Hava Durumu

Tufandan kurtulmak için gemiye binmek gerek...

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2018 09:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2018 09:06

Cenab-ı Allah, Hz. Nuh'a peygamberlik vazifesi verdiğinde o, kırk yaşındaydı. Hz. Nuh yılmadan ve bıkmadan insanları Allah'a dâvet etmiş, onların inanmaları ve Allah'ı tanımaları için yalvarmış, iman ve küfür mücadelesi vermişti. Bütün şiddetiyle devam eden isyankarlığın sonunda, kavmi ısrarla küfürlerinden vazgeçmeyip, hakkı kabul etmemişlerdi.

Ve Nuh sûresinde geçtiği üzere, Hz. Nuh'un Cenab-ı Hakk'a duası şöyle oldu:

"Ey Rabbim! Kavmimi gece gündüz imana çağırdım. Fakat ben dâvet ettikçe onlar daha çok kaçtılar. Her ne zaman onları bağışlaman için senin mağfiretine çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, beni görmemek için elbiselerini başlarına geçirdiler. İnat ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler."

(Nûh, suresi 5, 6, 7. ayetler)

 Asırlar önce gercekleşen bu hadise, asla değiştirilemeyecek olan kitabımızda Kur'an kıssası olarak anlatıldı bizlere.

Ve maalesef, bu olaydan ibret olarak geriye sadece "Aşure" kalmış gibi hareket etsek de, aslında olayın içinde bulunan nice ibretleri gözlerimiz görememekte...

Büyük bir itaatle tebliğe devam eden bir peygamberin adım adım insanlığın kurtuluşu uğruna çabası ve gayreti aşikar...

Allah'ın öğretmesiyle yaptığı gemiye, kavmini davet ederken onu yalanlayanlara karşı gösterdiği sabrı muhteşem...

Kendi soyundan gelen, canını ve kanını taşıyan oğluna ve nikahı altında bulunan eşine isyankar olmaları halinde dahi gösterdiği nezaketi ve tatlı dili örnek almaya değer...

Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar olan ateşten koruyun diyen Allahü Teala'nın emrinde ailesine yalvaran ve itaat etmemeleri halinde, hesap vereceği makama tam bir teslimiyetle, hiçbir torpil ve ayrıcalık yapmadan üzülerek onların helakına şahit olan itaati, örnek almaya değer...

Azabın, ahirete bırakılmamış hali bu tufan...

Kurtuluşun itaatte bulunan gizliliği,

Evladın senin soyundan gelmesine rağmen sözünü dinlememezliği,

Bugün günümüzde, ailelerde çıkan nice tufanlara örnek değil mi?

Kendi cezasını kendi veren, itaatsizlikten eşini ve evladını katleden, dünyanın hakimiymiş gibi davranan,

Eleştiren, cezalandıran,

Kendi hükümdarlığını kendi inşa eden,

Taştan, odundan olmasa da, elalem ne der? diye bir puta taparak ahiretini helak eden biz insanoğlu da bir tufanda mıyız acaba?

Kurtuşun İslam'da olduğunu bilerek azgın sulara atıyorsak kendimizi, boğulmamız an meselesi...

Kurtuluş istiyoruz Rabbim...

Sana tam bir teslimiyetle inşa edilmiş bir gemi istiyoruz.

Soyumuzdan gelen evlatlarımız ve gelecek nesil için, itaatle binilen gemide tufandan kurtuluş istiyoruz.

Birlik ve beraberliğin temsili tatlı bir aşure ile mümkünse, yaşantısından lezzet alan imanlı bir nesil yetiştirmede yardımını istiyoruz.

Önce yanlışlardan doğrulara hicret, ardından pusulasını şaşırmadan cennet dağına oturacak bir gemiye binmemize yardım et Rabbim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.