Kır zincirlerini

Esaretin kölesi olmak çok zor iştir. Her esaret bir tutsaklık doğurur. Vazgeçemediğimiz bağımlılıklarımız, saplantılı bir şekilde tutsak olduklarımız, hata yaparak içimizde sır diye sakladıklarımız, her biri bir tutsaklık zinciri.

İmkansız olan hiçbir şey yok. Niyet edip kurtulmak için Bismillah demeden çözülmüyor düğümler. Açılmıyor kapılar.

Tüm esaretten kurtulmak için samimi bir niyet ve büyük iştahlı bir istek gerek.

Bağımlılıklarımız her ne ise kurtulmak için çaba bizim elimizde. İpler bizde. Oyun, zararlı alışkanlıklar, yanlış ve saplantılı sevdalar, yalan, hile, fitne hepsi bizim salıvermemizi bekleyen ve güzel ahlakı tamamlamaya yakışmayan davranışlar. Samimi bir niyetin ve Hulusi bir tövbenin açamayacağı bir kapı yok önümüzde.

Kurtulmayı istemek olumlu bir gelişimdir, bir kaçış değildir. İnsanı daha huzurlu, daha sorumlu ve daha sevgi dolu yapar. Duyarsızlık, kayıtsızlık, soğukluk veya aldırmazlık değildir.

Kısmen veya tamamen bağımlılıklarımızdan kurtulmayı başardığımızda, tabiatımız daha ılımlı ve yumuşak huylu oluruz.

Öyleyse kır zincirlerini ve

Tıpkı Ayasofya gibi özgürlüğüne kavuş.