş, Türkiye’de ilk böbrek naklinin 3 Kasım 1975 tarihinde yapıldığını hatırlatarak, 3-9 Kasım tarihleri arasında her yıl Organ Bağışı Haftasının kutlandığını söyledi. Prof. Dr. Demirbaş, etkinliğin amacını “Böbrek nakli olan hastalarımızı buraya davet ettik. Hepsinin ne kadar keyifli olduğunu gördük. Bu vesile ile tekrar hatırlatmak istiyorum; lütfen organlarınızı bağışlayın” sözleriyle özetledi. NAKİL SONRASI HAYATLARI DEĞİŞEN GENÇLERDEN DUYGUSAL PAYLAŞIMLAR Böbrek nakli ile sağlığına kavuşan 15 yaşındaki Medine Taş, süreci “Organ naklinden önce 1,5 ay diyalize girdim ve süreç biraz zordu. Sonra nakil oldum. Hayatım daha güzel olmaya başladı, kana kana su içebiliyorum. 1,5 sene oldu ve hayatımdan çok mutluyum. Herkese böbrek nakli için bağışta bulunmalarını tavsiye ediyorum.” sözleriyle anlattı. Yakın zamanda babasının bağışladığı böbrekle hayata tutunan 13 yaşındaki Ubeydullah Fehmi Toğay ise, duygularını şöyle dile getirdi: “Nakil öncesinde diyaliz görüyordum. Sonra nakil oldum ve şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum. Çok şükür başarılı bir ameliyat geçirdim.” ORGAN BAĞIŞIYLA HAYAT KURTARMAK MÜMKÜN Etkinlik, hem organ bağışının önemine dikkat çekti hem de nakil sonrası sağlığına kavuşan hastaların deneyimleriyle farkındalık oluşturdu. Hekimler, organ bağışı sayesinde birçok kişinin hayatının değişebileceğini belirterek toplumda bağış kültürünün yaygınlaşmasını hedeflediklerini vurguladı.

Yaz mevsiminde mantar riskine dikkat! Haber

Yaz mevsiminde mantar riskine dikkat!

Uzm. Dr. Kaya, mantar enfeksiyonlarının belirtileri ve en sık görüldüğü bölgeler hakkında bilgi verdi. Kaya, mantar enfeksiyonlarının ciltte kızarıklık, kaşıntı, pullanma, su toplamaları ya da kötü koku gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade etti. ENSIK NERELERDE GÖRÜLÜYOR? Enfeksiyonun en sık ayak parmak aralarında, kasık bölgesinde, koltuk altlarında ve vücut kıvrımlarında görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Kaya, bunun nedenini de açıkladı. Bu bölgelerin genellikle havasız kalması, terlemesi ve nemlenmesi nedeniyle mantarların üremesi için uygun bir ortam oluşturduğunu dile getirdi. YANLIŞ TEDAVİ VE BULAŞ RİSKİ Uzm. Dr. Kaya, ciltteki her kaşıntının mantar olmadığını, ancak her mantar enfeksiyonunun da kendi kendine geçmeyeceğini vurguladı. Özellikle kortizon içeren kremlerin yanlış kullanıldığında mantar enfeksiyonunu daha da şiddetlendirebileceği konusunda uyarıda bulundu. Mantar hastalığının bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Kaya, hastalığın yayılma yollarını da açıkladı. Havuzlar, spor salonları, ortak kullanılan duş alanları ve başkalarına ait terlik, havlu veya tıraş bıçağı gibi kişisel eşyaların kullanımının bulaş riskini artırdığını belirtti. UZMANA BAŞVURMADAN TEDAVİ UYGULAMAYIN! Kaya, cildinizde geçmeyen kaşıntılar, renk değişiklikleri ya da döküntüler fark ettiğinizde bir dermatoloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtti. Kaya, kendi kendine tedavi uygulamak yerine profesyonel destek almanın önemini vurguladı.

Bursa'da şifalı bir kaçış noktası! Ziyaretçi akınına uğruyor Haber

Bursa'da şifalı bir kaçış noktası! Ziyaretçi akınına uğruyor

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Üroloji Uzmanı Dr. Dursun Ünal, Nilüfer ilçesi Dağyenice Mahallesi’nde 10 dönümlük bir arazi üzerinde kurduğu tıbbi aromatik bitki bahçesiyle dikkat çekiyor. Bahçede 75’in üzerinde tıbbi ve aromatik bitki türü yetiştiriliyor. Bitki çaylarından baharatlara, meyvelerden mantarlara kadar geniş bir yelpazeye sahip olan bu özel alan, doğal zenginliği ve çeşitliliğiyle adeta bir arboretumu andırıyor. Dr. Dursun Ünal, "2014 yılında sağlık bakanlığı tamamlayıcı tıp yönetmeliği çıkardı. Onlardan bazıları apiterapi (arı ve arı ürünleriyle yapılan tedavi yöntemi), fitoterapi (bitkilerle tedavi yöntemi) ve akupunktur (iğnelerle yapılan tedavi yöntemi) eğitimleri aldım. Baba mesleği olan arıcılığa Bursa'da devam ediyorum. Şu anda 150 kovan arıyla çalışıyoruz. Fitoterapinin de mutfağında bulunmak için tıbbi aromatik bitki bahçesi oluşturduk. Bahçemizde 75 çeşit üzerinde tıbbi aromatik bitki bulunuyor. Gelen ziyaretçilerimiz bitkileri tanıyor. Sağlıklıyken sofralarında bulundurup kullanıyorlar. Gerek arı ürünlerini tanımaları açısından gerekse bu bitkileri tanımalarını hedefledik. Büyün bitkilerin yanında Latince ve Türkçe isimleri yazılı. Buraya gelenle bitkileri koklayıp tanıyabiliyor. İsterse tadına bakabiliyor. Tadımlık Bektaşi üzümü, Frenk üzümü, yaban mersini, aronya, çilek gibi meyvelerimiz var. Burası adeta bitkilerle tanışma yeri. Fitoterapi dediğimiz alanda bu bitkilerin tedaviye katkı sağlaması amaçlanmaktadır. İnsanlar çok ilgi gösteriyor, anı biriktiriyor, fotoğraf çektiriyorlar. Çocuklarla, arkadaşlarıyla burada çok mutlu oluyorlar. Bizde bundan mutluluk duyuyoruz. Özellikle çocuklar bu bitkileri tanıyor, lezzetine bakıyorlar. Sofralarında bir zararlı tatlı bulundurmak yerine balı tercih etmeleri bizi mutlu eder" açıklamasında bulundu. TIBBİ AROMATİK BAHÇEDE ARI YATAĞI TERAPİSİ Bursa'daki tıbbi aromatik bitki bahçesi, ziyaretçilerine arı yatağı uygulamasıyla benzersiz bir terapi deneyimi sunuyor. Bu özel terapi, bir kabinin içine yerleştirilen kovan sayesinde, arıların çıkardığı sesler ve yaydığı uçucu gazlar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Kabinin üzerinde yatan kişiler, arılarla doğrudan temas kurmamalarına rağmen, bu doğal ortamın etkisiyle kendilerini daha dinç ve rahatlamış hissediyor. Rusya'da geleneksel olarak uygulanan bu terapi yöntemi, Türkiye'de henüz yaygın olmasa da, bahçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görüyor.

Bursa’da böbrek nakli olan çocuklar doktorlarıyla buluştu Haber

Bursa’da böbrek nakli olan çocuklar doktorlarıyla buluştu

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, çocuk böbrek nakli operasyonlarının birinci yıl dönümünü hastalar ve sağlık çalışanlarıyla birlikte kutladı. Bir yıl önce çocuk böbrek nakli operasyonlarına başlayan hastane, bu süre zarfında biri kadavradan, ikisi ise canlıdan olmak üzere üç başarılı böbrek nakli gerçekleştirdi. NAKİL OLAN ÇOCUKLAR HEKİMLERİYLE BULUŞTU Hastanede düzenlenen kutlama etkinliğine, böbrek nakli yapılan çocuklar ve aileleri katıldı. Bu özel gün, hastaların sağlıklarına kavuşmalarını ve hekimleriyle olan bağlarını güçlendirmeyi amaçlayan bir kutlama ile taçlandırıldı. Nakil olan çocuklar, hekimleriyle birlikte pasta keserek keyifli dakikalar geçirdi. 3 ÇOCUĞA BÖBREK NAKLİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ Çocuk Nefroloji Uzmanı Dr. Okan Akacı, böbrek nakli sürecinde elde ettikleri başarıyı şu sözlerle dile getirdi: "Bir yıl önce başlattığımız çocuk böbrek nakli operasyonları sürecinde üç hastamıza böbrek nakli gerçekleştirdik. Bu hastalarımızın her biri sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam ediyor. Nakil olan hastalarımıza organ bağışında bulunan ailelere teşekkür ediyoruz. Son naklimizi kadavradan yapılan bir böbrek nakliyle gerçekleştirdik ve bağış yapan ailemize de minnettarlığımızı sunuyoruz. Diğer hastalarımızın da nakil hazırlıkları devam ediyor." BELİRTİLER VE ERKEN MÜDAHALENİN ÖNEMİ Dr. Akacı, çocuklarda böbrek yetmezliğinin sebepleri ve erken müdahale hakkında önemli uyarılarda bulundu. "Çocuklarda böbrek yetmezliğinin başlıca sebeplerinden biri tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Ailelerin, çocuklarının idrar yolu enfeksiyonları konusunda bilinçli olmaları ve çocuklarında idrar kaçırma ya da idrar yaparken zorlanma gibi belirtiler gördüklerinde hemen bir uzmana başvurmaları büyük önem taşıyor." KADAVRADAN BÖBREK NAKLİYLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU Kutlama etkinliğine katılan Nazlı Çelik, 6 ay önce kadavradan böbrek nakli yapılan oğlu Emir ile duygusal bir açıklama yaptı: "Oğlum Emir, 4 yıldır böbrek yetmezliği tedavisi görüyordu. Diyaliz sürecine girmeden önce kateter takıldı. Şükürler olsun, kadavradan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. Nakil olalı 6 ay oldu ve şu an çok sağlıklı. Tüm doktorlarımıza, organ bağışında bulunan ailemize teşekkür ediyorum. Bu çok anlamlı bir bağış. Herkesi organ bağışına duyarlı olmaya davet ediyorum."

Bursa'da yutma güçlüğü tedavisi: Disfaji ekibi hastaların yanında Haber

Bursa'da yutma güçlüğü tedavisi: Disfaji ekibi hastaların yanında

Yutma güçlüğü (disfaji), inme, Parkinson, Demans gibi nörolojik hastalıkların komplikasyonu olarak ortaya çıkabilen önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu sorunu başarıyla tedavi etmek amacıyla 2 yıl önce Disfaji ekibi kurarak hastalarına şifa sunmaya devam ediyor. Hastane, fizik tedavi ve rehabilitasyon, gastroenteroloji, genel cerrahi, kulak burun boğaz ve nöroloji gibi alanlarda uzmanlaşmış bir ekip ile hastaların tedavisini gerçekleştiriyor. DİSFAJİ EKİP ÇALIŞMASI Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 2 yıldır hizmet veren Disfaji ekibi, bugüne kadar 100’den fazla hastaya tedavi uyguladı. Ekip üyeleri; Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Yıldız, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meliha Kasapoğlu Aksoy ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Ağırgöl, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ekip, hastalarını endoskopik değerlendirme sonrası, yutma güçlüğünün derecesine göre tedavi planları oluşturuyor. YUTMA GÜÇLÜĞÜ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Demet Yıldız, yutma güçlüğünün nörolojik hastalıkların ileri evrelerinde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğine dikkat çekerek, hastaların tedavi edilmesinin önemini vurguladı. Disfaji tedavisinde uyguladıkları yöntemler arasında endoskopik incelemeler, rehabilitasyon programları, elektrik stimülasyonu ve egzersizler yer alıyor. Prof. Dr. Meliha Kasapoğlu Aksoy ise, inme ve Parkinson gibi hastalıklarda yutma güçlüğü için özel rehabilitasyon programları uyguladıklarını belirtti. Aksoy, "Hastanın hangi yutma sorunu varsa ona yönelik program yürütüyoruz. Bazen elektrik stimülasyonlar ya da egzersizler de bunun içinde. Bu şekilde hastalarımızı tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. ENDOSKOPİK YUTMA ÇALIŞMALARI Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Betül Ağırgöl, hastaların endoskopik yutma çalışmaları ile akciğerlere gıda kaçışı olup olmadığını tespit ettiklerini ve tedavi sürecinin hastanın durumuna göre şekillendirildiğini söyledi. Fizik tedavi rehabilitasyon süreci sonrasında, hastaların tekrar yutma değerlendirmeleri yapılıyor. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, disfaji tedavisinde sağladığı başarılarla dikkat çekiyor. Uzman ekip tarafından yapılan kapsamlı değerlendirmelerle, hastalar tedavi edilerek sağlıklarına kavuşuyor. Disfaji tedavisinde verilen hizmet, yutma güçlüğü yaşayan hastalar için önemli bir umut kaynağı olmaya devam ediyor.

Beyin pili tedavisi nasıl uygulanıyor? Bursa'da uzmanlar anlattı Haber

Beyin pili tedavisi nasıl uygulanıyor? Bursa'da uzmanlar anlattı

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hareket bozukluğu hastalıklarının tedavisi için kurulan Derin Beyin Stimülasyonu Komisyonu üyeleri; Doç. Dr. Demet Yıldız, Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, Doç. Dr. Sinay Önen ve Uzm. Dr. Selahattin Biçer, beyin pili tedavisi hakkında merak edilenlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Beyin pili tedavisinin parkinson ağırlıklı olmakla birlikte esansiyel tremor ve distoni gibi hareket bozukluklarında da uygulandığının bilgisini veren Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Yıldız, tedavi için çeşitli kriterlerin bulunduğunu belirtti. Çeşitli riskleri barındırdığı için 75 yaş üstüne ameliyat önermediklerini vurgulayan Doç. Dr. Yıldız, “Hastaların en az 5 yıl Parkinson tanısı ile takip edilmesi gerekiyor. Bunun nedeni bu süreçte hastaların tanısının netleşmesidir. Parkinson plus dediğimiz benzer hastalıkları ekarte etmemiz ve tedavi yanıtını değerlendirmemiz için hastalarımızın en az 5 yıllık takipte olması gerekiyor. Psikiyatrik açıdan değerlendirmesini yapıyoruz. Demansın olmaması gerekiyor. Ciddi unutkanlığı olan hastalara biz bu tedaviyi uygulamıyoruz. Ayrıca ağır psikiyatrik bozukluğu olan hastalarımıza da bu tedaviyi uygulamıyoruz” dedi. AMELİYAT ÖNCESİ AYRINTILI ANALİZ Beyin pili tedavisi sonrası bazen erken bazen geç dönemde çeşitli psikiyatrik sorunlar ortaya çıkabildiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Sinay Önen ise, “Bir ruhsal sorun varsa beyin pili cerrahisi öncesinde bunun tedavi edilmesi gerekiyor. Bu yüzden daha önce psikiyatrik bir hastalık geçirmiş mi? Geçirdiyse bu hastalığın şiddeti ne? Halen tedavi gerektiren bir durum var mı? Ailede ruhsal bir hastalık var mı? Onu değerlendiriyoruz. Ayrıca kişinin karar verme, problem çözme, bellek ve öğrenme gibi bilişsel işlevlerini öncesinde değerlendiriyoruz. Çünkü beyin pili sonrası bunlarda birtakım bozulmalar olabiliyor. Bunun için önceden ayrıntılı psikoloğumuzla birlikte nöropsikolojik bir değerlendirme yapıyoruz” şeklinde konuştu. , “AMELİYAT RİSKLERİ ÇOK NADİR GÖRÜLÜYOR” Beyin pili ameliyatı iki aşamalı olduğunu belirten Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Selahattin Biçer ise, “İlk aşamada beyin ilgili çekirdeklerine elektrot yerleştiriyoruz. İkincisi de beyin pilini yerleştirdiğimiz aşama. İlk aşamada hastanın uyanık olmasını tercih ediyoruz. Hastaya bu aşamada yatıştırıcı ajanlar veriyoruz. Beynin doğru yerine pilin yerleştirip yerleştirilmediğine, yan etkilerin ortaya çıkıp çıkmadığına bakıyoruz. Elektrotlar harici bir pile bağlanarak, hasta test ediliyor. Beklenilen etkileri alıyor muyuz diye kontrol ediliyor. Bu aşamadan sonra hasta uyutularak köprücük kemiğinin altına beyin pili yerleştiriliyor. Ameliyatın riskleri, çok çok nadir görülmekle beraber beyin kanaması, enfeksiyon riski, kollarda bacaklarda güçsüzlük, görme ve konuşma bozukluğu gibidir” ifadelerini kullandı. BAŞARILI SONUÇLAR ALINIYOR Ameliyat sonrası hastaların değerlendirme süreci ve pil ayarları nöroloji hekimleri tarafından yapıldığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel ise, ameliyat sonrası hastaların bir an önce pil ayarlarının yapılmasını ve pilin açılmasını istediğini belirtti. Ancak ilk pil açılımı için ameliyattan sonra ortalama 7 ile 10 günlük bir sürecin geçmesini beklediklerini ifade eden Doç. Dr. Pekel, “Daha sonra ilk pil açılımı gerçekleşiyor. İlk pil açılımından sonra pil ayarlarının tanımlanması, bazı hastalarda bir ay bazı hastalarda üç ayı bulabiliyor. Bu yavaş programlama gerektiren bir süreç. Bu süreçte de hastalarımızdan sabırlı olmalarını istiyoruz. Süreci tamamladığımızda da çoğunlukla çok başarılı bir sonuç elde ediyoruz” diye konuştu. Doç. Dr. Pekel ayrıca, parkinson, esansiyel tremor ve diğer hareket bozukluğu olan hastaların, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne direk başvurarak randevu alabileceklerini sözlerine ekledi.

Bursa'da 14 yaşındaki Medine annesinin böbreğiyle hayata tutundu! Haber

Bursa'da 14 yaşındaki Medine annesinin böbreğiyle hayata tutundu!

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çocuk böbrek nakli ameliyatları başladı. Yapılan ilk ameliyat ile 14 yaşındaki Medine Taş, 45 yaşındaki annesi Gülsüm Taş’ın bağışladığı böbrekle hayata tutundu. 1,5 yaşından beri böbrek yetmezliği bulunan Medine, son iki aydır diyalize bağlı yaşamını sürdürüyordu. Sağlığına kavuşması için nakil olması gereken Medine’nin yardımına annesi Gülsüm Taş yetişti. Kızının, yaşıtları gibi sağlıklı olmasını isteyen anne, tereddüt etmeden böbreğini bağışlama kararı aldı. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde ilk kez gerçekleştirilen çocuk böbrek nakli operasyonu ile anneden alınan böbrek kızına yerleştirildi. Operasyonu gerçekleştiren Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Murat Demirbaş yaptığı açıklamada, “Medine 14 yaşında 1,5 yaşından beri böbrek hastası. 1,5 yaşından beri sıkıntı çekiyordu. Son iki aydır diyalize girmeye başladı ve annesinden aldığı böbrek ile şu anda sağlığına kavuştu. Kendi tabiri ile kana kana su içebiliyor. Hastanemizde yapılan ilk çocuk böbrek nakli olması açısından çok önemli. Başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Erişkin börek naklini zaten yapıyorduk. Bundan sonra da çocuk böbrek nakli sayısı artarak devam edecek. Bu vesile ile organ nakli bağışına toplumun duyarlılığının biraz daha artmasını rica ediyorum” dedi. “GÜZEL GÜNLER BİZİ BEKLİYOR” Yaklaşık 13 yıldır kızının hastalığı ile mücadele ettiklerini belirten Anne Gülsüm Taş ise, “Kızım tedavisi için yapmadığımız şeyler kalmadı ancak sonunda tedavimizi bulduk. Murat hocamızdan Allah razı olsun, ameliyatımız çok güzel geçti. Bundan sonra daha güzel günler bizi bekliyor. Herkesin organ nakli için bağış yapmasını isterim” şeklinde konuştu. Annesinin böbreği ile şifa bulan Medine Taş ise, “Şu an çok iyiyim. Annemden nakil aldım. Öncelikle Murat hocama ve Okan hocama çok teşekkür ediyorum. İyi ki varlar. Onları çok seviyorum” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.