Bursa ve diğer şehirlerde mikroplastik kirliliği incelendi
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılan kapsamlı bir araştırma, Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki açık çöp döküm sahaları ve hurdalık alanlarında mikroplastik kirliliğini inceledi. Araştırma, özellikle tarım alanlarının dışında kalan endüstriyel bölgelerde topraktaki mikroplastik yükünün arttığını ve bunun ekosistemler, su kaynakları ve tarımsal üretim için büyük tehdit oluşturduğunu ortaya koydu.
BURSA VE DİĞER ŞEHİRLERDEKİ ANALİZLER DİKKAT ÇEKTİ
Araştırmada, Mersin, İzmir, Bursa ve Çanakkale’deki hurdalık alanlarında, açık çöp döküm sahalarında ise Aydın, Manisa, Antalya ve Sakarya’da yapılan analizler dikkat çekti. Çalışma, mikroplastiklerin toprakta ne kadar yoğun bir şekilde biriktiğini ve bu kirliliğin ekosistemlere etkisini gözler önüne serdi.
MİKROPLASTİK YÜKÜ EN FAZLA MERSİN VE AYDIN’DA TESPİT EDİLDİ
Araştırma sonuçlarına göre, hurdalık alanlarında 1 kilogram toprakta en fazla mikroplastik parçacığı Mersin’de tespit edildi. Mersin'deki hurdalık alanlarında 700 mikroplastik parçacık bulunurken, Aydın'daki açık çöp döküm sahalarında ise 640 mikroplastik parçacık bulundu. Mersin’i, İzmir (460) ve Bursa (320) takip etti. Çanakkale’de ise en düşük mikroplastik yoğunluğu 373 parçacık olarak kaydedildi.
ÇÖP DÖKÜM İNCELEMELERİNDE AYDIN İLK SIRADA
Açık çöp döküm sahalarında ise Aydın, 640 mikroplastik parçacıkla ilk sırada yer aldı. Manisa ise 260 parçacıkla ikinci, Antalya ise 233 parçacıkla üçüncü sırada bulunuyor. Sakarya ise 133 mikroplastik parçacıkla açık çöp döküm sahalarında en düşük kirlilik oranına sahip şehir oldu.
POLİETİLEN EN YAYGIN MİKROPLASTİK TÜRÜ
Araştırmada, açık çöp döküm sahalarında ve hurdalık alanlarında en yaygın bulunan mikroplastik türünün polietilen olduğu belirlendi. Polietilen, günlük yaşamda kullanılan plastiklerin çoğunun yapıldığı maddelerden biri olup, toprakta %81,5 oranında bulunuyor. Hurdalık alanlarında ise polietilen oranı %70,1 olarak saptandı.
MİKROPLASTİKLERİN EKOSİSTEME ETKİSİ
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Muhittin Onur Akça, mikroplastiklerin bitkilerin büyümesi ve tarımsal ürünlerin kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. Mikroplastik partiküllerin toprağa daha fazla birikerek bitki dokularına girmesi, bu maddelerin meyve ve sebzelere geçişine yol açabilir. Bu da insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturur.
Akça, özellikle tarımsal alanlarda plastik kirliliğiyle mücadele edilmesi gerektiğini, biyobozunur plastiklerin yaygınlaştırılmasının ve tek kullanımlık plastiklerin kullanımının sınırlandırılmasının önemli olduğunu vurguladı.
BİLİMSEL VERİLERE DAYALI POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİDİR
Çalışmanın bir diğer yürütücüsü Prof. Dr. Oğuz Can Turgay, plastiğin insan yaşamındaki etkisinin azaltılması gerektiğini belirtti. Turgay, plastik üretimi ve tüketimi üzerine politika değişikliklerinin yapılması gerektiğini ifade ederken, bu konuda bilimsel verilerin temel alınması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, sanayi atıkları ve plastik üretimi konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Turgay, mikroplastik kirliliğinin özellikle vahşi depolama alanlarında yoğun olduğunu, bu tür alanların sayısının azaltılması gerektiğini belirtti. Plastiklerin tarımda kullanılan türlerinin de denetlenmesi gerektiğini, bu tür düzenlemelerin ekolojik dengeyi korumak için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.