DMM'den Fatih Altaylı açıklaması! ‘Yargılama süreci manipüle ediliyor’
DMM'den Fatih Altaylı açıklaması! ‘Yargılama süreci manipüle ediliyor’
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Merkez, "Altaylı'nın Cumhurbaşkanımız'ı kastetmediğine ve tarihi bir anekdot aktardığına ilişkin iddialar manipülasyondur" ifadeleriyle, kamuoyundaki bazı yorumlara net bir yanıt verdi.
Haber Giriş Tarihi: 22.06.2025 22:31
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2025 22:35
Kaynak:
Haber Merkezi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan Fatih Altaylı'nın yargılanma süreciyle ilgili önemli bir açıklamada bulundu. DMM, bu süreçte kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir kampanya yürütüldüğünü belirtti. Açıklamada, yargı sürecinin şeffaf bir şekilde ilerlemesine gölge düşürmeye çalışan iddiaların dezenformasyon olduğu vurgulandı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı;
‘Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit iddiası ile gözaltına alınarak tutuklanan Fatih Altaylı'nın yargılanma süreciyle ilgili kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir kampanya yürütülmektedir.
Türk Ceza Kanunun 106. maddesine göre "tehdit”, bir suçtur. Tehdit suçunun "ifade özgürlüğü" olarak takdim edilmesi manipülasyondur. Hukuk devletinde suç teşkil eden durumlara karşı "hukukun üstünlüğü ilkesi" herkesi bağlamaktadır.
YouTube kanalında Altaylı'ya "Halka Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömrü boyunca cumhurbaşkanı kalıp kalmamasının sorulduğu ve yüzde 70’in buna karşı çıktığı" şeklinde bir soru yöneltilmiş; kendisi suç teşkil eden şu ifadeleri kullanmıştır:
“...yakın geçmiş değil uzak geçmişe bak, bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikasta kurban giden Osmanlı padişahı... Suikast demeyelim de, komploya kurban giden veyahut boğazlanan veya intihar etti süsü verilen Osmanlı padişahı.”
Altaylı'nın ifadelerinin, Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili yöneltilen bir soru üzerine sarf edildiği ve ne anlama geldiği açıkça ortadır. Buna rağmen Altaylı’nın Cumhurbaşkanımızı kastetmediğine ve tarihi bir anekdot aktardığına ilişkin iddialar manipülasyondur.
Altaylı'nın "gözaltı ve yakalama" süreci Ceza Muhakemeleri Kanununun ilgili maddeleri uyarınca hukuki çerçevede yürütülmüştür. Bu konudaki usulsüzlük iddiaları da tamamen dezenformasyon ürünüdür.
Soruşturma makamları, Altaylı’nın ifadelerinin TCK’nın 310/2 maddesine dalalet ile TCK 106/1’de belirtilen tehdit suçuna vücut verdiği kanaatiyle kendisini tutuklamaya sevk etmiştir.
Sulh Ceza Hakimliği ise şüphelinin “beyanı ve ifadeleri, kanun metni ve gerekçeleri dikkate alındığında, tehdit suçunun varlığı ve fiili saldırı kapsamına girdiği, şüphelinin sözlerini ikrar etmiş olması ve bunun fiziki delillerle desteklendiği, cezanın alt ve üst sınırıyla birlikte değerlendirildiğinde kaçma şüphesinin yüksek olduğu” mütalaası ile tutuklanmasına karar vermiştir.
Ülkemizde yargı süreçleri bağımsız mahkemeler tarafından icra edilmektedir. Adli makamlar suç şüphesi durumunda şüpheli veya tanıklarla ilgili süreçleri hukuki çerçevede yürütmektedir.’
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
DMM'den Fatih Altaylı açıklaması! ‘Yargılama süreci manipüle ediliyor’
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Merkez, "Altaylı'nın Cumhurbaşkanımız'ı kastetmediğine ve tarihi bir anekdot aktardığına ilişkin iddialar manipülasyondur" ifadeleriyle, kamuoyundaki bazı yorumlara net bir yanıt verdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan Fatih Altaylı'nın yargılanma süreciyle ilgili önemli bir açıklamada bulundu. DMM, bu süreçte kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir kampanya yürütüldüğünü belirtti. Açıklamada, yargı sürecinin şeffaf bir şekilde ilerlemesine gölge düşürmeye çalışan iddiaların dezenformasyon olduğu vurgulandı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı;
‘Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit iddiası ile gözaltına alınarak tutuklanan Fatih Altaylı'nın yargılanma süreciyle ilgili kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bir kampanya yürütülmektedir.
Türk Ceza Kanunun 106. maddesine göre "tehdit”, bir suçtur. Tehdit suçunun "ifade özgürlüğü" olarak takdim edilmesi manipülasyondur. Hukuk devletinde suç teşkil eden durumlara karşı "hukukun üstünlüğü ilkesi" herkesi bağlamaktadır.
YouTube kanalında Altaylı'ya "Halka Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömrü boyunca cumhurbaşkanı kalıp kalmamasının sorulduğu ve yüzde 70’in buna karşı çıktığı" şeklinde bir soru yöneltilmiş; kendisi suç teşkil eden şu ifadeleri kullanmıştır:
“...yakın geçmiş değil uzak geçmişe bak, bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikasta kurban giden Osmanlı padişahı... Suikast demeyelim de, komploya kurban giden veyahut boğazlanan veya intihar etti süsü verilen Osmanlı padişahı.”
Altaylı'nın ifadelerinin, Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili yöneltilen bir soru üzerine sarf edildiği ve ne anlama geldiği açıkça ortadır. Buna rağmen Altaylı’nın Cumhurbaşkanımızı kastetmediğine ve tarihi bir anekdot aktardığına ilişkin iddialar manipülasyondur.
Altaylı'nın "gözaltı ve yakalama" süreci Ceza Muhakemeleri Kanununun ilgili maddeleri uyarınca hukuki çerçevede yürütülmüştür. Bu konudaki usulsüzlük iddiaları da tamamen dezenformasyon ürünüdür.
Soruşturma makamları, Altaylı’nın ifadelerinin TCK’nın 310/2 maddesine dalalet ile TCK 106/1’de belirtilen tehdit suçuna vücut verdiği kanaatiyle kendisini tutuklamaya sevk etmiştir.
Sulh Ceza Hakimliği ise şüphelinin “beyanı ve ifadeleri, kanun metni ve gerekçeleri dikkate alındığında, tehdit suçunun varlığı ve fiili saldırı kapsamına girdiği, şüphelinin sözlerini ikrar etmiş olması ve bunun fiziki delillerle desteklendiği, cezanın alt ve üst sınırıyla birlikte değerlendirildiğinde kaçma şüphesinin yüksek olduğu” mütalaası ile tutuklanmasına karar vermiştir.
Ülkemizde yargı süreçleri bağımsız mahkemeler tarafından icra edilmektedir. Adli makamlar suç şüphesi durumunda şüpheli veya tanıklarla ilgili süreçleri hukuki çerçevede yürütmektedir.’
Kaynak: Haber Merkezi
Son Haberler
Terör örgütü PKK silah bırakma sürecine başladı: İlk silahlar teslim edildi
Bursa’da ulaşıma üst üste zam tartışması sürüyor
Bursa’da Muharrem Ayı bereketi: Kurtoğlu Mahallesi’nde aşure ikramı