Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Naima kimdir? Naima'nın hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Mustafa Naima Efendi veya tam adıyla Halepli Mustafa Naima Efendi (Osmanlı Türkçesi: d. 1655, Halep - ö. 1716, Patras), Osmanlı tarihçisi ve ilk resmî Osmanlı vakanüvisidir. Naima, 17. Yüzyıl Osmanlı tarihini ele aldığı Tarih-i Naîmâ ile bilinir.

Haber Giriş Tarihi: 04.06.2024 21:55
Haber Güncellenme Tarihi: 10.06.2024 17:42
Kaynak: Nagihan ER
Naima kimdir? Naima'nın hayatı, edebi kişiliği ve eserleri...

Naima ,1655 yılında Halep'te doğdu.

Babası Halep'te yerleşmiş bir yeniçeri ailesine mensup Mehmet Ağa'ydı.

Annesi Hatice Hanım ise Halep'te tanınmış bir Arap şeyhinin kızıydı.

İlk eğitimini medreselerde aldı.

1688 yılında İstanbul'a geldi ve Eski Saray Baltacılar Ocağı'na girdi.

Baltacılar Ocağı'ndan ayrılıp Saraya Divan-ı Humayun kâtibi oldu.

Bu görevi esnasında mahlas olarak "Naima" sözcüğünü kullanmaya başladı.

Tarih çalışmalarına ve incelemelerine devam etti ve etrafındakiler tarafından tarihi bilen, araştıran ve yazıp anlatan bir kişi olarak tutulup sevilmeye başlandı.

1709 yılında Anadolu muhasebeciliğine atandı.

Bu görevden sonra çeşitli önemli görevlerde bulundu.

1713 yılında Padişah I. Ahmed tarafından vakanüvislik görevine atandı.

Bu görevdeyken Tarih-i Naîmâ'yı yazmaya başladı.

1716 yılında Patras'ta vefat etti.

ESERLERİ...

Naîmâ'nın temel eseri Târîh-i Naîmâ'dır. Eserini 1574'ten başlatıp 1651'e kadar getiren Naîmâ; olayların iç yüzünü aydınlatan, genellikle sade fakat nükteli ve değerli ayrıntıları kapsayan bu eseriyle bir devrin tarihini ve aynı zamanda sosyal hayatını tasvir etmişti. Bu eser tamamlandığı zaman, artık eski müsveddelerle ilgisi kalmamış, baştanbaşa Naîmâ'nın araştırması ve usta kaleminin bir ifadesi olmuştu. Bu yüzden bu büyük eser, Naîmâ Tarihi olarak bilinir. Naîmâ Tarihi'ne konu olan yıllar, Osmanlı İmparatorluğu'nun en zayıf zamanlarına rastlar. Naîmâ; canlı ve zarif üslubuyla o yılları önümüze sererken sadece tarihçiliğindeki ustalığı değil, yazarlığındaki kudreti de ortaya koymuştur.

Nâimâ'nın anlattığı bazı hadiseler; yönetimin onun kalemine değer verip işine karışmadığını göstermektedir. III. Mehmet'in, tahta geçer geçmez 19 erkek kardeşini nasıl idam ettirdiğini bile açık açık anlatmıştır. Şehzade Mustafa'nın son anında şu beyti söylemiş olduğunu da Naîmâ, eserinde rahatça nakleder:

Nâsiyemde kâtib-i kudret ne yazdı bilmedüm,
Âh, kim bu gülşen-i alemde hergiz gülmedüm.

Naîmâ Tarihi'nde III. Mehmet'in, düşmanını küçük görmesi de anlatılmıştır. III. Mehmet, Avusturya seferine çıkmış ve Osmanlı Ordusu, Haçova'da durmuştu. Tarihe Haçova Savaşı olarak geçecek olan savaştan önce padişahın, Sadrazam Damat İbrahim Paşa'ya gönderdiği tezkirede şöyle demektedir:

Sen ki lalamsın, burada muharebe içün seni serdar idüp ben buradan İstanbul'a revân olsam, olmaz mı..?

NAİMA'NIN EDEBİYATA KATKILARI

Mustafa Naîmâ Efendi, Osmanlı tarihçiliğinin önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra edebiyata da önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkılar şunlardır:

Dil ve Üslup: Naima, eserlerinde sade ve akıcı bir dil kullanmıştır. Aruz vezniyle yazılmış olsa da, dili oldukça anlaşılırdır. Bu sayede eseri, sadece tarihçiler tarafından değil, genel okuyucular tarafından da ilgi görmektedir.

Nesnel Bakış Açısı: Naima, eserlerinde objektif bir bakış açısıyla yazmaya çalışmıştır. Görüşlerini açıkça ifade etse de, farklı bakış açılarını da eserde yer vermiştir. Bu sayede eseri, 17. Yüzyıl Osmanlı tarihi hakkında tarafsız bir kaynak olarak kabul edilir.

Anlatım Gücü: Naima, eserlerinde tarihi olayları canlı ve akıcı bir şekilde anlatmıştır. Bu sayede okuyucunun ilgisini çekmeyi ve onu olaya dahil etmeyi başarmıştır.

Hikâye Anlatımı: Naima, eserlerinde sadece tarihi olayları değil, hikâyeleri de ustalıkla kullanmıştır. Bu sayede eserine ilgi ve çekicilik katmıştır.

Ahlaki Dersler: Naima, eserlerinde tarihi olaylardan ve hikâyelerden ahlaki dersler çıkarmıştır. Bu sayede eserinin sadece tarihi değil, aynı zamanda ahlaki bir boyut da kazanmasını sağlamıştır.

Etkisi: Naima'nın edebi tarzı, kendisinden sonra gelen tarihçiler ve yazarlar tarafından da benimsenmiştir. Bu sayede Osmanlı edebiyatında sade ve akıcı bir dil kullanımı yaygınlaşmıştır.

Sonuç olarak: Naima, sadece bir tarihçi değil, aynı zamanda edebiyatçıdır da. Eserlerinde sade ve akıcı bir dil kullanması, nesnel bakış açısı, anlatım gücü, hikâye anlatımı ve ahlaki dersler gibi unsurlar, Naima'yı Osmanlı edebiyatının önemli isimlerinden biri haline getirmiştir.

Kaynak: Nagihan ER

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.