Atçılığın kalbi Bursa'daki bu yüksekokulda atıyor!

Bursa’da 2013-2014 eğitim öğretim yılında faaliyete başlayan Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu, atçılık sektörüne nitelikli bireyler kazandırmaya devam ediyor. Kurulduğu günden bu yana 12 yıldır eğitim veren yüksekokul, hem teorik hem de pratik derslerle öğrencilerini mesleğe donanımlı bir şekilde hazırlıyor.

Şu anda 117 öğrencisi bulunan yüksekokulda, 1. sınıf öğrencileri sahada uygulamalı eğitim alırken, 2. sınıf öğrencileri teorik bilgilerini derinleştiriyor. Binicilikten at hastalıklarına, spor yönetiminden antrenörlüğe kadar geniş yelpazede dersler verilen okulda, özellikle yarış atçılığı alanında profesyonel antrenörler yetiştiriliyor.

PARELLİ YÖNTEMİYLE 'ATLA İLETİŞİM'

Okulda kullanılan en dikkat çekici eğitim tekniklerinden biri ise dünyaca ünlü ABD’li eğitmen Pat Parelli tarafından geliştirilen Doğal At Binme Programı. Bu program kapsamında öğrenciler; “dostça oyun”, “kirpi oyunu”, “sürüş oyunu”, “yo-yo oyunu”, “daire oyunu”, “yan oyun” ve “sıkıştırma oyunu” gibi yedi farklı etkileşim modeliyle atlarla iletişim kurmayı öğreniyor. Bu teknik, öğrencilerin atlarla duygusal bir bağ geliştirmesini sağlarken, aynı zamanda zorlayıcı yöntemlerden uzak, kalıcı bir eğitim sunuyor.

Atçılık ve Antrenörlük Programı’nda görevli öğretim görevlisi Soner Demir, Parelli tekniğinin özellikle Arap atları üzerinde etkili olduğunu belirterek, “Her atın karakteri farklı olduğu için kullanılan yöntemin de ona uygun olması gerekiyor. Parelli yöntemi, hem uygulanabilirliği hem de atların verdiği olumlu tepkiler açısından oldukça başarılı,” dedi.

Demir, söz konusu programın altı aylık bir süreçte uygulandığını ve sonuçlarının TÜBİTAK sistemine yüklendiğini de belirtti.

MEZUNLAR SEKTÖRDE HIZLA YER BULUYOR

Demir, okuldan mezun olan öğrencilerin sektörde kolaylıkla istihdam edildiğini vurgularken, “Öğrencilerimiz birinci kademe antrenör olarak mezun oluyor. Bundan sonraki süreçte kendilerini geliştirerek Türkiye Binicilik Federasyonu bünyesinde üst kademelere yükselebiliyorlar,” diye konuştu.

“ATLARLA ADETA KONUŞUYORUZ”

Okulun ikinci sınıf öğrencilerinden Zehra Öcal ise atlara olan ilgisinin bu bölümü seçmesinde belirleyici olduğunu anlattı. Sahada geçirdikleri zamanın, teorik bilgileri pekiştirmelerine büyük katkı sağladığını belirten Öcal, “İlk başlarda atların büyüklüğü beni biraz ürkütüyordu ama zamanla alıştım. Şimdi onlarla adeta fısıltıyla iletişim kurabiliyoruz,” diyerek mesleğe olan tutkusunu dile getirdi.

“Bu mesleği seçtiğinizde kopmanız mümkün değil,” diyen Öcal, mezuniyet sonrası da sahada çalışmaya devam etmeyi hedefliyor.