Bursa’da Ege rüzgarı estiren sanat durağı: Ala Sanat Atölyesi

Ala Sanat Atölyesi, sıcak Ege kasabalarının o eşsiz atmosferini kendi içinde barındırıyor. Şehrin kalabalığından uzaklaşıp kendinizi bambaşka bir dünyada hissetmek istiyorsanız, mekan tam size göre. Sanatla iç içe tasarlanmış bu özel yer, kapısından giren herkesi Ege'nin o samimi ve huzurlu havasına taşıyor.

Ala Sanat Atölyesi'nin kurucusu Fatma Güler, mekânın her ayrıntısını kendi elleriyle tasarlayarak ve dekore ederek burayı sadece bir kafe olmaktan çıkarıp, aynı zamanda bir sanat galerisi ve atölyesi haline getirmiş.

AMAÇ GELENEKSEL SANATLARI YAŞATMAK

UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanına sahip olan Güler, geleneksel sanatları yaşatmak ve öğretmek amacıyla bu mekanı kurduğunu söyledi.

“Hiçbir şeyi hazır almadım” diyen Fatma Güler, mekânın dekorasyonunda su kabağı işlemeciliğinden ipek kozası süslemelerine, el boyaması şişelerden duvar resimlerine kadar her detayı kendisi tasarlayıp uyguladığını belirtti.

Burayı tasarlarken hem bir sanatçı hem de bir müşteri gözüyle düşündüğünü ifade eden Güler, “Sanatçı olduğum için yeteneğimi ve bakış açımı yansıtan bir yer yapmak istedim. Bursa’nın içinde hem sanatçının hem öğrencinin hem de sanat eserlerinin bir arada olduğu tek yer burası olsun istedim. Gelen insan burada kendinden bir şey bulmalı. Ben gittiğim yerlerde suratsız insanları sevmem, buraya geleni güler yüzle karşılıyorum. Ev ortamı gibi bir sıcaklık hissettirmek istedim.” dedi.

Atölyenin otantik havası, modern kafelerden farklı olarak ziyaretçilerine sanat dolu bir deneyim yaşatıyor. Bahçesi, havuzu, her biri farklı renge boyanmış sandalyeleriyle Ala Sanat Atölyesi, adeta bir sergi alanı gibi. Duvarlarda, masalarda, raflarda her yerde el emeği sanat eserleri yer alıyor. Unutulmaya yüz tutmuş sanat dallarını yeniden canlandırmak ve insanlara dokunan bir atmosfer yaratmayı amaçladığını dile getiren Güler, “İnsanlar bir şeyler bulsunlar istedim. Eskiden kalan, unutulmaya yüz tutmuş sanat eserleriyle dolu bir yer. Huzurlu, otantik ve sıcak. Gelen herkes kendine ait bir nokta bulsun. Çok modern bir yer değil ama ruhu olan bir yer.” diye konuştu.

‘REKLAM DA YAPMIYORUZ’

Ala Sanat Atölyesi’nin dikkat çekici bir başka yönü de reklam ve tabeladan uzak durması. Mekânın bilinirliği ağızdan ağıza yayıldığının altını çizen Güler, “Bir tabelamız yok. Reklam da yapmıyoruz. Gelen müşterilerimizin bir kısmı burayı başkalarıyla paylaşmak bile istemiyor. ‘Burası bana ait kalsın, kimse bilmesin’ diyorlar. Ama ben tam tersini istiyorum. Herkes gelsin, herkes bu güzelliği görsün.” dedi.

Güler, Ala Sanat Atölyesi’nin müşteri kitlesinin çok çeşitli olduğunu ifade etti. Sabah saatlerinde özellikle yabancı turistlerin gelip kahvelerini içip sohbet ettiklerini, öğlen saatlerinde öğrencilerin atölyede dersler aldığını, akşamüstü ise Bursalıların burayı dinlenmek ve dostlarıyla bir araya gelmek için tercih ettiğini söyledi.

Tophane’de türbelere komşuluk yapan Ala Sanat Atölyesi, Bursa’da sanatı gündelik hayatın içine taşıyan, el emeğini, sıcaklığı ve samimiyeti ön planda tutan benzersiz bir mekân olarak öne çıkıyor. Fatma Güler’in tabiriyle burası, “herkesin kendi ruhuna bir parça bulabileceği” bir yer.