Yürekten dökülen cümlelerin adı: DUA

Dünya tüm güzelliği ve albenisiyle renkli gözükse de , Hadis-i Şerif'te buyrulduğu üzere, aslında zindandır mü'mine..

İmtihanın varsa, sıkıştıysan, bunaldıysan zindandasın..

Aynanın bugünü, toprağın yarını göstermesi gibi, az sayfa var insanoğlunun yaşam takviminde. Kelimelerin cümle olup tamamlanmayı beklemesi gibi olgunlaştıracak, anlamlı cümleler kurduracak imtihanlar var ömür defterimizde...

İmla hataları , noktalama işaretleri gibi, eksiklikleri kuralları bozan, anlamını yitirdiğini düşündüğümüz cümleler de var. Aralara koyduğumuz virgüller gibi durup dinlenmelere, sonra yeni kelimeler inşa etmeye ihtiyacımız var.

Bu kelimeler muhatabın sahibine doğru yükselirse eğer, işte o zaman, asıl hedefine ulaşmış demektir sarfedilen cümleler...

'Duanız olmasaydı...' diye başlayan, söylenmiş tüm sözleri değerli kılan, Allah'ın ayetlerinin büyüklüğü sarmalı tüm bedenimizi.. Umutsuzluklarımızı hükümsüz kılmalı..

Cılız fısıltılarımızı bir duyan olduğunu hatırlamalı ve rahatlatmalı gönül hanemizi.. Ellerimizi semaya kaldırmanın boyun eğmekten çok gönül eğmek olduğunu bilmeli...

Ve en çok da bize uzanan cevabı hatırlamalı: "Allah hiç kimseye taşıyamayacağından fazlasını yüklemez."  Yaşadıklarının sana yük olduğunu düşünüyorsan, uzanacak elin Allah olduğunu unutma! En zor, en çaresiz zamanlarının nasıl geçip gittiğini hatırla..

Ve muhatap alınan olmanın şerefine nail olmasaydık, imtihan edilmezdik unutma !

Sevmediklerine katlanmak, seni en çok sevene yaklaştıracak bilesin ! Rıza kapısı kolay açılmaz, önce orada istikrarla ve sabırla beklemeyi öğrenmek gerek.

Dua etmeyi, istemeyi, öğrenmek gerek...

Ulaşamadığımız hedeflere ulaşmak için merdivendir dua...

Kulun Rabbi'ne yakınlık mesafesidir dua...

İçinde rızanın bulunmadığı amelden uzaklaşmanın yoludur dua...

Anne-babanın evladına giydirdiği zırhtır dua...

Olmayanı olduracak, hayır kapılarını Fettah ismiyle açacak anahtardır dua...

Ve sen; her "Ya Rabbi ! " dediğinde,

"Buyur kulum" hitabının geldiği, tek mucizedir dua...