Bursa’nın içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajı’ndaki doluluk oranı kritik seviyelere düştü. Küresel iklim krizi ve mevsim anormallikleri, barajlardaki su seviyelerini olumsuz etkiliyor. Yetkililer su tasarrufu konusunda vatandaşları uyarıyor. Vatandaşlar ise su tasarrufu için çeşitli önlemler aldıklarını ifade ederken, yağmur ve kar yağışının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Haber Giriş Tarihi: 14.11.2024 09:19
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2024 09:22
Muhabir:
Fethiye AKIN
Bursa’nın içme suyunun yüzde 85’ni karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajının doluluk oranı yüzde 20’nin altına kadar düştü. Küresel iklim krizinin etkisiyle yaşanan mevsim anormallikleri barajlardaki suyun azalmasıyla somut bir şekilde görülmeye başlandı. Kritik seviyelere ulaşan su seviyesi yetkilileri harekete geçirirken bu süreçte vatandaşların da suyu tasarruflu kullanması çağrısında bulunuldu. Peki, vatandaşlar bu konuda yeteri kadar farkındalığa sahip mi? Bizde Bursalılara suyu tasarruflu kullanıp kullanmadıklarını sorduk.
“BİZE YAĞMUR VE KAR GEREKİYOR”
Suyu israf etmemek için elinden geleni yaptığını belirten bir vatandaş, “Halılarımı halı yıkamaya veriyorum. Elimde bulaşık yıkamıyorum. Boş yere su akıtmam asla. Bir vatandaş olarak elimden geleni yapıyorum. Ama maalesef yağmur ve kar yağmıyor. Biz her ne kadar önlem alsak da bu sadece durumu yavaşlatır. Bize yağmur ve kar gerekiyor. İnsanlar su tasarrufu yaparken aynı zamanda çocuklarına doğayı ve israfı öğretmeleri gerekiyor. Bugüne kadar israf etmeseydik bugün bu kadar sıkıntı yaşamazdık” dedi.
“MAKİNA DOLMADAN ASLA AÇMAM”
Bir başka vatandaş ise, “Elimizden geldiği kadar idareli kullanmaya çalışıyoruz. Abdest alırken dahi musluğu açık bırakmıyorum. Hemen kapatıyorum. Diş fırçalarken yine keza aynı şekilde suyu israf etmemek için gayret gösteriyorum. Her zaman çamaşırda da bulaşıkta da makine kullanıyorum. Ve dolmadan asla açmıyorum. İnsanların bir kısmının bu farkındalığa sahip olduğunu düşünüyorum ama yine de bunu alışkanlık haline getiremiyorlar” şeklinde konuştu.
“HER ŞEY DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR”
Bilinçli bir vatandaş kendi evinin çatısında yağmur suyunu biriktiğini, biriken su ile bahçe işlerini yaptığını dile getirdi. Müstakil evinde yağmur sularını depolarda topladığını belirten vatandaş, “Yağmur sularını, yıkadığım meyve ve sebzelerin sularını asla israf etmiyorum. Onları bahçe işlerinde kullanıyorum. Kirli suları da yine arıtmaya çalışıyorum. Her şey dönüştürülebilir. Sadece tüketmemek gerekiyor. Ben bir vatandaş olarak yaşanan iklim krizinin bilincindeyim. Diğer vatandaşlar da bu bilince sahip olsa bu sorunu daha az hasarla atlatabiliriz” dedi.
“HER GÜN DUŞ ALMAK GEREKSİZ”
İnsanların halı ve araba yıkarken daha dikkatli olması gerektiğine değinen bir başka vatandaş, “Şu anda ciddi bir su krizi yaşanıyor. Ben bunun da bilincindeyim. Duşumu bile üç günde bir alıyorum. Arabamı yıkamıyorum. Temiz bir şekilde siliyorum. Halıları da halı yıkamaya veriyorum. Kullanabildiğim kadar temiz bir şekilde kullanmaya özen gösteriyorum. Çünkü halı yıkama, araba yıkama gibi durumlarda çok fazla su harcanıyor. İnsanlar duşlarını daha geniş aralıklarda yapabilirler. Her gün duş almak biraz israfa giriyor. Temiz olmak ile israf etmemeyi ayırt etmemiz gerekiyor. Bahçe sulamalarını daha bilinçli yapabilirler. Her gün temiz su ile bahçe sulamak da şu an için pek doğru bir hareket değil. Uzmanların tavsiyeleri göz ardı edilmemelidir” diye konuştu.
“TOPLUM İKLİM KRİZİNE KARŞI BİLİNÇLENDİRİLMELİ”
Toplumun iklim kriziyle ilgili yeteri kadar farkındalığının olmadığını dile getiren bir başka vatandaş konuya ilişkin, “Toplum yeteri kadar iklim krizinin farkında değil. İnsanlar bu senaryonun sonunu görebilse bu kadar umursamazca davranamaz. Herkes yağmur yağar barajlar da o zaman dolar diye düşünüyor. Bir kesim bu konuda toplumu aydınlatmaya çalışıyor fakat bizim insanımız balık hafızalı, 25 litre adında bir belgesel vardı. Onun gibi toplumu bilinçlendiren daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Ben gerçekten susuz bir dünya hayal edemiyorum. Ve bunu düşündükçe çok korkuyorum. Doğal olarak da bu konuda elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ama maalesef bu bireysel bir konu değil. Tüm dünyada yaşanan evrensel bir kriz, ülkemizde bundan payını alıyor” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor mu?
Bursa’nın içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajı’ndaki doluluk oranı kritik seviyelere düştü. Küresel iklim krizi ve mevsim anormallikleri, barajlardaki su seviyelerini olumsuz etkiliyor. Yetkililer su tasarrufu konusunda vatandaşları uyarıyor. Vatandaşlar ise su tasarrufu için çeşitli önlemler aldıklarını ifade ederken, yağmur ve kar yağışının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Bursa’nın içme suyunun yüzde 85’ni karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajının doluluk oranı yüzde 20’nin altına kadar düştü. Küresel iklim krizinin etkisiyle yaşanan mevsim anormallikleri barajlardaki suyun azalmasıyla somut bir şekilde görülmeye başlandı. Kritik seviyelere ulaşan su seviyesi yetkilileri harekete geçirirken bu süreçte vatandaşların da suyu tasarruflu kullanması çağrısında bulunuldu. Peki, vatandaşlar bu konuda yeteri kadar farkındalığa sahip mi? Bizde Bursalılara suyu tasarruflu kullanıp kullanmadıklarını sorduk.
“BİZE YAĞMUR VE KAR GEREKİYOR”
Suyu israf etmemek için elinden geleni yaptığını belirten bir vatandaş, “Halılarımı halı yıkamaya veriyorum. Elimde bulaşık yıkamıyorum. Boş yere su akıtmam asla. Bir vatandaş olarak elimden geleni yapıyorum. Ama maalesef yağmur ve kar yağmıyor. Biz her ne kadar önlem alsak da bu sadece durumu yavaşlatır. Bize yağmur ve kar gerekiyor. İnsanlar su tasarrufu yaparken aynı zamanda çocuklarına doğayı ve israfı öğretmeleri gerekiyor. Bugüne kadar israf etmeseydik bugün bu kadar sıkıntı yaşamazdık” dedi.
“MAKİNA DOLMADAN ASLA AÇMAM”
Bir başka vatandaş ise, “Elimizden geldiği kadar idareli kullanmaya çalışıyoruz. Abdest alırken dahi musluğu açık bırakmıyorum. Hemen kapatıyorum. Diş fırçalarken yine keza aynı şekilde suyu israf etmemek için gayret gösteriyorum. Her zaman çamaşırda da bulaşıkta da makine kullanıyorum. Ve dolmadan asla açmıyorum. İnsanların bir kısmının bu farkındalığa sahip olduğunu düşünüyorum ama yine de bunu alışkanlık haline getiremiyorlar” şeklinde konuştu.
“HER ŞEY DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR”
Bilinçli bir vatandaş kendi evinin çatısında yağmur suyunu biriktiğini, biriken su ile bahçe işlerini yaptığını dile getirdi. Müstakil evinde yağmur sularını depolarda topladığını belirten vatandaş, “Yağmur sularını, yıkadığım meyve ve sebzelerin sularını asla israf etmiyorum. Onları bahçe işlerinde kullanıyorum. Kirli suları da yine arıtmaya çalışıyorum. Her şey dönüştürülebilir. Sadece tüketmemek gerekiyor. Ben bir vatandaş olarak yaşanan iklim krizinin bilincindeyim. Diğer vatandaşlar da bu bilince sahip olsa bu sorunu daha az hasarla atlatabiliriz” dedi.
“HER GÜN DUŞ ALMAK GEREKSİZ”
İnsanların halı ve araba yıkarken daha dikkatli olması gerektiğine değinen bir başka vatandaş, “Şu anda ciddi bir su krizi yaşanıyor. Ben bunun da bilincindeyim. Duşumu bile üç günde bir alıyorum. Arabamı yıkamıyorum. Temiz bir şekilde siliyorum. Halıları da halı yıkamaya veriyorum. Kullanabildiğim kadar temiz bir şekilde kullanmaya özen gösteriyorum. Çünkü halı yıkama, araba yıkama gibi durumlarda çok fazla su harcanıyor. İnsanlar duşlarını daha geniş aralıklarda yapabilirler. Her gün duş almak biraz israfa giriyor. Temiz olmak ile israf etmemeyi ayırt etmemiz gerekiyor. Bahçe sulamalarını daha bilinçli yapabilirler. Her gün temiz su ile bahçe sulamak da şu an için pek doğru bir hareket değil. Uzmanların tavsiyeleri göz ardı edilmemelidir” diye konuştu.
“TOPLUM İKLİM KRİZİNE KARŞI BİLİNÇLENDİRİLMELİ”
Toplumun iklim kriziyle ilgili yeteri kadar farkındalığının olmadığını dile getiren bir başka vatandaş konuya ilişkin, “Toplum yeteri kadar iklim krizinin farkında değil. İnsanlar bu senaryonun sonunu görebilse bu kadar umursamazca davranamaz. Herkes yağmur yağar barajlar da o zaman dolar diye düşünüyor. Bir kesim bu konuda toplumu aydınlatmaya çalışıyor fakat bizim insanımız balık hafızalı, 25 litre adında bir belgesel vardı. Onun gibi toplumu bilinçlendiren daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Ben gerçekten susuz bir dünya hayal edemiyorum. Ve bunu düşündükçe çok korkuyorum. Doğal olarak da bu konuda elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ama maalesef bu bireysel bir konu değil. Tüm dünyada yaşanan evrensel bir kriz, ülkemizde bundan payını alıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Fethiye AKIN
Son Haberler
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı sona erdi!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı
MÜSİAD Bursa’dan İnsan Hakları Günü mesajı