Kalıp güzel olsa ne olur? Kalp güzel olmadıktan sonra...

İnsan kendisinde bulunan bir kalıp, bir de kalp ile ayakta durur. Kalıp bedenimizi, kalp ise hem bedenimizi hem de ruhumuzu diri tutar. Allah Resulü'nün buyurduğu üzere, kalp düzgün ise her amelimiz düzgündür. O bozulursa her amelimiz bozulur.

Düşünce biçimimiz, hayata bakışımız, mantığımız...

Ailemiz, yuvamız, sokağımız...

Kalıp hastalıklı bir hal ile dünyaya gelebilir ama bahsettiğimiz manevi kalp, tertemiz bir cevher olarak teslim edilir kullara... Bedenin hükümdarıdır kalp.

Allah-ü Teala Hac suresinde "Gözler körelmez, ama sinelerdeki kalpler körelir" buyuruyor.

Kalp ulvi vasıflara sahip olursa, ritmini şaşırmaz...

İhsan, lutuf, takva, edep ile atar.

Tertemiz yaratılan fıtratını kirletirse eğer kalp, işte o zaman şirk, isyan, riya ve zulüm tüm bedeni sarar.

Tıpkı zehirli bir sarmaşık gibi...

Zehrin bedenden atılması için gerekli panzehir ise Allah'ı anmakta gizli.

Kalbin ve kalıbın sahibi ancak onu anmakla huzura kavuşturuyor bizi...

Her yerde O'nu görmeli...

O'nu okumalı...

Kainata bir tefekkür nazarıyla bakmalı.

Sabır ile dili uslandırmalı..

Vermediklerinin ardındaki imtihan perdesini aralamalı..

Nimetlerin  zenginliğinde şükürle kaybolmalı..

Riya, isyan, haset ile araya aşılmaz engeller koymalı..

Hak ile muhabbeti zikir aracılığı ile sağlamalı...

İnsan aynalarda hoş görünse ne olur ki? Kalplerde ve gönüllerde güzel görünmedikten sonra...

Kalp atsa dursa ne olur ?

Allah diye atmadıktan sonra...

Kalıp güzel olsa ne olur?

Kalp güzel olmadıktan sonra?

Sadece kalıbımıza bakıp adam bilmesinler bizi, kalbimize bakıp "bu kul ADEM" deyip destur ile girsinler...