Kalp neye rağbet eder?

Bu dünyanın geçici, aldatıcı, ve bitip tükenecek olduğunu sadece kulaklarımız duymadı, gözlerimiz kitaplardan okumadı. Aklımız hayal ile idrak etmedi. Bizzat yaşadık, defalarca göçüp gidenleri izledik. En sevdiklerimizin gidişini büyük bir teslimiyet ile kabul ettik. Ve nefsin rağbet ettiği dünya hayatına dair hiçbir şeyin ahirete götürülmediğine şahit olduk. Şahit olduk da... Maalesef, dünya malı biriktirme hırsımız, ahiret azığı biriktirme çabamızın hep üzerinde oldu. Günü hep dünya muhasebesi ile kapattık. Ebedi olan dünya hayatı için birikim yapmayı, sanki kesin bir hükümmüş gibi yaşlılığa erteledik. Gidenlerin genç, çocuk ve hazırlıksız olduklarını görerek üzüldük de, ibret almayı unuttuk. Sevdiklerimize değer vermekte geciktik.

Evlatlarımızın dünyasına ahiretinden çok özendik. Ana-babalarımızın rızasını kazanmanın, Allah'ın rızasını kazanmaya vesile olduğunu idrak edemedik.

"Nefsin rağbetini, kalbin rağbetine tercih ettik."

Halbuki kalp hakiki sahibini arar durur...

Çünkü kalbin rağbeti hakikatedir.

İmtihanlar, üzüntüler, kederler birer basamaktır hedef-i rızaya ulaşmak için. Nefsin dünyaya olan rağbetini azaltır imtihanlar... Senin elinle dokunup düzeltemediklerin için, ellerine, avuçlarına bıraktığın ve yüce Rahman'a teslim ettiğin,    samimi sözlerdir hakikate rağbet...

Kimseler bilmesin acımı diye, yüzünde tatlı bir tebessüm ile güler yüzünün ardında gizlediklerindir sırra rağbet...

Kalp değildir dünya ile meşguliyetten hoşlanan. Nefistir o. Nefsin sevdikleri kalbin imtihanıdır.

Nefsinin dizginlerini eline al.

Hakikate gitme yolunda önüne çıkan dikenleri, gülün hatırına bu da.

Sen kulsun bunu unutma!

İnsanları günahlarından ötürü sorgulama!

Eğer hesap sorma tarafına geçersen, ilahlık iddiasında bulunan Firavundan ne farkın kalır?

Bazen tarif edemediğin mutluluklar, bazen sıkıntılar, bazen de aşılamayacak sandığın sorunlar içinde bulursun kendini... İşte orası imtihanın tam ortası. Ne yapmak istersin? Sınavdan vazgeçip yenilgiyi kabul etmek mi? Yoksa süre ile yarışıp çabalamak mı? Pes etmek Müslümanlık sınavını baştan kaybetmek olur.

Vazgeçeceksen eğer, dün, bugün ve yarın her şey senin kontrolündeymiş gibi davranmaktan vazgeç!

"Her şey Allah'ın kontrolü altında" bunu unutma! Sen uyurken düşünemediklerini O düşünüyor. Kontrol edemediklerini O ediyor. Seni aydınlatan ve ısıtan güneşin sıcaklığından tut, rızkın olan her şey O'nun idaresinde. Sen yeter ki çaba göster. Sen yeter ki gayret et. Sen yeter ki kalbinle yalnızca Rabbine rağbet et. Teslimiyetinle Hakka imanını, ibadetlerinle ise hakikate olan rağbetini göster.