Cumhuriyet’in ilk kadın mimarlarından Münevver Belen’in eseri olan Bursa Devlet Tiyatrosu, 85 yıldır kentin kültürel kalbi olmaya devam ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 06.10.2025 17:42
Haber Güncellenme Tarihi: 06.10.2025 17:42
Kaynak:
AA
Bursa’da 1937 yılında halkevi binası için düzenlenen mimarlık yarışmasını kazanan Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından Münevver Belen’in imzasını taşıyan yapı, 1940’tan bu yana kentin kültürel simgelerinden biri olmaya devam ediyor. 1957’de Ahmet Vefik Paşa Bursa Devlet Tiyatrosu olarak yeniden düzenlenen bina, Türkiye’nin ilk bölge tiyatrosu unvanını da taşıyor.
KADIN MİMARIN İZLERİ 88 YIL SONRA HÂLÂ YAŞIYOR
Münevver Belen’in tasarımıyla hayata geçen yapı, ilk olarak Bursa Halkevi olarak hizmet vermeye başlamış, halkevlerinin kapatılmasının ardından tiyatro binasına dönüştürülmüştü. Kentin simge noktalarından Heykel semtinde bulunan bu tarihi yapı, 85 yıldır sanatseverleri ağırlıyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, binanın sadece mimari değil, toplumsal anlamda da önemli bir değere sahip olduğunu belirterek, “O dönemde bir kadın mimarın yarışma kazanarak projesinin hayata geçirilmesi, Türkiye’nin modernleşme sürecinde çok anlamlı bir örnektir.” dedi.
Arslan, yapının orijinal halinin keskin geometrik hatlara sahip, modernist “Bauhaus” etkileri taşıyan bir tasarım olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet’in yenilikçi ruhu mimariye de yansımıştı. Geleneksel motiflerden uzak, çağdaş bir anlayışla inşa edilen bu yapı, dönemin kültürel dönüşümünü yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.
TARİHİ BİNA, KÜLTÜRLE YAŞAYAN BİR MİRAS
Arslan, binanın bugün hâlâ kültürel bir işlevle varlığını sürdürmesinin çok değerli olduğunu belirterek, “Bir kadın mimarın imzasını taşıyan bu eserin korunması, yalnızca mimari açıdan değil, kentin belleği açısından da önemlidir. Bu tür yapılar, şehirlerin ruhunu ve kimliğini oluşturan canlı hafızalardır.” dedi.
TÜRK TİYATROSUNA SAYISIZ SANATÇI KAZANDIRDI
Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz ise binada 2 sahne bulunduğunu, 1957’den bu yana aralıksız şekilde yüzlerce oyuna ev sahipliği yaptığını söyledi.
Yılmaz, “Ankara’dan sonra Anadolu’da kurulan ilk bölge tiyatrosu Bursa’dır. O günden bugüne Türk tiyatrosuna dünya çapında sanatçılar yetişti. Bu bina, sahneye çıkan herkesin hafızasında özel bir yere sahiptir.” dedi.
Tiyatroda halen Muhsin Ertuğrul’un hediye ettiği koltuk takımının korunmakta olduğunu belirten Yılmaz, “Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde sahne almak her sanatçı için ayrıcalıktır. Bu salonun duvarlarında geçmişin sesi, ustaların nefesi vardır.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhuriyet’in izleri Bursa’da sahne alıyor
Cumhuriyet’in ilk kadın mimarlarından Münevver Belen’in eseri olan Bursa Devlet Tiyatrosu, 85 yıldır kentin kültürel kalbi olmaya devam ediyor.
Bursa’da 1937 yılında halkevi binası için düzenlenen mimarlık yarışmasını kazanan Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından Münevver Belen’in imzasını taşıyan yapı, 1940’tan bu yana kentin kültürel simgelerinden biri olmaya devam ediyor. 1957’de Ahmet Vefik Paşa Bursa Devlet Tiyatrosu olarak yeniden düzenlenen bina, Türkiye’nin ilk bölge tiyatrosu unvanını da taşıyor.
KADIN MİMARIN İZLERİ 88 YIL SONRA HÂLÂ YAŞIYOR
Münevver Belen’in tasarımıyla hayata geçen yapı, ilk olarak Bursa Halkevi olarak hizmet vermeye başlamış, halkevlerinin kapatılmasının ardından tiyatro binasına dönüştürülmüştü. Kentin simge noktalarından Heykel semtinde bulunan bu tarihi yapı, 85 yıldır sanatseverleri ağırlıyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, binanın sadece mimari değil, toplumsal anlamda da önemli bir değere sahip olduğunu belirterek, “O dönemde bir kadın mimarın yarışma kazanarak projesinin hayata geçirilmesi, Türkiye’nin modernleşme sürecinde çok anlamlı bir örnektir.” dedi.
Arslan, yapının orijinal halinin keskin geometrik hatlara sahip, modernist “Bauhaus” etkileri taşıyan bir tasarım olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet’in yenilikçi ruhu mimariye de yansımıştı. Geleneksel motiflerden uzak, çağdaş bir anlayışla inşa edilen bu yapı, dönemin kültürel dönüşümünü yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.
TARİHİ BİNA, KÜLTÜRLE YAŞAYAN BİR MİRAS
Arslan, binanın bugün hâlâ kültürel bir işlevle varlığını sürdürmesinin çok değerli olduğunu belirterek, “Bir kadın mimarın imzasını taşıyan bu eserin korunması, yalnızca mimari açıdan değil, kentin belleği açısından da önemlidir. Bu tür yapılar, şehirlerin ruhunu ve kimliğini oluşturan canlı hafızalardır.” dedi.
TÜRK TİYATROSUNA SAYISIZ SANATÇI KAZANDIRDI
Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz ise binada 2 sahne bulunduğunu, 1957’den bu yana aralıksız şekilde yüzlerce oyuna ev sahipliği yaptığını söyledi.
Yılmaz, “Ankara’dan sonra Anadolu’da kurulan ilk bölge tiyatrosu Bursa’dır. O günden bugüne Türk tiyatrosuna dünya çapında sanatçılar yetişti. Bu bina, sahneye çıkan herkesin hafızasında özel bir yere sahiptir.” dedi.
Tiyatroda halen Muhsin Ertuğrul’un hediye ettiği koltuk takımının korunmakta olduğunu belirten Yılmaz, “Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde sahne almak her sanatçı için ayrıcalıktır. Bu salonun duvarlarında geçmişin sesi, ustaların nefesi vardır.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Son Haberler
Kuaförlük bitiyor mu, dönüşüyor mu? Emine Öztürk anlattı
Hayranının hareketi Emircan İğrek’i çıldırttı! ‘Bak gerçekten tekme atarım’
Bilecik namaz vakitleri - 18 Kasım 2025 Salı