Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

'Bu çarşılarda herkesin bir hikayesi var'

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde de yer alan Bursa tarihinin tanığı, şehrin 'ziyneti' tarihi çarşılarında herkesin mutlaka bir hikayesi olduğunu dile getiren Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım, derneğin kuruluş öyküsünü ve çarşılar ve hanlara dair bilgileri Bursa Hayat Gazetesi okuyucuları ile paylaştı.

Haber Giriş Tarihi: 05.09.2016 13:19
Haber Güncellenme Tarihi: 05.09.2016 13:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
'Bu çarşılarda herkesin bir hikayesi var'

Furkan KAHRAMAN

Bursa'nın merkezinde, kalbinde yüzyıllardır hükmünü sürdüren, değişen devirlere ve geçen yıllara rağmen azametinden taviz vermeyen tarihi çarşılar ve hanların öyküsünü ve Bursa Tarihi Çarşı ve Hanlar Birliği'ni Başkan Muhsin Özyıldırım Bursa Hayat Gazetesi okurları için anlattı...

Bursa'daki çarşıların tarihi önemi ve özellikleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yaklaşık 450 dönüm alanda konuşlanmış Osmanlı'nın ilk ve en büyük doğal Çarşısı burası. Orhan Gazi'nin Bursa'yı fethini takiben Hisar'dan ovaya doğru yayılmaya başladığındailk kurduğu yer Orhan Camii, Külliyesi ve Medresesi ve Emir Han'ı yapmak suretiyle ilk inşaat işleri ortaya çıkıyor. EmirHan bu çarşılarımız içinde ilk kurulan çarşı özelliğini taşıyor. Bir han olarak kurulan Emir Han içinde Osmanlı'nın ilk parası basılıyor, ilk kanunları kuralları ortaya çıkarılıyor, alım satımla ilgili vergiler netleşmeye başlıyor. Osmanlı'dan önceki dönemde Bursa'da ticaretin hisar içinde sıkışan bir durumu var. Bursa, eski medeniyetlerde Bizans'ta, Bitinyalılar'daMudanya ve Gemlik tarafından gelenticaret yollarının kesişimnoktasıydı. Bursa ipeği ile o yıllarda da meşhur ancak bu durumOsmanlı döneminde daha da hızlanıyor. Hele hele ilk kurulan Emir Han'ın arkasından 1.Murat'ın Kapan Han'ı, ardından Yıldırım Bayezid'in bedesteni kurup arada kalan yerleri de arastaya yani çarşıya çevirmesi suretiyle 14,15 ve 16.yüzyıllarda tam bir inkişaf oluyor. Bu çarşının etrafını kuşatan vaziyette de Osmanlı mahalleleri kuruluyor. Orhan Gazi ile başlayan Osmanlı'nın yükselişi sırasında öyle özgüvenli bir yapı var ki Hisar içinde sınırlı kalmayı istemeyip Bursa Ovası'na yayılmayı düşünerek hareket ediyorlar. Yüzyıllarca surlardan ibaret olan Bursa, ilk defa Osmanlı ile surların dışına çıkıyor.

Ticaret Osmanlı zamanında Bursa'da nasıl şekilleniyor?

Az önce bahsettiğim bu özgüven nedeniyle Bursa ağırlıklı olarak Hanlar Bölgesi dediğimiz yerde şekilleniyor. Etrafında da Kayhan, Reyhan, Nalbantoğlu, Alacamescit gibi Osmanlı mahalleleri ile de çevreleniyor. Tabi çarşı içinde sadece han değil ibadethaneler, medreseler, çeşmeler hamamlar gibi sosyal ihtiyaca yönelik binalar da burada şekilleniyor. Dolayısıyla bu bölgede sadece ticaret değil sosyal yaşantı da var. Yani Bursa'nın kalbi burada atıyor. Osmanlı kenti Bursa'nın vitrini burası. Daha sonra Osmanlı, İstanbul'a, Edirne'ye ağırlık verince Bursa oraları destekleyen bir kimliğe kavuşuyor ama ticaret anlamında popülaritesini kaybetmiyor. Bursa çarşıları hem imalatın hem ticaretin oluştuğu yerler olması ile ve 700 yıldır hem mimari eserleri ile hem de sürdürdüğü ticari faaliyetlerle 'tarihi' kelimesini hak ediyor.Mazide buraları disipline eden ahilik kültürünün izlerini görüyoruz. Bu çarşıda yapay hiçbir şey yok. Buradakisektörel dağılım da çok dengeli. İhtisas hanları, sektörel kümelenmeyi sağlayan arastalar mevcut. Ki günümüzde bu sektörel kümelenmeyi 'Fesçiler Aralığı, Bakırcılar Çarşısı, Koza Han, Tuz Han' gibi isimlerden de anlayabiliyoruz.

Çarşılar içerisinde toplam kaç işyeri bulunuyor?

Tarihi çarşılarımızın içerisinde geçmişten bugüne bu çarşılarda dükkan sahibi olan çalışan binlerce insan var. 40'tan fazla alt birim dediğimiz han, çarşı ve pazar yeri var. Bu kadar geniş bir alanda sayımlarımıza göre 4 bin civarında iş yeri var. Maziden bu yana bu dükkanların sahipleri, kiracıların, çalışanların sayısı binlerce kişiye tekabül ediyor. Bunlarıüst üste koyunca 'mensubiyet' dediğimiz şey Bursa nüfusunun önemli bir kısmını kapsıyor. Herkesin bu çarşılarda muhakkak bir hikayesi mevcut. Çağımıza gelince tarihi çarşılardaki bu perakende ticaretin sürmesi bizim için büyük kazanç. Bunun yanı sıra özellikle son yüzyılda önemi daha da artan yerli ve yabancı turizme yönelik de büyük bir ilgi var. Turist nereden gelirse gelsin Bursa'nın doğal ve tarihi güzellikleri görmek istiyor. Dolayısıyla sadece Bursa'daki değil ülkedeki bütün çarşıların büyük bir turizm potansiyeli var. Bu kadar ciddi potansiyele sahip yerlerin mutlaka doğru ve ortak akılla yönetilmesi gerekiyor.

Tarihi çarşıların zamana uyum sağlayabilmesi için neler yapılmalı?

Bu alanlar tarihi önemi sebebiyle UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girebilen yerler. Dolayısıyla ciddi anlamda korunması gerekiyor. Sadece yağmurdan çamurdan değil mimari ve görsel anlamda orijinaline sadık olarak korunmalı, yıkılmışsa onarılması gerek. Korumayı da bilimsel olarak tarihi özellikleri gözeterek yapmak lazım. 700 yıldır yaşayan bu yerlerin zamana teslim olmaması gerekiyor. Yaşamak için de çağın gereklerinin de yerine getirilmeli. Ulaşımdan tutun da sosyal ihtiyaçların karşılanmasına kadar her şeyin yapılması gerekiyor. Hasırcılık, semercilik gibi miadını doldurmuş olan bazı sektörler var. Eğer o sektöre ait bir arasta veya han var ise ortak akılla o alanı başka bir sektöre yönlendirmek gerekiyor. Bunların gerçekleşmesi için de birliktelik olması gerekiyor. Bu kuralların konup uygulanabilmesi için yönetilmesi gerekiyor. Bu modelde bel kemiği her ne kadar esnaf olsa devlet kademelerinin ve yerel idarenin de işin içinde olması büyük önem arz ediyor.

Tam da buradan hareketle derneğin kuruluşunu anlatabilir misiniz?

Korumak yaşatmak ve yönetmek amacıyla bu çarşılar yıllarca kendi içinde dernekleşmek suretiyle sevk ve idare edilmeye çalışıldı. Yaklaşık 10 yıl önce alt birimler ile bir araya geldik, çarşının genel sorunlarını konuştuk. Bunun sonucunda da Bursa Tarihi Çarşılar ve Hanlar Birliği'ni kurduk. Akademik ve yerel yönetim açısından da büyük destek gördük. Kuruluşumuzdan bu yana restorasyon, sağlıklılaştırma ve iyileştirme anlamında belediyelerle sıkı ilişkiler kurduk, çarşımızın eksiklerinin tamamlanmasını sağladık. Belediyelerimiz bu anlamda çok gayretli davrandı. Özellikle hem Osmangazi hem de Büyükşehir Belediye Başkanı iken Recep Altepe'nin çarşılarımıza gösterdiği ilgiye minnettarız. Altepe ile başlayan bu hizmetleri ve destekleri sürdüren Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'a teşekkürlerimizi iletiyoruz. BTSO'nun, esnaf odalarının verdiği destekler de takdire şayan bir durum.Derneğimizde 100'e yakın üyemizle federatif bir yapılanma içerisinde hareket ediyoruz. Üyelerimiz kendi alanlarındaki isteklerini ve ihtiyaçlarını bize iletiyor.

Tarihi Çarşılar Federasyonu nasıl ortaya çıktı?

Türkiye'deki diğer çarşılarda da esnaf arkadaşlarımızla sürdürdüğümüz diyaloglar ışığında biz diğer tarihi çarşı ve derneklerle bir araya geliyorduk ve aslında sorunlarımızın benzer olduğunu gördük. Bunun sonucunda bir federasyon kurma düşüncesi doğdu. 3 Mart 2016 yılında Bursa, İstanbul, İzmir, Edirne, Konya, Kayseri, Kahramanmaraş'ın öncülüğünde Tarihi Çarşılar Federasyonu'nu kurduk. Tüzükte Osmanlı çarşılarının ilki olması ve bizim diğerlerine oranla daha organize olmamız sebebiyle Bursa'yı merkez belirledik.Beni de bu federasyonun başkanlığına uygun gördüler. 9 kişilik bir heyet oluştu, kurucu 7 il ile başladık, daha sonra 17 Ağustos 2016 tarihinde İstanbul'da yaptığımız 1.Olağan Genel Kurul sonrasında yeni dahil olan üyelerimiz ve temsilcilerimiz katıldı. Sayımlarımıza göre Türkiye'de 55 civarında il ve ilçede tarihi çarşı hüviyetine sahip yer var, biz bunların hepsini kucaklamak istiyoruz ki şimdiye kadar 40'ı ile de temasa geçtik. Federasyon olarak bütün çarşıları alakadar eden genel istekleri bakanlıklara, başbakanlığa doğrudan ileterek sesimizi duyurmayı amaçlıyoruz.

1950'li yıllarda İtalyan şehir plancısı Piccinato'nun Bursa için çizdiği plana sadık kalınmadı ve çarpık kentleşme çoğaldı. Tarihi hanlar ve çarşılar Bursa'daki bu çarpık kentleşmenin neresinde duruyor?

Bu çarşılar için her zaman 'mimarisinin korunması ve çevresinin kapatılmaması' önerisinde bulunuldu. Ancak bu tavsiyelere rağmen çarşıların çevresindeki semtler ile etrafımızdaki bu yapılaşma abartıldı. Bu bölge için var olan Koruma Kanunu ile sit alanı kabul edildiği için büyük bir değişim yaşanmamasına rağmen burada da ihlaller yaşandı. Bölgemiz içinde de ayrık otu dediğimiz mimarisi buraya yakışmayan binalar tabi ki mevcut. Elimizden geldiğince restorasyonlardan beklentilerimizden biri bu 'ayrık otu' dediğimiz düzeltilmesine yönelik çaba gösterilmesi. Bununla alakalı tabi ki olumlu girişimler oldu ancak yeterli olduğunu söyleyemem.

Hanlara ve çarşılara yapılan restorasyon çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Bu noktada iki husus var. Biri özgün ve orijinal halini gösterebilme gayreti. O konuda doğru hamleler yapılıyor. İkincisi ise işlevlendirme konusu. Mimari ve fonksiyonel anlamda işlevlendirmeyi akışına bıraktık. Fidan Han'a, İpek Han'a bir konsept belirleme düşüncemiz var. ÖrneğinPirinç Han gençlerin sıklıkla gittiği kafelere ait bir han oldu. Mahsuru tabi ki yok ama oradaki yapılaşmanın görselliği de bir anlamda kayboldu. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. Hanlardaki avlu işgalleri arzu edilenin ötesine geçiyor. Bunların önüne geçilmesi için de bir yasa gücü lazım. Tarihi çarşıların korunması ve yaşatılması için yasal bir dayanağımızın ve ona yönelik bir yönetim modelinin olmasını arzu ediyoruz. Gönüllülük esasına göre bir yerlere varmaya çalışıyoruz ama yasal dayanağımız olsa durum çok daha güzel olur diye düşünüyorum.

Açık Çarşı'nın ve Uzun Çarşı'nın üzerinin kapatılmasına yönelik çalışmalar olmuştu. Bunun gibi projeler var mı? Turist potansiyelinin artmasına yönelik ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Ulaşım ve otoparkla ilgili sıkıntılarımızın aşılması gerekiyor. ÇarşılarBursa'nın kalbi ve bu lokasyonda trafik sıkışık. Bu anlamda burada toplu ulaşım araçlarının biraz daha güçlendirilmesi gerekiyor. ÖrneğinHaşimİşcan'dan geçen metronun bize faydası çok fazla. Özel araçtan çok toplu taşımanın artması gerek. Özel araçlarla gelenler için ise yeraltına katlı otoparklar gerekiyor. Bu otoparklar hem özel araçlarıyla gelenlere hem de turist kafilelerini taşıyan otobüslere imkan sağlayacak. Bu konuda taleplerimiz var. HanlarBölgesi'nin yakınlarında bir otopark olması herkes için büyük bir hamle olur.

Bursa'nın meşhur ürünlerinden biri bıçak ama Bıçakçılar Çarşısı eski günlerini arıyor. Bu konuyla ilgili bir proje var mı?

Benim çocukluğumda 60 küsur bıçakçı vardı ama şu an bir tane kaldı. Ben bıçakçılık sektörünün bir küme halinde bir arasta halinde bir yerlerde buluşturulmasını arzuluyorum. Şu an Demirtaş Mahallesi'ne yakın bir bölgede bıçakçıların bir kümelenmesi var ama ulaşım ve alışveriş açısından bize uzak kalıyor. Gönül ister ki bu hanlardan biri bıçakçılara tahsis edilsin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.