Kuaförlük bitiyor mu, dönüşüyor mu? Emine Öztürk anlattı

Güzellik uygulamaları artık cep telefonlarımızda, trendler ise anlık olarak sosyal medya akışlarımızda değişiyor. Bu dijitalleşme ve "kendin yap" (DIY) kültürü, uzun yıllardır süregelen kuaförlük mesleğini ciddi bir sınavdan geçiriyor. Peki, insanlar kendi saçını boyamaya, makyajını yapmaya başladığında, kuaför salonlarının kapıları yavaşça kapanmaya başlar mı? Yıllarını bu mesleğe adamış olan Kuaför Emine Öztürk, sektörün karşı karşıya olduğu bu zorlu dönüşümü ve mesleğin geleceğini ele aldı.

BİR DÜĞÜNDE BAŞLAYAN MESLEK AŞKI

Kuaförlüğe olan ilgisinin çocukluk yıllarında başladığını söyleyen Emine Öztürk, ilk deneyimini Erzurum’da bir düğünde gelinin saçını toparlayarak yaşadığını belirtti. Çizim ve saç tasarımlarına duyduğu merakın zamanla mesleğe dönüştüğünü dile getiren Öztürk, Bursa’ya taşındıktan sonra bu alanda kendini geliştirerek 22 yıldır profesyonel olarak çalıştığını ifade etti.

ENGELLERE RAĞMEN TUTKUSUNDAN VAZGEÇMEDİ

Ailesinin mesleğine ilk başta sıcak bakmadığını belirten Emine Öztürk, tüm engellere rağmen kuaförlükten vazgeçmediğini söyledi. “İlk kazandığım para sadece 5 TL idi, ama benim için paradan çok mesleğin heyecanı önemliydi,” diyen Öztürk, tutkusunun onu ayakta tuttuğunu ve 22 yıldır bu yolda ilerlediğini belirtti.

TABELASI OLMASA DA İSMİYLE TANINDI

Yıllarca farklı salonlarda türban ustası olarak çalışan Emine Öztürk, sonunda kendi çevresini oluşturdu. Evinde küçük bir salon açan Öztürk, çocukları nedeniyle tabela koymadı. Sonrasında bir düğün salonu firmasında görev yaptı ve nihayet kendi mahallesinde salonunu açtı. İki yıl içinde tabelası olmasa da ismiyle tanınmayı başardı.

‘EVDE BAKIM TRENDİNE RAĞMEN MÜŞTERİM HEP YANIMDA’

Öztürk, son yıllarda yaygınlaşan evde bakım trendinin sektöre etkisiyle ilgili şunları söyledi: “Evet, sosyal medya videoları sayesinde birçok kişi saç kesimini, kirpik bakımını ve makyajını kendisi yapmaya başladı. Ancak benim müşterilerim, doğal görünüm ve profesyonel hizmet arayan kişilerden oluşuyor. Sektör genel olarak darbe almış olsa da, doğru iletişim ve yeniliğe açıklık sayesinde benim faaliyetlerim etkilenmedi.”

KUAFÖRLÜKTE YENİ ZORLUK: FİLTRELİ GERÇEKLİK

Öztürk, sosyal medyanın etkisiyle özel günlerde kuaföre gitmenin riskli görüldüğünü ve “korkunç makyaj” endişesinin arttığını belirtti. Müşterilerin artık aynada değil, telefon ekranında kendilerini değerlendirdiğini söyleyen Öztürk, olumsuz algıyı azaltmak için etkili iletişim kurmanın ve yüz hatlarını tanımanın önemine dikkat çekti. Hâlâ yüzde 15’lik küçük bir kitlede bu olumsuz algının devam ettiğini ifade etti.

‘ÖNCE TAVSİYE VERİRİM, SONRA İSTERSE YAPARIM’

Bazı müşterilerin yüz hatlarına uygun olmayan talepleri olduğunu söyleyen Emine Öztürk, önce tavsiyede bulunduğunu, ancak müşteri ısrar ederse isteğini yerine getirdiğini belirtti. Öztürk, hizmet sektöründe asıl amacın müşterinin mutlu çıkması olduğunu vurguladı.

‘EVDE YAPILABİLECEK ÜRÜNLERLE FARK YARATILAMAZ’

Kuaförlük maliyetlerindeki artışa dikkat çeken Emine Öztürk, müşterilerin evde ulaşamayacağı ürünleri kullanmanın zorunlu olduğunu belirtti. Öztürk, bu şekilde salon hizmetinin fark yaratacağını ve “Bunu evde de yaparım” algısının oluşmayacağını vurguladı.

‘KENDİMİZİ GÜNCEL TUTMAK ZORUNDAYIZ’

Öztürk, güzellik sektöründeki değişimlerin kuaförler için sürekli eğitim ve güncel kalma zorunluluğu getirdiğini ifade etti. Ürün isimlerinin değişmesi ve trendlerin hızlı tüketimi nedeniyle, dün öğrenilen bir tekniğin bugün geçerliliğini yitirebileceğini belirtti.

‘GENÇ KUAFÖRLER DESTEKLENMELİ’

Emine Öztürk, genç kuaförlerin sektörde desteklenmesi gerektiğini belirtti. MESEM öğrencilerinin düşük ücretlerle çalıştığını ifade eden Öztürk, devletin bu alana destek sağlaması gerektiğini söyledi.