Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Geçmişten günümüze sabır sanatı; Ebru

Tasavvuf kültürünün en başarılı örneklerinden birisidir ebru sanatı. Doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olan 'Ebru'nun ilk olarak hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte günümüzde çalışmalarına devam edilen ve unutulmaya yüz tutmuş olmasına rağmen birçok başarılı ustayla yaşatılmak isteniyor.

Haber Giriş Tarihi: 13.12.2017 05:57
Haber Güncellenme Tarihi: 13.12.2017 05:57
Kaynak: Haber Merkezi
Geçmişten günümüze sabır sanatı; Ebru

Ali KAMUR

Ebru'nun ruhu dinlendirdiği ve beslediğini söyleyen sanatçı Hasan Bilin, "Ebruyu yapmak için ilginç malzemeleriniz olması gerekiyor. Kağıt, su ve toprak boyanın yanı sıra; kitre, deniz kadayıfı, at kılı, gül dalı ve bir kez kokusunu duyduktan sonra asla unutamayacağınız öd. Zahmetli bir hazırlık ve yapım aşamasına sahip olan ebru sanatını icra ederken mucizeler yarattığınız hissine kapılmanız pek olası" diyerek devam ediyor. Bugün kayıtlardaki en eski ebru 1595 yılına ait. Şebek Mehmed Efendi imzasını taşıyor. Ancak, bir sanatın gelişmesi ve kabul görmesi için yüzlerce yıl geçmesi gerektiğini ve kayıtlarda da detaylı bir arama yapılmadığını düşünürsek bu sanatın çok daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. 

KÖKENİ ORTA ASYA'YA DAHA YAKIN

Emekli öğretmen olan Bilin, Ebru sanatına olan merakının genç yaşlarında başladığını sonrasında ise emeklilikte zaman geçirecek bir meşgale olarak başlamış. Aldığı eğitimler, yaptığı araştırmalar sonrasında ustalığa yükselip özel dersler vermeye başlamış. Ebru'ya olan merakına bu sanatın kökenini de araştırarak sanatını icra etmiş ve genç nesillere öğretmiş. Ebru sanatının kökeni hakkında bilgi veren Hasan Bilin, "Ebru kelimesinin Farsça'daki 'Ebri' kökünden geldiğini iddia edenler olsa da, bu kelimenin kullanılmasından yıllar öncesinde, Türkistan'da 'Ebre' kelimesinin çok yakın anlamda kullanıldığı bilinmektedir. Yani kelimenin Farsça'ya zamanın Türkçesinden geçmiş olma olasılığı yüksektir. Osmanlı'nın son devirlerinde yaşamış olan Üsküdarlı Şeyh Sadık Efendi, Ebru Sanatının inceliklerini öğrenmek için Buhara'ya gitmiştir. Bu da, Ebru Sanatının Orta Asya kökenli olduğuna dair güçlü bir kanıttır. Ebru Sanatının günümüze ulaşmasında, Üsküdarlı Şeyh Sadık'ın büyük payı vardır. Onun devamında, Hezarfen Edhem Efendi, Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman, bir yandan sanattaki geleneği korumuş, aynı zamanda da ebru çeşitlerini tanzim ederek Ebru'yu güçlü bir sanat haline getirmişlerdir" dedi.

RESİM YOK TEZHİP VAR

Ebru sanatının yanı sıra Tezhip ve Hüsn-i Hat sanatlarını da öğreten Bilin, "Tezhibin ana teması desendir. Deseni motifler oluşturur. Motifler tamamen matematiksel bir düzen içinde çizilmiş geometrik şekiller üzerine yerleştirilir. Bu geometrik şekillerle hiçbir yüzyılda oynanmamış ve değiştirilmemiştir. Motifler daima simetrik olarak yerleştirilir. Çok uzun ve köklü bir geçmişe sahip bu sanatın adı, Arapça "Zehep" yani Altınlamak'tır. Altın ile süslemek demektir. Altın ve boya ile yapılan bezeme sanatıdır. Tezhip yapan sanatçıya da 'Müzehhip' denilir. Motifler çok fazla zengin ve çeşitlidir. Bunun sebebi de islam dininin resim ve heykel sanatına koyduğu yasaklardır. Bu yüzden Türk sanatçıları, bütün yaratıcı güçlerini süsleme alanında yoğunlaştırarak, gördükleri her şeyi, doğadan soyutlamaya ve stilizasyona yönelmişlerdir. Doğayı hiç değiştirmeden taklit etmek yerine onu üsluplaştırmayı uygun görmüşlerdir. Tavşan, balık, kurt, kuş gibi hayvan motiflerinde, kuşların kafalar, tavşanların ayakları yok edilerek kökenlerini belli etmeyecek şekiller oluşturulmuş olanlara (Rumi)


Kaynağı belli olmayacak kadar stilize edilmiş çiçekler (Hatai), sürekli hareket halindeki bulutlardan esinlenerek oluşturulan şekiller (Bulut) olarak adlandırılmışlar Türk tezhip ve süsleme sanatlarında başlıca bu motifler  çok sık kullanılmıştır" diye anlattı.

Hüsn-i Hat sanatından da bahseden Bilin, "Arapça'da çizgi ya da bir satır yazı anlamına gelen hat sözcüğü, bugün Arap harfleriyle yazılmış güzel el yazısı karşılığı olarak kullanılmaktadır. Hat; güzel yazı sanatı olup, yazarlarına hattat denir: Kûfî, Sülüs, Nesih, Muhakkak, Reyhânî, Tevkî', Icâze, Ta'lik, Divânî, Celi, Rik'a, Ma'kili dâhil, bin kadar çeşidi vardır. Yazıya verilen değer, bütün İslam kültürlerinde hat sanatının çok üstünde durulmasına yol açmıştır. Özellikle Osmanlı kültürü içinde hat sanatı çok ilerlemiş, işlevsel görevinin yanısıra, estetik bir düzeye yükselmiş, adeta batı resim sanatındaki tabloların yerini tutar olmuştur. Gerçek bir tablo gibi çerçevelenerek duvara asılan güzel yazı örneklerinden ünlü hattatların yapıtlarına Osmanlı tarihinde çok büyük paralar ödendiği bilinmektedir. Güzel yazı, yalnız levhalarda değil, bundan başka el yazması kitaplarda, fermanlarda, diplomalarda, cami iç ve dış duvarlarında, çeşitli yapıların yazıtlarında, mezar taşlarında, pencere kapağı ya da kapı kanadı gibi mimarlık ögelerinin üstlerinde, halı bordürlerinde, kutu, vazo, tabak gibi gündelik eşyada da kullanılmıştır.

GELİŞİ GÜZEL HAT OLMAZ

"Hat sanatında yazı gelişigüzel yazılmaz, her yazı türünün kendine özgü özellikleri, inceden inceye saptanmış kuralları vardır. Tarih boyunca ünlü hat ustaları zaman zaman yazı kuralları oluşturmuşlar ve bunları saptamışlardır. Çeşitli yazı türleri birbirlerinden farklı olarak, harflerin büyük ya da küçük olması, biçimi, aralıkları, bazı harflerin birbirlerine bitiştirilip bitiştirilmemesi, bazı yazı işaretlerinin kullanılıp kullanılmaması gibi özellikleriyle ayrılır.Doğal olarak yazı sanatının ilk gelişmesi Araplar eliyle olmuştur. Bilinen ilk büyük Türk hattatı ise Amasyalı Yakut el MustaSami'dir" diyor. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.