Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor

Bursa’da unutulmaya yüz tutan su kabağı sanatını yeniden canlandıran Fatma Güler, köylere tohum dağıtarak üretimi yaygınlaştırdı. Kültürel mirası festivallerde, sergilerde ve atölyesinde tanıtarak gelecek kuşaklara aktarmayı hedefleyen Güler, “Bir kişi bile öğrense yeter” diyerek bu el sanatını yaşatmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 11.07.2025 09:32
Haber Güncellenme Tarihi: 11.07.2025 09:37
Muhabir: Damla Dilmeç
Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Fatma Güler, su kabağını hem bir sanat eserine dönüştürüyor hem de gelecek kuşaklara aktarıyor.

Bursa’da, yüzyıllardır gündelik yaşamda işlevsel bir araç olarak kullanılan su kabağı, günümüzde sanatsal bir dönüşümle yeniden hayat buluyor. UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” listesinde yer alan sanatçı Fatma Güler, bu kadim geleneği modern bir yorumla yaşatıyor ve yeni kuşaklara aktarıyor.

Güler’in atölyesi, sadece bir üretim alanı değil; aynı zamanda geçmişin bilgisini ve el emeğinin değerini yeni nesillere aktaran bir eğitim merkezi. Bursa’nın Tophane semtindeki Ala Sanat Atölyesi’nde su kabağı işlemesi kursları düzenleyen Güler, bugüne dek yüzlerce kadına bu sanatı öğretmiş ve onların ekonomik hayata katılımına da katkı sağlamış.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-2

ASKER MATARASIYDI, ŞİMDİ SANAT ESERİ

Su kabağının tarihte çok yönlü bir kullanım alanına sahip olduğunu aktaran Güler, “Osmanlı döneminde yeniçerilerin matarası olarak kullanılan, köylerde pekmez savurma kepçesi, baharat saklama kabı ya da çocuklar için yüzme dubası işlevi gören bu doğal malzeme, bugün ise aydınlatma, takı, ev aksesuarı ve dekoratif obje olarak yeniden tasarlanıyor.” dedi.

Güler, “Su kabağı geçmişte insanların elinin altındaki tek saklama kabıydı. Plastik yoktu, metal yoktu, cam yoktu. Evlerde un, baharat, pekmez gibi gıdalar saklanırdı çünkü fareler ve böcekler içine giremezdi.” dedi. Güler, günümüzde ise su kabağının işlenerek modern bir sanat objesine dönüştüğünü belirtti.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-3

“BİR KÖPRÜ, BİR ELÇİ GİBİ ÇALIŞIYORUM”

Güler, su kabağının sanat nesnesine dönüşmesinde yalnızca kendi emeğini değil, köylerdeki üretimi de canlandıran bir misyon üstlendi. 2012’de başlattığı projeyle Bursa’nın 17 ilçesinde ve köylerde dağıttığı tohumlar ile üretimi yeniden canlandırdığını ifade eden Güler, “Su kabağı bitmişti, tohum bile bulmak zordu. Antalya’dan kargo ile kabak getirttim, tohumlarını çıkarıp köylerde dağıttım. ‘Alma garantili’ dedim. Yetiştirenin kabaklarını öğrencilerime aldırdım. Kazan kazan politikasıydı. Hem köylü para kazandı hem biz işleyebilecek kabağa kavuştuk.” şeklinde konuştu. Kendini “geçmişle gelecek arasında bir köprü” olarak tanımlayan güler, şu anda Bursa’da yeteri kadar su kabağı olduğunun altını çizdi.

UNESCO’DAN İKİ AYRI ALANDA BELGE ALDI

Fatma Güler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanını iki farklı alanda taşıyor. İpek kozası işleme ve su kabağı işleme. Su kabağı işleme alanında Türkiye’de bu belgeyi ilk alan isimlerden biri olan Güler, bu alanda verdiği eğitimlerle de dikkat çekiyor. Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle beş yıldır düzenli olarak kurslar vererek kadınların el emeğini gelir kapısına dönüştürmesine yardımcı oluyor.

Ala Sanat Atölyesi’nde üretilen su kabağı aydınlatmalar, takılar, saklama kapları, sepetler ve duvar panoları tamamen el işçiliğiyle yapılıyor. Modern tasarım taleplerini karşılarken geleneksel motiflerden ödün vermemeye özen gösteren Güler, “Tophane Saat Kulesi, Emir Sultan, hat yazıları ya da kilim desenleri gibi motifleri işliyorum ki, alan kişi Bursa’yı ve geleneklerimizi de yanında götürsün.” diye konuştu.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-4

“HAYAL KURMAYAN İNSAN BOŞTUR”

Su kabağı işlemesinin yalnızca bir üretim süreci olmadığını, aynı zamanda bir terapi yöntemi olduğunu ifade eden Güler, “Bir kabağı işlemeye başladığınızda kötü düşüncelerden arınırsınız, hayal kurarsınız. Hayal kuran insan yaşar, mutlu olur. Benim işim bu sanatla insanlara iyi gelmek, onları hayata bağlamak.” dedi.

YURTDIŞINDA DA TÜRKİYE’Yİ TANITIYOR

Fatma Güler’in çalışmaları yalnızca Bursa’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında da ilgi görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın projeleri kapsamında Çanakkale’den doğu illerine, Avusturya’ya kadar pek çok yerde sergi ve tanıtım etkinliklerine katılarak Bursa’yı temsil ediyor.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-5

GEÇMİŞTEN GELECEĞE YAŞAYAN BİR KÜLTÜR

Su kabağı sanatı bugün modern dünyanın estetik taleplerine uyarlanarak varlığını sürdürüyor. Ancak Güler için en önemli hedef, bu sanatın kökenini unutturmadan geleceğe taşımak

“Amacım geçmişi yad etmek ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak. Bugün belki çocuklar dere kenarında beline su kabağı bağlayıp yüzmüyor, ama evlerinde, odalarında onun ışığında hayaller kurabiliyorlar. İşte bu kültürün yaşaması demek.”

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-6

KÖY KAHVESİNDEN ATÖLYEYE UZANAN BİR HİKÂYE

Su kabağı sanatının ustalarından Fatma Güler, bu nadide el sanatını yaşatmak için yalnızca üretim ve eğitimle yetinmedi, adeta bir tarım ve tedarik ağı kurdu. Güler, su kabağının Bursa’da yok denecek kadar azaldığı dönemlerde köylere bizzat giderek tohum dağıttı ve yetiştiriciliği canlandırdı.

“Önce öğrencilerime tohum verdim, onlar tarlalarına ekti. Sonra köylülerle konuştum. Kahvehanelere girdim, projeler anlattım. Alma garantisi vererek onları ikna ettim.” dedi. Güler, Bursa’nın 17 ilçesinde tohum dağıttığını ve böylece yerel üretimi canlandırdığını vurguladı.

Su kabağı yetiştiriciliğinin köyde gelir kaynağına dönüştüğünü belirten Güler, “Karpuz, kavun ekiyorlardı ama fiyatı düşüktü. Su kabağı ise tohumdan yüzlerce verir. Bahçeli evi olan bile yetiştirip satıyor. Şimdi Bursa’da köyler dışında İznik, Cumalıkızık gibi yerlerde de insanlar ekiyor.” dedi.

Sadece Bursa ile sınırlı kalmayan bu hareket, Güler’in anlattığına göre Samsun’dan Artvin’e, Ankara’dan başka illere kadar yayıldı. Güler, “Kafeye uğrayan misafire bile tohum verdim. Poşete koyup ücretsiz dağıttım. Çünkü bir kabağın içinden yüzlerce tohum çıkar. Açmadığın sürece 50 yıl dayanır. 50 yıl sonra bile ekebilirsin.” diyerek bu doğal mirasın sürdürülebilirliğine dikkat çekti.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-7

SANATTAN GEÇİM KAYNAĞINA DÖNÜŞEN BİR ALAN

Güler’in verdiği eğitimlerden yetişenler arasında yalnızca hobi amaçlı bu ürünü işleyenler değil, bu sanatı geçim kapısına çevirenler de var. Güler, “Şenliklerde, panayırlarda, belediyelerin düzenlediği satış alanlarında gördüğünüz su kabağı eserlerinin çoğu benim öğrencilerimin elinden çıkma. Birçoğu bu işten benden daha fazla para kazanıyor.” dedi. Güler, halk eğitim merkezlerinde öğretmenlik yapan eski öğrencilerinin de olduğunu ifade etti.

Bursa’da su kabağı sanatı geçmişten geleceğe taşınıyor -Bursa Hayat-8

FESTİVAL VE SERGİLERDE ÇOCUKLARLA BULUŞMA

Kültür Yolu Festivali gibi etkinliklerin de sanatın yeni kuşaklara aktarılmasında büyük rol oynadığını ifade eden Güler, “Geçen yıl kontenjan on kişilikti ama yirmi yedi çocuk geldi, yanında yirmi yedi anne, yirmi yedi baba. Parmak boyasıyla kabak boyamayı gösterdim. Çok güzel geçti.” diye konuştu. Güler, bu buluşmaların kültürel mirası çocuklara aktarmanın en güzel yolu olduğunu söyledi.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün açtığı kurslar, sağladığı tanıtım imkânları ve sergiler de su kabağı sanatının görünürlüğünü artırdığını dile getiren sanatçı, “Yakında bir sergi daha açacağız. Her yıl yaparız. Çift sanatçı kartı olan sayılı kişiden biriyim, iki branşta çalışıyorum. Bu destekler sayesinde insanlar gelip öğreniyor, yayıyor, satıyor.” diye ekledi.

Kaynak: Damla Dilmeç

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.