Remzi ustadan Mustafa Kemal Atatürk'e Bursa bıçağı!
Remzi ustadan Mustafa Kemal Atatürk'e Bursa bıçağı!
Bursalı bıçak ustası Remzi Sarıçetin, ürettiği ve üzerine ismini işlediği Bursa bıçağını 1922’de Mustafa Kemal Atatürk’e göndermişti. Atatürk, bıçağı aldıktan sonra Remzi ustaya mektup yazdı. Peki mektupta neler yazıyor?
Haber Giriş Tarihi: 12.10.2023 17:18
Haber Güncellenme Tarihi: 17.11.2023 14:12
Kaynak:
Nagihan ER
1326 yılında Bursa’nın fethi ile Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa, demir işlemeciliğinin de merkezi olmuştur. Bursalı yetenekli ustaların ellerinden çıkan bıçak, kama, kılıç çeşitleri ile Osmanlı ordusunun silah ihtiyacı karşılanmış, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları’nda Türk ordusunun kılıç ve kamaları “Bıçağın suyu bıçakçının namusudur” yemini ile demire su veren Bursalı bıçak ustaları tarafından yapılmıştır.
Beyazıt ile Timur arasındaki savaşa katılan yaklaşık 70 bin Osmanlı askerinin kılıç, kama, hançer gibi silahlarının hepsi Bursalı bıçak ustaları tarafından yapılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kılıç ve kama gibi silahların kullanım sahalarının azalması ile bıçak yapım tekniklerinde yeniliklere gidilmiş; ekmek bıçağı, sofra bıçağı, meyve bıçağı gibi bıçak çeşitleri Bursa’da üretilmeye başlanmıştır.
Bursa Bıçakları, Bursa Büyükşehir Belediyesi arşivinden 2013 yılında alınmıştır.
Bıçağın ve kılıçların en temel ve kesme işlevine sahip olan kısmı namlu; Bursa bıçağının karakteristik özelliklerini göstermektedir. Osmanlı ahilik teşkilatında Bursalı bıçak ustaları, yetiştirdikleri çırak ve kalfalarına, namlu yaptırarak “şet kuşatmak töreni” ile ustalık veriyorlardı. Namlunun suyu, esnekliği, keskinliği ve kolay körleşmemesi, namlu ucu, yanak açılması, taşlama, işlevselliği ve sağlamlığı ile kendini göstermektedir.
Bıçak saplarının yapımında; boynuz, kemik, maden, ağaç ve günümüzde plastik kullanılmaktadır. Bursalı demirci ustalarının “bıçağının şanıdır” dedikleri bıçağın kabı, kın - kılıf, hem taşıyıcının hem de bıçağın zarar görmeden kullanımını sağlar. “Kılıç kınını kesmez” deyişi ile yaptıkları her kılıç, kama ve hançer için deriyi de demiri işler gibi işleyerek kılıf da bıçak tarafından kesilmeyecek ustalıkta yapılır.
Kurtuluş sonrası dönemin ünlü bıçak ustalarından olan Remzi Sarıçetin ürettiği ve üzerine ismini işlediği Bursa bıçağını Mustafa Kemal Atatürk'e gönderdi. Bu bıçak aynı zamanda Milli Mücadele'de Bursa olarak sizinleyiz mesajını taşıyordu.
"BURSALI USTANIN YADİGARI OLARAK DEĞİL, SAN'ATA KARŞI OLAN MİLLİ KABİLİYETİNİZİN DELİLİ GİBİ SAKLAYACAĞIM"
Atatürk, bıçağı aldıktan sonra şu mektubu yazdı:
Remzi Usta!
Eser-i san'atınız olan bıçakları, yalnız Bursalı bir Türk ustanın yadigarı olarak değil, san'ata karşı olan milli kabiliyetinizin delili gibi saklayacağım. Biz Türkler yüz sene evveline kadar her şeyi kendi çekicimizle, kendi örsümüz üzerinde vücuda getirir ve kendi çarşılarımızda kendi elimizle satardık. İşte bunun için büyük bir millettik. Şimdi açılan yeni devir, demir devridir. Sizi bu devirde en büyük ustalarımızın arasında görmek ister ve tebrik ederim. 02.10.1922
Kaynak: Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Kültürü Arşivi
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Remzi ustadan Mustafa Kemal Atatürk'e Bursa bıçağı!
Bursalı bıçak ustası Remzi Sarıçetin, ürettiği ve üzerine ismini işlediği Bursa bıçağını 1922’de Mustafa Kemal Atatürk’e göndermişti. Atatürk, bıçağı aldıktan sonra Remzi ustaya mektup yazdı. Peki mektupta neler yazıyor?
1326 yılında Bursa’nın fethi ile Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa, demir işlemeciliğinin de merkezi olmuştur. Bursalı yetenekli ustaların ellerinden çıkan bıçak, kama, kılıç çeşitleri ile Osmanlı ordusunun silah ihtiyacı karşılanmış, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları’nda Türk ordusunun kılıç ve kamaları “Bıçağın suyu bıçakçının namusudur” yemini ile demire su veren Bursalı bıçak ustaları tarafından yapılmıştır.
Beyazıt ile Timur arasındaki savaşa katılan yaklaşık 70 bin Osmanlı askerinin kılıç, kama, hançer gibi silahlarının hepsi Bursalı bıçak ustaları tarafından yapılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında kılıç ve kama gibi silahların kullanım sahalarının azalması ile bıçak yapım tekniklerinde yeniliklere gidilmiş; ekmek bıçağı, sofra bıçağı, meyve bıçağı gibi bıçak çeşitleri Bursa’da üretilmeye başlanmıştır.
Bursa Bıçakları, Bursa Büyükşehir Belediyesi arşivinden 2013 yılında alınmıştır.
Bıçağın ve kılıçların en temel ve kesme işlevine sahip olan kısmı namlu; Bursa bıçağının karakteristik özelliklerini göstermektedir. Osmanlı ahilik teşkilatında Bursalı bıçak ustaları, yetiştirdikleri çırak ve kalfalarına, namlu yaptırarak “şet kuşatmak töreni” ile ustalık veriyorlardı. Namlunun suyu, esnekliği, keskinliği ve kolay körleşmemesi, namlu ucu, yanak açılması, taşlama, işlevselliği ve sağlamlığı ile kendini göstermektedir.
Bıçak saplarının yapımında; boynuz, kemik, maden, ağaç ve günümüzde plastik kullanılmaktadır. Bursalı demirci ustalarının “bıçağının şanıdır” dedikleri bıçağın kabı, kın - kılıf, hem taşıyıcının hem de bıçağın zarar görmeden kullanımını sağlar. “Kılıç kınını kesmez” deyişi ile yaptıkları her kılıç, kama ve hançer için deriyi de demiri işler gibi işleyerek kılıf da bıçak tarafından kesilmeyecek ustalıkta yapılır.
REMZİ SARIÇETİ'DEN ATATÜRK'E BURSA BIÇAĞI
Kurtuluş sonrası dönemin ünlü bıçak ustalarından olan Remzi Sarıçetin ürettiği ve üzerine ismini işlediği Bursa bıçağını Mustafa Kemal Atatürk'e gönderdi. Bu bıçak aynı zamanda Milli Mücadele'de Bursa olarak sizinleyiz mesajını taşıyordu.
"BURSALI USTANIN YADİGARI OLARAK DEĞİL, SAN'ATA KARŞI OLAN MİLLİ KABİLİYETİNİZİN DELİLİ GİBİ SAKLAYACAĞIM"
Atatürk, bıçağı aldıktan sonra şu mektubu yazdı:
Remzi Usta!
Eser-i san'atınız olan bıçakları, yalnız Bursalı bir Türk ustanın yadigarı olarak değil, san'ata karşı olan milli kabiliyetinizin delili gibi saklayacağım. Biz Türkler yüz sene evveline kadar her şeyi kendi çekicimizle, kendi örsümüz üzerinde vücuda getirir ve kendi çarşılarımızda kendi elimizle satardık. İşte bunun için büyük bir millettik. Şimdi açılan yeni devir, demir devridir. Sizi bu devirde en büyük ustalarımızın arasında görmek ister ve tebrik ederim. 02.10.1922
Kaynak: Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Kültürü Arşivi
Kaynak: Nagihan ER
Son Haberler
Balıkesir MYO'dan tekstil öğrencilerine ilham veren seminer
Türkiye geneli yol durumu | Bakım ve onarım çalışmalarına dikkat! 17 Mayıs 2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terörsüz Türkiye mesajı!