Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| Bursa'da bugün öğle ezanı saat kaçta okunacak?
Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| Bursa'da bugün öğle ezanı saat kaçta okunacak?
Bursa için namaz vakitleri, vatandaşlar tarafından merak edilerek araştırılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da, Bursa için namaz vakitlerini duyurdu. Peki Bursa'da bugün öğle ezanı kaçta okunacak? İşte detaylar...
Haber Giriş Tarihi: 21.02.2024 08:28
Haber Güncellenme Tarihi: 21.02.2024 08:36
Kaynak:
Haber Merkezi
Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| vatandaşlar tarafından merak edilen bir konu. Camiye yetişmek isteyen vatandaşlar, herhangi bir aksaklık ile karşılaşmamak için araştırma yapmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı da, Bursa için namaz vakitlerini yayınladı. Peki Bursa'da bugün öğle ezanı kaçta okunacak? İkindi namazının vakti ne zaman başlar ve ne zaman sona erer? İşte detaylar...
BURSA NAMAZ VAKİTLERİ
21 ŞUBAT ÇARŞAMBA 2024 BURSA NAMAZ VAKİTLERİ ŞU ŞEKİLDE:
İmsak: 06:19
Güneş: 07:43
Öğle: 13:22
İkindi: 16:22
Akşam: 18:52
Yatsı: 20:10
Vatandaşlar tarafından merak edilerek araştırılan, "Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| " sorusu yanıtlandı.
ABDEST NASIL ALINIR?
Abdest, “belli organları usulüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da ıslak el ile mesh etmek” şeklinde tarif edilir (Merğinani, el-Hidaye, I, 12).
Abdestle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar kollarınızı yıkayın, başınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer su bulamazsanız temiz toprakla teyemmüm edin” (Maide, 5/6) buyrulur. Hz. Peygamber (s.a.s.) de hem abdestin nasıl alınacağını müslümanlara fiili olarak göstermiş (Merğinani, el-Hidaye, I, 13) hem de abdestsiz olarak kılınacak hiçbir namazın Allah katında kabul olunmayacağını belirtmiştir (Buhari, Vudu 2; İbn Mace, Taharet, 47).
Abdestin bu ayette ifadesini bulan dört farzında sünni fıkıh mezhepleri ittifak etmişlerdir. Ancak Hanefi mezhebinin dışında kalan diğer üç sünni mezhebin bunlara bazı şartlar ilave ettiği görülür. Mesela abdeste niyet etmek bu üç mezhebe göre, abdeste başlarken besmele çekmek Hanbeliler’e göre, dört farzın ayette sayılan sıraya uygun yapılması (tertip) Şafii ve Hanbeliler’e göre, bu işlemlerin ara verilmeden yapılması (muvalat) Maliki ve Hanbeliler’e göre, farzdır.
Dört mezhebin farz saydığı hususları da içerecek şekilde sünnet ve adabına (Buhari, Vudu, 8; Ebu Davud, Taharet, 65) riayet edilerek, abdest şöyle alınır:
Niyet ve besmele ile abdeste başlanıp önce eller bileklere kadar ve parmak araları da ovuşturularak üç defa yıkanır. Varsa deri üzerindeki hamur, boya, sakız gibi maddeler temizlenir. Parmaktaki yüzük oynatılır. Misvak veya diş fırçası ile, bunlar yoksa sağ elin parmaklarıyla dişler temizlenir. Sağ el ile üç defa ağza, üç defa da burna su verilir. Üç kere yüz yıkanır. Sonra dirsekle birlikte sağ kol üç defa, sonra aynı şekilde sol kol üç defa yıkanır. Sağ el ıslatılarak avuç ve parmakların içiyle başın üstü bir defa mesh edilir. Bu şekilde başın dörtte birini mesh etmek yeterli ise de iki elle başın tamamının mesh edilmesi Maliki mezhebine göre farz (İbn Cüzey, el-Kavaninü’l-fıkhıyye, s. 23), diğer mezheplere göre sünnettir. Eller yine ıslatılarak başparmakla kulağın dışı, şahadet parmağı veya serçe parmakla içi mesh edildikten sonra her iki elin arkasıyla boyun mesh edilir. Önce sağ, sonra sol ayak, parmak uçlarından başlanarak topuk ve aşık kemikleri de dahil olmak üzere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına özen gösterilir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai, 1, 65-75).
SABAH NAMAZI EN GEÇ NE ZAMAN KILINIR?
Sabah namazı, iki sünnet ve iki farz rekatından oluşur. İlk olarak iki rekat sünnet namazı kılınır, ardından ise iki rekat farz namazı takip eder. Sabah namazı imsak vaktinden güneşin doğuşuna kadar (imsak ile güneş doğuşu arasındaki zaman dilimi) kılınabilir. Ancak, namazın imsak vaktinden yaklaşık 30-40 dakika sonra kılınması önerilir.
Sabah namazı imsak vakti girdiğinde kılınabilir, ancak ezanın okunmasını beklemek daha faziletli kabul edilir. Bununla birlikte, sabah namazı güneş doğduktan sonra, kerahat vakti geçene kadar kılınmamalıdır. Kerahat vaktinden öğle namazı vaktine kadar olan sürede, kaza etmek için farz ve sünnet namazları kılınabilir. Eğer öğle namazı vakti geçmişse, sadece farz namazı kılınarak kaza edilir.
İKİNDİ NAMAZININ VAKTİ NE ZAMAN BAŞLAR VE NE ZAMAN SONA ERER?
İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğle namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti, her şeyin gölgesi ‘fey-i zevâl’ hariç kendisinin bir mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. İmam Ebû Hanîfe’ye göre ise öğle vaktinin bitişi, her şeyin gölgesi “fey-i zevâl” hariç kendisinin iki mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir. Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde asr-ı evvel uygulaması esas alınmaktadır.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (bkz. Müslim, Mesâcid, 195 [622]; Ebû Dâvûd, Salât, 5 [413]). Fakat daha önce kılınamamışsa, güneş batmak üzere de olsa kılınır (Kâsânî, Bedâî’, 1/127; Merğinânî, el-Hidâye, 1/40; Zeylaî, Tebyîn, 1/80; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/273). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rek'ata yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 28 [579]; Müslim, Mesâcid, 163-165 [608]).
Şâfiî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde “fâziletli”, “ihtiyârî”, “kerâhetsiz cevâz”, “kerâhetli cevâz” ve “özür” olmak üzere beşe ayrılır. Özür vakti, sefer veya yağmur gerekçesinden dolayı ikindi namazı ile öğle namazının cem edilmek suretiyle öğle namazı vaktinde kılınmasıdır. Diğerleri ise her şeyin gölgesinin bir buçuk katına çıktığı zamana kadar fazilet, iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyarî, ihtiyarî vakitten güneşin sararmasına kadar kerâhetsiz cevaz ve güneşin sararmasından batışına kadar olan zaman aralığını kapsayan kerahetli cevaz vakitleridir. Bir özür yok iken ikindi namazını kerahetli cevaz vaktine kadar ertelemek caiz değildir. Bununla birlikte güneşin batışından önce bir rek'at da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur (Nevevî, el-Mecmû’, 3/27).
AKŞAM NAMAZI NE ZAMANA KADAR KILINIR?
Akşam namazının vakti; güneşin batması ile başlayıp, İmam Ebû Hanîfe’ye göre güneşin batışından sonra ufukta kalan aydınlık kayboluncaya kadar devam eder. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Akşam namazı vaktinin başlangıcı güneşin batışı, sonu da ufkun kayboluşudur.” (Tirmizî, Salât, 2 [151]) buyurmuştur. Bir rivâyette de Hz. Peygamber (s.a.s.), yatsı namazını şafağın kaybolmasından sonra kılmıştır (Dârekutnî, es-Sünen, 1/495-496 [1037].
Rivâyetlerdeki ‘şafak’ veya ‘ufuk’ kelimeleri İmam Ebû Hanîfe’ye göre, kırmızılıktan sonraki beyazlıktır. Ayrıca İmam Ebû Hanîfe bu konuda delil olarak, “…Akşam namazı vaktinin sonu ufkun karardığı vakittir.” (bkz. Müslim, Mesâcid, 174 [612]) hadisine dayanmıştır.
İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’le birlikte diğer mezheplere göre ise akşam namazının son vakti, güneşin batışından sonraki kızıllık gidinceye kadar devam eder. Zira hadisteki şafak güneşin batışından sonraki kızıllıktır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şafak kızıllıktır. O kaybolunca namaz vacip olur.” (Dârekutnî, es-Sünen, 1/506 [1056]) buyurmuştur.
YATSI NAMAZI NE ZAMANA KADAR KILINABİLİR?
Yatsı namazının vakti, akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar, “imsak” vaktine (tan yerinin ağarmaya başlamasına) kadar devam eder (Tahâvî, Şerhu me‘âni’l-âsâr, 1/159 [957-959]). Yatsı namazı bu süre içinde herhangi bir vakitte kılınabilir. Bununla birlikte bazı âlimler, bütün farz namazlarda olduğu gibi yatsı namazını da vaktinin ilk diliminde kılmanın Hz. Peygamber’in (s.a.s.) tavsiyesi gereğince daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Buna karşılık yine bazı rivâyetlere dayanarak yatsı namazını gecenin biraz ilerleyen diliminde kılmanın daha uygun olduğunu söyleyen âlimler de vardır (İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/278).
Şâfiî mezhebine göre yatsı namazının vakti batı ufkundaki kızıllığın kaybolmasıyla başlar, tan yerinin ağarmasına kadar devam eder. Ancak bu mezhebe göre yatsı namazının vakti kendi içinde “faziletli”, “ihtiyârî”, “cevâz” ve “özür” olmak üzere dörde ayrılır. Faziletli vakit, vaktin başında kılınmasıdır. İhtiyarî vakit, gecenin ilk üçte bir vaktidir. Bundan sonra fecre kadarki vakit ise cevaz vaktidir. Bu vakitte yatsı namazını kılmak caiz ise de mekruhtur. Özür vakti ise yatsının cem-i takdim ile kılınacağı akşam namazı vaktidir (Nevevî, el-Mecmû’, 3/31).
KERÂHAT VAKİTLERİNDE NAMAZ KILMANIN YASAK OLMASININ SEBEBİ VE HİKMETİ NEDİR?
Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan zaman diliminde, güneş tam tepe noktasındayken ve güneşin batma zamanında namaz kılmak hadislerde yasaklanmıştır. Bu vakitlere kerâhet vakitleri denilir. Ukbe b. Âmir el-Cühenî’den şöyle nakledilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.) bize üç vakitte namaz kılmayı veya ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren (bir veya iki mızrak boyu) yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan (batıya) yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.” (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 293 [831]; bkz. Ebû Dâvûd, Tatavvu‘, 10 [1277]; Cenâiz, 55 [3192]).
İslâm, Allah’tan başkasına ibadet etmeyi ya da bunu çağrıştıracak bütün tutum ve davranışları yasaklar. Belli vakitlerde namaz kılınmasının yasak veya mekruh olması da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Zira güneşin tam doğuş, tam tepe noktasında ve tam batış hâlinde olduğu zamanlar mecusilerin ibadet vakitleridir. Bu vakitlerde namaz kılmanın yasaklanması veya kısıtlanması, ateşperestlerin ibadet vakitleri ile çakışarak Müslümanların onlara benzememesi amacıyladır. Böylece Müslümanlarda kimlik ve ibadet bilincinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca bu vakitlerin, namazın kemâl anlamda edasına engel bir özelliğinin olduğu da belirtilmiştir (bkz. Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 294 [832]; Ebû Dâvûd, Tatavvu‘, 10 [1276-1277]).
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| Bursa'da bugün öğle ezanı saat kaçta okunacak?
Bursa için namaz vakitleri, vatandaşlar tarafından merak edilerek araştırılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da, Bursa için namaz vakitlerini duyurdu. Peki Bursa'da bugün öğle ezanı kaçta okunacak? İşte detaylar...
Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| vatandaşlar tarafından merak edilen bir konu. Camiye yetişmek isteyen vatandaşlar, herhangi bir aksaklık ile karşılaşmamak için araştırma yapmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı da, Bursa için namaz vakitlerini yayınladı. Peki Bursa'da bugün öğle ezanı kaçta okunacak? İkindi namazının vakti ne zaman başlar ve ne zaman sona erer? İşte detaylar...
BURSA NAMAZ VAKİTLERİ
21 ŞUBAT ÇARŞAMBA 2024 BURSA NAMAZ VAKİTLERİ ŞU ŞEKİLDE:
İmsak: 06:19
Güneş: 07:43
Öğle: 13:22
İkindi: 16:22
Akşam: 18:52
Yatsı: 20:10
Vatandaşlar tarafından merak edilerek araştırılan, "Bursa için namaz vakitleri | 21 Şubat 2024 Çarşamba| " sorusu yanıtlandı.
ABDEST NASIL ALINIR?
Abdest, “belli organları usulüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da ıslak el ile mesh etmek” şeklinde tarif edilir (Merğinani, el-Hidaye, I, 12).
Abdestle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar kollarınızı yıkayın, başınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer su bulamazsanız temiz toprakla teyemmüm edin” (Maide, 5/6) buyrulur. Hz. Peygamber (s.a.s.) de hem abdestin nasıl alınacağını müslümanlara fiili olarak göstermiş (Merğinani, el-Hidaye, I, 13) hem de abdestsiz olarak kılınacak hiçbir namazın Allah katında kabul olunmayacağını belirtmiştir (Buhari, Vudu 2; İbn Mace, Taharet, 47).
Abdestin bu ayette ifadesini bulan dört farzında sünni fıkıh mezhepleri ittifak etmişlerdir. Ancak Hanefi mezhebinin dışında kalan diğer üç sünni mezhebin bunlara bazı şartlar ilave ettiği görülür. Mesela abdeste niyet etmek bu üç mezhebe göre, abdeste başlarken besmele çekmek Hanbeliler’e göre, dört farzın ayette sayılan sıraya uygun yapılması (tertip) Şafii ve Hanbeliler’e göre, bu işlemlerin ara verilmeden yapılması (muvalat) Maliki ve Hanbeliler’e göre, farzdır.
Dört mezhebin farz saydığı hususları da içerecek şekilde sünnet ve adabına (Buhari, Vudu, 8; Ebu Davud, Taharet, 65) riayet edilerek, abdest şöyle alınır:
Niyet ve besmele ile abdeste başlanıp önce eller bileklere kadar ve parmak araları da ovuşturularak üç defa yıkanır. Varsa deri üzerindeki hamur, boya, sakız gibi maddeler temizlenir. Parmaktaki yüzük oynatılır. Misvak veya diş fırçası ile, bunlar yoksa sağ elin parmaklarıyla dişler temizlenir. Sağ el ile üç defa ağza, üç defa da burna su verilir. Üç kere yüz yıkanır. Sonra dirsekle birlikte sağ kol üç defa, sonra aynı şekilde sol kol üç defa yıkanır. Sağ el ıslatılarak avuç ve parmakların içiyle başın üstü bir defa mesh edilir. Bu şekilde başın dörtte birini mesh etmek yeterli ise de iki elle başın tamamının mesh edilmesi Maliki mezhebine göre farz (İbn Cüzey, el-Kavaninü’l-fıkhıyye, s. 23), diğer mezheplere göre sünnettir. Eller yine ıslatılarak başparmakla kulağın dışı, şahadet parmağı veya serçe parmakla içi mesh edildikten sonra her iki elin arkasıyla boyun mesh edilir. Önce sağ, sonra sol ayak, parmak uçlarından başlanarak topuk ve aşık kemikleri de dahil olmak üzere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına özen gösterilir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai, 1, 65-75).
SABAH NAMAZI EN GEÇ NE ZAMAN KILINIR?
Sabah namazı, iki sünnet ve iki farz rekatından oluşur. İlk olarak iki rekat sünnet namazı kılınır, ardından ise iki rekat farz namazı takip eder. Sabah namazı imsak vaktinden güneşin doğuşuna kadar (imsak ile güneş doğuşu arasındaki zaman dilimi) kılınabilir. Ancak, namazın imsak vaktinden yaklaşık 30-40 dakika sonra kılınması önerilir.
Sabah namazı imsak vakti girdiğinde kılınabilir, ancak ezanın okunmasını beklemek daha faziletli kabul edilir. Bununla birlikte, sabah namazı güneş doğduktan sonra, kerahat vakti geçene kadar kılınmamalıdır. Kerahat vaktinden öğle namazı vaktine kadar olan sürede, kaza etmek için farz ve sünnet namazları kılınabilir. Eğer öğle namazı vakti geçmişse, sadece farz namazı kılınarak kaza edilir.
İKİNDİ NAMAZININ VAKTİ NE ZAMAN BAŞLAR VE NE ZAMAN SONA ERER?
İkindi namazı vaktinin başlangıcı, öğle namazı vaktinin sona ermesine bağlı olduğu için öğle namazının sona ermesi konusundaki görüş ayrılığı ikindi vaktinin başlamasına da yansımıştır. Dolayısıyla İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed ve diğer mezhep imamlarına göre öğle vakti, her şeyin gölgesi ‘fey-i zevâl’ hariç kendisinin bir mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı evvel (ikindi namazının ilk vakti) denir. İmam Ebû Hanîfe’ye göre ise öğle vaktinin bitişi, her şeyin gölgesi “fey-i zevâl” hariç kendisinin iki mislî olduğu zaman biter ve ikindi namazının vakti başlar. Buna asr-ı sânî (ikindi namazının ikinci vakti) denir. Diyanet İşleri Başkanlığı takviminde asr-ı evvel uygulaması esas alınmaktadır.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (bkz. Müslim, Mesâcid, 195 [622]; Ebû Dâvûd, Salât, 5 [413]). Fakat daha önce kılınamamışsa, güneş batmak üzere de olsa kılınır (Kâsânî, Bedâî’, 1/127; Merğinânî, el-Hidâye, 1/40; Zeylaî, Tebyîn, 1/80; İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/273). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rek'ata yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 28 [579]; Müslim, Mesâcid, 163-165 [608]).
Şâfiî mezhebine göre ikindi namazının vakti, kendi içinde “fâziletli”, “ihtiyârî”, “kerâhetsiz cevâz”, “kerâhetli cevâz” ve “özür” olmak üzere beşe ayrılır. Özür vakti, sefer veya yağmur gerekçesinden dolayı ikindi namazı ile öğle namazının cem edilmek suretiyle öğle namazı vaktinde kılınmasıdır. Diğerleri ise her şeyin gölgesinin bir buçuk katına çıktığı zamana kadar fazilet, iki misline çıktığı zamana kadar ihtiyarî, ihtiyarî vakitten güneşin sararmasına kadar kerâhetsiz cevaz ve güneşin sararmasından batışına kadar olan zaman aralığını kapsayan kerahetli cevaz vakitleridir. Bir özür yok iken ikindi namazını kerahetli cevaz vaktine kadar ertelemek caiz değildir. Bununla birlikte güneşin batışından önce bir rek'at da olsa kılabilen kimse ikindi namazını kılmış olur (Nevevî, el-Mecmû’, 3/27).
AKŞAM NAMAZI NE ZAMANA KADAR KILINIR?
Akşam namazının vakti; güneşin batması ile başlayıp, İmam Ebû Hanîfe’ye göre güneşin batışından sonra ufukta kalan aydınlık kayboluncaya kadar devam eder. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Akşam namazı vaktinin başlangıcı güneşin batışı, sonu da ufkun kayboluşudur.” (Tirmizî, Salât, 2 [151]) buyurmuştur. Bir rivâyette de Hz. Peygamber (s.a.s.), yatsı namazını şafağın kaybolmasından sonra kılmıştır (Dârekutnî, es-Sünen, 1/495-496 [1037].
Rivâyetlerdeki ‘şafak’ veya ‘ufuk’ kelimeleri İmam Ebû Hanîfe’ye göre, kırmızılıktan sonraki beyazlıktır. Ayrıca İmam Ebû Hanîfe bu konuda delil olarak, “…Akşam namazı vaktinin sonu ufkun karardığı vakittir.” (bkz. Müslim, Mesâcid, 174 [612]) hadisine dayanmıştır.
İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’le birlikte diğer mezheplere göre ise akşam namazının son vakti, güneşin batışından sonraki kızıllık gidinceye kadar devam eder. Zira hadisteki şafak güneşin batışından sonraki kızıllıktır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şafak kızıllıktır. O kaybolunca namaz vacip olur.” (Dârekutnî, es-Sünen, 1/506 [1056]) buyurmuştur.
YATSI NAMAZI NE ZAMANA KADAR KILINABİLİR?
Yatsı namazının vakti, akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar, “imsak” vaktine (tan yerinin ağarmaya başlamasına) kadar devam eder (Tahâvî, Şerhu me‘âni’l-âsâr, 1/159 [957-959]). Yatsı namazı bu süre içinde herhangi bir vakitte kılınabilir. Bununla birlikte bazı âlimler, bütün farz namazlarda olduğu gibi yatsı namazını da vaktinin ilk diliminde kılmanın Hz. Peygamber’in (s.a.s.) tavsiyesi gereğince daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Buna karşılık yine bazı rivâyetlere dayanarak yatsı namazını gecenin biraz ilerleyen diliminde kılmanın daha uygun olduğunu söyleyen âlimler de vardır (İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/278).
Şâfiî mezhebine göre yatsı namazının vakti batı ufkundaki kızıllığın kaybolmasıyla başlar, tan yerinin ağarmasına kadar devam eder. Ancak bu mezhebe göre yatsı namazının vakti kendi içinde “faziletli”, “ihtiyârî”, “cevâz” ve “özür” olmak üzere dörde ayrılır. Faziletli vakit, vaktin başında kılınmasıdır. İhtiyarî vakit, gecenin ilk üçte bir vaktidir. Bundan sonra fecre kadarki vakit ise cevaz vaktidir. Bu vakitte yatsı namazını kılmak caiz ise de mekruhtur. Özür vakti ise yatsının cem-i takdim ile kılınacağı akşam namazı vaktidir (Nevevî, el-Mecmû’, 3/31).
KERÂHAT VAKİTLERİNDE NAMAZ KILMANIN YASAK OLMASININ SEBEBİ VE HİKMETİ NEDİR?
Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan zaman diliminde, güneş tam tepe noktasındayken ve güneşin batma zamanında namaz kılmak hadislerde yasaklanmıştır. Bu vakitlere kerâhet vakitleri denilir. Ukbe b. Âmir el-Cühenî’den şöyle nakledilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.) bize üç vakitte namaz kılmayı veya ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren (bir veya iki mızrak boyu) yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan (batıya) yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.” (Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 293 [831]; bkz. Ebû Dâvûd, Tatavvu‘, 10 [1277]; Cenâiz, 55 [3192]).
İslâm, Allah’tan başkasına ibadet etmeyi ya da bunu çağrıştıracak bütün tutum ve davranışları yasaklar. Belli vakitlerde namaz kılınmasının yasak veya mekruh olması da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Zira güneşin tam doğuş, tam tepe noktasında ve tam batış hâlinde olduğu zamanlar mecusilerin ibadet vakitleridir. Bu vakitlerde namaz kılmanın yasaklanması veya kısıtlanması, ateşperestlerin ibadet vakitleri ile çakışarak Müslümanların onlara benzememesi amacıyladır. Böylece Müslümanlarda kimlik ve ibadet bilincinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca bu vakitlerin, namazın kemâl anlamda edasına engel bir özelliğinin olduğu da belirtilmiştir (bkz. Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 294 [832]; Ebû Dâvûd, Tatavvu‘, 10 [1276-1277]).
Kaynak: Haber Merkezi
Son Haberler
Togg’da yeni hedef! Yıl sonuna kadar…
Listeye girdiler! Bursa’dan 2 ilçe il olma yolunda
Yıldırım HEM’den anlamlı program