Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Rusya’nın doğusunda meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 30.07.2025 15:27
Haber Güncellenme Tarihi: 30.07.2025 15:29
Muhabir:
Nagihan ER
Kamçatka açıklarında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, bölgeyi adeta sarstı. Depremin ardından başlayan tsunami, yalnızca Rusya kıyılarını değil, Japonya ve ABD sahillerini de tehdit etti. Özellikle Fukuşima Nükleer Santrali çevresinde endişe büyürken, çalışanlar hızla tahliye edildi. Yetkililer, tsunami riskinin henüz sona ermediğini belirtti.
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Kamçatka’daki 8.8 büyüklüğündeki depremin, 1952’den bu yana bölgede yaşanan en güçlü sarsıntılardan biri olduğunu söyledi.
‘SIRADAN DENİZ DALGALARINDAN FARKLI’
Avcı, bu büyüklükteki bir depremin hem yapı hasarına hem de tsunami kaynaklı zararlara yol açma riskinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çekti. Tsunami dalgalarının sıradan deniz dalgalarından farklı olduğunun altını çizen Avcı, bu dalgaların saniyede 200 metreye varan hızlara ulaşabildiğini ve bunun ciddi yıkımlara neden olabileceğini belirtti.
DALGA BOYU 10 METREYİ AŞMAZ
Farklı kıyı bölgelerinde dalga yüksekliğinin değişkenlik gösterebileceğini ifade eden Avcı, özellikle kıyıya yaklaştıkça dalga boyunun artmasının doğal olduğunu vurguladı. Bu nedenle kıyı şeridindeki yerleşimlerin daha fazla risk altında olduğunu belirten Avcı, dalga boyunun 10 metreyi aşmasının ise beklenmediğini söyledi.
DEPREM DAYANIKLILIĞI KONUSUNDA DÜNYAYA ÖRNEK
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Japonya’nın deprem dayanıklılığı konusunda dünyaya örnek teşkil ettiğini belirtti. Ülkede son derece gelişmiş mühendislik sistemlerinin uygulandığını ifade eden Avcı, benzer şekilde ABD ve Rusya’da da güçlü deprem yönetmeliklerinin bulunduğuna dikkat çekti. Bu nedenle her üç ülkede de yapısal hasarın sınırlı kalmasının ve can kaybının yaşanmamasının muhtemel olduğunu kaydetti.
‘BİNA YIKILSIN AMA CAN KAYBI OLMASIN’ ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Türkiye’nin büyük bölümünün aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, her an her bölgede büyük bir depremin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Özellikle Marmara bölgesindeki kıyı kentlerinde bina stokunun son derece riskli olduğunu vurgulayan Avcı, 1999 öncesi inşa edilen yapıların acilen gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Depreme karşı Japonya örneğini işaret eden Avcı, yalnızca can kaybını önlemeye değil, yapıların hiç hasar görmemesine odaklanan bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut yaklaşımla “bina yıkılsın ama can kaybı olmasın” anlayışının hâlâ sürdüğüne dikkat çekerek, bu düşünce biçiminin mutlaka değişmesi gerektiğini kaydetti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BTÜ’lü uzman Rusya’daki depremi değerlendirdi! ‘Dalgalar 10 metreyi bulabilir’
Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Rusya’nın doğusunda meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kamçatka açıklarında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, bölgeyi adeta sarstı. Depremin ardından başlayan tsunami, yalnızca Rusya kıyılarını değil, Japonya ve ABD sahillerini de tehdit etti. Özellikle Fukuşima Nükleer Santrali çevresinde endişe büyürken, çalışanlar hızla tahliye edildi. Yetkililer, tsunami riskinin henüz sona ermediğini belirtti.
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Kamçatka’daki 8.8 büyüklüğündeki depremin, 1952’den bu yana bölgede yaşanan en güçlü sarsıntılardan biri olduğunu söyledi.
‘SIRADAN DENİZ DALGALARINDAN FARKLI’
Avcı, bu büyüklükteki bir depremin hem yapı hasarına hem de tsunami kaynaklı zararlara yol açma riskinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çekti. Tsunami dalgalarının sıradan deniz dalgalarından farklı olduğunun altını çizen Avcı, bu dalgaların saniyede 200 metreye varan hızlara ulaşabildiğini ve bunun ciddi yıkımlara neden olabileceğini belirtti.
DALGA BOYU 10 METREYİ AŞMAZ
Farklı kıyı bölgelerinde dalga yüksekliğinin değişkenlik gösterebileceğini ifade eden Avcı, özellikle kıyıya yaklaştıkça dalga boyunun artmasının doğal olduğunu vurguladı. Bu nedenle kıyı şeridindeki yerleşimlerin daha fazla risk altında olduğunu belirten Avcı, dalga boyunun 10 metreyi aşmasının ise beklenmediğini söyledi.
DEPREM DAYANIKLILIĞI KONUSUNDA DÜNYAYA ÖRNEK
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Japonya’nın deprem dayanıklılığı konusunda dünyaya örnek teşkil ettiğini belirtti. Ülkede son derece gelişmiş mühendislik sistemlerinin uygulandığını ifade eden Avcı, benzer şekilde ABD ve Rusya’da da güçlü deprem yönetmeliklerinin bulunduğuna dikkat çekti. Bu nedenle her üç ülkede de yapısal hasarın sınırlı kalmasının ve can kaybının yaşanmamasının muhtemel olduğunu kaydetti.
‘BİNA YIKILSIN AMA CAN KAYBI OLMASIN’ ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ
Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Türkiye’nin büyük bölümünün aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, her an her bölgede büyük bir depremin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Özellikle Marmara bölgesindeki kıyı kentlerinde bina stokunun son derece riskli olduğunu vurgulayan Avcı, 1999 öncesi inşa edilen yapıların acilen gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Depreme karşı Japonya örneğini işaret eden Avcı, yalnızca can kaybını önlemeye değil, yapıların hiç hasar görmemesine odaklanan bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut yaklaşımla “bina yıkılsın ama can kaybı olmasın” anlayışının hâlâ sürdüğüne dikkat çekerek, bu düşünce biçiminin mutlaka değişmesi gerektiğini kaydetti.
Kaynak: Nagihan ER
Son Haberler
Güllü'nün ölümünde şok itiraf!
Bursa’da otobanda hız şovu pahalıya patladı!
Bursa’da satırlı kavga! Korku dolu anlar yaşandı