Bütüncül yaklaşımla doğal iyileşme: Osteopati

Fine Fizyoterapi, Diyet ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin ortağı ve Fizyoterapist İrem Eskici, Bursa Hayat’a verdiği demeçte osteopati konusunu detaylı bir şekilde anlattı. Eskici, osteopatiyi şu şekilde tanımladı: “Kas-iskelet sistemi, sinir sistemi ve dolaşım sistemi arasındaki etkileşimleri değerlendirerek vücuttaki yapısal dengesizlikleri düzeltmeyi hedefleyen bütüncül bir terapi yöntemidir. Bu yöntemde, kaslar, eklemler, bağ dokuları ve iç organlar üzerinde yapılan çalışmalar sayesinde hareket kısıtlılıkları ve fonksiyonel bozukluklar giderilmeye çalışılır.”

“MANUEL TERAPİDEN TAMAMEN FARKLI”

İrem Eskici, osteopati ile geleneksel manuel terapi arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirtti. Osteopatinin yalnızca ağrıyan bölgeye odaklanmak yerine tüm vücudu değerlendirerek sorunun kaynağını bulmaya çalıştığını dile getiren Eskici, buna karşın, manuel terapinin daha çok bel, boyun, omuz, diz gibi belirli kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına yönelik spesifik eklem ve yumuşak doku tekniklerini içerdiğini ifade etti. Eskici, “Osteopatik uygulamalarda, kas-iskelet sisteminin yanı sıra iç organlara yönelik (visseral) ve kafa tası ile sinir sistemine yönelik (kranial) teknikler de kullanılır. Bu sayede osteopati, vücudun genel dengesini sağlamak ve doğal iyileşme mekanizmasını desteklemek üzerine yoğunlaşırken; manuel terapi, ağrı yönetimi, eklem hareketliliğinin artırılması ve kas fonksiyonlarının iyileştirilmesi gibi hedeflere yöneliktir.” dedi.

TÜRKİYE’DE İLGİ ARTIYOR

Türkiye’de osteopatiye olan ilginin son yıllarda giderek arttığını belirten Eskici, bu artışın kas-iskelet sistemi problemlerinin yaygınlaşması ve osteopati eğitimlerinin artmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Türkiye’de hem fizyoterapistler hem de doktorların, osteopati eğitimi alarak bu yöntemi uygulayabildiğinin altını çizen Eskici, “Genellikle özel kurslar veya yurtdışı destekli sertifika programları aracılığıyla verilen eğitim, teorik ve uygulamalı dersleri içeren, yaklaşık 4-5 yıl süren bir süreci kapsamaktadır.” diye belirtti.

“BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR HALEN DEVAM EDİYOR”

Eskici, Osteopatinin, bel ve boyun ağrıları, omuz, diz ve kalça yaralanmaları gibi kas-iskelet sistemi problemlerine ek olarak; baş ağrısı, migren, uyku problemleri, hamilelik döneminde bel ve pelvik ağrılar, diş sıkma, kulak çınlaması, vertigo, kabızlık ve mide-bağırsak rahatsızlıkları gibi birçok farklı sorunda destekleyici bir yöntem olarak kullanılabildiğini belirtti. Osteopatinin etkinliği konusunda bilimsel araştırmaların hala devam ettiğinin üzerinde duran Eskici, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında elde edilen olumlu sonuçların yanı sıra, sindirim, solunum ve iç organ fonksiyonları gibi alanlarda daha fazla kanıta ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) de osteopatiyi tamamlayıcı bir tıp yöntemi olarak tanımladığını belirtti.

DOKTOR TANISI ŞART!

İlk defa osteopati seansına gelen hastaların öncelikle şikayetlerine yönelik bir doktor değerlendirmesinden geçmeleri gerektiğini vurgulayan Eskici, seans sırasında hastanın mevcut şikayetleri, daha önce geçirdiği ameliyat öyküsü veya travmaların göz önünde bulundurulduğunu belirtti. Eskici hastanın postürü, eklem hareket açıklığı, kas kuvveti ve sistemler arası bütüncül bir değerlendirme yapılarak, kişiye özel bir program oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.

MODERN TEDAVİYE KATKI SUNUYOR

Osteopatinin özellikle kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları yaşayan hastalar için önemli bir alternatif terapi yöntemi olarak öne çıktığını belirten Eskici, doğru uygulama ve eğitimle osteopatinin yaşam kalitesini artırmada etkili olabileceğini vurguladı. Eskici, bu yöntemin modern tedavi yaklaşımlarına değerli bir katkı sunduğunu da ekledi.