Kültür Bakanlığı Ses ve Bakır Sanatçısı Mehtap Takmaklı ile Yörükler ve gelenekleri üzerine konuştuk. Takmaklı, eskiye dönüş olduğunu fakat Bursa'da beklenen ilginin olmadığını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 25.07.2017 11:43
Haber Güncellenme Tarihi: 25.07.2017 11:43
Kaynak:
Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Ayşegül SEVER-Ömer KARAKAYA
Kültür Bakanlığı Ses ve Bakır Sanatçısı Mehtap Takmaklı Bursa Hayat Gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Yörük gelenek ve adetleri üzerine konuştuğumuz sohbette Takmaklı, Yörüklerin geçmişinden bahsetti. Takmaklı, Yörüklerin çalgısı olan aynı zamanda su taşıyıp süt sağdıkları bakırın nasıl kullanıldığını anlattı. Kına gecelerinin ve önemli günlerin vazgeçilmez çalgısı olan bakıra günümüzde de ilginin yoğun olduğunu anlatan Takmaklı, Bursa'nın Yörük adetlerinin yozlaşmaya uğradığından dolayı duyduğu üzüntüden bahsetti.
SORUMLULUK DUYUYORUM
Kültür Bakanlığı Sanatçısı Mehtap Takmaklı, kendisini tanıttı ve bakır çalmaya nasıl başladığından bahsetti. Bakır çalmayı Annesi ve babaannesinden aşina olduğunu ifade eden Takmaklı, Kültür Bakanı sanatçısı olduktan sonra geleneklerine daha çok sahip çıktığını ve sorumluluk duyduğunu söyledi. Takmaklı, " Bursa Orhaneliliyim. Emekli olduktan sonra kültürel işlere yoğunlaştım. Kültür Bakanlığı mahalli sanatçı ünvanını aldım. Bu ünvanı aldıktan sonra daha çok sorumluluk üstlendim. Ünvanım bakır ve ses sanatçısı. Bu söyleyeceğim çok klişe olacak ama çocukluğumdan beri bizim evimizde bakır çalınır. Annem ve babaannemde çok güzel bakır çalardı. Kullandığım bakır babaannemin bakırıdır. Yöre ve aileden gelen bir geleneği sürdürüyorum. Hiç köyde yaşamadım. Düğünlerde, bayramlarda babam götürürdü. Uğraştığım içinde çok mutluyum" şeklide konuştu.
AZ EŞYA ÇOK İŞ
Konargöçer bir hayat yaşayan Yörüklerin az eşya ile çok iş yaptıklarını ifade eden Takmaklı, bakır ile de yine aynı şekilde gündüz su taşıyıp gece ise eğlenildiğini söyledi. Takmaklı, "Bakıra Türkiye'nin diğer yerlerinde bakraç, helke deniliyor. Bu araçla gündüz su taşımışlar, ineklerini sağmışlar gece de arkasını çevirip eğlenceler yapmışlar. Kına geceleri, çocuklara 6 ay hediği yapmışlar. Konargöçer oldukları için yörükler az eşya ile çok iş yapmışlar. Gerçekten çok zeki insanlarmış. Ben şimdi bazı olayları birleştiriyorum da çok zekilermiş diyorum. Hep en yükseklerde yaşamışlar. Giydikleri kıyafetler en az 7 kat oluyor. Çok kat kat olduğu için kışın sıcak yazın serin tutmuş. Üzerimde olan kıyafet gelinliktir. Normal kıyafetleri basmadan divitinden dikiyorlar. Gelinlikler ipek fındıklı kumaştan yapılıyor" dedi.
TÜRKÜLER YAKMIŞLAR
Yörüklerin yaşanmışlıkları üzerine Türkü yaktıklarını söyleyen bakır ve ses sanatçısı Takmaklı, türkülerin geniş anlamlı ve içeriklerinin gelişmiş olduğunu belirtti. Yörüklerin zeki bir toplum olduğunu da ekleyen Takmaklı, "Köydeki bütün türküler yakılmıştır. Bir olay üzerine yakılmıştır. Sevinmişler, üzülmüşler, oğulları askere gitmiş, kızları gelin olmuş bunlarda hep türkü yakmışlar. Yani bütün yaşanmışlıklar üzerine türkü yakmışlar. Hakikaten hepsi de çok anlamlı ve içeriği geniş sözlerden oluşuyor. Dokunaklıları ağır zamanlar kullanmışlar neşelileri oynamak için kullanmışlar. O söyledikleri çaldıkları türküleri notaya dökmeye çalışılırken zorlanıyoruz. Onlar o kafiyeyi nasıl tutturmuş hayret edilmiş bir durum. Yörük Türkmen dernekleri var. Ben bu kadar içine girmeden önce sadece Bursa'da Yörük var sanıyordum. Ufkumuzu açmak lazım. Her bölgede Yörük var. Diyorum ki Türkiye'mize hiç bir şey olmaz. Bu mesajı verilim bence Yörükler varken Türkiye'ye hiç bir şey olmaz. 'Dağlarda baca tütüyorsa dış devletler korksun' demiş Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk. Doğru demiş" şeklinde ifade etti. OTTAN AŞ ÇİÇEKTEN BAŞ
Gelinlerin giydikleri kıyafetlerin ve renklerin anlamlarını anlatan Takmaklı, Yörüklerin süslü ve neşeli olduklarını söyledi. Takmaklı, "Gelinlerin giydikleri aslında rengârenk oluyor. Bürümcük dediğimiz başımıza taktığımızın rengi sarı olur mor olur özellikle Kayı Boyu Yörükleri mor kullanırlarmış. Yeşil renk yeşilliği doğayı temsil eder. Sarı buğdayı temsil eder. Kırmızı ve beyaz bayrağımızın rengini temsil eder. Dağdaki bir yeşillikten yemek yapmışlar bir gülden çiçek yapmışlar. Ottan aş çiçekten baş yapmışlar. Yörükler renkli olmayı çok seviyorlar. Al basmayı kırmızı ve pembe için kullanmışlar. Hayatlar neşelidir. Fermana diye bir şey giyeriz. Onun motiflerinde bile anlam vardır. Sevdiğine mi gitti istemediğine mi gitti. Eskiden parfüm olmadığı için başlarına karanfil takarlar ki gelin mis gibi koksun" ifadelerini kullandı.
SON YILLARDA İLGİ ARTTI
Son zamanlarda eski geleneklerin yaşatıldığını ve eskiye dönüş olduğunun altını çizen Takmaklı, kına gecelerine de giderek bu geleneği sürdürmek için elinden geleni yaptığını ifade etti. Geleneklerin unutulmaması adına her geçen gün gelişmelerin de olduğunu anlatan Takmaklı, Antalya'da çalıştay yaparak ve yurt dışına açılarak çalışmaların yapıldığını ifade etti. Takmaklı, "Uğraşmaya başladığım yıllardan bu yıllara kadar büyük fark var. Şimdi bizim dağ yöresindeki kızlarımız bakır gecesi yapıyorlar. Dağ yöremizde bu gelenekler sürdürülüyor. 15-20 yıldır tekrar bakıra dönüldü. Orijinale yakın kıyafetler dikiliyor. Kına gecelerine beni davet ediyorlar. Bende çok mutlu oluyorum. Bende gidiyorum ki bu kültür ilerlesin unutulmasın. Çok fark var. Hemen hemen her hafta kına gecelerine gidiyorum. Büyük gelişmeler var. Antalya'da çalıştaylar yapılıyor. Her yıl birkaç kez gidiyoruz. Tüm yörelerden geliyorlar. Gerçekten gelişmeler var. Yurt dışına aktarmaya çalışıyoruz. Programlar hazırlanıyor. Almanya'da İngiltere'de Yörük geceleri yapılacak. İnanıyorum yurt dışında ilgi görecektir " ifade etti. BURSA'DA KIYMET GÖRMÜYOR
Yörük geleneklerinin Bursa'da yozlaştığını ve kıymet bilinmediğinden yana üzüntü duyan Takmaklı, "Bursa'da Yörük sayısı çok fazla olmasına rağmen kıymetli değil gibi. İnsanlarda elinde olanın kıymetini bilmemesi gibi bir huyları var. Şölenler yapıyoruz. Fetih şölenlerini bizler yapıyoruz. Ama yinede beklediğimiz ilgi yok. Aşırı göç almamızdan ötürü nedenler var. Sahip çıkma olayı azaldı. Herkes kendi kültüründe yozlaştı" şeklinde sözlerine son verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yörüklerin vazgeçilmez eğlencesi; bakır
Kültür Bakanlığı Ses ve Bakır Sanatçısı Mehtap Takmaklı ile Yörükler ve gelenekleri üzerine konuştuk. Takmaklı, eskiye dönüş olduğunu fakat Bursa'da beklenen ilginin olmadığını söyledi.
Ayşegül SEVER-Ömer KARAKAYA
Kültür Bakanlığı Ses ve Bakır Sanatçısı Mehtap Takmaklı Bursa Hayat Gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Yörük gelenek ve adetleri üzerine konuştuğumuz sohbette Takmaklı, Yörüklerin geçmişinden bahsetti. Takmaklı, Yörüklerin çalgısı olan aynı zamanda su taşıyıp süt sağdıkları bakırın nasıl kullanıldığını anlattı. Kına gecelerinin ve önemli günlerin vazgeçilmez çalgısı olan bakıra günümüzde de ilginin yoğun olduğunu anlatan Takmaklı, Bursa'nın Yörük adetlerinin yozlaşmaya uğradığından dolayı duyduğu üzüntüden bahsetti.
SORUMLULUK DUYUYORUM
Kültür Bakanlığı Sanatçısı Mehtap Takmaklı, kendisini tanıttı ve bakır çalmaya nasıl başladığından bahsetti. Bakır çalmayı Annesi ve babaannesinden aşina olduğunu ifade eden Takmaklı, Kültür Bakanı sanatçısı olduktan sonra geleneklerine daha çok sahip çıktığını ve sorumluluk duyduğunu söyledi. Takmaklı, " Bursa Orhaneliliyim. Emekli olduktan sonra kültürel işlere yoğunlaştım. Kültür Bakanlığı mahalli sanatçı ünvanını aldım. Bu ünvanı aldıktan sonra daha çok sorumluluk üstlendim. Ünvanım bakır ve ses sanatçısı. Bu söyleyeceğim çok klişe olacak ama çocukluğumdan beri bizim evimizde bakır çalınır. Annem ve babaannemde çok güzel bakır çalardı. Kullandığım bakır babaannemin bakırıdır. Yöre ve aileden gelen bir geleneği sürdürüyorum. Hiç köyde yaşamadım. Düğünlerde, bayramlarda babam götürürdü. Uğraştığım içinde çok mutluyum" şeklide konuştu.
AZ EŞYA ÇOK İŞ
Konargöçer bir hayat yaşayan Yörüklerin az eşya ile çok iş yaptıklarını ifade eden Takmaklı, bakır ile de yine aynı şekilde gündüz su taşıyıp gece ise eğlenildiğini söyledi. Takmaklı, "Bakıra Türkiye'nin diğer yerlerinde bakraç, helke deniliyor. Bu araçla gündüz su taşımışlar, ineklerini sağmışlar gece de arkasını çevirip eğlenceler yapmışlar. Kına geceleri, çocuklara 6 ay hediği yapmışlar. Konargöçer oldukları için yörükler az eşya ile çok iş yapmışlar. Gerçekten çok zeki insanlarmış. Ben şimdi bazı olayları birleştiriyorum da çok zekilermiş diyorum. Hep en yükseklerde yaşamışlar. Giydikleri kıyafetler en az 7 kat oluyor. Çok kat kat olduğu için kışın sıcak yazın serin tutmuş. Üzerimde olan kıyafet gelinliktir. Normal kıyafetleri basmadan divitinden dikiyorlar. Gelinlikler ipek fındıklı kumaştan yapılıyor" dedi.
TÜRKÜLER YAKMIŞLAR
Yörüklerin yaşanmışlıkları üzerine Türkü yaktıklarını söyleyen bakır ve ses sanatçısı Takmaklı, türkülerin geniş anlamlı ve içeriklerinin gelişmiş olduğunu belirtti. Yörüklerin zeki bir toplum olduğunu da ekleyen Takmaklı, "Köydeki bütün türküler yakılmıştır. Bir olay üzerine yakılmıştır. Sevinmişler, üzülmüşler, oğulları askere gitmiş, kızları gelin olmuş bunlarda hep türkü yakmışlar. Yani bütün yaşanmışlıklar üzerine türkü yakmışlar. Hakikaten hepsi de çok anlamlı ve içeriği geniş sözlerden oluşuyor. Dokunaklıları ağır zamanlar kullanmışlar neşelileri oynamak için kullanmışlar. O söyledikleri çaldıkları türküleri notaya dökmeye çalışılırken zorlanıyoruz. Onlar o kafiyeyi nasıl tutturmuş hayret edilmiş bir durum. Yörük Türkmen dernekleri var. Ben bu kadar içine girmeden önce sadece Bursa'da Yörük var sanıyordum. Ufkumuzu açmak lazım. Her bölgede Yörük var. Diyorum ki Türkiye'mize hiç bir şey olmaz. Bu mesajı verilim bence Yörükler varken Türkiye'ye hiç bir şey olmaz. 'Dağlarda baca tütüyorsa dış devletler korksun' demiş Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk. Doğru demiş" şeklinde ifade etti.
OTTAN AŞ ÇİÇEKTEN BAŞ
Gelinlerin giydikleri kıyafetlerin ve renklerin anlamlarını anlatan Takmaklı, Yörüklerin süslü ve neşeli olduklarını söyledi. Takmaklı, "Gelinlerin giydikleri aslında rengârenk oluyor. Bürümcük dediğimiz başımıza taktığımızın rengi sarı olur mor olur özellikle Kayı Boyu Yörükleri mor kullanırlarmış. Yeşil renk yeşilliği doğayı temsil eder. Sarı buğdayı temsil eder. Kırmızı ve beyaz bayrağımızın rengini temsil eder. Dağdaki bir yeşillikten yemek yapmışlar bir gülden çiçek yapmışlar. Ottan aş çiçekten baş yapmışlar. Yörükler renkli olmayı çok seviyorlar. Al basmayı kırmızı ve pembe için kullanmışlar. Hayatlar neşelidir. Fermana diye bir şey giyeriz. Onun motiflerinde bile anlam vardır. Sevdiğine mi gitti istemediğine mi gitti. Eskiden parfüm olmadığı için başlarına karanfil takarlar ki gelin mis gibi koksun" ifadelerini kullandı.
SON YILLARDA İLGİ ARTTI
Son zamanlarda eski geleneklerin yaşatıldığını ve eskiye dönüş olduğunun altını çizen Takmaklı, kına gecelerine de giderek bu geleneği sürdürmek için elinden geleni yaptığını ifade etti. Geleneklerin unutulmaması adına her geçen gün gelişmelerin de olduğunu anlatan Takmaklı, Antalya'da çalıştay yaparak ve yurt dışına açılarak çalışmaların yapıldığını ifade etti. Takmaklı, "Uğraşmaya başladığım yıllardan bu yıllara kadar büyük fark var. Şimdi bizim dağ yöresindeki kızlarımız bakır gecesi yapıyorlar. Dağ yöremizde bu gelenekler sürdürülüyor. 15-20 yıldır tekrar bakıra dönüldü. Orijinale yakın kıyafetler dikiliyor. Kına gecelerine beni davet ediyorlar. Bende çok mutlu oluyorum. Bende gidiyorum ki bu kültür ilerlesin unutulmasın. Çok fark var. Hemen hemen her hafta kına gecelerine gidiyorum. Büyük gelişmeler var. Antalya'da çalıştaylar yapılıyor. Her yıl birkaç kez gidiyoruz. Tüm yörelerden geliyorlar. Gerçekten gelişmeler var. Yurt dışına aktarmaya çalışıyoruz. Programlar hazırlanıyor. Almanya'da İngiltere'de Yörük geceleri yapılacak. İnanıyorum yurt dışında ilgi görecektir " ifade etti.
BURSA'DA KIYMET GÖRMÜYOR
Yörük geleneklerinin Bursa'da yozlaştığını ve kıymet bilinmediğinden yana üzüntü duyan Takmaklı, "Bursa'da Yörük sayısı çok fazla olmasına rağmen kıymetli değil gibi. İnsanlarda elinde olanın kıymetini bilmemesi gibi bir huyları var. Şölenler yapıyoruz. Fetih şölenlerini bizler yapıyoruz. Ama yinede beklediğimiz ilgi yok. Aşırı göç almamızdan ötürü nedenler var. Sahip çıkma olayı azaldı. Herkes kendi kültüründe yozlaştı" şeklinde sözlerine son verdi.
Son Haberler
İBB operasyonunda beşinci dalga: 47 kişi hakkında gözaltı kararı
31 Mayıs 2025 yol durumu: Hangi yollar kapalı, nerelerde çalışma var?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefine gençlerle ulaşacağız